Sigorta ve bankacılık sektörleri İstanbul’da düzenlenen 2025 Türkiye Bankasürans Zirvesi’nde buluştu. Yapay zekâ destekli sigortacılıktan regülasyonlara, startup iş birliklerinden teknolojik entegrasyonlara kadar birçok başlık, sektör profesyonelleri tarafından masaya yatırılıyor.
SİGORTAMEDYA ÖZEL
Türkiye’nin ilk ve tek bankasürans zirvesi olan 2025 Türkiye Bankasürans Zirvesi, bugün başladı. Sektörün önde gelen temsilcilerini bir araya getiren etkinlikte, bankacılık ve sigorta sektörlerinin kesişim noktası olan konular masaya yatırılıyor.
Zirvede dijital dönüşümden yenilikçi ürünlere, global trendlerden sektörel zorluklara kadar pek çok başlık ele alınıyor. Radisson Collection Hotel Vadistanbul’da düzenlenen zirve, her iki sektör açısından da stratejik öneme sahip tartışmalara ev sahipliği yapıyor.
Zirvenin açılış konuşmalarını Insurtech Hub Genel Koordinatörü Birol Güleç, SEDDK Başkan Yardımcısı Emine Feray Sezgin, Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Taylan Türkölmez ve Milli Teknoloji Genel Müdürü Sadullah Uzun gerçekleştirdi.

“Startup’larla sektörün sorunlarına çözüm bulacağız”
Konuşmasına AcerPro’nun etkinliğe verdiği destekten ve banka sigortacılığının Türkiye’deki gelişim sürecinden söz ederek başlayan Birol Güleç, Insurtech Hub olarak 6. yıllarını kutladıklarını ve startup sayısını artırdıklarını söyledi. “InsureTechleştirme” kavramıyla teknoloji firmalarını sigorta sektörüne çekmeye çalıştıklarını ifade eden Güleç, yapay zekâ, veri teknolojileri ve hiper kişiselleştirme gibi alanlarda sigorta şirketleriyle projeler yürüttüklerini belirtti.
Güleç, “Geçtiğimiz yıl 30’dan fazla sigorta şirketiyle farklı projeler geliştirdik. Bu projeler arasında yapay zekâ dil modellerinin sigorta şirketlerine entegrasyonu da yer alıyor” dedi. Banka sigortacılığının büyütülmesi ve dijital kanalların yapay zekâ ile nasıl entegre edileceği gibi konuların da zirvede ele alınacağını kaydeden Güleç, zirvenin sonunda startup’ların teknolojilerini tanıtacakları bir demo etkinliği düzenleneceğini de duyurdu. Startup’larla şirketleri buluşturarak yapay zekâ destekli çözümler sunmaya devam ettiklerini vurguladı.

“Yapay zekâ, banka sigortacılığına yeni bir soluk getirdi”
SEDDK Başkan Yardımcısı Emine Feray Sezgin, banka sigortacılığı modelinin bankalar açısından gelir çeşitliliği, sermaye artışı ve müşteri sadakati açısından önemli avantajlar sunduğunu belirtti. Bu model sayesinde sigorta şirketlerinin, bankaların geniş müşteri tabanına erişerek maliyetlerini azaltıp kârlılıklarını artırabildiklerini ifade etti.
Müşterilerin ihtiyaç duydukları sigorta ürünlerine daha kolay erişim sağladığını ve kişiye özel çözümler elde ettiğini söyleyen Sezgin, banka sigortacılığı modelinin Türkiye’de 1980’lerde başladığını, 2007’de yasal zemine oturtulduğunu ve 2010’lardan itibaren şube ağı ve dijital kanallar sayesinde yaygınlaştığını aktardı. 2022 sonrasında online satışlar ve faizsiz ürünlerle bankaların önemli bir dağıtım kanalı haline geldiğini belirtti.
Sezgin, bu süreçte tüketici hakları, şeffaflık ve etik satış ilkelerine dikkat edildiğini belirterek doğru pazarlama, bilgilendirme, veri gizliliği ve risk yönetiminin önemine değindi. Dijitalleşme ve yapay zekânın banka sigortacılığını müşteri odaklı ve rekabetçi bir büyüme metoduna dönüştürdüğünü söyleyen Sezgin, yapay zekâ destekli analizlerle kişiye özel çözümler sunulduğunu, çapraz satış fırsatlarının arttığını ve müşteri deneyiminin hızlandığını ifade etti.
Yapay zekâ uygulamalarının tarafsız olması gerektiğini de vurgulayan Sezgin, dijital dönüşümün sektörü daha güvenilir, verimli ve kapsayıcı hale getirdiğini belirtti. SBM ve EGM gibi kurumların veri toplama ve analizde kritik rol oynadığını dile getiren Sezgin, Uluslararası Sigorta Denetçileri Birliği’nin sigorta sermaye standardı, Dijital Operasyonel Dayanıklılık Yasası (DORA) ve Avrupa Yapay Zeka Yasası gibi uluslararası düzenlemelerle sektörün daha şeffaf ve güvenli hale geldiğini söyledi. SEDDK olarak, küresel düzenlemelere uyum sağlama, dijital altyapıların geliştirilmesi ve yapay zekâ uygulamalarının yaygınlaştırılması konusunda çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

