9 Ekim 2024, Çarşamba
spot_img

Yaşlılar için daha çok sigorta güvencesi sunmak şart

Türkiye’de 65 yaş üstü nüfusun artacak olması, yaşlılara yönelik sigorta ihtiyacını da artırıyor. Önümüzdeki dönemde, sigorta ve emeklilik şirketlerince bakım sigortası, birikimli hayat teminatlı sağlık sigortaları ve emeklilik iradı gibi ürünlerin sunulması bekleniyor.

ALP SÜER / SİGORTAMEDYA

Türkiye’de sigorta sektöründeki potansiyeli göstermek ve yabancı yatırımcının sektöre yatırım yapmasının nedenini açıklamak açısından klişeleşmiş bir söz var: “Türkiye’nin nüfusu genç, potansiyel büyük!” Evet, çok doğru. Ülkemizde genç nüfus ağırlıkta. Ancak, madalyonun diğer yüzüne baktığımızda, 65 yaş üstü nüfus da giderek artıyor.

Bugün, Türkiye’de 65 yaş ve üstü nüfusun, toplam nüfus içindeki oranı yaklaşık yüzde 9 düzeyinde. Ancak, 2050’lere geldiğinde bu oranın yüzde 20’lere ulaşması, hatta geçmesi bekleniyor. “Peki, Türk sigorta sektörü, yaşlanan nüfus gerçeğiyle ne kadar yüz yüze?” Yaşı biraz daha düşürüp, 60 diyelim. “60 yaş üstü bireylere yönelik sigorta ürünleri yeterli mi?” Bu sorulara; “Evet” demek çok güç. Enseyi de fazla karartmayalım. Sektörün bu konuda attığı adımlar da söz konusu. Sözgelimi, pek çok şirket son yılların parlayan yıldızı Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda (TSS) yaş sınırını yükseltti.

Hatta, sektörün TSS’de de öncü şirketlerinden Axa Sigorta, ‘Sağlığım Tamam’da, 1 Temmuz’dan itibaren yaş sınırını da 59’dan 65’e çıkardı. Hatta, bazı şirketler TSS’de bireyleri 80 yaşına kadar sigortalıyor. Yaşlılara yönelik sigorta ihtiyacı da giderek artarken, önümüzdeki dönemde, sigorta ve emeklilik şirketlerince ‘bakım sigortası’, ‘birikimli hayat teminatlı sağlık sigortaları’ ve ‘emeklilik iradı’ gibi ürünlerin de sunulması bekleniyor.

Türkiye Sigorta, bakım sigortasını sunacak

Şimdi, yaşlı kesime sunulacak sigorta ürünleri konusunda biraz daha detaylı bilgi verelim: Söz konusu ürünler arasında, ‘bakım sigortası’ en başta yer alıyor. Sigorta, çeşitli hastalıklar nedeniyle bazı temel ihtiyaçlarını karşılayamayan bireylerin evde ya da bakım (huzur) evlerindeki giderlerini güvence altına alıyor. Uygulaması farklı ülkelere göre değişen bakım sigortası, özel sigorta şirketleri tarafından da sunulabiliyor. Kamu sermayeli sigorta şirketlerinin birleşmesiyle 1 Eylül’den itibaren faaliyet göstermeye başlayan ve sektörde liderliğe yükselen Türkiye Sigorta’nın da bakım sigortasını piyasaya sunmak için çalışmalar yaptığını not düşelim.

Bakım sigortası ile ilgili önemli bir hususu dile getirirsek, yaşlı bakım sigortası kamu tarafından da sunulabiliyor. Söz konusu sigortada, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sigorta sistemi kapsamında, bir bireyin aktif çalışma döneminde brüt ücretinden yüzde 1-2 oranlarında yaşlı bakım sigortası için kesinti yapılıyor. Emekli olduğunda ve yaşlılığında ihtiyaç duyması halinde birey evde bakım (kişisel bakım, doktor, hemşire ziyareti vb.) ve kurum bakımı (huzurevi) hizmetlerinden yararlanıyor. 3 yıl önce hükümetin gündeminde olmasına ve bu konuda çalışmaların başlamasına rağmen, yaşlı bakım sigortasının henüz hayata geçmediğini de hatırlatalım.

Yaşlıların sıkıntısı; sağlık sigortasında artan primler

Türkiye’de özel sağlık sigortalarında (ÖSS), yaşlı kesimin en büyük sıkıntısı yıllar itibarıyla sürekli artan primler. Sözgelimi, ciddi bir operasyon geçirmiş ve hastane giderleri ÖSS tarafından karşılanmış bireylerin poliçe yenilemesinde karşılaştığı astronomik prim artışları bireyleri canından bezdiriyor. Bu durum, ‘ömür boyu yenileme garantisi’ almış olsalar dahi bireylerin, sağlık sigortasından vazgeçmelerine yol açıyor. Bu duruma bir çözüm olarak, yurtdışında özelikle Almanya’da yaygın olan içinde ‘birikimli hayat teminatı’ da olan sağlık sigortaları öneriliyor. Söz konusu üründe bireyler ÖSS yaptırırken içerisine birikimli hayat teminatı da alabiliyor. Söz konusu birikim de birey yaşlandıkça, artan sağlık sigortası primlerine (azami yüzde 80 oranında) destek oluyor.

BES’ten emekli olanlar için ‘ömür boyu maaş’ bekleniyor

Sağlık ve hayatla ilgili ürünleri bir kenara bırakalım. Biraz da Bireysel Emeklilik Sistemi’nden (BES) emekli olan bireylerin ceplerini ilgilendiren bir hususa değinelim. Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) verilerine göre, 5 Kasım itibarıyla BES’ten emekli olmuş 133 bin 950 birey var. Söz konusu bireylerin önemli bir kısmı, toplu parasını alarak sistemden çıkıyor. Bir kısmı da emeklilik gelir planı ya da programlı geri ödeme (PGÖ) seçeneğini kullanıyor. Söz konusu seçenekte, emekli katılımcıya mevcut birikimi belli bir süre içinde, tercih ettiği sıklıkta (aylık, 3 aylık, yıllık vb.) geri ödeniyor. Bazı bireyler ise emeklilik şirketlerinin kendilerine ömür boyu maaş ödenmesini talep ediyor. İşte bunu sağlayacak, emeklilik iradı (anüite) ürünlerinin sunulması için şirketlerin çalışmaları da sürüyor. Geçen ay, SigortaMedya’nın YouTube kanalı Sigorta Ekranı’na konuk olan Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik’in Genel Müdürü Taylan Türkölmez, maaş planları ile ilgili sektörde daha farklı ürünlerin olması gerektiğini belirterek, bu konuda mevzuat değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyledi.

Almanya’da evde bakım için özel sigorta teminatı var

Yurtdışında, bakım sigortası konusunda nasıl bir uygulama söz konusu. Biraz da bu konuda bilgi verelim: 2016 yılında yayınlanan ‘Avrupa’da Uzun Süreli Bakım Teminatı’ başlıklı çalışmaya göre; uzun süreli bakım harcamaların önemli bir kısmı devlet veya zorunlu sigorta programları tarafından karşılanıyor. Hollanda, Almanya gibi bazı ülkelerde ilave olarak evde bakım için özel sigorta teminatı da söz konusu.

Sigorta Hukukçusu Zeynep Reva, söz konusu ülkeler arasında iyi uygulama örneği olarak Almanya’yı gösteriyor. Reva’nın verdiği bilgilere göre, Almanya’da bakım hizmeti sunulan hastalar, 4 seviyeye göre kategorilere ayrılmış. Buna göre; Seviye 0: Demans, zihinsel engel veya psikolojik bozukluk nedeniyle günlük yaşam aktiviteleri ciddi şekilde kısıtlananları; Seviye I: Vücut bakımı, beslenme ve hareketlilik için günde en az bir kez bakıma muhtaç olanları; Seviye II: Bağımlılığı ağır olan ve temel bakım için günde en az üç kez ve günün farklı saatlerinde yardıma ihtiyacı olanları; Seviye III: Bağımlılığı mutlak ve kalıcı olan ve 7/24 yardıma ihtiyacı olanları belirliyor. Reva, bu modelin ülkemizde bu konuda ürün geliştirecek şirketler için de örnek olabileceğini vurguluyor.

Fiba Emeklilik Genel Müdürü Erol Öztürkoğlu: Yaşlanan nüfus gerçeği ile yüzleşmek artık kaçınılmaz

Türkiye’nin ve sigorta sektörünün yaşlanan nüfus gerçeği ile yüzleşmesinin artık kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Fiba Emeklilik Genel Müdürü Erol Öztürkoğlu; şunları söylüyor: “Nüfusun giderek yaşlanmasıyla birlikte evde bakım giderleri, Sosyal Güvenlik Kurumu açısından da büyük yük oluşturuyor. Sigorta şirketlerinin 60 yaş üstü nüfus için ‘bakım sigortası’ gibi ürünleri geliştirmesi gerekli. Bakım sigortası, bazı temel ihtiyaçlarını karşılayamayan bireylerin evde ya da bakım evlerindeki giderlerini güvence altına alıyor. Geçmişte de gündeme gelmesine karşın, bireylerin ortalama yaşam süreleri ile ilgili belirsizlikler, reasürans temin etme konusundaki güçlükler vb. faktörler nedeniyle söz konusu ürünler piyasaya sunulamadı. Ancak, önümüzdeki dönemde bu ürünlerin sigorta şirketlerince sunulacağını düşünüyorum.”

Sigorta Brokerleri Derneği Başkanı Selcen Gür: Türkiye’ye uygun bir model geliştirilmeli

Yaşlılara yönelik ‘yaşlı bakım sigortası’nın dünyadaki uygulamalarının farklılık gösterdiğini, kamu ve özel sigorta sistemi tarafından sunulabildiğini belirten Sigorta Brokerleri Derneği Başkanı Selcen Gür, şunları söylüyor: “Bu sosyal sigorta türü Avrupa’da özellikle yaygın. Ayrıca, Japonya’da da geçerli. Amerika’da ise özel sigorta sisteminde bu tür ürünler bulunuyor. Kamusal alanda eyalet bazında farklı destek uygulamaları olmakla birlikte ana maliyet ve yönetim, özel sektör üstünde. Gelecek dönemlerde Türkiye’de 65 yaş üstü nüfusun ve yaşlı nüfusun toplama oranının artacak olması nedeniyle sosyal devletin gereği olan yaşlılara bakımın finansmanı üzerine Türkiye’ye uygun bir modelin geliştirileceği ve uygulamaya konulacağını düşünüyoruz.”

Sigorta Hukukçusu Av. Zeynep Reva: Evde bakım teminatını içeren ürünler sunulmalı

Sigorta Hukukçusu ve Sigorta Tahkim Komisyonu Hayat Hakemi Avukat Zeynep Reva da Türkiye’de 65 yaş üstü nüfusun sigortalanabilirliğine yönelik ürünlerin yaygınlaştırılması gerektiği görüşünde. Sağlık sigortalarında, ‘evde bakım teminatı’ ile paketlenmiş ürünler veya yaşam merkezi olarak da isimlendirilen yaşlı bakım merkezlerinde kalma maliyetinin finanse edildiği ürünlerin de sunulabileceğini ifade eden Reva, “Böylece sağlığın bir endişe alanı olarak ortaya çıkması trendi konusunda da önemli bir adım atılır. Ayrıca, hastalığın tedavisini değil de hastalığın teşhisi sonrası poliçede yazılı meblağın ödenmesini hedefleyen tehlikeli hastalıklar sigortalarının da yaygınlaşması ve yeni bazı hastalıkları da kapsayacak şekilde geliştirilmesi de düşünülebilir” diyor.

Boğaziçi Sigorta Kurucusu Yavuz Önen: Birikimli hayat teminatlı sağlık sigortası gerekli

Türkiye’de özel sağlık sigortasına sahip bireylerin en büyük sorunlarından bir tanesinin, yaş ilerledikçe artan primler olduğunu vurgulayan Boğaziçi Sigorta Kurucusu Yavuz Önen, şunları söylüyor: “Uzun yıllar özel sağlık sigortası yaptıran ve ömür boyu yenileme garantisi almış sigortalılar, yaş ilerlediğinde sigorta primlerinin yükselmesi ve yüksek primleri ödeyememesi nedeniyle poliçelerini yenileyemiyor ve sistem dışına çıkabiliyor. Buna bir çözüm olarak, birikimli hayat sigortaları ile sağlık sigortasının entegre olması gerektiğini düşünüyorum. Bireyler, sağlık sigortasının içerisinde tercih etmeleri halinde ‘birikim sigortaları’ da yaptırabilmeli. Bu şekilde, belli bir yaştan sonra artan sağlık sigortası primlerine yüzde 80’e varan oranda hayat sigortalarından, sağlık sigortası primlerine destek sağlanabilir. Böylece bireylerin hem mağduriyeti önlenmiş olur hem de sağlık sigortalarının devamı sağlanır.” 

SİGORTALI-Kasım 2020.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER