Döviz kurlarındaki yükseliş nedeniyle tüm sektörler hesaplamalarını sil baştan yapmaya başladı. Matematiksel olarak dikkatli olunması gereken bir döneme girildiğine dikkat çeken HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, maliyet artışlarını fiyatlara yansıtmak zorunda olduklarını ancak bunu yaparken tüketicinin fiyat artışları ile olan mücadelesine destek olmayı hedeflediklerini açıkladı.
Dövizde yaşanan dalgalanmalar tüm sektörleri derinden etkiledi. Sektörlerde hesaplamalar yeniden yapılıyor. Bir taraftan artan riskler, diğer taraftan yükselen döviz nedeniyle sigorta sektörü de fiyat ayarmaları üzerinde çalışmalara başladı. Çalışmaların odağında ise tüketiciyi mağdur etmemek var… Hancıoğlu, matematiksel olarak dikkatli olunması gereken bir döneme girildiğine dikkat çekti. Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın Sigorta Ekranı’nda konuğu olan HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, 2021’de meydana gelen radikal değişiklikler nedeniyle öngörülemeyen bir çok durumla karşı karşıya kalındığını belirterek “Sigortacılar belirsizliğe rağmen poliçe kesiyor ama bu kadarını da beklemiyorduk dediğimiz dönemlerden geçiyoruz” açıklamasını yaptı. Her alanda artışın olduğu bir dönemde sigortacılara da haksızlık etmemek gerektiğine dikkat çeken Hancıoğlu, “Vatandaşımızın fiyat artışları ile olan mücadelesine destek olmak kaydıyla makul maliyet artışlarını da yansıtmak zorundayız” dedi.
Dikkatli olmamız gerekiyor
Hancıoğlu, matematiksel olarak dikkatli olunması gereken bir döneme girildiğine dikkat çekti. Yaşanan döviz dalgalanmalarının ve düşen faiz oranlarının direkt olarak sigortacıların hayatını, teknik bilançolarını, kâr ve zararını olumsuz etkilediğini vurgulayan Hancıoğlu, şöyle devam etti: “Bugün asgari ücretin tartışılması ve ne olacağının bilinmemesi bile sigorta sektörünü teknik olarak negatif etkileyecektir. Bunların hepsi bir arada değerlendirildiğinde matematiksel olarak dikkatli olunması gereken bir döneme giriyoruz. 2021 yılında sigortacılar olarak özellikle otomotiv sigortalarında ve oto dışı sigortalarında sigorta bedellerinin güncellikten uzak kalma riskini döviz nedeniyle maalesef çokça yaşıyoruz.”
Maliyeti bilememek kaos yaratıyor
Hancıoğlu, Türkiye gibi yüksek dalgalanmaların olduğu ülkelerde sigorta alanında satılan malın maliyetini bilmemenin büyük bir kaos yaratığına dikkat çekti ve ekledi: “Kasko poliçesini ocak ayında yaptığımızı düşünelim. O gün aracın bedeli 200 bin TL’ydi. Bugün aracın bedeli 300-350.000 TL. Burada bir sigorta bedeli problemi var. Araçlarımızın, varlıklarımızın, fabrikalarımızın, tesislerimizin sigorta bedellerinin bugünkü rayiç değerden bu riskler çerçevesinde eksik kalma durumu var. İkinci konu artan maliyetler. Sigortacının en büyük maliyeti hasar. Hasar çıktısına, en büyük maliyetimizin dövize endeksli olduğuna baktığımızda sigorta bedel yetersizliği bir tarafta, o gün, o şartlarda fiyatladığımız kasko poliçesinin bugün hasar olduğu zaman karşılaşacağımız faturası bir tarafta. Yani o gün aracı 200 bin TL üzerinden 2000 TL’ye sigortaladıysak bugün kaça sigortalamamız lazım? Basit mantıkla 3000-3200 TL’ye ama sigortacının geriye dönük para alalım deme şansı yok. Dolayısıyla sigortacının tek şansı bugünden sonra üreteceği poliçelere bugünkü makul fiyatlarla artış yapmak.” Ocak ayında 9 lira olan dövizin bugün 15 lira olduğunu belirten Hancıoğlu, ocak ayında yapılan poliçe için geçen seneki enflasyon oranına göre öngörülen yerine %60’la karşı karşıya olduğumuzu söyledi.
Sigorta bedelleri güncellenmeli
Özellikle dövize dayalı girdi, hammadde, emtia ve makinesi olan vatandaşları, sigortalıları ve iş ortaklarını bu tip olağanüstü dalgalanma olduğu dönemlerde eksik sigortaya yakalanmamak adına uyardıklarını aktaran Hancıoğlu, sigorta bedellerinin güncellenmesinin gerekliliğini her yerde vurguladıklarını belirtti. Hancıoğlu, acentelerin bu anlamda çok önemli görevleri olduğunu aktardı. “Burada sektör olarak daha yaratıcı olup ne yapılabileceğini düşünmek lazım” diyen Hancıoğlu, enflasyon ve döviz endeksli poliçelerin biraz daha öne çıkarılabileceğini belirtti. Türk Lirası’nın hâkim olması gereken Türkiye coğrafyasında dövizli poliçeyi artırmak yerine kâğıt üzerindeki enflasyonu değil gerçekte yaşanılan yedek parça enflasyonunu, bedel eksiklikleri etkisini güncelleyecek, bunu kabul edecek ve bunu telafi edecek bir yaklaşımın gerekli olduğuna değinen Hancıoğlu, “Bizim %20 açıklanan enflasyonu değil de belki hasar enflasyonunu baz alacak poliçeler geliştirerek %20’ye değil %40-60’a odaklanacak, bunu telafi edecek sistemleri konuşmamız lazım” dedi.
Sigortasız kalmak en büyük tehlike
Tüketicilere yenilemelerini zamanında yapmaları, daha önce hiç sigortalanmayanlara ise sigorta yaptırmalarını tavsiye eden Hancıoğlu, sigortasız kalmanın en büyük tehlike olduğunu belirterek “Kriz ortamlarında canımız yandığı zaman sigortaya yaklaşıyoruz, poliçe alıyoruz. Bunu yapmamak lazım. Yenilemelerimizi yapalım, hiç sigortasız kalmayalım” ifadelerini kullandı.
Her vatandaşın alabileceği bütçelerde sigorta ürünleri var
Sigorta penetrasyonun KOBİ’lerin dörtte biri, konutların üçte biri, kasko araçların kayıtlı araçların üçte biri ve trafik sigortasının dörtte üçü olduğunu aktaran Hancıoğlu, penetrasyon konusunda hala sıkıntı olduğuna ve sigorta sektörünün tüm oyuncuları olarak sigortasızlığı azaltmak için çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti. Hancıoğlu, sigortacılıkta müşteriyi memnun etmenin ve haklı olan herkesin mağduriyetinin giderilmesinin önemli olduğuna dikkat çekerek “İnsanlara sigortacılığın korkulacak değil içinde olunacak önemli bir endüstri olduğunu anlatmamız gerekiyor” dedi. Her vatandaşın alabileceği bütçelerde sigorta ürünleri olduğunu belirten Hancıoğlu, “Sigorta poliçesi esasında pahalı değil, aksine gerektiğinden ucuz ve alınabilir derecede makul bir ürün” dedi.
HDI sektörün üzerinde büyüyor
HDI Sigorta’nın 2021’de de büyüdüğüne dikkat çeken Hancıoğlu, sektörün eylül sonu %21, HDI Sigorta’nın ise sektörün 8-10 puan üstünde, %30’larda büyüdüğünü belirtti. Hancıoğlu, hasar maliyetlerinin %40 ila 60 oranında arttığı bir ortamda %30 büyümenin yeterli olmadığının altını çizerek “Sektörün dokuzuncu ay teknik tablolarına, bir önceki sömestrde ikinci ve birinci üç aya göre baktığınızda rakamlarımızın özellikle otomotiv branşında kasko trafikte ne kadar bozulduğunu göreceksiniz” şeklinde konuştu. HDI Sigorta’nın nakliyat gibi lider oldukları alanda büyümeye devam ettiğini ve liderlik pozisyonunu koruduğunu belirten Hancıoğlu, “Kasko gibi hep ilk 3’te kaldığımız bir sıralamada, Eylül’de birinci sıraya çıktık. Şimdi yine ikinci sırada devam ediyoruz. Yangında, mühendislikte büyüyoruz, oto dışında gayet iyi gidiyoruz. Sağlık alanı bizim için yeni hızlandığımız bir alan. Acıbadem ortaklığıyla çok daha dikkatli ve güçlüyüz. Sağlık alanında artık piyasada olan bir oyuncu olacağız. Yeni yılla beraber kefalet sigortalarında da adımımızı atmış olacağız” dedi. Ceyhan Hancıoğlu, 2022’de en az bugünkü kadar büyümeyi ve sektörün ilk beşinde olmayı arzu ettiklerini söyledi. Hancıoğlu, “Organik veya inorganik olarak, satın alarak ya da almayarak büyüme arzumuz hep var. Tabii ki Türkiye pazarında fırsat çıkarsa onlarla ilgilenmeye de devam edeceğiz” dedi.
1 Ocak’ta acentelerimize sürprizlerimiz olacak
Acentelerle beraber yürüyecekleri, onlara daha çok satış desteği verecekleri, pazarlama, reklam, temsil desteği sağlayarak onların satışlarını kolaylaştıracak ortamlar yaratmak istediklerini belirten Ceyhan Hancıoğlu, “İki pilot projemiz var. İmza atmadığımız için şu anda söylemiyorum ama inşallah 1 Ocak’ta acentelerimize sürprizlerimiz olacak” dedi. Hancıoğlu, artık klasik dışı yöntemlerle vatandaşa ulaşacak, onları ikna edecek, sigortalı sayısını artıracak, dolayısıyla da acentelere yeni müşteri kazandırarak komisyon gelirlerini arttıracak, gerekirse sabit değişken giderlere katlanacak bir model üzerinde finale geldiklerini aktararak güzel projelerle sektöre geleceklerini söyledi.