“Başarılı entegrasyon için teknoloji kritik”
Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Taylan Türkölmez, Türkiye Sigorta Birliği’nin 2030 hedefleri kapsamında, Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 4,5’ine denk gelen bir prim üretimi ve bireysel emeklilik fon büyüklüğünün yüzde 10 seviyesine ulaşmasının hedeflendiğini açıkladı. Bu hedefin gerçekleşmesi için tamamlayıcı emeklilik sisteminin devreye girmesi gerektiğini vurguladı.
Bankasürans kanalının, özellikle bireysel emeklilik alanında büyük önem taşıdığını belirten Türkölmez, başarılı bir entegrasyonun yönetişim, ürün değeri, saha ekiplerinin uyumu ve teknolojik entegrasyonla mümkün olabileceğini söyledi. Bankaların mobil uygulamalarında sigorta ürünlerinin sorunsuz şekilde görünmesi ve satın alınabilmesinin bu başarının önemli bir göstergesi olduğunu ifade etti. Türkölmez ayrıca, Emeklilik Gözetim Merkezi ve Takasbank ile sağlanan entegrasyonun da sektör için kritik olduğuna dikkat çekti.

“Startup’ların daima yanındayız”
Milli Teknoloji Genel Müdürü Sadullah Uzun, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı adına girişimcilik ekosistemine ve sektöre yönelik vizyonlarını paylaştı. Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığı ve teknoloji üreticisi ülke konumuna gelmesi açısından Milli Teknoloji Hamlesinin önemini vurgulayan Uzun, insan kaynağının geliştirilmesine ve yetkinliklerinin artırılmasına öncelik verdiklerini belirtti.
Türkiye’nin InsurTech alanında henüz yolun başında olduğunu ifade eden Uzun, 2030 hedefleri doğrultusunda startup ekosistemini büyütmeyi ve unicorn sayısını artırmayı hedeflediklerini aktardı. Bu doğrultuda TURCORN 100 programı gibi girişimleri desteklediklerini, ayrıca Teknoloji ve İnovasyon Fonu (TİF) aracılığıyla doğrudan yatırımlar yaptıklarını ve InsurTech firmalarına destek sağladıklarını belirtti. Uzun, startup’ların daima yanında olduklarını özellikle vurguladı.
Yapay zeka ve dijitalleşme bankasüransın geleceğini yeniden şekillendiriyor
Bankasürans Zirvesi’nin ilk panelinde yapay zeka ve dijitalleşmenin sektöre etkisi ele alındı. Konuşmacılar, dijital çözümlerle saha ekiplerinin desteklenmesinden, kişiselleştirilmiş sigorta ürünlerine ve şube entegrasyonuna kadar birçok yeniliği paylaştı.

2025 Türkiye Bankasürans Zirvesi’nin “Yapay Zeka ve Dijitalleşme Çağında Bankasürans Nasıl Şekillenecek?” başlıklı ilk panelinde, sektörde dijitalleşme ekseninde yaşanan dönüşüm ele alındı. TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde AGESA Banka Sigortacılığı Genel Müdürü Saadet Uruçoğlu, Anadolu Sigorta Bankasürans Müdürü Rıdvan Atasoy ve MetLife Emeklilik ve Hayat Bankasürans Direktörü Aydın Çağlan konuşmacı olarak yer aldı.

“Saha ekipleri için anlık çözümler kritik”
MetLife Bankasürans Direktörü Aydın Çağlan, dijitalleşmenin sahadaki ihtiyaçlara hızlı çözümler sunması gerektiğine dikkat çekti. Online satış ekranları ve satış sonrası işlemlerin müşteri deneyimi açısından büyük önem taşıdığını belirten Çağlan, “Poliçeyle ilgili teminat artırımı, iptal, fon dağılımı gibi işlemlerin anlık yapılabilmesi gerekiyor” dedi.
Çağlan, saha ekiplerinin günlük performanslarını takip ettikleri oyunlaştırılmış “Pusula” uygulamasıyla ekip verimliliğini artırdıklarını, bunun dışında yapay zeka destekli “Net IQ” sistemini devreye aldıklarını söyledi. Bu sistemin, sahadaki ekiplerin sık karşılaştığı sorulara anında cevap verebildiğini belirten Çağlan, ilerleyen süreçte bu uygulamanın şube çalışanlarına da açılacağını ifade etti.

“Hız ve adaptasyon önemli”
AGESA Banka Sigortacılığı Genel Müdürü Saadet Uruçoğlu, 2023 yılında tamamen kendi kaynaklarıyla geliştirdikleri yapay zeka uygulamasının, zamanla kendi kendini geliştirecek şekilde evrildiğini söyledi. Bu sistemin artık müşteriyle ilgili sorulara doğrudan yanıt verebildiğini aktaran Uruçoğlu, hız ve adaptasyonun bu süreçte büyük önem taşıdığını vurguladı.
Uruçoğlu, “Temas Butonu” adlı projeyi de anlattı. Bu uygulamanın sadece müşterilere değil, şube personeline de fayda sağlayacak şekilde yapılandırıldığını belirten Uruçoğlu, “Yapay zekayı sadece bir ürün sunum aracı değil, tüm paydaşları kapsayan bir destek sistemi olarak görüyoruz” dedi.

“Yapay zeka ile 7 saniyede poliçe oluşturuyoruz”
Anadolu Sigorta Bankasürans Müdürü Rıdvan Atasoy ise yapay zekanın ancak verinin etkin kullanımıyla anlamlı çıktılar üretebildiğine dikkat çekti. 6 Şubat depreminden sonra müşterilerin teminat ihtiyaçlarına yönelik farkındalığın arttığını belirten Atasoy, bu doğrultuda kişiselleştirilmiş ürünler sunabilecek bir tahminleme modeli geliştirdiklerini söyledi.
Atasoy, bu sistem sayesinde kullanıcıların 7 saniye içinde ihtiyaç duydukları teminatı içeren bir poliçeyi satın alabilecek duruma geldiğini aktardı.
Atasoy, bankasüransın geleceğine ilişkin değerlendirmesinde ise “Biz pastanın sadece payına değil, tamamına odaklanmalıyız. Krediden bağımsız ürünler geliştirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Sigorta ve bankacılık iş birliği masaya yatırıldı
Bankasürans Zirvesi’nin “Güçlü İş birliği ile Bankasüransın Sigorta Penetrasyonuna Katkısı ve Sektöre Yeni Ürün Kazandırma” başlıklı panelinde konuşan sektör temsilcileri, bankalarla sigorta şirketleri arasındaki güçlü iş birliğinin sigorta penetrasyonuna katkısını, dijitalleşme ile artan müşteri etkileşimini ve yapay zekâ ile kişiselleşen sigorta hizmetlerini değerlendirdi. Neova Sigorta ve Kuveyt Türk temsilcileri, mobil bankacılıkla entegre sigorta modellerinin müşteri deneyimini dönüştürdüğüne dikkat çekti.
Bankasürans Zirvesi’nin ikinci panelinde, bankalarla sigorta şirketleri arasındaki iş birliğinin sigorta penetrasyonuna katkısı ve sektöre yeni ürün kazandırma potansiyeli ele alındı. “Güçlü İş birliği ile Bankasüransın Sigorta Penetrasyonuna Katkısı ve Sektöre Yeni Ürün Kazandırma” başlıklı panelin moderatörlüğünü TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı üstlendi. Panele, Neova Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sami Kaya ve Kuveyt Türk Pazarlama Grup Başkanı Dr. Ali Bağatır konuşmacı olarak katıldı.

“Bankasürans ürün çeşitliliğini arttırıyor”
Neova Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sami Kaya, konuşmasında bankasüransın özellikle yangın ve konut sigortalarında ürün çeşitliliğini artırma yönünde büyük katkı sağladığını belirterek “Sigortalanma oranı düşük. Müşteri ihtiyacını hissetmeden poliçe satın almıyor. Bu yüzden finansal okuryazarlığı ve sigorta farkındalığını artırmamız gerekiyor” dedi. Kaya, sigortacılığın dijitalleşme ile birlikte müşteriye daha yakın hale geldiğini ve bankaların müşteriyle kurduğu temasın bu noktada büyük avantaj sağladığını ifade etti.
Bankacılık sektörünün, müşterilerin tüm finansal yaşam döngüsünü izleyebilme imkânına sahip olduğuna dikkat çeken Kaya, bu verinin doğru kullanılmasıyla müşteriye zamanında ve uygun ürünlerin sunulabileceğini vurguladı. Özellikle konut ve taşıt kredilerinin yaygınlaştığı dönemlerde sigortalanma oranlarında artış gözlemlendiğini belirten Kaya, “2020 sonrası kredi büyümesinde bir yavaşlama yaşansa da bu süreç sigorta ihtiyacının kendiliğinden oluşmasını da beraberinde getiriyor. Artık müşteri, sigorta ürününü talep etmeye başladı” şeklinde konuştu.

“Sigortalılık oranının artması ülke için kritik”
Panelde, sadece geleneksel ürünlerin penetrasyonunu artırmanın yeterli olmadığını vurgulayan Kaya, sektörde yeni ürünlerin tutundurulmasının da önemli bir hedef olması gerektiğini söyledi. Deprem felaketinin ardından oluşan maddi kayıpların yalnızca küçük bir kısmının sigorta ile karşılanabildiğine dikkat çekerek sigortalılık oranının artırılmasının ülke için kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti.
Kaya ayrıca, Neova Sigorta’nın konut sigortasında sektör ortalamasının üzerinde bir performans gösterdiğini ve yüzde 60 oranında bankasürans kanalıyla üretim gerçekleştirdiklerini söyledi.
“Bireysel sigortacılıkta yapay zekâ kullanımı artıyor”
Bireysel sigortacılıkta yapay zekâ kullanımının artışına dikkat çeken Kaya, “Artık müşterilerimizin kaza yapma olasılıklarını, risk profillerini daha doğru şekilde tahmin edebiliyoruz. Bu da hem fiyatlamada adalet hem de hasar süreçlerinde hız sağlıyor” dedi. Kaya, underwriting süreçlerinde ikinci bir değerlendirmeye gerek kalmadan, doğrudan fiyatlama yapılabildiğini belirtti.
Yapay zekâyı sadece teknik değerlendirme değil, aynı zamanda müşteri ilişkilerinde de aktif olarak kullandıklarını belirten Kaya, “Şu anda müşteri davranışlarını kural bazlı izliyoruz. Ancak üretken yapay zekâ ile bu süreci daha derinlikli yönetmeyi hedefliyoruz. Müşterinin ihtiyacını henüz dile getirmeden öngörebilmek, deneyimi bambaşka bir noktaya taşıyacak” diye konuştu.
Hasar süreçlerinde yapay zekânın somut katkılarına da değinen Kaya, fiziki evraklarla ilerleyen işlemlerin artık dijitalleştiğini ve sürecin yüzde 45 oranında kısaldığını ifade etti. “Müşteri bize ulaşmadan biz ona ulaşan, proaktif bir yapıya geçiyoruz. Bu da memnuniyeti ciddi ölçüde artırdı” dedi.

“Mobil bankacılığın sigorta süreçlerine entegre edilmesi müşterilere avantaj sunuyor”
Kuveyt Türk Pazarlama Grup Başkanı Dr. Ali Bağatır ise sigorta işlemlerini bankacılık hizmetlerine entegre ederek dijital bir platform haline getirdiklerini söyledi. Mobil bankacılığın sigorta süreçlerine entegre edilmesiyle birlikte, müşterilere kesintisiz ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunabildiklerini ifade eden Bağatır, “Müşterilerimiz artık teklif alma, poliçe düzenleme, teminat değişikliği, iptal gibi tüm işlemleri mobil uygulamamız üzerinden gerçekleştirebiliyor” dedi.
Bağatır, mobil bankacılık uygulaması üzerinden bırakılan dijital ayak izlerinin, müşteri ihtiyaçlarını anlamada önemli bir veri kaynağı oluşturduğunu belirtti. “Bu verileri analiz ederek, yapay zekâ destekli modellerle müşteriye özel teklifler oluşturabiliyoruz. Böylece müşteri odaklılık anlayışımızı veri temelli hale getiriyoruz” şeklinde konuştu.
“Bankacılık ve sigortacılık aynı platformda”
Kuveyt Türk’ün, 2021 yılında sigorta teklifinden tahsiline kadar tüm süreci dijitalleştirdiği bir modeli başlattığını hatırlatan Bağatır, bu alandaki çalışmaların Türkiye’de öncü nitelik taşıdığını söyledi. Bağatır, “Bu modelde müşteriye ihtiyaç duyduğu anda, bulunduğu yerden, hızlı ve güvenli şekilde sigorta hizmeti sunabiliyoruz” dedi.
Bankacılık ve sigortacılığı aynı platformda birleştiren bu yeni modelin müşteriler tarafından da benimsendiğini vurgulayan Bağatır, “Şubelerden verilen sigorta tekliflerine kıyasla, mobil uygulama üzerinden alınan teklifler çok daha yüksek düzeyde kabul görüyor. Müşteri, doğru zamanda ve doğru kanalda sunulan değeri fark ediyor” ifadelerini kullandı.
“Sigortayı kişiye özel bir hizmet haline getiriyoruz”
Bankacılık tarafında “danışman bankacılık” modelinden ilhamla “danışman sigortacılık” anlayışını geliştirdiklerini söyledi. Gerçek zamanlı veri analizine dayalı modellerle müşteriye en uygun sigorta ürününü, ihtiyacın ortaya çıktığı anda sunmayı hedeflediklerini belirten Bağatır, şöyle konuştu: “Müşteri teknoloji alışverişi yapıyorsa ekran kırılması ya da siber güvenlikle ilgili bir ihtiyacı olabilir. Biz bu ihtiyacı veriyle analiz edip, ona uygun ürünü hazır bulunduruyoruz. Böylece sigortayı bir zorunluluk olmaktan çıkarıp kişiye özel bir hizmet haline getiriyoruz.”
Bağatır, kredi bağlantılı sigorta ürünlerinin yanı sıra, müşteri segmentasyonuna göre tematik ürünler geliştirdiklerini; örneğin eczaneler, oteller gibi sektörlere özel sigorta önerilerinde bulunduklarını belirtti. “KOBİ’lerden bireysel müşterilere kadar her profilde, danışmanlık temelli bir ilişki kuruyoruz” dedi.
TSB ile Insuretech Hub güçlerini birleştiriyor
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) ile Insuretech Hub, sigorta sektöründe teknolojik dönüşümü hızlandırmak ve sektörel iş birliklerini artırmak amacıyla stratejik bir iş birliğine hazırlanıyor. Anlaşmanın lansmanı niteliğindeki açıklama Bankasürans Zirvesi’nde yapıldı.
Bankasürans Zirvesi’nde sigorta ve finans dünyasını yakından ilgilendiren önemli bir gelişme duyuruldu. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) ile Insuretech Hub, sektördeki teknolojik iş birliklerini artırmak ve inovasyon ekosistemini büyütmek amacıyla stratejik bir iş birliğine imza atmaya hazırlanıyor.

“Amacımız kar amacı gütmeden değer yaratmak”
TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı, zirvede yaptığı açıklamada, “TSB olarak Insuretech Hub ile birlikte sektördeki teknoloji odaklı girişimlerle sigorta şirketlerini bir araya getirerek bu ekosistemi büyütmek istiyoruz. Asıl amacımız, kar amacı gütmeden sektörümüzü geliştirmek ve değer üretmek. Bu açıklamayı bir lansman olarak görün; bundan sonra birçok etkinlikte TSB ve Insuretech Hub logolarını yan yana göreceksiniz” dedi.
“İş birliğimiz Türkiye ile sınırlı kalmayacak”
Insuretech Hub Koordinatörü Birol Güleç ise TSB’nin desteğine dikkat çekerek, “Bu zirvenin gerçekleşmesinde TSB’nin büyük katkısı oldu. Bu güç birliğiyle kendimizi daha yüksek sesle ifade edeceğiz. Yeni teknolojilerle hem sektörümüzü dönüştürecek hem de üretim paylarını artıracağız. Ayrıca bu iş birliği sadece Türkiye’yle sınırlı kalmayacak; Türki Cumhuriyetler’e de açılmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Bankasürans Zirvesi’nde “ekosistem” vurgusu: Sigortacılığın geleceği platform mimarisinde
Bankasürans Zirvesi’nde konuşan RS Otomotiv Grubu Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bilal Türkmen, sigorta sektörünün sadece poliçe düzenleyen yapısından çıkarak, müşteri odaklı dijital ekosistemler kurması gerektiğini belirtti. Türkmen, platform mimarisi, yapay zekâ destekli hizmetler ve bütünleşik müşteri deneyimiyle sigortacılığın yeni bir dönüşüm sürecine girdiğini vurguladı.
Bankasürans Zirvesi’nde konuşan RS Otomotiv Grubu Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bilal Türkmen, sigorta sektörünün geleceğinde platform mimarisinin ve müşteri odaklı ekosistem yaklaşımının belirleyici rol oynayacağını vurguladı. Türkmen, sigorta şirketlerinin sadece poliçe düzenleyen kurumlar olmaktan çıkıp, müşterinin günlük hayatına temas eden dijital deneyim sağlayıcılarına dönüşmesi gerektiğini söyledi.
Sigorta sektöründeki deneyimini paylaşan Türkmen, uzun yıllardır platform ekosistemleri savunduğunu belirtti. Sigorta şirketi tarafında çalışırken ekosistemlere sadece dışarıdan dokunabildiklerini söyleyen Türkmen, şu anda RS Grubu çatısı altında otomotivden konuta, sağlıktan teknik servislere kadar geniş bir hizmet ağı ile doğrudan müşteri deneyimine katkı sağladıklarını ifade etti.
“Müşteriyle temas noktası sadece poliçe değil”
Türkmen konuşmasında, müşteriyle kurulan temasın yalnızca poliçe alım veya yenileme süreçleriyle sınırlı kaldığına dikkat çekerek “Müşterinin hayatında pek çok başka an var. Aracının bakım süreci, evinde yaşanan bir teknik sorun, sağlıkla ilgili ihtiyaçlar… Bu temas alanlarında da sigorta sektörünün yer alması gerekiyor” dedi.
RS Grubu olarak müşteriye uçtan uca dijital hizmet sunduklarını belirten Türkmen, bir aracın sadece kilometre bilgisi ile tüm bakım ihtiyaçlarının belirlenip, gerekli parçaların temin edilerek standartlara uygun servis noktalarında hizmet verildiğini anlattı. “Tüm süreç şeffaf biçimde yürütülüyor. Paket müşterinin gözü önünde açılıyor. Ekspertiz dahil tüm hizmetler dijitalleştirilmiş durumda” diye konuştu.
“Ekosistemler müşteriye dair kavrayışı derinleştiriyor”
Geliştirdikleri platformlar aracılığıyla müşterilere ait verilerin daha iyi analiz edilebildiğini belirten Türkmen, bu sayede risklerin azaltıldığını, bakımını düzenli yaptıran araçların daha az kazaya karıştığını gösteren çalışmalara da dikkat çekti. “Bu yapı sayesinde hem müşteri memnuniyeti hem de hasar maliyetleri üzerinde pozitif etkiler sağlanabiliyor” dedi.
Yapay zekâ ile entegre hizmet modeli
Yapay zekâ yatırımlarına da değinen Türkmen, müşteri belgelerinin sisteme otomatik aktarımı, müşteri iletişiminde yapay zekâ destekli yanıt sistemleri ve sigorta eğitimi gibi alanlarda önemli ilerlemeler kaydettiklerini aktardı. “Müşterinin son kilometre verisi bizdeyse, bakım zamanı geldiğinde onu hatırlatmak artık mümkün. Bu, sigortacılığın ötesine geçen bir anlayış” şeklinde konuştu.
“Sigorta sektörü ekosistemin orkestra şefi olmalı”
Türkmen, servisler, konut hizmetleri, sağlık çözümleri gibi fiziksel hizmet noktalarının dijital bir katmanla entegre edildiği yapının ancak sigorta şirketleri tarafından yönetilebileceğini vurguladı. “Sigorta sektörü bu yapının mimarı ve orkestra şefi olmalı. Dünyada Çin’de ve Güney Afrika’da başarılı örnekler var. Bizde de bu dönüşüm başladı” dedi.
Kullanıcıların artık ihtiyaçlarını dijital uygulamalardan karşılamak istediğini söyleyen Türkmen, “Uygulama mağazalarında kalabalık bir dünya var. İnsanlar güvenilir, bütünleşik ve kolay deneyim arıyor. Sigorta sektörü bu sahneyi iyi okumalı. Sigorta sadece bir ürün değil, bir deneyimdir. Müşteriyi merkeze alan, dijitalleşmeyle entegre çalışan bir ekosistem kurmak artık zorunluluk” ifadelerini kullandı.
İnsanların ürünlere göre değil, ihtiyaçlarına göre yaşadığına vurgu yapan Türkmen, “Sigortayı görünmez hale getiren ’embedded insurance’ gibi yaklaşımlar, bu ihtiyaçlara entegre çözümler sunarak sigortacılığı daha anlamlı kılıyor” dedi.
Bu noktada müşteri davranışlarını anlamak ve sadece araç veya konut verileriyle sınırlı kalmamak gerektiğini vurgulayan Türkmen, “Davranışsal veriler de kullanılmalı ki sigortacılık bir üst seviyeye taşınabilsin” diye konuştu.
“Sigortacılıkta 4 temel platform fonksiyonu var”
Dijital platformların 4 temel fonksiyon üzerine kurulu olduğunu belirten Türkmen, bunları şöyle sıraladı: “Müşteriyle hizmetin eşleştirilmesi, deneyim yönetimi, sistemin operasyonel kontrolü ve düzenleyici standartlara uyum.” Özellikle regülasyonlara tam uyumun ve veri güvenliğinin önemine değinen Türkmen, bu yapıların sektörün geleceğini şekillendireceğini ifade etti.
“Müşteri deneyimini minimum eforla sunmalıyız”
Türkmen, “Teknoloji hayatımızı kolaylaştırdığı ölçüde anlamlıdır. Müşteriden aynı bilgileri tekrar tekrar istemek yerine, en az adımla hizmete erişim sağlayacak dijital yapılar kurmalıyız. Deneyim, eklenenlerle değil, gereksiz olanların çıkarılmasıyla mükemmelleşir” diye konuştu.
“Ekosistemleri kurmak kadar onlara entegre olmak da önemli”
Her şirketin kendi sistemini kurmak yerine var olan dijital ekosistemlerle entegre çalışmasının önemini vurgulayan Türkmen, “Müşteri, farklı sistemlere girmek istemiyor. Bizim görevimiz, müşterinin dış dünyadaki hayatını anlayarak o verileri sisteme entegre etmek ve buna göre çözümler sunmaktır” ifadelerini kullandı.
Quick Sigorta: “Bankasürans tarafında güçlü bir oyuncu olmaya hazırız”
2025 Türkiye Bankasürans Zirvesi kapsamında düzenlenen “Bankasüransta Sigortadan Fazlası” panelinde Quick Sigorta yöneticileri, finansal ekosistem içinde bankalarla daha güçlü iş birliklerine hazır olduklarını vurguladı. Panelde dijital çözümler, acente vizyonu ve sigorta sektöründe dönüşüm konuları öne çıktı.
2025 Türkiye Bankasürans Zirvesi’nde Quick Sigorta’nın düzenlediği “Bankasüransta Sigortadan Fazlası” panelinde, şirketin bankasürans alanında güçlü bir şekilde yer almaya hazır olduğu mesajı verildi.
Panelin moderatörlüğünü gazeteci Noyan Doğan üstlenirken konuşmacılar arasında Quick Sigorta Finansal Sigortalar Satış Genel Müdür Yardımcısı Soner Tekbaş, Corpus Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Haldun Çelik, Quick Hayat Genel Müdürü Volkan Terzioğlu ve Quick Finans Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Korkmaz yer aldı.
Panelde, bankalarla ortak bir hedef doğrultusunda ilerlemenin önemine dikkat çekildi. Katılımcılar, finansal ekosistemde bankalara da topluluklar açılarak nihai tüketicilerin ihtiyaçlarının karşılanmasının hedeflendiğini belirtti. Ayrıca Quick Sigorta’nın kentsel dönüşüm ve deprem gibi konularda dijital çözümler geliştirdiği vurgulandı.

