3 Mayıs 2024, Cuma
spot_img

2023’e farklı başlamak için hepimize görev düşüyor

AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, kusursuz fırtına olarak tanımladığı 2022 yılının ardından 2023’e biraz daha farklı başlamak için sektörün tüm paydaşlarına çok fazla görev düştüğünü söyledi. Ölken, “Biraz daha sakin, sabırlı olarak ve birbirimizi anlayarak yılı kapatmak ve 2023’e biraz daha farklı başlamak için fırsat istiyoruz” dedi.

2021’in son aylarında başlayan ekonomik sıkıntılar ve Rusya – Ukrayna savaşının neden olduğu küresel kriz, dünya ile birlikte Türkiye’yi de yakından etkiledi. Yaşanan tüm bu olumsuz gelişmeler ve devam eden belirsizlik karşısında hemen hemen tüm sektörler durumdan en az hasarla çıkabilmek için mücadele etse de işveren, çalışan ve tüketici tarafında tablo pek parlak değil. Sistemi geleceği öngörmek üzere kurulan sigorta sektörü de mevcut durumdan payını aldı. Pek çok şirket artan maliyetlerin yansıdığı yüksek primler nedeniyle sigortalıları kaybetmemek için çaba sarf ederken mevcut düzende farklı stratejilerle ayakta kalmaya çalışıyor.  Sigortamedya’nın YouTube kanalı Sigorta Ekranı’nda Sigortamedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar ve Damla Özafşar’ın konuğu olan AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, uğurlamak üzere olduğumuz 2022 yılını değerlendirdi. Ölken, programda AXA Sigorta’nın 2023 hedeflerini de izleyicilerle paylaştı.

Kolay vurulan bir sektör olduk

Sigorta sektörünün önemine vurgu yapan AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, “Bugün sigorta sektörü olmasa ihracat yapamıyorsunuz. Sigorta sektörü olmasa bir yerden bir yere hareket edemiyorsunuz. Güvenli yolculuk yapamıyorsunuz. Ama tüm bunlara rağmen biraz vurulması kolay bir sektör haline dönüştük. Bu konuda bugünden sonra birliğimize, acentelerimize, hepimize çok görev düşüyor. Geçiş dönemini daha sakin yaşamak zorundayız. Bu anlamda da iletişimimizi güçlü kılmaya çalışıyoruz. Birebir müşteriyle görüşmeye çalışıyoruz. Acentelerimize çok güveniyoruz. Biraz daha sakin, sabırlı olarak ve birbirimizi anlayarak yılı kapatmak ve 2023’e biraz daha farklı başlamak için fırsat istiyoruz” ifadelerini kullandı.

2022 tam bir kusursuz fırtına yılı oldu

Programa 2022 yılını değerlendirerek başlayan Ölken, bu yılın kusursuz fırtına yılı olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “2022 bütün sigorta endüstrisini topyekûn etkileyebilecek sistemik riskler içeren bir yıl olarak başladı. Şirketten şirkete farklılaşsa bile artan ortalama hasar maliyetlerini öngörebiliyorduk. Genel giderlerin artacağını biliyorduk. Doğal afetler bizde çok büyük belirsizlik içeriyor. Bu da vardı. Yetersiz yatırımı zaten yılın başında görmeye başlamıştık. Trafik sigortalarıyla süregelen belirsizlikler devam ediyor. Ekonomideki gelişmelerle iki defa değişen asgari ücret, belirsizliği katmerledi. Satın alma gücünde karşılaşılan güçlükleri zaten yılbaşında hissetmeye başlamıştık. Buna değişen müşteri davranışları ile beklentileri de eklendi. 2022’nin ilk çeyreğini biz şirket olarak biraz nefes tutma ve anlama dönemi olarak geçirdik. Pazar payımızda da bazı düşüşler yaşadık ama bunları anlamamız lazımdı. Hala o kusursuz fırtınanın ortalarındayız ve 2023’te de bu devam edecek. Sektör açısından ilk üç çeyrek de zaten kusursuz fırtınayı doğruluyor. 7,2 milyar teknik zarar üreten bir sigorta endüstrisini temsil ediyoruz. Bunun 12,4 milyarını trafik branşından, 3 milyarının kasko branşından, 1,8 milyarını da oto dışı diğer branşlardan geldiğini biliyoruz. Sene sonuna kadar ilave gereken bir rezerv ihtiyacı olduğunun da farkındayız. Toplamda bu endüstri 38 milyar civarında öz kaynağa sahip. Bunun yanı sıra 10 milyar civarında bir sermayenin olduğunu varsayarsak sene sonunda bu vergi sonrası kârın dahi yaratılmasının mevzuatta bazı düzenlemeler yapılana kadar finansal gelirler dâhil imkansız olabileceğini düşünüyoruz.”

