16 Mayıs 2024, Perşembe
spot_img

“Hukuk sigortası hak arama özgürlüğünde bir devrimdir”

Hukuk sigortası gibi ürünlerin devlet tarafından desteklenmesi, organize edilmesi ve insanlara teşvik edilmesi gerektiğini belirten Avukat Elvan Kılıç, “Bugün sadece hukuk anlamında hakkınıza kavuşabilmek için ciddi bir masraf yapıyorsunuz. Bunu bir sigorta şirketinin karşıladığını düşünürseniz, kişi haklılık arama noktasında daha da istekli olur. Hak arama özgürlüğü noktasında hukuk sigortası ciddi bir devrimdir” dedi.

SİGORTAMEDYA

Adli Yıl Açılış Töreni’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyurulmasının ardından daha çok konuşulmaya başlanan hukuk sigortası, vatandaşların hukuki haklarını kazanma sürecini kolaylaştıran bir sistem olarak öne çıkıyor. 1995’ten beri Türkiye mevzuatında olmasına rağmen ülkemizde henüz hayata geçirilemeyen hukuk sigortası, belirsiz uygulama alanları ve kar-zarar dengesi yapılmaması nedeniyle sigorta şirketleri tarafında da bazı çekincelere yol açıyor.

Sigortamedya’nın YouTube kanalı Sigorta Ekranı’nda Damla Özafşar’ın konuğu olan özel hukuk ve ticaret şirketleri hukuku alanında uzmanlıkları bulunan Avukat Elvan Kılıç, hukuksal koruma sigortası hakkında önemli bilgiler verdi.

Hukuksal koruma sigortası devlet tarafından da desteklenmeli

Kılıç, sosyal hukuk devleti olarak hukuk sigortası gibi ürünlerin Türkiye’de devlet tarafından desteklenmesi, organize edilmesi ve insanlara teşvik edilmesi gerektiğini düşündüğünü belirterek, “Devletin müdahalesi olursa sigorta şirketleri de kâr eder. Vatandaşlar da en temel haklardan olan hukuki dinlenilme hakkını, hak arama özgürlüğünü tam olarak yaşamış olur. Benim hukuk sigortasında en çok önemsediğim nokta, insanların hak arama özgürlüklerini “Param yok” diyerek sınırlandırmayacak olmaları. Bugün sırf hakkınıza kavuşabilmek için ciddi bir masraf yapıyorsunuz. Bunu bir sigorta şirketinin karşıladığını düşünürseniz, kişi haklılık aramak noktasında istekli mi olur yoksa “Yok öbür dünyada ben hakkımı alırım mı?” der.  Hak arama özgürlüğü noktasında hukuk sigortası ciddi bir devrimdir” diye konuştu.

Hukuki masraflar hukuk sigortası ile ödenebilir

Elvan Kılıç, hukuk sigortasının, Avrupa’da Hukuk Sigortası, Türkiye’de ise Hukuki Himaye Sigortası veya Hukuk Kurumsal Koruma Sigortası olarak geçtiğini fakat dünyada kabul edilmiş isminin Hukuk Sigortası olduğunu da söyledi. Hukuk Sigortasının en basit tabiriyle sigorta şirketinin, sigortalının taraf olduğu ve poliçe kapsamıyla sınırlı olan hukuki masrafları ödenilen prim karşılığında karşılamayı üstlendiği bir sigorta türü olduğunu aktaran Kılıç, şunları söyledi: “Mesela sizin bir eviniz ve kiracınız var. Kiracınızla mal varlığından kaynaklı bir uyuşmazlık söz konusu oldu ve size dava açıldı. Davacısınız veya davalısınız. Bu hukuk sigortasının özel alanıyla ilgili. Size karşı açılan davalarda kiracı olduğunuzu varsayalım. Ev sahibiniz size dava açıyor. Siz de sigortanıza başvurarak ya da istediğiniz bir avukata başvurarak sigortanız olduğunu bildiriyorsunuz ve sigorta şirketi bu davaya karşılık gelen vekâlet ücretlerini ve masraflarını poliçede belirlenen şartlar, teminatlar dâhilinde karşılıyor. Davayı açan taraf haklı çıkarsa veya haksız çıkarsa karşı taraf giderleri ödemek zorunda zaten. Orada zaten bir masraftan bahsetmek mümkün değil. Asıl masraf kaybettiğiniz zaman doğacak olan zararlardır. Ev sahibiniz size dava açıyor ve kaybediyorsa sizin burada kaybınız avukata vermiş olduğunuz danışmanlık ve vekâlet ücretidir. Bunu sigorta şirketi öder. Diyelim ki kaybettiniz, burada da masraflarınızı yine aynı şekilde poliçeniz kapsamında sigorta şirketi ödüyor. Kazanırsanız bu davada herhangi bir şey ödemenize gerek kalmıyor. Zaten buradaki zarar kısmı da miktar itibariyle sigorta şirketinin yapması gereken aslında oluşan masrafları ve vekâlet ücretini ödemek oluyor. Bazı konuların hukuk sigortasının içine girmiyor. Bu özel gayrimenkulü ya da menkulü ilgilendiren bir şey olduğu için bu giriyor. Fakat bazı teminatlar ya da bazı davalar teminatları kapsamıyor.”

Hukuki koruma için sigortalının mağdur veya haksızlığa uğraması gerekiyor

Kılıç, hukuki koruma sağlanabilmesi için sigortalının mağdur veya haksız olması gerektiğinin altını çizerek, “Birinin size dava açmış olması ya da sizin o konuda mağdur olup dava açmanız gerekiyor. Ya da farklı pozisyonda olup dava açıyor olmanız gerekiyor. Kiracılık hukukunu bu yüzden söyledim. Haksızlığa uğrama durumundan bahsettim. Mesela teminatın içerisine dâhil olmayan ama aslında ek sözleşmelerle ek teminat kapsamı içerisine alınabilecek şeyler var. Normal şartlarda hukuk sigortası gerçek ve tüzel kişilere yapılabiliyor. Fakat tüzel kişilerin yasal temsilcileri arasındaki uyuşmazlıklar ancak sözleşme ile teminat içerisine dâhil edilip primleri ödendiğinde yapılabiliyor” diye konuştu.

Teminat kapsamları ek sözleşme ile genişletilebilir

Ticari sözleşmelerin, aile ve miras hukukundan kaynaklı ve velayetin değiştirilmesi davalarının teminat kapsamı içinde olmadığını aktaran Kılıç, bunların ek sözleşme yapılarak ve prim artırılarak dâhil edilebileceğini söyledi.  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru, iflas, konkordato gibi süreçlerin de yine ek sözleşmeyle dâhil edilebilecek konular olduğunu ifade eden Kılıç, “Diğer taraftan genel şartlarla öngörülen hallerden doğmak kaydıyla genel konular ve yargılama, icra, uyuşmazlığın dava yoluyla çözümünde harcanacak olan tutarı geçmemek üzere dava yoluyla çözümünde harcanacak olan tutar sigorta kapsamı içerisinde” dedi.

Kadınlar boşanma sırasında bedelsiz hukuki destek alabilir

Avukat Elvan Kılıç

Cumhurbaşkanın hukuk sigortasına destek olacaklarına ilişkin açıklamasını hatırlatan Kılıç, “Boşanma davalarında ilan ve ilam harcı bile masraf oluyor. Sigortalı kadınlarımız bunu bile sigortadan karşılıyor olacak. Devlet korumasında olan kadınlara hukuk sigortası yapılması çok iyi olabilir. Barolar boşanmayla ilgili kadınlara bilabedel hukuki destek veriyorlar. Bu hizmeti verirken bunu sigorta kapsamına alarak avukatların vekâlet ücretleri de karşılanırsa o zaman kadınlara çifte kolaylık sağlanmış olacak. Almanya’da böyle bir uygulama var” şeklinde konuştu.

Hukuk sigortası ile ilgi prim çalışması yapılmasına ihtiyaç var

Hukuk sigortasının diğer sigorta türlerinden farklı olmadığını vurgulayan Kılıç, “Burada masrafların ne kadar olacağıyla ilgili bir prim çalışması yapılması gerekiyor. Öncelikle bunun nasıl belirleneceğine bakmak lazım. Örneğin vekâlet ücretlerinde bakanlığın belirlemiş olduğu bir sınır var. Hukuk sigortası şartları der ki eğer bedeli belirlenen sınır dâhilinde olabilecek şekilde alınabiliyorsa o zaman herhangi bir sıkıntı yok. Sigorta primi bu şekilde belirlenir. Fakat belirlenemiyorsa o zaman seçeceğiniz herhangi bir avukatla yapmış olduğunuz hukuki danışmanlık hizmet sözleşmesi normal sınırın üç katını geçmeyecek şekilde belirlenebilir ve sigorta şirketi bunu öder. Bir de yasal sınırlar var. Bu yasal sınırlardan hareket etmek gerekir. Sigorta şirketlerinin de kar etmesi lazım. Mesela, senede üç defa ancak bu hukuksal korumadan faydalanabilirsiniz, beşinci defa olursa faydalanamazsınız demek, o sınırlamaları da koymak lazım” dedi.

