23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Mustafa Nazlıer: Sallanır ama yıkılmayız….

Hayatımız Sigortalı Dergisi Yazarı Eksper Mustafa Nazlıer, son meydana gelen Elazığ depremi ışığında sigorta sektörünün depremdeki önemine dikkat çekiyor.

Hayatımız Sigortalı Dergisi’nin Kasım sayısındaki, ‘Depremler, Eksperler ve Pişmanlıklar’ başlıklı yazımda; 5.8’lik İstanbul depremini esas alarak yakın geçmişi hatırlatmaya çalışmıştım. Deprem başta olmak üzere bazı konularda sürekli tekrarlama yaptığımın farkındayım. Tercih değil, durum bu.

Artık yeni şeyler düşünmek ve yaşamak lazım. Bu konuda kesin olarak şunu söyleyebilirim; sigorta sektörü her ne yaparsa yapsın yeni şeyler yapması her zaman zorlaştırılıyor. Sektörden tek beklenen şey; para ve tazminat olmamalı. Bilgi, emek, akıl ve proje olmadan sadece parayla çözemeyiz.  Her şeye rağmen her afetin en iyi aktörü  ‘sigorta sektörü’dür.

En hızlı aksiyon alan, üstüne düşenden fazlasını her zaman yapan, öncülük eden; bakış açısını doğru hizaya çeken, afetlere ‘afetmiş gibi’ yaklaşabilen, insana insan gibi davranabilen; her faaliyetiyle bunu da hissettiren sigorta şirketi, broker, acentesi ve eksperiyle kusursuz çalışan sigorta sektörüdür. Ve maalesef hem öyledir hem de yalnızdır.

Olayları ve sonuçlarını hafifleten tek şey; toplumun biri birine olan sevgi, saygı ve dayanışmasıdır. Ülke olarak en büyük sigortamız da sanırım bu.  Her şeyin kapsamda olduğu teminat türü; insan sevgisi, yardımlaşma duygusu ve vatan sevgisi. Her aradığımızda, ihtiyaç duyduğumuzda mutlaka yanımızda hissettiğimiz ebedi teminatımız, coğrafyamız. Coğrafyamız kaderimizdir, kederimiz olamaz. 

Sallanır, yıkılmayız. Dünyada başka örneği de yoktur.  Böyle bir sigorta türünü de bulamayız. Bu topraklarda yaşamak hem şans, hem de kaderdir. Biraz iyileştirme yapmak için lazım olan tek şey bilim, bilim adamları ve akıl ile yaşamak. Bu konuda somut birkaç bilgi paylaşımı ile bilime olan bağımlılığı yaratmak ve dikkat çekmek isterim. Deprem hakkında mutlaka bazı şeyler bilinecek ise aşağıdaki bilgiler ile başlamak iyi olabilir.

Depremi nasıl değerlendirilmeli, bilim bunu nasıl anlatmış göz atmak istiyorum.

Deprem şiddet cetveli 

Şiddet cetvellerinin açıklamasına geçmeden önce, burada kullanılacak terimlerin belirtilmesine çalışılacaktır. Özel bir şekilde depreme dayanıklı olarak projelendirilmemiş yapılar üç tipe ayrılmaktadır:

A Tipi: Kırsal konutlar, kerpiç yapılar, kireç ya da çamur harçlı moloz taş yapılar.

B Tipi: Tuğla yapılar, yarım kâgir yapılar, kesme taş yapılar, beton briket ve hafif prefabrike yapılar.

C Tipi: Betonarme yapılar, iyi yapılmış ahşap yapılar.

Şiddet derecelerinin açıklanmasında kullanılan az, çok ve pek çok deyimleri ortalama bir değer olarak sırasıyla, yüzde 5, yüzde 50 ve yüzde 75 oranlarını belirlemektedir.