Belirsizlik adım atmayı zorlaştırıyor

Ölken, geleceği tahmin etme sorumluluğu olan çok zor bir iş yaptıklarının altını çizerek, “Belirsizlik ortadan kalkmadan gelecek için adım atmak çok kolay değil. Şirketin içinden bakarsak zaman zaman fazla ihtiyatlı diye tanımlanabiliriz. Zaman zaman sürdürülebilirlik, zaman zaman tutarlılık kelimesini kullanabiliriz ama geleceğe hazır olma kültürümüz ve bu konuda ısrarlı bir yönetim anlayışımız var. Finansal açıdan geçmişte de bu zorlu dönemleri çok iyi yaşamış bir şirket olarak hazır olma konusunda sektörden pozitif ayrıştık diyebilirim. Bütün sektörle aynı sıkıntıları yaşıyoruz. Fakat finansal gelirlerin modellemesi, rezervlerin güncel tutulması ve aktüel becerilerin biraz daha hızlı kullanılmasını ile kusursuz fırtınadan az sallanarak, az darbe alarak çıktık” şeklinde konuştu.  

Trafikte SEDDK’nın yol haritasını destekliyoruz

Trafik sigortası ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ölken, sistemin içinde olan herkesin dengede olmak zorunda olduğuna dikkat çekerek, “Müşteri, acente, şirketler, Tahkim, tedarikçi olarak ayakta kalmamız gerek. Bir taraf daha ağır bastığı zaman öbür taraf bozuluyor. Müşteriden hareket etmek zorundayız. Artan maliyetler ve geleceği tahmin edememek yüzünden dengemiz kaçtı. SEDKK’nın açık ve şeffaflığıyla önümüzdeki iki yıl niyet olarak bu sektörü dengeye getirmek ve serbest tarifeye gidebileceğimiz bir yolda daha çağdaş birleşik oto ürünü denen kasko trafiğinin birleşmesi adına, doğrudan tazminat adına, kişi temelli sigorta adına, iyi ve kötü sürücünün ayrıştırılması adına attığı bütün adımları yüzde yüz destekliyoruz. Burada atılacak adımların zamanlaması çok önemli. Primleri arttıramadığımız zaman maliyetleri karşılayamıyoruz. Adil çözümlerin bulunması gerekiyor. Değer kaybına karşı değiliz ama bunun hesabının düzgün yapılması gerekiyor. Sürekli fiyatla bir çözüm bulmak yerine bedeni, eşdeğer, değer kaybı gibi unsurlarda mevzuatta gerekli düzenlemeleri yapabileceğimiz bir 2023 yılının daha sürdürülebilir olacağından eminim. Biraz daha sabırlı olup sisteme sahip çıkmamız lazım. Biz sektör olarak SEDDK’yla birlikte elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz” diye konuştu.

Serbest tarife için iyi kötü sürücü ayrımı yapmamız şart

Serbest tarife konusunda görüşlerini paylaşan Ölken, ürün ve hizmet geliştirmek için serbest ekonomi prensiplerine sahip çıkılması gerektiğini belirterek, “Serbest tarifeye giderken bazı adımlar atmak zorundayız. Hemen yarın serbest tarifeye geçemeyiz. İyi ile kötü sürücüyü, deneyimli ile deneyimsizi ayırmamız lazım. Bunu yaptıktan sonra kişi temelli sigortayı konuşabiliriz. Bugün hepimiz biliyoruz ki Türkiye’de herkes birbirinin aracını kullanabiliyor. Kullanıcıların hasar geçmişlerini kayıt altına alabileceğimiz bir sistem olursa serbest tarifeye tam hazır olacağız. Daha sonra değer kaybı, bedeni ve eş değer parça olmak üzere mevzuat düzenlemelerinin yapılması gerek. Adil bir dengeyi kuracak bir sistem altyapısıyla beraber mevzuat korunduğunda serbest tarifeye hazır olacağız. Başkan sekiz çeyrek dedi. Bu iki yılı işaret ediyor. Geçmişte daha önce trafik sigortalarıyla ilgili gelecek yılları tahminleyen ya da planlayan bir yapıyı konuşmadık. Kamuda da, özellikle Hazine Bakanlığı tarafında, bu konuların sahiplenilerek gerekli düzenlemelerin yapılması için bir fırsat doğacağını umuyorum” diye konuştu.

Self servis hizmet yatırımlarımız devam edecek

Asistans hizmetleri hakkında da programda bilgi veren Ölken, bu alanda henüz yeteri kadar dengeli hizmet sağlayıcı unsur olmadığına dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Buralarda biraz daha gelişime ihtiyacımız var. Yüzde 100 dijital bir yolculuk, self servis yolculuğun önümüzdeki bir iki yıl oluşma ihtimalini çok öngörmüyorum. Mobil aplikasyonda self servis bir fotoğraf üzerinden hasar ödemek, self servis bir hizmet üzerinden Geocode’unu gönderdiğinde çekici göndermek gibi aktiviteleri geliştirdik. Geliştirmeye de devam edeceğiz çünkü büyük veri ve yapay zekâdan burada istifade ediyoruz. Asistans ekosisteminde tedarikçilerin tamamının sisteme dijital olarak gelmesi biraz daha zaman alacak, çünkü onların da yatırım yapması lazım. Konut asistanstaki tamircilerin de dijital etkileşim için yatırım yapması lazım. Asistans şirketlerine biz bu konuda talepkar oldukça onlar iş geliştiriyorlar ama bu biraz daha zaman alacak. Burada biz öncelikli olarak müşterinin self servis hizmet almasını sağlayacak yatırımları yapmaya devam edeceğiz.”

AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken

Sağlıkta müşteriler için uçtan uca çözüm yaratmamız lazım

Sağlık sigortaları konusunda da görüşlerini aktaran Ölken, özel sağlık sigortasındaki sigortalı sayısının bugün hala 2,5 milyon seviyesinde olduğunu belirterek, “Özel sağlık sigortasının satın alma gücü veya sistemi bu anlamda benimsemiş müşteri sayısında bir durağanlık var. Belki ileride bu gelişecek ama 2018-2022 hatta 2023 evresine baktığımızda sigortalı sayısında yaklaşık üç misli bir artış var. Bugün 3,3 milyona giden bir tamamlayıcı sağlık sigortalı havuzu oluşturduk sektörde. Bu bireysel ve ticari kurumsal firmaların kendi çalışanlarına verdiği bir yan hak olarak devreye girdi. Toplam sayı 5,5-6 milyon. Toplam nüfusumuzun yüzde 10’unun altındaki rakamları konuşuyoruz. Dolayısıyla sağlık sisteminde ister özel ister tamamlayıcı sağlık olsun, bir fırsat başlığı olduğunu unutmamamız lazım. Fakat konu sadece tamamlayıcı sağlık ya da özel sağlık sigortası satmak değil, sağlık sigortacılığını geliştirebilmemiz için müşteri beklentilerine uygun uçtan uca çözüm yaratmamız lazım” açıklamalarında bulundu.

Sağlık sigortası bütün aileyi birleştiren bir ürün

Ölken, AXA Sigorta’nın son beş yılda 500 bin tamamlayıcı sağlık sigortasına ulaştığını söyleyerek, “2019 başında 100 binin altında olan sayılarımız 2022 sonunda 500 bine ulaşmış olacak. Uçtan uca dijital çözümler, sağlıkta çok daha etkin. Burada mobil aplikasyonu da çok önemsiyoruz. Diğer taraftan da müşteri ihtiyaçlarına uygun ürün yelpazesi ile acentelerimiz sağlık ürününü artık ürün rafında çok güçlü kılma becerisini gösterdiğinde zaten sonuç bu hale geliyor. Sağlık sigortası aslında tamamlayıcı bir ürün değil. Bütün aileyi birleştiren bir ürün ve bunu çok lanse ediyoruz. Sağlık sigortası, konut sigortası, kaskosu, DASK’ı vesaire bir aile sigortacılığı aile risk yönetimi mantığı ortaya çıkıyor. Bu anlamda fırsat görüyorum. Tabii burada da bütün mesele, penetrasyonu arttırıp, tabana yayılıp maliyetleri olabildiğince daha makul seviyelerde tutarak daha sürdürülebilir bir fiyatlama politikasıyla yönetmek. Bu anlamda da özel hastanelerle maliyet konularını sık sık görüşüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

2023 sürdürülebilir gelişim ve büyüme yılı olacak

Kusursuz fırtınanın 2023’te de devam edeceğine vurgu yapan Ölken, buna hazır olmak gerektiğini söyleyerek, şunları söyledi: “AXA özelinde ben 2023 yılını sürdürülebilir gelişim ve büyüme yılı olarak görüyorum. Bunlar aslında birbirini tamamlayan iki unsur. Büyüme yılı demiyorum çünkü gelişimin olmadığı bir yerde büyüme yaratmak mümkün değil. Dolayısıyla 2023 aslında 2024-2025’in de tezahür edeceğini gösteriyor şirketimiz açısından. Acentelerimizin deneyimini ve gelişimini sağlayacak her türlü organizasyonel değişikliği, sistem altyapısını, eğitimleri sağlamaya devam edeceğiz. Müşterilerimiz için ürün yelpazelerimizi ve servislerimizi geliştireceğiz ve daha az sürtünmeli servisler haline dönüşerek büyüme yolculuğunun önünü açacağız. Sürdürülebilir gelişimi sağladığımızda sürdürülebilir büyüme geleceğine inandığımız bir yıla başlıyoruz. Finansal olarak da buna hazırız. AXA Grubu Türkiye’deki varoluşuna devam edecek. Organizasyonumuz güçlü, bölgelerimiz hizmet anlamında pozitif ayrışmış durumda. Bu devam edecek. Acentelerimizin hayatını kolaylaştırarak onların daha çok müşterinin yanında olmasını istiyoruz. Bir ailenin sigorta primleri, bir işletme seviyesine gelebilecek boyutta. Dolayısıyla onların varlıklarına da özen göstereceğiz. Daha çok risk algısını yöneteceğiz. Gerekli olmayan teminatları belki vermeyeceğiz. Gerekli olanları ya da atlanmışları çapraz ya da üst satış olarak vereceğiz. Potansiyeli olan ticari kurumsal, aile sigortacılığı, sağlık sigortacılığı branşlarında daha çok efor sarf edeceğiz” açıklamalarında bulundu.

Büyüme her alanda gelişim ile mümkün

Gelecek için daha hazır olduklarını dile getiren Ölken, “Acente, çalışan, müşteri ve ürün tarafında gelişim olmazsa büyümenin de hayal olduğunu unutmayalım. Dolayısıyla bunlar birbirini dengeleyen unsurlar olarak bizim önümüzde büyük bir fırsat olarak duruyor. Biz bu fırsatı 2023 ve sonrasında kullanmak üzere acentelerimizle, çalışanlarımızla bir arada olacağız. Sigorta medyası bu bu sistemin olmazsa olmazı. Biz bize 8 bin kişi bir arada bir şey paylaşabiliyoruz. Dolayısıyla bu ekranların da sürdürülebilir gelişim içinde olmasını temenni ediyoruz” dedi.

Siber sigortalar olgunlaşarak devam edecek

Programda siber risk sigortaları ile ilgili de bilgi veren Ölken, sigorta şirketleri olarak siber risklere açık durumda olduklarının altını çizerek, “İnternet üzerinden her gün yüzlerce atak yiyoruz. Biz bunlara karşı teknolojik önlemler alıyoruz. Teknolojik olarak yatırım yapmamız lazım. Acenteler onlara giden paketleri kullanıyorlar. Sızıntı testleri, penetrasyon testleri, güvenlik duvarları, Firewall’lar, adı neyse bütün teknolojik yatırımları yapmak zorundalar. Aksi halde müşteri veri tabanına ulaşmak mümkün. Fakat maalesef burada teknolojinin ilk bölümüne yatırım yapmada acentelerimizi yeterli iştahta görmüyorum. Aynı şekilde sigortalılara bunu anlatmak da önemli. Biz önce kendimizi korursak, ofisimizde neler yaptığımızı bilirsek bunu anlatabiliriz. 2023-2024-2025 sürecine baktığımızda Türk sigorta sektörünün de bu anlamda farklı ürünlere kapı açacağını düşünüyorum ama dünyada da sistemler yüzde 100 hazır değil. Reasürans yapısından ürün genel şartlarına kadar bugün siber sigorta yapmaya başladığınızda Türk Ticaret Kanunu’nda adreslenme olup olmadığına ulaşmamız lazım. O yüzden 2023-2024 sonrasında sigorta çatı kanununun gelişen bu yeni düzene göre yeniden yapılanması, o çatı kanunun içinde de bunların yer bulması gerek. Ürünün satılması kadar ürünle ilgili yasal düzeneğin kurgulanması da önemli” diye konuştu.  

Topluma nüfuz etme konusunda çok kararlıyız

AXA’nın 2023 hedeflerini de paylaşan Ölken, şöyle devam etti: “Kurum olarak sadece finansal rakamların başarısının dışında topluma nüfuz etme konusunda çok kararlı olduklarını dile getirerek, “Bu anlamda küresel ısınma, iklim değişimi öncelikli planlarımızda olacak. Çevreye duyarlı, çeşitliliğe inanan, kadın erkek eşitliğine inanan, Türk gençlerine, Türk spor çatı örgütlerine destek olan tavrımız devam edecek. 2023 ve 2024’te daha çok topluma ve gençlere dokunan projelerin içinde olarak marka belirliliğimizi bu şekilde sürdürme kararındayız. Bir marka tutkusu içinde değil, hizmetimizle, güvenimizle ve topluma verdiğimiz destekle anılır bir şirket olmak gibi iddialı bir söylemimiz var. Son dört yılda bu anlamda çok iyi şeyler yaptık. 2023’ün de bunların pekiştiği bir yıl olmasını umut ediyorum.”

Yayını Sigorta Ekranı’ndan izleyebilirsiniz…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER