Yönetimde güç ve otorite konusunu ele aldığımızda, bunu genellikle roller ve hiyerarşi ile ilişkilendiririz. İç ve dış olmak üzere iki tür gücü ele alarak başlayalım. Dış güç, rollerimiz ve statümüzle ilişkiliyken, iç güç ise daha çok kendi iç duyumuzla ilgilidir.
Devrim Ersöz
Yönetimde güç ve otorite konusunu ele aldığımızda, bunu genellikle roller ve hiyerarşi ile ilişkilendiririz. İç ve dış olmak üzere iki tür gücü ele alarak başlayalım. Dış güç, rollerimiz ve statümüzle ilişkiliyken, iç güç ise daha çok kendi iç duyumuzla ilgilidir.
French&Raven, güç kaynaklarını aşağıdaki gibi sınıflandırmıştır:
Yasal Güç: Örgütsel hiyerarşiden kaynaklanan ve lidere örgüt içerisindeki statüsünden gelen güçtür. Otoriteyi ifade eder. Pozisyon gücü olarak da ifade edilir. Astlar, üst kademelerden gelen isteklere kendilerini mecbur hissederler.
Ödüllendirme Gücü: Ödül verme ya da ödülleri elinde tutma gücüdür. Astların liderin isteklerine ödül alma, gruplandırma, tanınma ve kazanç elde etme beklentisi ile uymalarını ifade eder. Ödüllendirme çalışanların motivasyonu üzerinde önemli bir etkiye sahiptir ve bunu sağlayan kişiye karşı bağlılıklarını arttırmaya yardımcı olur.
Zorlayıcı Güç: Ödüllendirme gücünün karşıtıdır. Liderin direktiflerine karşı astların itaatsizlik göstermesi durumunda kontrol etme ve cezalandırma gücünü yansıtmaktadır. Cezalandırmak, liderin otoritesini ifade eder. İş görenlerin örgütün zorunlu kıldığı görevleri yerine getirmedikleri takdirde cezalandırılacakları korkusu ile iş görmeleri anlamına gelir. Etkili lider çok gerekli olmadıkça zor kullanmaktan kaçınır.
Uzmanlık Gücü: Liderin sahip olduğu özel bilgi, uzmanlık, beceri ve tecrübeden doğar. Bacon’un “Bilgi güçtür” deyişi bunu ifade etmektedir. Bilgi ne kadar önemli ise ve ne kadar az kişi bu bilgiye ulaşabiliyorsa kişinin sahip olduğu uzmanlık gücü o kadar fazladır.
Karizmatik Güç (Benzeşim gücü): Karizma, armağan anlamına gelen Yunanca kökenli bir kelimedir. Doğrudan liderin kişiliği ile ilgilidir. Liderin kişiliğinin izleyenlere ilham verebilmesi, onların arzu ve ümitlerini dile getirebilmesi bu gücün temelidir. Bu da daha çok liderin kişisel özellikleri ve davranışları ile ilgilidir.
Bazıları paranın güç olduğunu söyler. Bir başkası güzelliğin güç olduğuna inanabilir. Para, fiziksel duruş ve tabii ki kendimizi ifade tarzımız, başkalarının bizi nasıl algıladığını etkileyebilir.
İnsanlar güç için rekabet ettiğinde bu genellikle strese ve kötü hissetmeye neden olur ve örgütsel yaşamda çok fazla enerji bu şekilde harcanır.
Özellikle kurumlarda örgütsel sorunlarla başa çıkmak için bu nedenle bir iç güç duygusu geliştirmek önemlidir.
Çok az lider, güç ve otoriteyi nasıl ele alacağını bilmek için eğitilmiştir. Yine çok az liderlik programı değerler, felsefe ve güç hakkında tartışmalar yürütür. Bu nedenle, birçok lider ve yönetici, kendilerine uygulanan dış bir güçle başa çıkmak için yetersiz donanıma sahiptir.
Kültürel farklılıklar, güç anlayışı üzerinde rol oynar. ABD’deki en önemli iki liderlik özelliği, vizyon ve karizmadır. İngiltere’deki yöneticiler ise daha çok başkalarıyla yakın iş birliği içinde çalışmaya odaklanır. Ortadoğuda ise iyi bir aileden gelmek ve servet sahibi olmak güç unsuru olabilir.
Dış dünyada kontrol edemediğimiz çok şey vardır. Ama kontrol edebildiğimiz en önemli şey kendimiziz ve işte bu bizim gerçek gücümüzdür. Bunu tutarlı ve uyumlu bir şekilde yapabildiğimizde özerk ve özgür oluruz. İçsel bir güç duygusuna sahip olmak, herhangi bir eylemde bulunmadan önce düşüncelerimizi ve duygularımızı tartmak için zaman ayırma yeteneğini içerir. Bu bize kontrol ve güvenlik sağlar ve bizi güçlendirir.
Güçlerinizi keşfetmeniz ve doğru kullanabilmeniz ümidiyle…