Yapılardaki hasar ise beş gruba ayrılmıştır :

Hafif Hasar: İnce sıva çatlaklarının meydana gelmesi ve küçük sıva parçalarının dökülmesiyle tanımlanır.

Orta Hasar: Duvarlarda küçük çatlakların meydana gelmesi, oldukça büyük sıva parçalarının dökülmesi; kiremitlerin kayması, bacalarda çatlakların oluşması ve bazı baca parçalarının aşağıya düşmesiyle tanımlanır.

Ağır Hasar: Duvarlarda büyük çatlakların meydana gelmesi ve bacaların yıkılmasıyla tanımlanır.

Yıkıntı: Duvarların yarılması, binaların bazı kısımlarının yıkılması ve derzlerle ayrılmış kısımlarının bağlantısını kaybetmesiyle tanımlanır.

Fazla Yıkıntı: Yapıların tüm olarak yıkılmasıyla tanımlanır.

Şiddet çizelgelerinin açıklanmasında her şiddet derecesi üç bölüme ayrılmıştır.

Bunlardan;

a) Bölümünde depremin kişi ve çevre,

b) Bölümünde depremin her tipteki yapılar,

c) Bölümünde de depremin arazi üzerindeki etkileri belirtilmiştir.

  MSK Şiddet Cetveli: 

I- Duyulmayan

(a): Titreşimler insanlar tarafından hissedilmeyip, yalnız sismograflarca kaydedilirler.

II- Çok Hafif

(a): Sarsıntılar yapıların en üst katlarında, dinlenme bulunan az kişi tarafından hissedilir.

III- Hafif

(a): Deprem ev içerisinde az kişi, dışarıda ise sadece uygun şartlar altındaki kişiler tarafından hissedilir. Sarsıntı, yoldan geçen hafif bir kamyonetin meydana getirdiği sallantı gibidir. Dikkatli kişiler, üst katlarda daha belirli olan asılmış eşyalardaki hafif sallantıyı izleyebilirler.

IV- Orta Şiddetli

(a): Deprem ev içerisinde çok, dışarıda ise az kişi tarafından hissedilir. Sarsıntı, yoldan geçen ağır yüklü bir kamyonun oluşturduğu sallantı gibidir. Kapı, pencere ve mutfak eşyaları v.s. titrer, asılı eşyalar biraz sallanır. Ağzı açık kaplarda olan sıvılar biraz dökülür. Araç içerisindeki kişiler sallantıyı hissetmezler.

V-Şiddetli

(a): Deprem, yapı içerisinde herkes, dışarıda ise çok kişi tarafından hissedilir. Uyumakta olan çok kişi uyanır, az sayıda dışarı kaçan olur. Hayvanlar huysuzlanmaya başlar. Yapılar baştan aşağıya titrerler, asılmış eşyalar ve duvarlara asılmış resimler önemli derecede sarsılır. Sarkaçlı saatler durur. Az miktarda sabit olmayan eşyalar yerlerini değiştirebilirler ya da devrilebilirler. Açık kapı ve pencereler şiddetle itilip kapanırlar, iyi kilitlenmemiş kapalı kapılar açılabilir. İyice dolu, ağzı açık kaplardaki sıvılar dökülür. Sarsıntı yapı içerisine ağır bir eşyanın düşmesi gibi hissedilir.

(b): A tipi yapılarda hafif hasar olabilir.

(c): Bazen kaynak sularının debisi değişebilir.

VI- Çok Şiddetli 

(a): Deprem ev içerisinde ve dışarıda hemen hemen herkes tarafından hissedilir. Ev içerisindeki birçok kişi korkar ve dışarı kaçarlar, bazı kişiler dengelerini kaybederler. Evcil hayvanlar ağıllarından dışarı kaçarlar. Bazı hallerde tabak, bardak gibi cam eşyalar kırılabilir, kitaplar raflardan aşağıya düşerler. Ağır mobilyalar yerlerini değiştirirler.