“Müşteri ihtiyaçlarına dijital çözümler sunuyoruz”
Quick Sigorta Finansal Sigortalar Satış Genel Müdür Yardımcısı Soner Tekbaş, pandemi döneminde ihtiyaç duyulan ve ödül kazanan bir ürün geliştirdiklerini belirtti. Web sitesi üzerinden müşterilere detaylı hizmet sunabildiklerini aktaran Tekbaş, profesyonel bir danışmanla görüşmek isteyen müşteriler için sistemin ilgi alanına göre en az üç acenteyi önerdiğini ifade etti. Bu uygulamanın hem sigortalıların hem de acentelerin ihtiyaçlarını karşıladığını vurguladı.
Dijital olarak çalışan kefalet senedi ürünlerinin de müşterilere hızlı ve etkin bir teminat sağladığını söyleyen Tekbaş, ayrıca Corpus Sigorta’nın hasar süreçlerini baştan sona yöneten Corbeam Sistemi’ni tanıttı. Otomatik araç sigortaları alanında da ADAS teknolojileriyle çalıştıklarını belirterek dijitalleşmeye verdikleri önemin altını çizdi.
Quick Sigorta’nın geliştirdiği Qubey, Qplus ve Superhepnet gibi dijital platformlarla acenteleri finansal markete dönüştürme vizyonuna sahip olduklarını belirten Tekbaş, “Bankalar sigortacılık yapmasın” anlayışını tersine çevirerek acentelerin bankacılık yapabileceği bir modele geçtiklerini söyledi.

“Ekosistem vizyonunun büyük kısmı hayata geçti”
Corpus Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Haldun Çelik, Queen’s Holding’in “bir finansal ekosistem kurma” hayalini yüzde 80 oranında gerçekleştirdiklerini söyledi. Quick Sigorta’nın bireysel ve dijital ürünlere, Corpus Sigorta’nın ise kurumsal risk ve büyük teminatlara odaklandığını belirtti. Reasürans yapılarının da gücüyle sektöre güçlü teminatlar sunduklarını ifade eden Çelik, “Bankasürans tarafında grup olarak varız” dedi.

“Acentelerimizle sadece sigortayı değil, finansmanı da konuşuyoruz”
Quick Finans Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Korkmaz, banka olmasalar da bir finansman şirketi olarak alışverişlerde her türlü mal ve hizmetin satın alımını finanse ettiklerini söyledi. Klasik şube yapısı yerine satış noktaları üzerinden hizmet verdiklerini belirten Korkmaz, QPAY ödeme sistemleriyle birlikte dijital bir banka fonksiyonuna yaklaştıklarını ifade etti.
Korkmaz, “Türkiye genelinde 8 bine yakın acentemiz var. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre, acentelerimiz Quick Finans çözümlerini de sunuyor. Bu sayede sigorta grubu olarak Türkiye’nin finansal ihtiyaçlarına cevap veriyoruz” dedi. Geliştirdikleri yapıya “Finansman 4.0” adını verdiklerini belirten Korkmaz, sigorta ve finansman alanında yeni bir boyut açtıklarını söyledi.

“Hayat sigortasında acente kanalı güçlendirilmeli”
Quick Hayat Genel Müdürü Volkan Terzioğlu, sigorta acentelerinin sayıca ve nitelik olarak geliştiğini, çoğunun iyi bir finansal okuryazarlığa sahip olduğunu belirtti. Bu nedenle bankacılık ürünlerinin acenteler aracılığıyla da halka ulaştırılabileceğini ifade etti.
Hayat sigortalarının yüzde 90’ının bankalar tarafından satıldığını, ancak bu poliçelerin neredeyse tamamının sadece kredi bağlantılı olduğunu vurgulayan Terzioğlu, “Hayat sigortaları yalnızca krediyle sınırlı olmamalı. Kişilerin hayat döngüsünde karşılaşabileceği pek çok riski kapsayacak ürünler geliştirilmeli ve acenteler bu alanda daha aktif kullanılmalı” dedi.