Zorunlu Trafik Sigortası (ZTS) bir vergi değildir. Ve bir kaza sonrası karşı tarafa verilen zararı karşılar. ZTS, zorunlu çünkü bir kaza sonrası kimse mağdur olmasın diye yaptırılır ve bütün dünyada uygulanan bir sigorta türü. Dünyanın birçok ülkesinde ZTS’nin primleri serbest olarak sigorta şirketleri tarafından belirleniyor. Rekabet nedeniyle her keseye uygun sigorta yaptırılabiliyor. Ülkemizde de geçmişte primler serbest piyasa koşulları içinde belirleniyordu.
Sonra yaşanan sorunlar nedeniyle bir üst limit konuldu. Sigorta şirketlerine, ‘Bunun üzerinde satamazsın ama aşağısında satabilirsin’ denildi. Ve bu üst limitlere aylık bir limit ile artış getirildi. Bazı şirketler üst limitlere yakın satarken bazıları alt limitlerde sattı. Ortalaması ise üst limitin yüzde 20 altındaydı. Fakat son ekonomik çalkantılar sonrası döviz fiyatlarının artması ve SEDDK‘nın ‘orijinal yedek parça zorunluluğu’ kararı sonrasında, bu sigorta Devletimizin belirlediği üst limitlerden satılmaya başlandı. Çünkü bir hasar sonrası yedek parça, boya gibi maliyetlerin hızla yükselmesi bu artışı zorunlu kılmıştı.
Primlerde yeni bir artış yok!
Kaza sonrası bedeni tazminatların asgari ücret bazlı hesaplanıyor olması ise şirketlerin kucağında bir bomba olarak duruyor. Yani anlaşılan üst limitlerde satılması dahi sigortacıları büyük zarardan korumayacak gibi. Sigorta sektörü primleri artırmamak için son ana kadar dayandı. Sonunda kendilerine tanınan hak kadar bir artış yaptı. Geçen akşam bir TV haberinde; “Trafik sigortalarının fiyatlarını Devlet belirliyor, ben 500 TL’ye yaptırdığım sigortayı 900 TL’ye yaptırdım. Devletimiz acilen primleri düşürmelidir” dedi. Kendisine yanlış bilgi verilmiş, doğru bilgi yukarıda yazdığım gibidir.
Bu arada artan maliyetler nedeniyle sigorta şirketleri gibi sigorta poliçesi satan acenteler de çok zor günler geçiriyorlar. Bütün diğer sektörler gibi. Bu prim artışları için sonuna kadar beklenildiğini de ayrıca belirtmem gerekiyor.
Günaydınlar
1 numarasın Can Bey
Kolay gelsin