(b) : A tipi çok ve B tipi az yapılarda hafif hasar ve A tipi az yapıda orta hasar görülür.

(c) : Bazı durumlarda nemli zeminlerde 1 santim genişliğinde çatlaklar olabilir. Dağlarda rastgele yer kaymaları, pınar sularında ve yeraltı su düzeylerinde değişiklikler görülebilir.

VII- Hasar Yapıcı

(a) : Herkes korkar ve dışarı kaçar, pek çok kişi oturdukları yerden kalkmakta güçlük çekerler. Sarsıntı, araç kullanan kişiler tarafından önemli olarak hissedilir.

(b) : C tipi çok binada hafif hasar, B tipi çok binada orta hasar, A tipi çok binada ağır hasar, A tipi az binada yıkıntı görülür.

(c) : Sular çalkalanır ve bulanır. Kaynak suyu debisi ve yeraltı su düzeyi değişebilir. Bazı durumlarda kaynak suları kesilir ya da kuru kaynaklar yeniden akmaya başlar. Bir kısım kum çakıl birikintilerinde kaymalar olur. Yollarda heyelan ve çatlama olabilir. Yeraltı boruları ek yerlerinden hasara uğrayabilir. Taş duvarlarda çatlak ve yarıklar oluşur.

VIII- Yıkıcı 

(a): Korku ve panik meydana gelir. Araç kullanan kişiler rahatsız olur. Ağaç dalları kırılıp, düşer. En ağır mobilyalar bile hareket eder ya da yer değiştirerek devrilir. Asılı lambalar zarar görür.

(b): C tipi çok yapıda orta hasar, C tipi az yapıda ağır hasar, B tipi çok yapıda ağır hasar, A tipi çok yapıda yıkıntı görülür. Boruların ek yerleri kırılır. Abide ve heykeller hareket eder ya da burkulur. Mezar taşları devrilir. Taş duvarlar yıkılır.

(c): Dik şevli yol kenarlarında ve vadi içlerinde küçük yer kaymaları olabilir. Zeminde farklı genişliklerde santim ölçüsünde çatlaklar oluşabilir. Göl suları bulanır, yeni kaynaklar meydana çıkabilir. Kuru kaynak sularının akıntıları ve yeraltı su düzeyleri değişir.

IX- Çok Yıkıcı 

(a): Genel panik. Mobilyalarda önemli hasar olur. Hayvanlar rastgele öte beriye kaçışır ve bağrışırlar.

(b): C tipi çok yapıda ağır hasar, C tipi az yapıda yıkıntı, B tipi çok yapıda yıkıntı, B tipi az yapıda fazla yıkıntı ve A tipi çok yapıda fazla yıkıntı görülür. Heykel ve sütunlar düşer. Bentlerde önemli hasarlar olur. Toprak altındaki borular kırılır. Demiryolu rayları eğrilip, bükülür yollar bozulur.

(c): Düzlük yerlerde çokça su, kum ve çamur tasmaları görülür. Zeminde 10 cm. genişliğine dek çatlaklar oluşur. Eğimli yerlerde ve nehir teraslarında bu çatlaklar 10 santimden daha büyüktür. Bunların dışında, çok sayıda hafif çatlaklar görülür. Kaya düşmeleri, birçok yer kaymaları ve dağ kaymaları, sularda büyük dalgalanmalar meydana gelebilir. Kuru kayalar yeniden sulanır, sulu olanlar kurur. 

X- Ağır Yıkıcı  

(b): C tipi çok yapıda yıkıntı, C tipi az yapıda yıkıntı, B tipi çok yapıda fazla yıkıntı, A tipi pek çok yapıda fazla yıkıntı görülür. Baraj, bent ve köprülerde önemli hasarlar olur. Tren yolu rayları eğrilir. Yeraltındaki borular kırılır ya da eğrilir. Asfalt ve parke yollarda kasisler oluşur.

