Howden Türkiye’nin, HX Analytics’e hazırlattığı ‘Türkiye Sigorta Sektör Raporu ’, COVID 19 sonrası yaşanan gelişmelere paralel olarak Türkiye’deki sigorta sektörünün genel durumunu ortaya koyuyor. Pandemi sürecinin sektöre yansımalarının detaylı bir şekilde yer aldığı raporda, Türkiye sigorta piyasasın 2020’deki hasar seviyesini koruduğuna dikkat çekiliyor. Raporda pandeminin sigorta sektörüne yardımcı olduğuna vurgu yapılarak, “Pandeminin etkileri, fiyatların sertleşmesi ve azalan hasar frekansı sigorta piyasasını olumlu etkiledi” denildi.
Tüm dünyayı ve Türkiye’yi iki yıldır etkisi altına alan pandeminin tüm sektörlere olumlu veya olumsuz etkileri oldu. Bu sektörlerden birisi de sigorta sektörüydü. Sektör pandeminin tüm süreçlerini yakından hissetti. Risklerin arttığı bu dönemde bazı branşlarda satışlar artarken, bazı branşlarda ise tam tersi durumlar yaşandı. Pandeminin üzerinden geçen yaklaşık 2 yıllık bu dönemde Türk sigorta sektörünün nasıl bir gelişim gösterdiği Howden Türkiye’nin HX Analytics’e hazırlattığı ‘Türkiye Sigorta Sektör Raporu ’nda ortaya konuldu. Adeta sektörün bir fotoğrafını çeken raporda öne çıkan sonuçlardan birisi de pandeminin sigorta sektörüne yardımcı olduğu yönündeki tespitti.
Howden Group Holdings bünyesinde faaliyet gösteren Howden Türkiye, 2020 ve 2021 için Türkiye Reasürans ve Sigorta Marketi Raporu yayınlandı. Düzenli olarak yayımlanacağı bildirilen rapor serisinin ilkinde Covid-19 sonrası yaşanan değişikliklerin 2020 Türkiye’sine yansımaları ve bu gelişmeler sonucunda 2021’e etkileri konusu ele alındı.
Sektör 2020’deki hasar seviyesini korudu
Ülke ekonomisin Covid-19’dan olumsuz yönde etkilendiği ancak sonrasında GSYİH’nin hızla toparlandığına dikkat çekilen raporda, 2021’deki gelişmelerin umut verici olduğuna değinilerek Türkiye reasürans ve sigorta piyasasının pandemiye rağmen büyüme yörüngesini sürdürdüğü ve 2020’deki stabil hasar seviyesini koruduğu belirtildi.
2015’ten bu yana yüzde 21’lik prim büyümesi
Türkiye sigorta pazarında oto sigortaları ve yangın iş kollarının ağırlıkta olduğunun belirtildiği raporda, sorumluluk, tekne, havacılık, nakliyat branşlarının da 2019’dan bu yana yüzde 30 oranında büyüdüğü ifade edildi.
Hasarsız riskler için son bir yıldaki ortalama artış oranının yüzde 3 olarak verildiği raporda, hasarlı riskler için belirtilen artış oranı ise ortalama yüzde 38.
Raporda, risk iştahı ve kapasite değişikliklerinin fiyat artışları ardındaki ana itici güç olduğuna dikkat çekilirken, ihtiyatlı risk iştahının da tüm branşlarda etkili olduğuna dikkat çekildi.
Yazılan primlerin yarısından fazlası kasko sigortası
Türkiye’de sigorta sektöründe faaliyet gösteren aktif sigorta şirket sayısının 2019 yılı itibariyle 63 olduğu belirtilen raporda bunların yüzde 60’ının hayat dışı sigorta olduğu ifade edildi. Rapora göre, 2020 yılında Türkiye’de yazılan toplam hayat dışı prim tutarı 70 milyar TL ve 2019’a göre prim tutarlarında yüzde 97’si sigorta, yüzde 3’ü reasürans olmak üzere toplam yüzde 18’lik artış kaydedildi.
Türkiye’de yazılan primlerin yarısından fazlasının kasko sigortası olduğuna değinilen raporda bunu 3’te 1’lik oranla yangın branşının takip ettiği belirtildi.
SEDDK, finansal reformun bir parçası
Raporda 2019 yılında kurulan SEDDK’ya değinilerek kurumun Türkiye’nin finansal reform girişimin bir parçası olarak yeni ve bağımsız bir kurum sıfatıyla sigorta şirketlerinin operasyonlarını denetlediği ifade edildi. Türkiye Varlık Fonu ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na ait Birleşik Varlık’ın Türkiye’nin en büyük emeklilik ve sigorta şirketi olduğu belirtilen raporda, birleşmenin kapasiteyi artırarak önceden kapsamın bulunmadığı riskli ve nüfuz edilmemiş alanları destekleyeceği ve yurtiçi tasarruf oranını yükselterek bankacılık dışı finansal hizmetler sektörünü büyütmek için çalışıp geniş ekonomiyi takviye edeceği kaydedildi.
