Küresel ısınma nedeniyle, önümüzdeki dönemde felaketlerin karşımıza çıkma olasılığının oldukça yüksek olduğunu vurgulayan Howden Sigorta Brokerliği Genel Müdürü Cemal Uludağ, “Bu felaketlere karşı en önemli güvence sigorta” açıklamasını yaptı.
2021 yılında Türkiye’nin herkesi üzüntüye boğan felaketleri arka arkaya yaşadığını belirten Howden Sigorta Brokerliği Genel Müdürü Cemal Uludağ, Howden Life’ın son sayısında yer alan köşesinde bu konuda sigortanın en önemli güvence olduğunu açıkladı. “Önce yurdumuzun dört bir tarafında göz bebeğimiz ormanlarımızda daha önce görüşmemiş büyüklükte yangınlar çıktı. Hemen sonrasında da Doğu ve Batı Karadeniz bölgelerimizde sel felaketleri ile karşılaştık” diyen Uludağ, yeni iklim yapısı nedeniyle, önümüzdeki dönemde benzeri felaketlerin karşımıza çıkma olasılığının oldukça yüksek olduğunu vurguladı.
Sigortalılık oranları artırılmalı
Artık yapılaşma, tarım, enerji başta olmak üzere bütün önemli unsurlarda bu risklerin göz önüne alınmasının şart olduğunu kaydeden Uludağ, şöyle devam etti: “Tabii ki alınabilecek bütün tedbirlere ek olarak bu felaketlere karşı ekonomik anlamda en önemli güvencenin sigorta olduğu da şüphesiz. Bu konuda kamu ve sigorta endüstrisinin bir araya gelerek teminat kapsamlarının gözden geçirilmesi, eksikliklerin tespit edilmesi ve tamamlanması; ardından da toplumsal bilincin artırılarak sigortalılık oranlarının hızla artırılmasının sağlanması elzemdir. Bu şekilde hem sigorta sistemi gelişecek, hem kamunun üstündeki yük azalacak, hem de ekonomik değerin kaybı asgari seviyede olacaktır.”
Sigortalılık oranları çok düşük, sigorta bilincini yükseltmeliyiz
Howden Life’ın son sayısında Matrix Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Kadri Solmaz da küresel iklim değişikliğinin yarattığı etkilere değindi. Küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin etkilerini her geçen gün daha çok hissedildiğinin altını çizen Solmaz, “Son birkaç yıldır yaşadığımız afetlerin yaralarını sarmak için sigortacılar olarak sosyal bir sorumluluk yükleniyoruz. Ülkemizde son zamanlarda yaşadığımız sel, orman yangınları gibi katastrorofik doğal afetler aslında sigortalama oranımızın ne kadar düşük olduğu gerçeğini ve önümüzde sigorta bilincimizin geliştirilmesi adına çok yol olduğunu göstermesi açısından önemli” dedi.
“Zorunlu deprem sigortasında (DASK) bile penetrasyon oranının yüzde 50’lerde olduğu düşünüldüğünde diğer risklere karşı korumaların ne kadar düşük olduğu aşikar” diyen Solmaz, şu açıklamayı yaptı: “Sinop ve Kastamonu’da yaşanan sel felaketinin ekonomik kaybının 2,5 milyar TL’yi geçeceği, bu rakamın üzerine belediyelere ait olan altyapı, köprüler, yollar ve bunların tekrar yapımı ile onarımı, temizleme ve enkaz kaldırma maliyetlerini de eklediğimizde 10 milyar TL’yi bulabileceği hesaplanıyor. Sigortalanma oranının görece daha yüksek olduğu bu bölgelerde dahi oluşan hasarın sigorta sektörüne maliyetinin 200 milyon TL gibi bir rakama ulaşacağı da hesaplanıyor. Bu bölgede bile araçların sigortalılık oranı kabaca yüzde 10-15 civarında. Toplum olarak sigorta bilincini yükseltmek sigortacılar olarak bizlere düşmekle birlikte Devletin de bu anlamda bilgilendirici ve destekleyici olması gerekiyor.