(c): Zeminde birkaç desimetre ölçüsünde çatlaklar oluşabilir. Bazen 1 metre genişliğinde çatlaklar da olabilir. Nehir teraslarında ve dik meyilli yerlerde büyük heyelanlar olur. Büyük kaya düşmeleri meydana gelir. Yeraltı su seviyesi değişir. Kanal, göl ve nehir suları karalar üzerine taşar. Yeni göller oluşabilir.

XI – Çok Ağır Yıkıcı  

(b): İyi yapılmış yapılarda, köprülerde, su bentleri, barajlar ve tren yolu raylarında tehlikeli hasarlar olur. Yol ve caddeler kullanılmaz hale gelir. Yeraltındaki borular kırılır.

(c): Yer, yatay ve düşey doğrultudaki hareketler nedeniyle geniş yarık ve çatlaklar tarafından önemli biçimde bozulur. Çok sayıda yer kayması ve kaya düşmesi meydana gelir. Kum ve çamur fışkırmaları görülür.

XII- Yok Edici (Manzara Değişir) 

(b): Pratik olarak toprağın altında ve üstündeki tüm yapılar baştanbaşa yıkıntıya uğrar.

(c): Yer yüzeyi büsbütün değişir. Geniş ölçüde çatlak ve yarıklarda, yatay ve düşey hareketlerin yön miktarları izlenebilir. Kaya düşmeleri ve nehir versanlarındaki göçmeler çok geniş bir bölgeyi kaplarlar. Yeni göller ve çağlayanlar oluşur.

ŞİDDET, ZEMİN İVMESİ, HIZ VE YAPI TİPLERİNDEKİ HASAR ARASINDAKİ İLİŞKİLER

ŞiddetZemin İvmesi (gal) (0.1-0.5 sn periyod aralığı için)Yer Titresiminin (0.5-2 sn periyod hızı cm/sn aralığı için)YAPI TİPLERİ
AxBxCx
V12-151.0-2.0%5 Hafif hasar
VI25-502.1-4.0% 5 Orta Hasar% 50 Hafif Hasar%5 Hafif hasar
VII50-1004.1-8.0% 5 Yıkıntı % 50 Ağır Hasar%5 Orta hasar% 5 Hafif hasar
VIII100-2008.1-16.0% 5 Fazla Yıkıntı % 50 Yıkıntı%5 Yıkıntı% 50 Ağır Hasar% 5 Ağır hasar% 50 Orta Hasar
IX200-40016.1-32.0% 50 Fazla Yıkıntı% 5 Fazla Yıkıntı %50 Yıkıntı% 5 Yıkıntı % 50 Ağır Hasar
X400-80032.1-64.0% 75 Fazla Yıkıntı%50 Fazla Yıkıntı% 5 Fazla Yıkıntı % 50 Yıkıntı

Belirtilen bilgiler gayet açık ve belirgin bir çerçeve çiziyor. Yorum gerektirmeyecek çalışmaları hepimizin bir yere not etmesi gerek. Bir değerlendirme yapılacak ise kesin biçimde içerik bu olmalı. Bilim üstüne düşeni yapmış.

Her deprem bir birinden farklıdır. Şiddetleri aynı olsa da ivmeleri değişebilir. Ancak bir birinin aynı olan deprem yoktur. Aynı ölçekte gerçekleşen 2 depremin  bir birinden farklı sonuçlar yaratması olağandır.

Neden fazla hasar yaşıyoruz?

Eksper gözüyle özellikle dikkat çekmek istediğim konu ; yıllara göre yapı tarihi değişen binaların depreme tepkileri bir birinden  farklı oluyor. 1940 ile 1950 yılları arasında yapılan inşaatlarda hasar oluşmaz iken 1980 ve 1990 yılı arasında yapılan binalarda önemli hasar meydana  gelişi incelenmelidir. Temel sebep; mimar, mühendis, müteahhit,  teknisyen ve benzer meslek sahiplerinin bilgi , yetenek ve etik anlayışlarının çok çok daha iyi olduğunu söylersem itiraz gelmeyecektir. Bir dönemin veya belli dönemlerin profesyonelleri tartışmasız çok daha iyi.

Yasal prosedürler oldukça önemli sorun. Aynı depremde aynı yıl yapılan  diğer yapılarda hasar oluşmazken hasar oluşan  binalarda soru  nedir ? Malzeme ve işçilikten, projeden veya uygulamadan çalmaktır.

Bu sebeple yargılanan var mı? duymadım belki vardır. Sorumlusu kesin olan bu konularda henüz bir tespit yapılmadığına göre acaba ne denilmeli.

İnşaat için, yapı ruhsatı , imar izni, iskan izni ve yapı denetimi süreçleri mutlak yaşanmak zorunda. Demek oluyor ki bu aşamalar yok sayılmış. Yapı Denetimi gerçekleşmemiş. Ölüm ve kayıplardan kim sorumlu? Hiç kimse? Karşılığını can kaybı olarak ödediğimiz bu süreçlerin  sorumluları vicdanları ile baş başa.

Sigortacının desteği parayla ölçülemez

Sigortacılık gelişmiş toplumların en iyi denetim mekanizmasıdır. Sadece poliçe satın almazsınız. Acenteniz size sorular sorarken aslında size risk analizi yaparak bazı hatırlatıcı roller üstlenir. Poliçe öncesi aldığınız hizmet poliçeden kıymetlidir. Poliçe sadece sürecin ortasıdır. Dolayısıyla sigortalı olma ayrıcalığı için bir acente ile görüşme yapmalısınız. Size bu konularda vereceği destek para ile ölçülmez.

Risk analizi kadar süreç yönetimi de esastır. Bir hasar anında poliçeniz var ise tüm olanaklardan ayrı olarak bir acente sizin yanınızda yer alır.

Depremin sarsıntısı  insan da daha çok hasara yol açar. Binalar yapılır eşyalar alınır . Travmalar, acılar ve sarsıntılar hafif olmalıdır. Sallanır yıkılmayız. Her zaman beraberiz. Öyle de olmalıyız. Tabii ki sigortalıda olmanın dayanılmaz bir ayrıcalığı oluyor.

Zorunlu deprem sigortaları ve bu konudaki  Milli Reasürans TAŞ‘nin önemli katkıları bu yazıya sığmaz. Aynı yöntemle içerik oluşturma çok önemli. Sigorta poliçesinin karşılığı hasar ve yönetimidir. Buna devam etmek zorundayız. Tecrübe ve deneyimi yok sayamayız.  

Risk olmayanlar nasıl ayrıştırılacak?

Diğer taraftan; bir hatırlatma daha yapmak isterim. Yakın geçmişte imar affı yaşandı. Acaba teminat verilirken bilgi edinme formuna bu soruyu eklemek gerekmez mi? İmar affı, ayıplı bir imalat ve inşaatın yasalar karşısındaki korumasını sağlar. Can ve mal kayıplarının gerekçesi olan bu duruma teminat verilecek mi?  İmar affının  getirdiği riskler var mıdır? Risk olmayanlar nasıl ayrıştırılacak? Ulusal Adres Tanımlama sistemine adapte edilecek yapı stok analizi bu sorunları aşmaya yardım eder mi ? Veri madenciliği risk analizinde ve hasar tespitinde ne kadar önemli ?

Bir depremin daha sonuna geldik. Toplum dayanışması, insan sevgisi ve saygı süreci başarıyla atlatmayı sağlıyor.

Sallandık ve yıkılmadık.

Depremle yaşamayı öğrenerek ve sigortalı olarak devam etmek en iyi seçenek.

Geçmiş olsun.


SİGORTAMEDYA ÖZEL

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER