‘Güven satan bir sektör olarak istikrar sağlayamıyoruz’

Son yaşanan ekonomik açıdan çalkantılı süreç acenteleri de zorluyor. Özellikle bir fiyat istikrarı sağlayamamaktan dolayı sıkıntı içinde olduklarını belirten TÜSAF Başkanı Murat Büyükçelebi, “Şu anda birtakım trafik, kasko teklifleri veriyoruz ama saatlik, günlük ya da birkaç günle sınırlı teklifler vermek zorunda kalıyoruz. Fiyatların devamlı arttığı, değiştiği bir ortam var. Güven satan bir sektörün en önemli konularından biri olan istikrarı maalesef sağlayamıyoruz” dedi.

SİGORTAMEDYA ÖZEL

Sigorta sektörünün en önemli paydaşlarından birisi olan acenteler, istikrarsızlıktan şikâyetçi. Özellikle ekonomide son yaşanan çalkantılı süreçten çok fazla etkilenen acenteler, kur ve enflasyondaki artıştan dolayı zor günler geçiriyor. Acentelerin yaşadığı sıkıntılar geçtiğimiz hafta Sigorta Ekranı’nda da masaya yatırıldı. Sigorta Ekranı’nda Sigortamedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın konuğu olan Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu (TÜSAF) Başkanı Murat Büyükçelebi, acentelerin problemlerini ve çözüm yollarını anlattı. Programda özellikle sektörde istikrar konusunda ciddi bir problem yaşandığına dikkat çeken Büyükçelebi, “Şu anda birtakım trafik, kasko teklifleri veriyoruz ama saatlik, günlük ya da birkaç günle sınırlı teklifler vermek zorunda kalıyoruz. Fiyatların devamlı arttığı, değiştiği bir ortam var. Güven satan bir sektörün en önemli konularından biri olan istikrarı maalesef sağlayamıyoruz” dedi.

Arz problemi başladı

Bir sene 2000 TL olan ürünün, diğer sene 1000, sonraki sene ise 3000 TL’ye satıldığına dikkat çeken Büyükçelebi, “Tabii bunu değiştiren kriterler, olaylar var ama olmadığı dönemlerde de bunu yaşıyoruz. Son 3-4 senenin ortalamalarını aldığınız zaman trafik sigortalarında artışın olmadığı, anormal bir rekabetin olduğu, rekabetin getirdiği yanlış işlerin olduğunu görüyorsunuz. Poliçe sayıları düştü, fiyatlar devamlı artıyor. Şu anda taksit sayıları azaldı ve ortadan kalktı, 2016-2017 ye geri dönüyoruz. Arz problemi başladı” dedi.

Büyükçelebi, primlerin düşük olması nedeniyle fiyatların olması gereken yerlere doğru gittiğini belirterek, “Sektör olarak yanlış gidiyoruz. Vatandaşın karşısında düştüğümüz durum hoş değil” ifadelerini kullandı. 

Kendimizi nasıl koruyacağımızı bilmeliyiz

Kur ve enflasyon artışının sektöre direkt yansıdığını dile getiren Büyükçelebi, devamlı yaşanan fiyat değişikliklerinin problem yarattığını söyledi. Büyükçelebi, hasar tarafında da sıkıntılar olduğuna değinerek, şunları söyledi: “Teminat bedellerinin güncellenmesi gerekiyor. Çünkü devamlı artan bir maliyetten bahsediyoruz. Acentelerle alakalı problemler de var. Özellikle dövizli poliçelerde tahsilatla ilgili açık çalışan meslektaşlarımız çok büyük sıkıntılar yaşayabiliyorlar. Ülkemizin koşulları ortada. Sadece aralık ayını konuşmak bile yeterlidir. Kurun nereden nereye geldiğini hep beraber gördük. Bu arada biz kendimizi nasıl koruruz kısmına iyi çalışmamız lazım.” 

Zarara ortak olduk, kara neden ortak olmuyoruz!

2017 yılında yaşanan durumlardan dolayı acente komisyonlarının 0’a kadar düşürüldüğünü hatırlatan Büyükçelebi,  ortada çok ciddi bir zarar olduğunun altını çizdi. Büyükçelebi, sigorta şirketlerinin acenteleri 0-1-2 gibi komisyon oranlarıyla çalıştırdıklarını belirterek, “Bir zarar olduğunu ve buna ortak olmamız gerektiğini ifade ettiler. Pandemi döneminde ne kadar kar yazdığını zaten bilançolar gösteriyor. Bilançoların göstermediği kar var bunu da biliyoruz. Biz bununla alakalı olarak, ‘Zarara bizi ortak ediyorsunuz da kara niye ortak etmiyorsunuz?’ gibi bir çıkış yapmıştık. Haziran ayında da komisyonlarımızın arttırılmasıyla ilgili çağrıda bulunduk ama maalesef bu konuda karşı taraftan iyi niyet görmedik” şeklinde konuştu.  

Satış ve hizmet dağıtım kanalı olarak haklarını istediklerini vurgulayan Büyükçelebi, “Biz zarara ortak olabilecek bir yapı değiliz ama olduk ve karşılığını göremedik. Bu doğru bir yaklaşım tarzı değil. Yani kasayı bu kadar doldurdum, karım şu kadar gibi söylemleri yapıp acenteyle hiçbir şey paylaşmamak bana doğru gelmiyor” dedi. 

Acenteler ikame araç konusunda arada kalıyor

Büyükçelebi, sigortalının ihtiyacı olduğunda ya da hasar ortaya çıktığında bunu hızlı bir şekilde karşılayabilmenin önemli olduğunu vurgulayarak pandemi nedeniyle araçların fazla üretilememesi ve bunların temininde yaşanan problemlerin sektöre olumsuz anlamda yansıdığını söyledi. 

İkame aracın sadece araç bulmayla ilgili bir problem olmadığını ifade eden Büyükçelebi, “Yedek parça teminiyle ilgili olarak süreçlerin uzamasıyla ilgili de problem var. Maalesef sigorta acenteleri arada kalıyor” ifadelerini kullandı. 

Büyükçelebi, bununla ilgili birtakım aksiyonlar alındığına belirterek, “Ankara Sigorta, ikame araç hizmetini kaldırdı. Önümüzdeki günler ne getirecek hep birlikte göreceğiz. Bizim de birtakım düşüncelerimiz var ama hizmet sektöründe çalıştığımız için vatandaşın beklentilerini de karşılamamız gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.  

Asistans hizmetleri yerine ana teminatlara odaklanılmalı

Satışla uğraşan bir kanalın destekleyici enstrüman kullanmasının avantajlı olduğunu dile getiren Büyükçelebi, sigorta poliçesine halı, klima temizliği gibi hizmetlerin eklenmesini doğru bulmadığını söyledi. Büyükçelebi, “Poliçede var diye bunu satıyor gibi göstermek doğru değil. Poliçede asıl önemli olan teminatın ana konuları. Bunlar yardımcı hizmet gibi biraz da özendirmek amacıyla yapılan şeyler. Sigorta poliçesinde bu tip hizmetler verilmesini ben çok doğru bulmuyorum. Sektörde bu hizmetler abartılıyor” dedi. Bu hizmetlerinin acentelerin satışında az da olsa etkili olabileceğini dile getiren Murat Büyükçelebi, halı, kombi temizliği gibi birtakım hizmetler yerine yangın hırsızlık gibi ana teminatlarında eksikliklere ve hızlı hasar ödemeye yoğunlaşmak gerektiğini söyledi. 

Trafik branşı dengemizi bozuyor

Acentelerin dengesini trafik branşının bozduğunun altını çizen Büyükçelebi, trafik sigortasının dönem dönem farklı şirketler tarafından çok uygun rakamlara rekabet ortamı içerisinde satıldığını ve bunun diğer acenteleri zor durumda bıraktığını söyledi. Büyükçelebi, meslektaşlarının çoğu zaman bunun sabit fiyat olması yönünde bir görüşleri olduğunu dile getirerek, “Bununla alakalı olarak bir baskı var. Biz de isteriz ancak Bunun neden olamayacağı ortada. Bu tip zorunlu ürünlerin 16 bin sigorta acentesinin tamamı tarafından tüm şirketlerden satabilecekleri bir noktaya getirmek çok daha doğru diye düşünüyorum” 

Büyükçelebi, ayrıca fiyat odaklı olmaktan çıkmak için hizmetin kalitesinin öne çıkması ve doğrudan tazminin devreye girmesinin muhtemelen doğru olacağını söyledi.

Trafikte acente komisyonu yüzde 17’nin altında olmamalı

Sigorta primlerindeki artışın komisyon tutarları için bir şey ifade etmediğini belirten Büyükçelebi, “Doğru olan, gerçekte aldığımız komisyon oranlarını alabiliyor noktaya gelmemiz. Maliyetler çok artıyor. Orada ancak bir açığımızı kapatabilecek pozisyona gelebiliyoruz. Asıl olması gereken bizim verdiğimiz hizmetin karşılığını alabilmemiz” diye konuştu. 

Büyükçelebi, trafik sigortasının acenteler için ana branş olduğunun altını çizerek “Onunla kasko, sağlık ya da başka ürünler satma imkânımız oluyor. Özellikle Anadolu tarafında ekonomik koşullar ve bilinç anlamında baktığınızda en çok satılan ürün. Burada bizim hayatta kalabilmemiz için gerekli olan ve hak ettiğimiz komisyonları almamız gerektiğini düşünüyorum. Hayatta kalmayı daha nitelikli iş yapmak ve donanımlı satış kanalını hayatta tutmak anlamında kullanıyorum, sadaka istemiyoruz, hakkımızı olması gerekeni istiyoruz. Bu da yüzde 17’nin altında olmamalı” ifadelerini kullandı.  

İptallerle ilgili oransal bir yapı kurulmalı

Büyükçelebi, tüm sigorta branşlarında iptal iade ile ilgili olarak genel bir kural koymanın önemli olduğunu belirterek, Tüm branşlarda geçerli olacak şekilde  “Mesela ilk 3 aya kadar olan dönem için en az yüzde 25, 3-6 ay arasında en az yüzde 50’si, 6 aydan sonra yapılan iptallerde herhangi bir iadenin yapılmaması ile ilgili olarak bir oransal yapı kuralım. Mevcut trafik sigortalarındaki iptal iade tutarı 20’tl’den az olmaması yetersiz” dedi. 

Problemlerimizi sosyal medya ile çözemeyiz

Büyükçelebi, yakın zamanda acentelerin Twitter üzerinden yaptıkları paylaşımlarla ilgili görüşlerini de aktararak, “Sosyal medya gibi herkesin görebileceği ortamlarda prestijimizi ayaklar altına alan bu kadar yanlış ifadeler kullanılmasını doğru bulmuyorum” dedi. 

Acentelerin belirli bir noktaya kadar haklı olduklarını söyleyen Murat Büyükçelebi, şunları söyledi: “Heyecanlılar ama ben olsam iflas edeceğini düşündüğüm bir yerden bir ürün almam. Daha iyi olmak için çalışıyoruz. Çok fazla problemimiz, sıkıntılarımız var. Ama bu tip konular o mecralarda konuşulacak konular değil. İki büyük kurumumuz var. Biri kanunla kurulmuş olan Sigorta Acenteleri İcra Komitesi, biri de sivil toplum tarafında Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu. Yaptıklarını doğru bulmayabilirsiniz ama kendi başınıza bu tip yöntemlerle bir yere varmanız mümkün değil. Sorunları kendi içimizde birlik ve beraberlikle, kurumlarla olan iletişimimizi arttırarak çözmeliyiz.” 

SEDDK hepimize fayda sağlayacak bir yapı

Programda SEDDK ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Murat Büyükçelebi, “1,5 senelik bir kurum için çok fazla eleştiriye girmeyi ben doğru bulmuyorum. Genel olarak ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Önemli olan bizimle ilgili olan konuları doğru anlatıp doğru ifade edebilmek. SEDDK’nın kurulması için hepimiz çaba sarf ettik. Federasyon tarafında da elimizden geleni yaptık. Geçtiğimiz 1,5 yılda mevzuatsal birçok değişiklik gerçekleşti. Kurum kendini ayağa kaldırmak için çalıştı. Bundan sonraki sürecin çok daha iyi olacağını düşünüyorum” dedi.  

Ek gelir getirecek ürünler çıkartıyoruz

TÜSAF olarak maliyetlerin bu kadar arttığı bir dönemde acentelerin ek kazanç sağlayabileceği ürünler çıkarttıklarını söyleyen Büyükçelebi, bunlarla ilgili de bilgiler verdi. Finansal aracı olmanın kendileri için çok önemli olduğunu belirten Büyükçelebi, Findeks ürünlerinin satışının yetkili olmanın finansal aracılığın anahtarı olduğunu söyledi. Murat Büyükçelebi, burada çok ciddi bir ek gelir ve bankalarla eşit koşullarda satış yapma imkânı olduğuna dikkat çekerek, “İleriki dönemde bankalarla olan bu haksız rekabeti ortadan kaldıracak bir döneme gireceğiz. Finansal aracı yetkisini aldığımızda biz de taşıt kredisi, konut kredisi veya diğer kredi ürünlerini satabileceğiz. Hem bir gelir elde etme hem de yapılmış olan poliçeleri yapma imkânımız olacak” dedi.

Büyükçelebi, araçların dörtte birinin kaskolu olup geri kalanının kaskolu olmadığı trafik sigortasının olduğu bir ortamda trafiği tamamlayacak bazı ürünler çıkardıklarından da bahsederek, “İçinde ikamenin de olduğu bu ürünler hem trafik hem kasko için kullanılabilir” diye konuştu. 

2021 yılının en iyilerini seçiyoruz 

TÜSAF olarak her zaman doğru yapılarla, doğru kişilerle ve doğru kurumlarla genişlemek gibi bir stratejileri olduğunu belirten Murat Büyükçelebi, “Girmek isteyenleri olabildiğince bu yapının içine almaya çalışıyoruz. Birden fazla platform tarzı yapıların kurulmasını çok doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı. Büyükçelebi, “Federasyon olarak yeni bir stratejiyle, “2021’in Sektörün En İyileri” diye 31 Ocak’a kadar sürecek bir anket yayınladık. 2021 yılının en iyilerini seçeceğiz. Sonuçlara göre de bir ödül programı yapılacak” dedi.