Dergilerimizde geçtiğimiz yıl içerisinde bir kulis yer almıştı. Logosunda ABD bayrağı falan olan bir büyük şirket edası ile ortalarda dolaşan bir şirketten bahsetmiştik. Bir araştırıyorsun şirket Kıbrıs’ta. Ama burada poliçe satmaya çalışıyor. Birkaç oto servisi ile anlaştığına dair bilgiler geliyordu. Bu da güven verme çabası. Bir poliçenin sahte olup olmadığını ancak Sigorta Bilgi Merkezi’ne girip kontrol ettiğinde anlayabiliyorsun. SBM Sitesine girip kim poliçesini doğrulatmayı biliyor ki! İşte bu gibi nedenlerle herhangi bir yerden açık bulan sahtekârlar bunu affetmiyor. Sektör kulağına gelen iddialara göre birkaç filo bu işte mağdur olmuş. Bizce iyi de olmuş. Şimdi ise Trafik-Kasko konusunda Türkiye’de usulsüz sigortacılık faaliyetinde bulunmak sıkıntılı olduğu için “finansal sigortalar” alanında çakma sigortacılık faaliyeti yapmaya çalışanlar olduğunu duyuyoruz.
Türkiye’de bir şirket kuruluyor, ismi Katar, BAE falan oluyor genellikle. Şu sıralarda Türk ekonomisinde Arap sermayesi önemli bir rol oynadığı için isimler böyle seçiliyor. Şirket ismi tamam, insurance falan o da tamam. Ülkelerine bakıyorsun böyle bir şirket gerçekten var. Burada kurulan şirkete bakıyorsun, gerçekten Ticaret Odaları’nda kayıtları var. Var ama poliçe kesmeye ruhsatı yok. Yani Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın izni yok, verdiği ruhsat yok. Özetle ehliyet yok. Broker ise de gidip Sigorta Brokerleri Derneği’ne bakıyorsunuz orada da kayıt yok. Geçtiğimiz yıl Kıbrıs’ta, bu yılın başında İngiltere adresli bir şirket, şimdi Katar menşeili bir şirket olmuş. Ama adres Türkiye ve yine ruhsat yok. Peki ne yapmak lazım? Bu ihbarlar Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yapıldığında öncelikle konuyu inceleyip acilen gereği yapılmalı. Çünkü geçmişte sektörün ve tüketicinin gözünün içine bakılarak ruhsatı olan sigorta şirketi bizleri dolandırıp gitti. Onlar yaptıysa bunlar hayli hayli yapar.