Türkiye Barolar Birliği ile ortak bir çözüm üretilebilir

Hukuk sigortası konusunda Türkiye Barolar Birliği’yle bir araya gelerek bir çözüm üretilebileceğini belirten Kılıç, “Avukatlar müvekkillerinden para tahsilâtında da zorlanıyorlar. Bu yolla bu konuda da sorunları da kalmayacak. Bu da çok önemli avukatlar için, çünkü bir noktadan sonra artık avukatla müvekkil itilaflı hale geliyor. Bu olmayacak ve ilişkileri daha da sağlıklı olacak” dedi.

Gelişmiş ülkelerde yıllardır uygulanıyor

Kılıç, devlet denetiminde olmak kaydıyla hukuk sigortasının fiiliyatta artık gündemde olması gerektiğini dile getirerek “Başta Almanya olmak üzere gelişmiş tüm ülkelerde bu yıllardır uygulanan ve başarılı sonuçlar alınmış bir sigorta türü. Biz de alabiliriz diye düşünüyorum, çünkü Almanya’nın hukuki altyapısıyla Türkiye’nin hukuki altyapısı birbirine çok uygun. Amerika’da buna benzer sigortalar var ancak hukuki altyapılarımız birbirine taban tabana zıt olduğu için uygun olan herhalde Almanya’da yapılan sistemdir. Orada devlet koruma altına aldığı ya da hukuk hak arama noktasında fazla bir geliri olmayan gruba kendisi sigorta yapıyor. Bazen avukata da devlet yönlendiriyor. Devletin de burada sübvanse ediyor olması bir katkı” değerlendirmesinde bulundu.

Riziko kapsamı iyi belirlenmeli

1995’ten beri aslında Türkiye mevzuatında olan hukuk sigortasının tam şekliyle hayata geçirilememiş olmasında sigorta şirketlerinin kâr- zarar dengesinin nasıl olacağını ve nelerin riziko kapsamına alınması gerektiğini kestirememelerinin önemli bir rol oynadığını belirten Kılıç, şöyle devam etti: “Kapsam çok geniş. Bir riziko belirlememiz gerekiyor, çünkü sigorta şirketleri rizikoya göre hareket eder. Hukuk sigortasında riziko sigortalının tazminat talebine sorun teşkil eden zararın gerçekleştiği ve yine sigortalının ceza, disiplin, meslek kurallarına aykırılıkla ilgili suçlandığı haller, sigortalının söz konusu hükümlere aykırı davrandığı ya da davranmaya başladığı var sayılan anda başlıyor. Mesleği de burada rizikonun varlığının başladığı an için önemli. Bunun dışında kalan tüm hallerde sigortanın ya da uyuşmazlıkla ilgili diğer kişi ve kişilerin objektif ve sübjektif yükümlülüklerini ihlal ettiği durumlar. Fakat işte bunların detaylandırılması o kadar büyük bir araştırmaya ve çalışmaya bağlı ki bunu sigorta şirketleri yapmayı cesaret edemiyorlar.”

Acenteler bilgilendirme yoluyla tavsiye edebilir

Hukuk sigortasının insanlara tavsiye edilmesi gerektiğini söyleyen Kılıç, şunları söyledi: “Bu tavsiyeler acenteler ya da bankalar aracılığıyla olabilir. Mesela barolar bununla ilgili bize “Avukatlara zorunlu Meslek Mesuliyet Sigortası yapıyoruz. Zorunlu değil ama çok iyi olabilir sizin için” dediler. Örneğin Meslek Mesuliyet Sigortası’nın kapsamı çok iyi. Doktorlara da bu yapılabilir, çünkü onların rizikosu çok fazla. Onlar zorunlu bir sigorta yaptırıyorlar ama hukuki kısımla ilgilenilmiyor orada. Onlara da bununla ilgili bir tavsiye niteliğinde bir bilgilendirme yapılabilir. İşverenler işçilerine bunu yapabilir. Hukuk sigortası yapalım, maaşınızdan şu kadar keselim gibi tavsiyelerle gidilebilir. Şu an yasanın, sigorta hukukunun kapsamına da baktığın zaman isteğe bağlı sigortalar bunlar. Kapsamını siz istediğiniz gibi belirliyorsunuz, daraltıyorsunuz, genişletiyorsunuz.’

TAMAMI SİGORTA EKRANI’NDA:

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER