23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Reasürans kapasiteleri daha da daralacak, fiyatlar tavan yapacak

Son yıllarda doğal afet hasarlarındaki artış, reasürans piyasasını da olumsuz etkiledi. Önümüzdeki dönemde kapasitelerin daha da daralması ve reasürans fiyatlarında yüzde 40’a varan artışlar bekleniyor. Kapasitelerdeki daralma, Türkiye sigorta sektöründe en çok yangın ve mühendislik branşlarını vuracak.

ALP SÜER/SİGORTAMEDYA

2005 yılında meydana gelen, küresel sigorta ve reasürans piyasalarını olumsuz etkileyen, ABD tarihinin en yıkıcı ve ölümcül kasırgalarından ‘Katrina Kasırgası’ndan sonra röportaj yaptığım duayen bir sigortacı biraz da esprili bir dille; “Bir Katrina daha olsa, sektörde para kalmaz!” demişti. Katrina Kasırgası’nın üzerinden belki uzun yıllar geçti. Ancak, kasırgalar ve doğal afetler hiç bitmedi; tam tersine küresel iklim değişikliklerinin de etkisiyle sıklığı ve şiddeti giderek artış gösterdi. 2000’li yıllardan bu yana küresel sigorta sektörünün de büyümesine karşın, son yıllardaki doğal afet hasarları sektörü büyük ölçüde tehdit etmeye başladı. Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında oluşan sigortalı maddi hasarda büyük ölçüde reasürans piyasalarından karşılandı. Uzmanlara göre, yaşanan gelişmelerin Türkiye sigorta sektörüne olumsuz yansımaları artacak. Önümüzdeki dönemde reasürans kapasitelerin daha da daralması ve yıl sonundaki yenilemelerde, reasürans fiyatlarında dolar bazında yüzde 25-40 artış bekleniyor. Kapasitelerdeki daralmanın da sektörde en çok ‘yangın ve mühendislik’ branşlarını vuracağı kaydediliyor.

Doğal afetler sektörün üzerine kabus gibi çöktü

Küresel sigorta sektörü ile birlikte Türkiye sigorta sektörünü de olumsuz etkileyen doğal afetler, 2023’te adeta tavan yaptı. Yurtiçi ve yurtdışından birkaç örnek verecek olursak, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen depremler ile birlikte Hatay depreminin yaklaşık 5 milyar dolar (100 milyar TL’nin üzerinde) sigortalı hasara yol açtığı tahmin ediliyor. Keza, 2023 yılında ABD’deki şiddetli fırtınaların yaklaşık 25 milyar dolar sigortalı hasara yol açtığı kaydediliyor. Söz konusu rakamların, sadece sigortalı hasar olduğunu; gerçek hasarın boyutunun ise çok daha fazla olduğunu da vurgulamak gerekiyor. Doğal afet hasarları dışında Covid-19 pandemisinin yol açtığı enflasyonist ortam, artan maliyetler, 2022 yılında patlak veren Rusya-Ukrayna savaşı ile bağlantılı enerji krizi, tedarik zincirindeki sorunlar vb. sigorta sektörü ve reasürans piyasaları üzerinde de olumsuz etki yaptı.

Yangın ve mühendislikte alarm zilleri çalıyor

Önümüzdeki dönemde, sorunların daha ağırlaşacağı konusunda sigortacılar hemfikir. Kapasitelerdeki daralmanın de en fazla yangın ve mühendislik branşlarını etkilemesi bekleniyor. Sigorta şirketleri söz konusu branşlarda poliçe yazarken, risk kabulünde daha seçici davranacak, poliçe fiyatları da artmaya devam edecek. Sigortacılar, önümüzdeki dönemde sektörde beklenen gelişmeler ve önerilerini şu şekilde sıralıyor: Öncelikle risk paylaşımına yönelik ‘koasürans’ anlaşmaları artış gösterecek. Ayrıca, şirketlerin malın veya tesisin toplam değeri ile değil, sigortalı ve sigortacının aralarında belirledikleri değer üzerinden hasar ödemesi yapan ve sigortalının gerçek ihtiyaçlarına yönelik limitli ilk ateş poliçeleri önem kazanması bekleniyor. Yerli reasürans şirketlerinin güçlendirilmesi ve sigorta şirketlerinin teknik kar odaklı çalışmalarının ve mali gelirlerin artırılmasının da önemli olduğu vurgulanıyor.  

Sigortacılar sorunların çözümü için ne öneriyor?

  • Sigorta şirketleri arasında ‘koasürans’ anlaşmaları artmalı.
  • Limitli ‘ilk ateş’ poliçelerine önem verilmeli.
  • Şirketler, risk kabulünde titiz olmalı; teknik kârlılık odaklı çalışmalı.
  • Şirketlerin mali gelirleri artmalı.
  • Yerli reasürans şirketleri güçlendirilmeli.
  • Sigorta okuryazarlığı artmalı, sigorta sektörü daha stratejik konumda olmalı.

Reasürans piyasalarındaki sıkılaşma devam edecek

Milli Reasürans Yurt İçi Reasürans Kabulleri Müdür Yardımcı Seda Orman Küçükçirkin, gerileyen mali gelirlerin yarattığı yüke ilave olarak gerek şiddet gerekse frekans açısından son yıllarda artış eğiliminde olan doğal afet hasarlarının reasürörlerin getiri ve kâr marjlarının önemli ölçüde azalmasına neden olduğunu söylüyor. Reasürans yenilemelerinde, fiyat artışlarının yaşanacağını  vurgulayan Küçükçirkin, şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Önümüzdeki yenileme döneminde ‘katastrofik hasar fazlası’ reasürans anlaşmalarında başta saklama payı artışları olmak üzere reasürörler lehine muhtelif düzenlemeler olacağı öngörülüyor. Son yıllarda reasürans piyasalarında görülen sıkılaşmanın devam edeceği tahmin ediliyor. 6 Şubat Depremleri de dikkate alındığında yenilemelerde kayda değer fiyat artışları yaşanacak. Şirket portföylerine bağlı olarak farklı oranlar söz konusu olmakla birlikte sektör genelinde çift haneli artışlar bekleniyor.”

Sektör geçmişte riskler için eksik fiyatlandırma yaptı

Unico Sigorta Genel Müdürü Ender Güzeler, 2023 yılının son çeyreğindeki yenilemelerde reasürans fiyatlarının döviz cinsinden yüzde 40’lık artış beklentisi konusunda şu görüşleri dile getiriyor: “Reasürans kapasitelerinde bir daralma yaşanıyor. Reasürans fiyatları da artacak. Beklenen yüzde 40’lık artış, çok ciddi bir artış. Ancak, bu kadar artışa olan ihtiyaç, mevcut fiyatlarımızın düşük olmasından kaynaklanıyor. Poliçelerde verdiğimiz teminatlar, katastrofik risklere yönelik verdiğimiz teminatları da içeriyor. Sigorta şirketleri riskleri fiyatlarken, deprem fiyatına göre yapıyordu. Aslında, riskler için eksik fiyatlandırma yapıyorduk. 6 Şubat Depremi ve yangın hasarlarından sonra sektörün bunu sürdüremeyeceği çok aşikâr. Çünkü hasarları karşılayacak kadar yeterli prim birikmiyor. Bununla birlikte reasürörlerin de Türkiye piyasası ile ilgili özellikle doğal afet korumaları konusunda bir miktar fırsatçılık yaptıklarını düşünüyorum.  Bu nedenle, yerli reasürans şirketlerinin güçlenmesi çok önem arz ediyor. Son depremde bazı yapısal eksikler dışında DASK Kurumunun gördüğü işlev ve gösterdiği performansın taktir edilmesi gerektiğine inanıyorum. Verilen hizmet ve karşılanan kayıpların rakamsal büyüklükleri objektif değerlendirildiğinde emeği geçenlerin neyi başardıkları görülecektir. Ve bu emeğin hakkını vermeliyiz.”

