25 Haziran 2025, Çarşamba
spot_img

Can Kantar: “Sektör için kritik aylar!”

Sektördeki son gelişmeler ne yazık ki tüm sektör paydaşlarını rahatsız ediyor. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, her altı ayda bir, bir iki şirketin faaliyetlerinin geçici durdurulmasının, tüketici nezdinde bir güven kaybı oluşturduğu kesin. Diğer bakış açısı ile “Sektör denetleyici ve düzenleyici kurum olar SEDDK tarafından yakından takip ediliyor ki şirketlere bu yaptırımlar geliyor” da denilebilir. Fakat yakın zamanda finans sektöründe sigorta şirketleri haricinde bankaya, leasing kuruluşuna, faktoring firmasına el konuldu mu? Hayır… Neden sigorta sektöründe bu gelişmeler oluyor o zaman. Ya baştan bir yanlış, ya da şirketlerin finansallarını takip ve yorumlama da sorun var. Ya da tabii ki şirketlerde sorun var. Bütün bunları sağlıklı bir yapıya kavuşturmak mümkün mü? Elbette. SEDDK’ya sorulsa “Evet bizim çabamız da bu” diyecektir.

Neden yazmadım?

Öncelikle şu konuya açıklama getirmek isterim. Bugüne kadar bu konu ile ilgili neden bir yazı yazmadım? Bu konu çok kritik. Bir tarafta, devletin yetkilerini kullanan bir kurum; diğer tarafta da sürekli ilişki içinde olduğum şirketler ve dostlarım. Bu konuda konuşan, yazanların, demeç verenlerin ne duruma düştüğünü gördüm. En iyisi süreci takip edip, biraz ortalık durulduğunda bu konuda yorum yapmak gerektiğini düşündüm.

Bizim kimseyle husumetimiz yok!

SEDDK’dan başlamak gerekirse, “Biz devletin yetkilerini, devletin ve tüketicinin korunması için kullanıyoruz. Önceliğimiz bu fakat diğer yandan sigorta sektöründeki işleyişin sağlıklı olması için de çaba sarf ediyoruz. Bizim kimseye bir husumetimiz ve ön yargımız yok. Son gelişmelerde de iki şirket ile ilgili, birinin finansallarında bir sorun yok zaten, diğeri de hasarlarını ödeyecek bir parası da kasada. Onun doğru kullanılması için kontrolümüz altında tutuyoruz. Biz bu iki şirket için yetkilerimizi kullanma zamanımız da çok dikkatli seçilmiştir” dedikleri kulağıma geldi.

Arex Sigorta ile ilgili olarak, kendilerine haksızlık edildiğini defalarca belirttiler. Konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledikleri için de bizim bu konuda yorum yapmamız doğru olmaz. Yönetim yapısı mı değişir, devir mi edilir bilemem, ama para ile bir sıkıntıları olmadığı ortada. Umuyorum hızlıca tekrar geri dönülür.

AcnTURK ile gönül bağım var!

AcnTURK Sigorta’ya gelince.. Öncelikle acentelerin bir şirket kurması bir rüyaydı. Bunu gerçekleştirdiler. Yönetimdeki birçok kişi benim dostum. Nasıl bir süreçten geçtiklerini bu günlere geldiklerini yakından takip ettim. Acenteler buna büyük destek verdi. İşin başında ki çok daha büyük birliktelik ruhsat alınma geciktikçe gevşediğini sonrasında da kendi aralarında bir sorun yaşadıklarını biliyoruz. Ruhsat aşamasında da oyun oynanırken kuralların değiştiğini ve kuruluş sermaye şartlarının sürekli arttırıldığını ve tüm şartlar yerine getirildiği halde ruhsat alma aşamasına gelindiğinde trafik ruhsatının da verilmemesinin kendilerine haksızlık olduğunu yöneticiler hep belirttiler.

AcnTURK özelinde, trafik ruhsatı olmadan da çok güzel işler yapıldığını söylemek mümkün. Kaskodaki farklı inovatif ürün ile kaskoda kendilerine bir yer edindiler. Sonrasında sağlık, konut ve diğer ürünlerde de niş işlere yöneldikleri görüldü. Bu arada acentelerin yoğun desteğinin altını çizmem gerekir. Fakat Aveon Sigorta’nın işlemlerinin geçici durdurulmasının ardından özellikle acenteler arasında sosyal medya da “Küçük şirketlerden poliçe kesmeyin, başınız derde girer” paylaşımlarından sonra ne yazık ki AcnTURK de bundan nasibini aldı. “Daha el konacak birkaç şirket daha var” dedikodusu bile yetti. Şunu söylemeliyim ki “Acentenin acenteden başka düşmanı yoktur, en büyük zararı kendi kendilerine veriyorlar” demiştim. Bunun bir örneğini daha gördük. Yeni poliçe girişi azalınca denge bozulunca bunun finansallarınızı bozmaması mümkün değil.

Çok da eleştiri vardı

AcnTURK, için tabii ki çok eleştiriler de var benim de kulağıma gelen. “Şirketin parası gayrimenkule yatırılır mı? Eti budu ne ki kurulduğunun hemen ertesi günü büyük şirketler yapmazken iki tane acenteler toplantısı yapılır mı? Daha yeterli finansal güce kavuşmadan İstanbul’un en pahalı iş kulesine taşınıp o kadar masraf yapılır mı? Bu kadar çalışan ile genel giderleri ne kadar kontrol edebilirlerdi ki? gibi gibi çok da eleştiriler var. Her eleştiriye yöneticilerin söyleyecek bir şeyi vardır mutlaka. Sözün özü… Şimdi iki şirketin de bir çıkış yolu aradığı bir gerçek. AcnTURK’un bir yerli sermaye ile görüştüğünü duyuyoruz. Henüz bir anlaşma yok bildiğim kadarıyla. Anlaşma sağlandığında da buna SEDDK’nın da izin vermesi gerekecek elbet. Çok güzel bir marka yaratıldı; umarım hem çalışanlar için hem de acenteler için sistemin devamını sağlayacak bir çıkış yolu bulunur.

Son olarak yeni bir düzenleme ile böyle durumdaki şirketlerin risklerinin de ‘güvence hesabına’ devredilerek, zorunlu sigortalar dışındaki branşların da güvenceye alınıp tüketicinin mağduriyetinin önlenmesi” girişimine sigorta şirketlerinin karşı çıktığını biliyorum. “Kötü yönetim” tabirini SEDDK kullandı, sigorta şirketleri de. “Başkasının kötü yönetiminin cezasını ben niye çekeyim” diyor. Bu düzenleme dünyada da bazı ülkelerde kullanılıyormuş ama o piyasalarda 15 yıldır şirket batmıyormuş. Şimdi sektörde bazı şirketler hakkında halen bu dedikodular sürerken böyle bir düzenlemenin ben de doğru olmayacağını düşünüyorum. Madem öyle stabil ortam sağlanır, ondan sonra bu da mutlaka yapılır.

Sağlıkla geçireceğiniz bir ay dilerim.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER