Dünyada hızla değişen ekonomik, çevresel ve teknolojik dengelerin şekillendirdiği yeni risklerle karşı karşıyayız… 2025’in, işte bu etkenlere bağlı olarak sigorta sektörü için ‘dönüşüm’ yılı olacağı belirtiliyor. Ekonomik gelişmeler, iklim değişikliği, siber riskler ve jeopolitik gerilimler sektörü dönüştürecek önemli unsurlar arasında gösteriliyor. Peki Türkiye sigorta sektörü temsilcileri bu konuda ne düşünüyor? 2025 yılı için hangi öngörülerde bulunuyorlar? ‘Sigorta sektörünün dönüşüm yılı’ olarak değerlendirilen 2025’te tüketiciyi neler bekliyor? İşte sigorta sektörünün önemli isimlerinin 2025 yılına ilişkin beklentileri…

2025’te bina tamamlama sigortası öne çıkacak
Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı ve Maher Holding Sigorta Gurubu Başkanı Ahmet Yaşar, “2025 yılı, Türk sigorta sektörü için dönüşüm yılı olmaya aday” diyor. Yaşar, sektörün, doğal afetlere hazırlık, dijitalleşme ve ürün çeşitliliği gibi alanlarda ilerleme kaydederken; ekonomik değişimler karşısında dengeyi sağlamak zorunda kalacağını vurguluyor. Asgari ücretteki artışın, özellikle trafik branşı, sağlık ve işveren sorumluluk sigortalarında maliyet artışlarına yol açabileceğine de değinen Yaşar, bu durumun sigorta primlerinin yeniden düzenlenmesini gerektireceğini ve hem sigortalılar hem de sigorta şirketleri açısından maliyet yönetiminin önemli hale geleceğini kaydediyor. 2025’te, sektörü korkutan senaryolar arasında doğal afetlerin neden olduğu büyük hasarlar, sigorta penetrasyonundaki eksiklikler ve ekonomik belirsizliklerin yer aldığına da vurgu yapan Yaşar, şöyle devam ediyor: “Sigortalı kentsel dönüşümün elzem olduğu noktasına sürekli vurgu yapıyor ve çalışmalarımızı derinleştiriyoruz. Kentsel dönüşüme odaklanmak hem sigorta şirketlerimizin hem de bir diğer iştirakimiz olan MHR GYO’nun gündeminde. Sigortalı kentsel dönüşüm demek, mal sahiplerinin binanın tamamlanması konusunda içinin rahat olması demek. Aynı zamanda sigortacılar yapım sürecinde sıkı denetçi olacağı için de güvenle, depreme karşı dayanıklılığı garanti edilmiş yapılar demek. Dolayısıyla bina tamamlama sigortası hem mal sahiplerini mali açıdan koruyan hem de olası depremde en az zararla kurtulmamızı sağlayarak ülkemizin de sırtından önemli bir yükü alacak bir ürün. Bina tamamlama sigortası ile birlikte mesleki sorumluluk sigortası ve yapı sorumluluk sigortası gibi ek ürünlerle inşaat sektöründeki güvenliği ve kaliteyi daha da yukarı taşımayı hedefliyoruz. Bu ürünler müteahhitler, mühendisler ve diğer profesyonellerin sorumluluklarını yerine getirmelerini teşvik ederken, projenin her aşamasında şeffaflık ve denetimi sağlıyor.”

TSS’ye talep her geçen gün daha da artıyor
Sağlık, hayat dışı sigorta sektöründe pazar payı yüzde 10’un üzerinde olan branşlar içinde 2024 yılının en hızlı büyüyen branşı olarken, yaklaşık 5 milyon sigortalı adedine ulaşan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, (TSS) sağlık branşının büyümesinde etkili oluyor. Türkiye’de TSS’ye büyük önem veren şirketlerden biri de Türk Nippon Sigorta… Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Dr. E. Baturalp Pamukçu, TSS’nin avantajlarının artık herkes tarafından daha çok bilindiğini söyledi. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın (TSS) sağladığı avantajlar nedeni ile sigortalılar tarafından daha çok tercih edilen bir ürün olmaya başladığını vurgulayan Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Dr. E. Baturalp Pamukçu, “TSS için talep her geçen gün daha da artıyor ve birçok sigortalıya ihtiyaçları yönünde fayda sağlıyor. 2025 yılında da sağlık alanında aktif bir oyuncu olacağız. 2025 yılında çapraz satış imkanlarını daha da arttırarak, sigortalı beklentilerine çözüm getirmeyi ve aynı zamanda da üretimde branş dengesini sağlamayı hedefliyoruz” belirtiyor.

Aşırı hava olayları, Marmara depremi riski birey ve kurumlar için kritik olacak
IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi de 2025 yılının sektör için dönüşüm yılı olacağı görüşünde… Çiftçi, iklim değişikliği, siber riskler ve jeopolitik gerilimlerin sektörü dönüştürecek unsurlar arasında yer alacağını ifade belirtiyor. Çiftçi, “2025 yılında iklim değişikliğinin tetiklediği doğal afetlerin daha da yoğunlaşması bekleniyor. Aşırı hava olayları, Marmara depremi riski ve bu risklerin ekonomik etkileri, birey ve kurumlar için kritik olacak. Dijitalleşmenin artışıyla birlikte siber riskler, 2025’in en çok konuşulan başlıkları arasında yer alacak. Fidye yazılımları, veri ihlalleri ve yapay zekâ kaynaklı tehditler, yeni nesil güvenlik ihtiyaçlarını beraberinde getiriyor. Artan jeopolitik gerilimler, halk hareketleri ve terör saldırıları gibi riskler, 2025’te iş dünyasını şekillendiren unsurlardan olacak. Pandemi sonrası dünyada, sağlık sistemlerindeki belirsizlikler ve yeni bulaşıcı hastalık riskleri ön planda olmaya devam edecek” diyor. IBS’in 2025 yılı strateji ve hedefleri ile ilgili de açıklamalarda bulunan Çiftçi, “Değişen risk ortamına uygun yenilikçi çözümler geliştirerek sigortalılarımıza değer katarken sektörde öncü olmayı sürdürüyoruz. 2025 yılında parametrik sigorta çözümleri ve afet bonoları gibi yenilikçi finansal araçlarla sigortalılarımızı risklere karşı hazırlamaya devam edeceğiz. Siber sigortalar ve danışmanlık hizmetlerimizle dijital altyapıları koruma altına alıyor; olası tehditlere karşı proaktif çözümler sunuyoruz. Kritik sektörlerde faaliyet gösteren şirketler için geliştirdiğimiz politik şiddet ve yurt dışı yatırımları için de politik risk sigortaları, bu tür belirsizliklere karşı önemli bir güvence sağlıyor. Önümüzdeki dönemde tedarik zinciri kesintisi sigortalarımız ve özel risk danışmanlık hizmetlerimizle, operasyonel süreklilikleri güvence altına almayı sürdüreceğiz. 2025 yılında pandemiye özel sigorta poliçe ve çalışan destek programlarımızla sağlıkla ilgili risklere karşı daha güçlü bir pozisyon sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

Sigorta farkındalığını geliştirmek için 25’e yakın proje tasarladık
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, sigortalılık oranlarının artması ve sigorta sektörünün büyümesi için önemli çalışmalara imza attıklarını belirten Gülen, “Sektörümüzü dolar bazında iki kat büyütmek, sigorta penetrasyonunu artırmak ve toplumda sigorta farkındalığını geliştirmek için 25’e yakın proje tasarladık. Hedefimiz, sigorta sektörünü bugünkü konumunun çok daha ilerisine taşımak” açıklamasını yapıyor. Gülen, 2024 yılı boyunca hayat dışı ve hayat-emeklilik komitelerinin ortak akıl çerçevesinde hareket ettiğini belirten Gülen, tüm kararların sektörün geneline katkı sağlaması için titizlikle alındığını söyledi. 2025 yılına dair beklentilerini de paylaşan Gülen, “2025, projelerimizin sonuçlarını almaya başlayacağımız bir yıl olacak. Sektörümüz için daha iyi bir tablo ortaya koyacağımıza inanıyorum” diyor.

Kişiselleştirilmiş ürünler odak noktamız olacak
Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, 2025 yılında önceliklerinin, sigortalı talepleri doğrultusunda geliştirilen kişiselleştirilmiş ürünler olacağını açıklıyor. Bu doğrultuda, dijital platformlarda çok kanallı geliştirmeler yaptıklarına işaret eden Tuğtan, “Bugün kullandığımız sistemler ihtiyaçlarımızı karşılıyor; ancak geleceğin, özellikle 2030 sonrasını düşünerek bugünden planlama yapıyoruz. Teknolojinin oyunu çok hızlı değiştireceğini öngörüyorum. Sigortacılıktaki teknoloji kullanımını bankacılık sektörünün 2010’lu yıllarına benzetiyorum. Bankacılık sektöründeki o hızlı sıçramayı bizim sektör de yaşayacak. Online muayene uygulamamız gibi uygulamalar bugün çok tercih edilmese de 3-5 yıl içinde günlük hayatın doğal bir parçası haline geleceğini düşünüyorum. AR-GE merkezimizin yürüttüğü ADA ve Treat projeleri de geleceğin teknolojilerini içeriyor ancak bugünden bu dönüşümleri tasarlamak durumundasınız” açıklamasını yapıyor. Tuğtan, yenilenebilir enerji ve elektrikli araç sigortalarının gelecekte daha fazla odaklanacakları alanlar arasında olduğunu vurguluyor. Yalnızca sanayi tesislerini değil, bireysel çatı tipi güneş enerjisi panellerini de sigortaladıklarını, elektrikli araç sigortaları tarafında da önemli bir pazar payına sahip olduklarını kaydeden Tuğtan, bu alanlarda da geniş teminat, sunulan özellikli poliçelerle penetrasyonun artacağını söylüyor.

Yapılacak reformlarla BES, daha geniş kitlelere ulaşacak
Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, 2025 yılında sigorta sektörünün yenilikçi yaklaşımlar ve müşteri odaklı çözümlerle sürdürülebilir bir büyüme elde edileceğini açıkladı. Gürkan, 2025 yılı için stratejik önceliklerini, Türkiye’nin ekonomik ve demografik dinamikleri doğrultusunda şekillendirdiklerini ifade ederek, sağlık sigortaları, bireysel emeklilik, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik ekseninde yatırımları artırmayı planladıklarını belirtti. Allianz Türkiye’nin lokomotif branşları arasında sağlık sigortalarının ve BES’in önemli bir yer tuttuğunu aktaran Gürkan, 2024 yılında büyümeye en çok katkının sağlık alanından olacağını aktardı. Emeklilik sisteminde yapılacak reformlarla BES’in daha geniş kitlelere ulaşacağına inandıklarını kaydeden Gürkan, Tamamlayıcı Emeklilik Sisteminin (TES) hayata geçmesiyle fon büyüklüklerinde kayda değer bir artış beklediklerini işaret etti. Gürkan, BES’in 21 yılda bireysel tasarrufları teşvik eden ve ülke ekonomisine katkı sağlayan bir yapı haline geldiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşveren katkısının devreye girmesi ve sistemin otomatik katılım mekanizmalarıyla entegre edilmesi, hem mevcut katılımcıların tasarruf oranlarını artıracak hem de sisteme yeni katılımcılar kazandıracak. TES ile sektöre kazandırılacak uzun vadeli yatırımlar, yalnızca bireysel emeklilik fonlarının büyümesine değil, aynı zamanda ülke ekonomisinin sürdürülebilirliğine de katkı sağlayacak. Önümüzdeki dönemde de müşterilerimize sunduğumuz dijital çözümler ve müşteri odaklı hizmet anlayışımızla BES’in geleceğinde aktif bir rol üstlenmeye devam edeceğiz.”

İnovasyona ve müşteri odaklı çözümlere yatırım yapacağız
Türkiye Sigorta Genel Müdürü Taha Çakmak, 2025 yılında inovasyona ve müşteri odaklı çözümlere yatırım yapmayı sürdüreceklerini söyledi. Ürün ve hizmet çeşitliliklerini artırmayı, her segmentteki müşterilerinin sigorta ihtiyaçlarına yönelik çözüm sunmayı hedeflediklerini kaydeden Çakmak, “Dijitalleşme sayesinde süreçlerimizi daha hızlı, erişilebilir ve kullanıcı dostu bir hale getirirken, kasko, sağlık ve konut gibi bireysel ürünlerde yenilikçi uygulamalarla sigortayı herkes için daha ulaşılabilir kılacağız. Bununla birlikte, yangın ve iş yeri gibi ticari ürünlerimizle işletmelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi. Çakmak, Türkiye’de sigorta sektörünün artan sigorta bilinci ve yenilikçi ürünlerle son yıllarda istikrarlı bir büyüme eğilimi yakaladığına dikkati çekti. Son yıllarda hem yerli hem de yabancı sigorta şirketlerinin pazara girişiyle rekabetin yoğunlaştığına işaret eden Çakmak, müşterilerin artık daha hızlı, kişiselleştirilmiş ve dijital hizmetler talep ettiğini aktardı. Hizmetlerini her zaman ve her yerde ulaşılabilir kılmak amacıyla B2B uygulamalarını ve dijital kanallarını modernize ettiklerini anımsatan Çakmak, özellikle yapay zekayla güçlendirilmiş yeni nesil teknolojileri hızla hayata geçirdiklerini aktardı.