Önümüzdeki günlerde faaliyete geçecek birleşik kamu şirketi, sektörde rekabeti daha da artıracak. Sektörün en büyüklerinden Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Şencan, “Rekabet olumlu; ancak yıkıcı değil, tatlı-sert olmalı” diyor.
HAYATIMIZ SİGORTALI / ALP SÜER
Türkiye’de rekabetin en yoğun olduğu sektörlerin başında da kuşkusuz sigorta sektörü geliyor. Sigorta şirketlerini yöneticileri ile bir araya geldiğimizde de söz konusu rekabeti değerlendirirken sık sık “kıyasıya rekabet”, “amansız rekabet” gibi ağırlıkla fiyata vurgu yapan sözleri işitiyoruz. İçinde bulunduğumuz 2020’de sektörde daha güçlü bir rekabetin de ayak sesleri işitilmeye başlandı. Fiyat rekabetinin ötesinde ürün bazında da olacak rekabet, önümüzdeki aylarda faaliyete geçmesi beklenen birleşik kamu şirketinin sektörde yer almasıyla başlayacak. Kamu sermayeli şirketlerin, Türkiye Varlık Fonu (TVF) çatısı altında güçlerini birleştirip, tek bir şirket olarak faaliyet göstermeleri sektörde taşları da yerinden oynatacak. Geçen ay yaklaşık 100 yıla yakın geçmişe sahip, sektörün en köklü şirketlerinden ve sektörde sürekli ilk 3’te yer alan Anadolu Sigorta’yı ziyaret ettik. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Şencan’la sektör ve Anadolu Sigorta hakkında keyifli bir söyleşi yaptık. Sektörle ilgili ilk sorumuz da doğal olarak birleşik kamu sermayeli şirketin, sektörü nasıl etkileyeceği ile ilgiliydi. Şencan, öncelikle rekabetin olumlu olacağını söylüyor, arkasından ekliyor: “Rekabet olmalı; ancak yıkıcı değil, tatlı-sert olmalı.”
Maraton koşuyoruz
Sektördeki şirketler için yeni dönemde de başarı kriterinin ‘doğru fiyatlama yapmak’, ‘hasarı iyi yönetmek’ bunun için de ‘iş süreçlerini mükemmel hale getirmek’ olacağını vurgulayan Şencan, “Sigortacılık anlayışımızı aslında maraton koşusu ile metaforlaştırabilirim” diyor. TVF çatısı altında kamu bankalarının kontrolünde bulunan sigorta ve emeklilik şirketlerinin de ölçek ekonomisinin oluşturulması amacıyla birleştirilmesine karar verildiğini hatırlatan Şencan, “Önümüzdeki dönemde ilk 5 sigorta şirketi sıralamasının değişeceği kesin. Zaman içerisinde sektörde yaratacağı etkiyi göreceğiz. Bu etkinin olumlu olacağına inanıyorum” diyor.
“Anadolu Sigorta, yeni dönemde sektörde kendisini nasıl konumlandıracak? Pazar payında azalma olabilir mi?” sorumuzu ise Şencan, “Sektörde pazar payını korumak istiyoruz. Önümüzdeki dönemde dengeli ve kârlı büyüyeceğiz” şeklinde yanıtlıyor. Anadolu Sigorta’nın 2020 ile ilgili büyüme tahminlerini, ‘en kötü’ ve ‘en iyi’ şekilde iki senaryo ile açıklayan Şencan, “En kötü senaryomuzda şirketimizin sektöre paralel ve yüzde 10 kadar büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Sigortalı sayısının da sektör için yaptığımız açıklama kapsamında değişmeyeceğini öngörüyoruz. En iyi senaryomuzda ise şirketimizin yüzde 25 civarında üretim ve sigortalı sayısı artışı yakalayacağını tahmin ediyoruz” diye konuşuyor. 2020 yılında da şu an lider oldukları branşlarda büyüme, mevcut pazar paylarını arttırma ve yeni pazarlar oluşturmanın yanı sıra teknoloji odaklı inovasyon yatırımları ile kârlılığı arttırma yönündeki çalışmaları sürdüreceklerini vurgulayan Şencan, “Yenilikçi ve ilkleri başaran sigorta şirketi kimliğimizi güçlendirecek farklı ürün ve hizmetleri geliştirmeye devam edeceğiz” diyor.
Sigortalıyı yarı yolda bırakmayız
Anadolu Sigorta olarak, her geçen gün ürün yelpazesine birçok branşta yeni ürünler katarak, sektördeki öncü rolü sürdürdüklerini ifade eden Şencan, şu bilgileri veriyor: “Bu yıl da müşterilerimizin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda yenilikçi ürünlerimizi hayata geçiriyor olacağız. Sözgelimi, geçen yıl piyasaya sunduğumuz ‘Uçuşum Güvende’ Sigortası parametrik sigorta türündeki ilklerden bir tanesi. Bu yönde çalışmalarımız 2020’de devam edecek. Teknoloji ve inovasyonu öncelikli yatırım ve çalışma alanımız olarak belirlediğimiz için bu alanlarda pek çok yeniliğe imza attık ve atmaya da devam ediyoruz.” 95 yıldır ilkeleri ile hareket eden, sürdürülebilirliği esas alan bir sigorta şirketi olduklarını ifade eden Şencan, “Şirketimizi diğer oyunculardan ayıran en önemli özelliğimiz prim üretimimizdeki homojen dağılımdır. Biz koşullar ne olursa olsun sigortalımızı yarı yolda bırakmayız. İhtiyacı olan her branşta hizmet vermeye devam ederiz” diye konuşuyor.
Yabancı ortaklık yok
Şencan’a söyleşimiz sırasında sektörde Anadolu Sigorta ile ilgili olarak “Yabancı sermayeli gruplar Anadolu Sigorta ile yakından ilgileniyor” şeklindeki söylentileri hatırlatıp, bu durumun doğru olup olmadığını da sorduk. Anadolu Sigorta’nın halka açık bir şirket olduğunu hatırlatan ve halka açık hisselerin bir kısmının yabancı yatırımcıların elinde olduğunu vurgulayan Şencan, “Bunun dışında yabancı bir ortaklığı düşünmüyoruz. Anadolu Sigorta, önümüzdeki dönemde de milli bir sigorta şirketi olarak faaliyetlerine devam edecek” diyor.
Ocak ayında düzenlenen basın toplantısıyla ilk defa basın mensuplarının da karşısına çıkan Şencan, toplantıda “Sektörde pastanın büyümesi için işbirliklerine büyük önem veriyoruz” demişti. Şencan’dan biraz da somut olarak ne gibi işbirlikleri yapacakları konusunda bilgi vermesini istedik. Şencan, bu işbirliklerinin bir bölümünün yapay zeka, robotik süreçler ve nesnelerin interneti gibi teknolojideki gelişmeler ve dijitalleşme ile ilgili olduğunu söylüyor. Türk sigorta sektörünün, oyunun kurallarını kökten değiştirecek olan teknolojik ve demografik değişim ve gelişmelerden muaf olmadığını vurgulayan Şencan, “Bu sebeple, biz de yatırımlarımızın ve insan kaynağımızın en önemli kısmını bu alana ayırıyor, bunun yanında insurtechlerin çevikliği ve enerjilerinden faydalanmak için de iş ortaklıkları ve destekler sunuyoruz. Son bir kaç yıldır gerçekleştirdiğimiz ve artık geleneksel hale gelen ‘Hackathon’ etkinliğimiz bu desteğimizin en somut örneklerinden biri. Bu sayede, dijital projeler geliştirmekten keyif duyan ve inovatif fikirlerini ortaya koymak isteyen, yazılımcı ve tasarımcılara kapımızı açıyoruz” diyor. İş Bankası girişimcilik programı ‘Workup’ olmak üzere, girişimcilik ekosistemindeki programlarla da yakın ilişkiler kurduklarını vurgulayan Şencan, “Kolektif House Levent Ofisimizde bulunan inovasyon birimimiz, İş Bankası’nın girişimcilik programı olan Workup’ın danışmanlığında keşif ve pazar araştırması gibi çalışmalar yürüterek, yeni girişimlerle iş birlikleri, yeni iş modelleri geliştirmek için çalışıyor” diye konuşuyor.
Şencan’ın işbirliklerden kastettiği diğer bir konu ise sektördeki tüm paydaşlar arasındaki işbirliği. Türkiye Sigorta Birliği’nde (TSB) Hayat dışı Yönetim Komitesi’nde bir işbirliğinin olduğunu vurgulayan Şencan, sektörde OSEM, TSEV gibi sektördeki paydaşların işbirlikleriyle oluşan birçok kuruma dikkat çekiyor. Sektördeki işbirliklerinin daha da gelişebileceğini vurgulayan Şencan, “İşbirlikleri verilere daha kolay ulaşmak amacıyla yapılabilir. Ülkemizde veriler, farklı kurumlarda kümelenmiş durumda. Banka tarafı, kredi kartları, Sigorta Bilgi Merkezi’ndeki veriler vb. Sigorta şirketlerinin verilere işbirlikleriyle ulaşmaları ve topladıkları verileri de iyi değerlendirmesi gerekli. Sözgelimi, sağlıkla ilgili verilerin bireyin de onayı alınarak işlenmesi büyük önem taşıyor. İşbirlikleri ile verilere daha kolay ulaşırsa hem Sektör daha sağlıklı bir yola girer hem de toplumda sigorta penetrasyonu artar. ”
2019’da büyüme umut verici
Sektörde 2019 yılını kısaca değerlendiren Şencan, hayat dışı sigorta sektörünün toplam prim üretimi 2019’da yüzde 21.3 oranında artışla 57 milyar 882 milyon TL düzeyine ulaştığını ve sektör reel anlamda yüzde 8.4’lük büyüme kaydettiğini hatırlatıyor. Çalkantılı ekonomik koşullara rağmen büyümeye devam edilmesini gerek sektör gerekse Anadolu Sigorta açısından umut vadeden bir gelişme olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Şencan, “Bu büyümenin, otomotiv sektöründe satışların düşük seyrettiği bir dönemde gerçekleşmiş olması da sektörün gelişimine olan inancımızı tazeliyor” diyor.
Trafik’te paket ürün şart
Trafik sigortası ve tavan fiyat uygulaması ile ilgili düşüncelerini açıklayan Şencan, “Trafik branşında 2017 yılından itibaren başlatılan taban fiyat ve riskli araç havuzu uygulamaları 2019 yılı boyunca da devam etti. Sektörde, trafik branşında büyüme elde edebilmek için farklı paket ürünler geliştirerek arzulanan büyüme ve kârlılık performansına ulaşılması hedefleniyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
30 yıl bankacılık yapan Şencan sigortacılığa da aşina
30 yıl bankacılık yapan Şencan sigortacılığa da aşina Anadolu Sigorta’nın yeni Genel Müdürü Mehmet Şencan, sigortacılık mesleğinde çok yeni. Şencan’ın tam 30 yılı Türkiye İş Bankası’nda geçmiş; memurluktan başlayıp, Teftiş Kurulu, Anadolu’nun değişik şubelerinde müdürlük ve son olarak İş Bankası’nda Ticari ve Kurumsal’dan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunmuş. ‘Sahada çalışmanın’ önemini özellikle vurgulayan Şencan, gerek şube müdürlükleri yaparken gerekse Genel Müdür Yardımcılığı döneminde Anadolu Sigorta ile işbirliği içinde olduğunu vurgulayarak sigortacılığın çok da kendisine yabancı olmadığını vurguluyor.
2019’da Anadolu Sigorta…
- Sektör prim üretimi değişiminde yüzde 21,26 oranında artış yaşanmış iken, Anadolu Sigorta’da bu değer yüzde 15,88 olarak gerçekleşti.
- Yüzde 3,61 reel büyüme gerçekleştirerek 6.6 milyar TL üretime ulaştı.
- Yatırım portföyü 2019 yılının sonunda yüzde 26,1 artış göstererek 5 milyar 894 milyon TL’ye ulaştı.
- Solo bazda yüzde 22,4 özsermaye kârlılık seviyesine ulaşarak sektör ortalaması olan yüzde 20,4’ü geçti. Konsolide bilanço kullanılarak hesaplanan ROE’de ise yüzde 28,55’e ulaştı.
