Marmara Bölgesi’ni etkisi altına alan fırtına sebebiyle sigortalı kıymetlerde meydana gelen hasarlarla ilgili açıklamada bulunan Türkiye Sigorta Eksperleri Derneği, rüzgârın sürüklediği veya attığı cisimlerin verdiği zararlarda sigortalıların sözleşmelerine ve fırtına klozuna dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.
TÜSED Genel Sekreterliği kamuoyuyla paylaştığı metinde konut ve işyerleri poliçelerindeki fırtına klozunun yağmur, kar, dolu ile beraber olsun veya olmasın fırtına veya fırtına sırasında rüzgarın sürüklediği veya attığı şeylerin çarpması sonucu sigortalı şeylerde doğrudan meydana gelecek zararları kapsadığını belirterek 7 bofor üzerindeki fırtınadan kaynaklanan hasarlar ‘da, nereden geldiği /devrildiği belli olsa dahi yakın sebep doğal afet sayıldığından zarar veren cisimlerin maliklerinin üçüncü kişilere ait kıymetlerde oluşan zarardan sorumlu tutulamayacağını bildirdi.
Toplu yaşam birimleri olan apartmanların çatılarının ve dış cephelerinin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu‘na göre ortak alanlar olduğu ifade edilen metinde, fırtınanın doğrudan etkisi veya sürüklediği cisimlerin çarpması sonucu oluşan hasardan, binada bulunan tüm bağımsız bölüm sahiplerinin sorumlu olduğu belirtildi. Metinde ayrıca sigorta sözleşmesinde bina ve fırtına teminatının bulunduğu hallerde sigorta şirketi tarafından ödenecek tazminat tutarının bağımsız bölümün hasardaki payı oranında olacağı; müstakil konutlarda ise çatı ve dış cephede oluşan hasarın tümünün sigorta şirketi tarafından tazmin edileceği yer aldı.
Sitelerde ortak alanlar teminat altına alınabilir
Bina veya sitelerde, bu tür risklere karşı bina/site ortak alanlarının teminat altına alınabildiği, ortak alanları teminat altına alan sigorta poliçelerinin sigorta şirketleri tarafından düzenlenebildiği belirtilen metinde maliklerin bina/site yönetimlerine bu şartlardaki poliçelerin düzenlenip düzenlenmediğini sorgulamalarının, olası risklerde bina/site ortak alanlarında oluşan hasarlara karşı mağduriyet yaşamalarını engelleyeceği aktarıldı.
Metinde ayrıca bazı sigorta sözleşmelerinde, fırtına riskinin yüksek olduğu bölgelerde sigortalanan kıymetler için muafiyet uygulandığı ve bunun sözleşmede belirtildiği yer aldı.