Türkiye Sigorta hızla büyüyor
Yurtiçi sigortacılık sektöründe kapasitenin ve uluslararası rekabet gücünün artırılması maksadıyla devlet tarafından yönetilen altı sigorta ve emeklilik şirketinin Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik çatısı altında birleştiği bilgisine yer verilen raporda, Türkiye Sigorta’nın yeni kurulmuş olmasına rağmen yüzde 13’lük pazar payıyla Anadolu ve Allianz’a yerelde ve uluslararası alanda önemli bir rakip olduğuna dikkat çekildi.
DASK’ın kapsamı genişleyecek
Türkiye’nin deprem ülkesi olmasına ve deprem sigortası yaptırma zorunluluğuna rağmen sigortalanabilir risk oranının yüzde 55 olduğuna değinilen raporda, Türk Doğal Afet Sigortaları Havuzu’nun (DASK) bireysel sigortalı deprem zararlarının çoğunu karşıladığı belirtilerek DASK’ın aynı zamanda sel, toprak kayması, fırtına, dolu, don, çığ ve diğer tehlikelere karşı da koruma sağlamak için kapsamını genişleteceğine dikkat çekildi.
Türk Reasürans yerel sigortacıları destekliyor
Türk Reasürans (Türk Re)’nin, yerel sigortacıları desteklemek ve devredilen primleri ülke içinde tutmak için 2019’da devlete ait ulusal reasurer olarak kurulduğuna değinilen raporda Türk Re’nin Türkiye’de yurtiçi sigorta pazarındaki gücünü daha da güçlendireceğinin altı çizilmiştir. Uluslararası oyuncuların bazı branşlardan seçici bir biçimde çekildiğine vurgu yapılan raporda yerli şirketlerin Türkiye’de tüm branşlarda büyüdüğüne dikkat çekildi.
En yüksek fiyat artışı finansal risklerde
Raporda sigorta sektöründeki fiyatlandırmanın riske göre uyarlandığı en yüksek artışın finansal risklerde, en düşük artışın da kaza sigortasında olduğu bildirildi. Teminat koşullarının yangın ve mühendislik riskleri için daha uygunken yüksek hasar oranları ve tazminat sonuçları nedeniyle finansal sorumluluk iş kolları için daha az elverişli olduğuna değinilen raporda, fiyat değişikliğinin arkasındaki temel itici etmenlerin hasar geçmişi, rekabet ve iştah kapasitesindeki değişiklikler olduğu belirtildi.
Kaza reasürans oranları yükseldi
Kaza branşındaki hasarsız riskler için ortalama yüzde 3’lük fiyat düşüşünün, artan kapasite ve yerel pazardaki rekabetten kaynaklandığının belirtildiği raporda pandemi sonrasında uygulanan kapatmaların daha az hasar talebine katkıda bulunmuş olabileceğine de vurgu yapıldı.
Raporda kaza reasürans oranlarının, çeşitli risklerde geçen yıl boyunca yüzde 5 ila yüzde 36 arasında değişen artışlarla birlikte istikrarlı bir şekilde yükseldiğine dikkat çekilerek yabancı şirketler için Türkiye’de sigortalama konusundaki ihtiyatlılık nedeniyle, yüzde 100’ün üzerinde hasar tecrübesi olan risklerde ortalama yüzde 36 oranında bir artış görüldüğü ifade edildi.
Enerji branşında fiyatlar yüzde 22 arttı
Enerji branşında hasar yaşayan riskler için fiyatların ortalama yüzde 22 arttığına değinilen raporda en büyük oranın yüzde 36’lık fiyat artışıyla enerji santrallerinde yaşandığı belirtildi. İklim ve çevresel kaygıların yanı sıra, kötü hasar deneyiminin, termik / kömür / nükleer enerji gibi santral enerjisine yönelik iştahın azalmasına neden olduğu belirtilen raporda müşteri üzerinde kalan riskler ile verilen genel limitler ve talep sayısının geçen yıl boyunca sabit kaldığı, genel teminat koşullarında da herhangi bir değişiklik yaşanmadığı vurgulandı.
Sağlık sigortasında yüzde 19’luk fiyat artışı
Rapora göre, sağlık sigortasında geçen yılki yüksek medikal enflasyonun ve çok yüksek hasarların sonucunda ortalama yüzde 19 civarında fiyat artışı yaşanırken yüzde 100’ün üzerinde hasar olan risklerde yaklaşık yüzde 60’lık bir artış kaydedildi ve sağlık sigortası yazan sadece dört büyük şirkete rağmen oranlar hala artış göstermekte.
Finansal risk sigorta fiyatları sertleşti, siber risk fiyatları arttı
Küresel sigorta şirketlerinin kapasite kısıtlamaları sebebiyle Türkiye’deki finansal riskler sigorta fiyatlarının hızla sertleştiğine değinilen raporda söz konusu fiyat artışlarının çok seçici olan ve son zamanlarda hasar tecrübesi sebebiyle kapasite düşürmeye başlayan küresel reasürörler ile uyumlu olduğuna vurgu yapıldı.
Siber risklerde fiyatların yüzde 100’ün üzerinde hasar deneyimi olan riskler için yaklaşık yüzde 200 oranında arttığına dikkat çekilen raporda, tüm finansal risklerin alt branşları için müşteriler bakımından daha az avantajlı hale geldiği ifade edildi.
