23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Yeni bir universe: METAVERSE

Dinozorları izlediğiniz bir adada yüzeceksiniz, beş dakika sonra başka ülkede yaşayan arkadaşlarınızı ziyaret edeceksiniz, akşamki planınız ise daha önce hiç bulunmadığınız bir şehrin sokaklarında yürüyüş yapmak… Hologramınız veya avatar’ınız, kendi bilinciniz ve hislerinizle tüm bunları yaşarken, siz gerçek dünyada odanızda tek başınıza olacaksınız. İşte Metaverse!

En başından başlayalım… Universe, tek evren (Yunanca uni=tek) yani evren demek. Metaverse ise öte evren (Yunanca meta=öte) olarak tanımlanıyor. Kelime, bazı İngilizce-Türkçe sözlüklerde “gerçeğe yakın sanal dünya” olarak geçiyor. Yani henüz tam bir Türkçe karşılığı yok. Aslında uzmanlar da metaverse’ü açıkça tanımlayamıyor. Metaverse, deneyimler yaşamak veya yaratmak isteyen herkes için yeni bir dünya. Bu dünyanın ana teması izlemek, görmek, bakmak değil deneyimlemek. Gözlük ve kulaklık kullanarak adım atılacak bu dünyada eviniz, eşyalarınız, kıyafetleriniz, tablolarınız (belki buna satın aldığınız NFT’leriniz demek daha doğru) olacak. En sevdiğiniz filmleri sadece izlemeyecek, içine girip yaşayacaksınız. Yani sadece bir VR veya AR teknolojisinden bahsetmek zor. Uzmanların söylediği diğer bir şey ise Metaverse’ün kendine ait ekonomisi, siyaseti ve bağımsızlığı olacağı. Önümüzdeki 10 yıl içinde, belki de daha erken bu dünyada yaşamaya başlayacağız gibi görünüyor.

Metaverse, yıllardır gözümüzün önünde

Dijital oyunları, bilim kurgu filmlerini, dizilerini ve kitaplarını sevenler; metaverse kavramına oldukça aşina. Hatta kelimenin yaratıcısı, 1992 yılında yazdığı kitapta kullandı metaverse’ü. İşte, yıllardır kendi evrenimizde karşılaştığımız “evrenin ötesi” örneklerinden bazıları:

● Bir hologramı ilk kez olarak 1974 yapımı Zardos filminde gördük.

● Yapay zeka ve arttırılmış gerçekliği; özgür irade, etik, iyi ve kötü kavramlarıyla inceleyen dizi Westworld (Filmi, dizi uyarlamasından yıllar önce 1973’te çekildi.)

● Neal Stephenson’un 1992’de yazdığı, insanlarda beyin hasarına neden olan dijital yazılımları anlatan ve içinde ilk kez metaverse kelimesi geçen Snow Crash adlı kitap

● 2003 yılında sunulan internet tabanlı sanal dünya Second Life

● Teknolojik bir distopya sunan, her bölümünden sonra saatlerce düşündüren bilim kurgu dizisi Black Mirror

● 2016 yılında, ortalıkta anlamsızca koşturan insanlar görmemize neden olan ve dünyayı kasıp kavuran ilk artırılmış gerçeklik oyunu Pokemon Go

● Yapay zekanın her halini, her hissini anlatan ve büyüleyici dünyalar kuran dizi Love Death+Robots

● Son olarak da metaverse’ü en iyi anlatan Steven Spielberg imzalı film Ready Player One

İlk akla gelen Ready Player One

Listedeki her örneği tek tek anlatmayacağız ama en dikkat çeken Ready Player One filminden biraz bahsedelim. Çünkü son günlerde çok konuşulan metaverse, bu filmi tekrar akıllara getirdi ve sosyal medyada paylaşıldı. Film, Oasis adında bir evrende geçiyor; insanlar bu evrene VR gözlüklerle, özel kostümlerle bağlanıyor kendi avatar’larıyla oyun oynuyor. Eğer bu gezegende oynanan bir oyunda ölürsen, tüm paranı kaybediyor ve gerçek dünyadaki sistemlere borçlu oluyorsun. İzlemeyenler için daha fazla spoiler vermeyelim fakat filmdeki şu sözler günümüzü anlatıyor gibi: “Herkes kaçmak için bir yol arıyor. Hiçbir yere gitmeden, bir yere gitmek istiyor. Oasis, bize gidilecek bir yer verdi.”

Facebook’un yeni adı Meta

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, 28 Ekim 2021’de gerçekleştirdiği Connect 2021 etkinliğinde metaverse’e olan yaklaşımlarını ve yeni şirket ismini açıkladı. Instagram ve Whatsapp’ın ana şirketi olan Facebook Inc., artık Meta Inc. olarak anılacak.

Horizon adındaki çalışmalarıyla sanal gerçeklik dünyalarını geliştirmeye başladıklarını söyleyen Zuckerberg sunumunda; içerik oluşturan kişi ve kurumların öneminden, Vertigo Games ile iş birliği yaparak geliştirdiği oyunlardan ve oyun stüdyolarından, 2014’te satın aldığı Oculus VR markasıyla sunduğu sanal gerçeklik ekranı ve kulaklığından, Facebook Reality Lab projesinden bahsetti. Zuckerberg sunumda tabii ki tanıtım ve reklamların da geleceğini anlattı. Markaların metaverse üzerinde gerçekleştireceği reklamlar, ticaret ve alışveriş bölümü, Meta’nın yine en büyük gelir kapısı olacak.

Metaverse eğlence odaklı bir dünya olsa da iş hayatına da etkisi büyük olacağa benziyor. Zuckerberg COVID-19 salgınıyla evde süren çalışma hayatını, sanki ofiste bir aradaymış gibi bir hisse dönüştüreceğini söyledi. Yani hem pijamalarınızla evdeki koltuğunuzda oturacak hem de iş arkadaşlarınız yanınızdaymış gibi toplantı yapabileceksiniz. Metaverse sayesinde insanların iş nedeniyle daha az trafiğe çıkılacağını ve daha az uçak seyahati yapılacağını söyleyen Zuckerberg, bu yeni evrenin çevreyi korumak için de önemli olacağının altını çizdi.

WEB 3.0

Metaverse’ün, WEB 3.0 altyapısı sayesinde verimli kullanılabileceği söyleniyor. Bu teknolojiden de kısaca bahsetmek gerekiyor. 1990’lı yıllarda hayatımıza önce WEB 1.0 girdi. Bu sayede; birbirleriyle bağlı olmayan ve tekil bilgisayarlarda oluşturulan bilgiler, birbirine bağlandı. İnternet dünyasında statik web siteleri yer aldı. 2004 yılında ise WEB 2.0 konuşulmaya başlandı. WEB 2.0, internet kullanıcılarının ortaklaşa yaratabildiği bir yapı oldu. Bu süreçte blog ve web siteleri gibi içerik oluşturucular hayatımıza girdi; Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal medya platformları doğru ve büyüdü. Dinamik web siteleri, statik web sitelerinin yerini aldı. Sırada ise bir süredir çok konuşulan ama hayatımıza ne zaman gireceğini henüz bilmediğimiz WEB 3.0 var. Bu teknoloji için makine öğrenimi ve yapay zeka ile çalışan yeni internet deniyor. Aracısız ve merkezsiz bir ağda açık kaynak kodlu, güvenli, mahremiyete saygılı bir sistemde kurulacağı söylenen WEB 3.0; kripto para, NFT, metaverse gibi yeni dünyaların altyapısı olacak. Sonuç olarak metaverse COVID-19 salgınıyla birlikte giderek dijitalleşen, bireyselleşen, sanal dünyada saatlerini geçiren biz insanların içinde kaybolabileceği heyecanlı bir dünya. Konuyla ilgili gelişmeler bizi çok da şaşırtmayacak gibi görünüyor fakat akıllardaki en önemli soru şu: Metaverse bu kadar yalnızlaşan insanoğlu için bir tehlike mi?

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER