Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM), Ortak Veri Modeli (OVM) projesinde yıl sonuna kadar sağlık ve yeşil kart ürünlerini de devreye alacak. Sigorta Ekranı’na katılan SBM Genel Müdürü Murat Hakseven, “Ortak Veri Modeli ile tüm paydaşlara ciddi bir tasarruf sağlayacağız” dedi.
SİGORTAMEDYA
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin (SBM), sigorta sektörü paydaşları arasında büyük yankı uyandıran, Ortak Veri Modeli (OVM) projesinde son noktaya gelindi. 2017 yılında başlayan projede bugüne kadar bir çok branş devreye alındı. Yılsonuna kadar sağlık ve yeşil kart ürünlerinin devreye alınmasıyla proje büyük ölçüde tamamlanmış olacak. Sigorta sektöründeki paydaşlara, üretim ve hasar verilerinin merkezi bir yapı ve yalın bir şekilde aktarılmasını hedefleyen OVM’nin mimarları arasında SBM Genel Müdürü Murat Hakseven de yer alıyor. Hakseven, geçen günlerde Sigortamedya’nın YouTube kanalı Sigorta Ekranı’na konuk oldu. Programda Sigortamedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın sorularını yanıtlayan Hakseven, “Ortak Veri Modeli ile tüm paydaşlara ciddi bir tasarruf sağlayacağız” dedi. 6 Kasım’da sağlık ve 4 Aralık’ta yeşil kart ürününü devreye aldıktan sonra datanın büyük bir kısmının alınmış olacağını belirten Hakseven, “Türkiye Sigorta birliği ve SEDDK’yla SBM’ye hiçbir zaman alınmamış nakliyat ve mühendislik başta olmak üzere bir diğer branşları almak üzere de görüşmelerimiz var. Bununla ilgili takvim oluşturuyoruz” diye konuştu.
Çalışmalar 2017’de başladı
OVM ile ilgili çalışmaların 2017 yılında başladığını belirten Hakseven, projenin hayata geçişi konusunda şu bilgileri paylaştı: “ İlk mantıksal ve kavramsal tasarımlar 2017’de başladı. OVM’den önce SBM’de birbirinden farklı 14 adet ayrı sistem vardı. Bu sistemleri destekleyen ve alt fonksiyonları ile beraber, sayıları binlerle ifade edilen web servisleri vardı. Bunun dışında, birbirinden ayrık değişik veri tabanları, veri ambarları vardı. Bu proje ile aslında bunların tamamını tek bir modele sığdırdık. Şu anda tek bir veri tabanı ve tek bir veri ambarı üzerinden ve 3 ana başlıkta poliçe, hasar ve parametre servisleri başlığı altında bu web servislerini yalınlaştırdık ve tekil hale getirdik. Böylelikle hem kurum içi entegrasyonlardan kurtulduk ki, bu 14 ayrı sistemin entegrasyonu bize ciddi bir maliyet kalemi oluşturuyordu, hem de diğer kamu kurum ve kuruluşları ve sigorta şirketleriyle yapmış olduğumuz entegrasyonlar da tek noktaya ulaşmış olduk. Bu, paydaşlarımız açısından da kaynak kullanımı açısından ciddi bir tasarruf sağladı. Bu projenin bütün geçiş planı Türkiye Sigorta Birliği ve o zamanki Sigortacılık Genel Müdürlüğü sorumluluğunda yürütüldü. Geçiş takviminin belirlenmesi aynı zamanda sektöre de soruldu. Alt detaylarda biz komitelerle, sektörün diğer paydaşlarıyla bu çalışmaları detaylandırdık. Ve sonrasında 2019’da ilk geçişimizi yaptık.”
2020 yılının başında proje ile ilgili pandemi kaynaklı bir takım gecikmeler olduğunu ifade eden Hakseven, SBM olarak bunu tolere ettiklerini ve proje kapsamında hemen hemen bütün ürünlerin devreye alındığını söyledi. Hakseven’in ürün bazında verdiği bilgilere göre; 2019’un eylül ayında ‘yangın özel güvenlik ve deniz araçlarını’ canlı ortama alan SBM, ‘kefalet sigortası’ ürününü 2019 Aralık ayında devreye aldı. En önemli ve büyük geçişlerden ‘kasko’yu 2020 Temmuz ayında hatasız devreye alan SBM, proje kapsamında ayrıca, 2020’nin ağustos ayında ‘alacak sigortası’nı 2020’nin başlarında zorunlu koltuk ferdi, kaza, tehlikeli madde, Tüpgaz ve Mesleki Sorumluluk Sigortası ürünlerini devreye aldı.
Trafik de sıfır hatayla devreye alındı
Hayat dışı sektörde en büyük branş olan trafiği de 7 Ağustos’ta sistemi aksatmadan, sıfır hatayla devreye alan SBM, bu ürünle beraber ihtiyari mali mesuliyet, motorlu araç mesleki faaliyet, yarış araçları sorumluluk sigorta ürünlerini de canlı ortama dahil etti. Bu geçişte yaklaşık 12,5 milyar adet üretim ve 450 milyon adet hasar kaydı sistemlere dahil edildi. SBM, ayrıca 4 Eylül tarihinde de hayat ve FKS(Ferdi Kaza Sigortası) ürünlerinin geçişlerini tamamladı.
Verilerin kaybolması olasılığı çok az
Programda, “Siber riskler gündemimizde. Sigorta Bilgi Merkezi’ndeki verileriniz ne kadar güvenli?” sorusuna da Hakseven, şu yanıtı verdi: “Bir sigorta şirketiyle, SBM arasındaki veri alışverişi tamamıyla güvenli, kapalı devre bir iletim şeklinde. Bunun dışında kamu tarafıyla olan entegrasyonumuzda yine kamu üzerine kurulu. Kapalı devre çalışan bir eko sistemimiz var. Bu anlamda verilerimizin kaybolmasının, diğer sistemlere göre olasılığı az. Tabii ki çözülemeyecek sistem yok. Biz de teknolojiyi güncel tutarak, buradaki ekiplerimizi geniş ve eğitimli tutarak bunları karşılıyoruz. Hatta, ben size şöyle bir müjde vereyim; SBM bünyesinde Güvenlik Operasyon Merkezi’mizi kurduk. 7-24 bizim bütün sistemlerimiz, veri tabanlarımız siber saldırılara karşı uzman ekiplerimiz tarafından izleniyor. Aynı zamanda, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi’ne 2018’de üye olduk.”
OVM, SİGORTA ŞİRKETLERİNE NE FAYDA SAĞLIYOR?
SBM Genel Müdürü Murat Hakseven, Ortak Veri Modeli (OVM) projesinin sigorta şirketleri ve paydaşlarına faydaları konusunda şunları söyledi: “Ayrık sistemlerde entegrasyonlar paydaşlarımız açısından ciddi bir kaynak; ciddi bir entegrasyon maliyeti demek. Biz, bunu teke indirmekle bu başlıkları yalınlaştırarak kolaylık sağladık. Bunun yanı sıra daha önce kodlamayla program yazarak eklediğimiz ürünleri artık soru sorarak parametrik tabloları ekleyebiliyoruz. Dolayısıyla, bu anlamda bir yazılım maliyeti de yok veya çok az miktarda. Bunun dışında onların raporlamalarına etkisi olacak. Önceki sistemlerde 14 tane ayrı sistemden veri toplayıp bunu konsolide edip sunmak ayrı bir şey, merkezi bir yapıda, yalın bir yapıda raporlama ve istatistik olarak sunmak apayrı bir kolaylık. Bu projenin sonunda anonimleştirilmiş büyük verimizi, sigorta şirketlerimize SBM bulut platformunda açmayı hedefliyoruz. Böylelikle sigorta şirketlerinin raporlama ve istatistik anlamında SBM’ye bu anlamda özel raporlama konusunda bağımlılığını da minimize etmeyi hedefliyoruz.”
ACENTELER DE İŞLERİNİ KOLAY VE GÜVENLİ ŞEKİLDE YAPACAK
OVM’nin acentelere de faydasının olacağını vurgulayan Hakseven, izleyicilerle şunları paylaştı: “Acentelerin de işlerini kolay ama güvenli şekilde yapmak üzerine sistemler kuruyoruz. Bir süre sonra acentelerimiz de bu sistemlerin güvenliği adına yapılan bu çalışmalara alışacaklardır. Tabii ki onların geri bildirimlerine önem veriyoruz. Eğer sistemsel aksaklıklar varsa bunları tabii ki bizimle, iletişim kanallarımız, web sitemiz, çağrı merkezimiz var ve arkadaşlarımızın telefonları her an açık. Bu teknik problemleri iletebilirler. Ama “İki faktörlü doğrulama niye hayatımızda var?” diye sordukları zaman ben üzülürüm. Çünkü bir banka hesabınıza girdiğiniz zaman en az 3 basamaklı bir güvenlik sisteminden geçiyorsunuz. Dolayısıyla bunlar artık hayatımızın bir parçası oldu. Pandemiden dolayı maske takmak iki yıl önce nasıl garip bir olay iken, ama şuanda normal ise bu tarz sistemleri olan bağlantı türlerindeki güvenlik aşamaları da gayet normal.”