Reasürans fiyatlarında iki kat artış öngörülebilir

NART Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetim Kurulu Başkanı Levent Nart da reasürans fiyatlarında artış olacağı görüşünde. Sektör duayenleri tarafından “yakın geçmişe kıyasla yüzde 60’lık prim artışları ile karşılaşıldığının” dile getirildiğini hatırlatan Nart, “Bununla birlikte her branştaki artışlar, bu şekilde sınırlı ve/veya reel piyasa maliyetleriyle doğru orantılı gerçekleşmeyebiliyor. En iyi ihtimalle, en az iki katlık bir artış öngörülebilir, ancak net bir yüzde artışın dile getirilmesi son derece zor” diyor. Nart, Türkiye sigorta sektöründe kapasite sorununun çözülebilmesi için şu önerileri dile getiriyor: “Öncelikle ‘sigorta okuryazarlığı’ oranına yönelik yatırımların gerçekleştirilmesi ve makro ekonomik bazda sigortacılığın daha stratejik bir konumda değerlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca, günümüzden başlayarak gelecek için hem bireysel, hem de kurumsal bütçelerde sigorta poliçeleri için daha fazla kaynak yaratılması ve bütçe projeksiyonlarında keskin değişimlere gidilmesi, sürecin iyileşme hızını destekleyecek. ‘Önleyici sigortacılık’ anlayışının da şirketlerin yönetim sistematiğinin merkezine yerleştirilmesi gerekli. Sigortacılık sektörünün haiz olduğu hasar tecrübeleri ışığında her türlü fiziki ve idari önlemlerin hayat geçirilmesinin, sigortalı şirketlerini dış etmenlere daha dirençli bir hale dönüştüreceği gerçeği göz ardı edilmemeli.”

Reasürans fiyatları yüzde 40’a kadar artacak

Reasürans kapasitelerinin önümüzdeki dönemde daha da daralacağını belirten ECB Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Cenk Ecevit, “Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan deprem dışında dünyada da halen Covid sonrası etkilerin sürmesi, dünyada yaşanan küresel iklim değişikliğine bağlı doğa olayları ve de siyasi krizler reasürans kapasitelerinde de daralmaya yol açıyor. Yıl sonuna doğru yenilemelerin sigorta şirketleri açısından zorlu geçeceği ve reasürans fiyatlarının dolar bazında yüzde 40’a kadar artacağını tahmin ediyorum” diyor. Ecevit, kapasite daralmasının Türkiye sigorta sektöründe özellikle yangın ve mühendislik branşlarında etkisinin görüldüğünü ve söz konusu etkinin daha da artacağını söylüyor.

Reasürans yenilemelerinde ciddi fiyat artışları görülecek

Reasüransın sigorta sektörüne kapasite sağlayarak, ekonomilerin sağlıklı işleyişi için önemli bir işlevi olduğunu ifade eden VHV Reasürans CEO’su Maximilian Stahl, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında oluşan sigortalı maddi hasarın tamamına yakınını reasürans piyasalarının karşılamasının bunu gösterdiğine dikkat çekti. Dünya genelinde son yıllarda artan doğal felaketler düşünüldüğünde, Türkiye’nin reasürans piyasasının ‘orta risk’ kategorisinde değerlendirilen bir ülke olduğunu ifade eden Stahl, “Ülke tarihinin muhtemelen en büyük maddi hasarının yaşandığı bir deprem felaketi yaşadık. 2 trilyon TL’ye ulaşması beklenen bir ekonomik kayıptan bahsediyoruz. Sigortalı hasarın ise 100 milyar TL civarında olacağı öngörülüyor. Keşke sigorta penetrasyonu daha yüksek olsaydı ve hasarın daha büyük bir kısmını sigorta ve reasürans piyasası karşılasaydı” dedi. Yaşanan depremlerin sigortacılar ve reasürörler için zor bir yeni yıl başlangıcı oluşturduğunun altını çizen Stahl, “Reasürans yenilemelerinde geçtiğimiz yılın çok iç açıcı geçmediği gerçeği ile bu yenileme dönemindeki fiyatlamalarda, özellikle katastrofik risklere karşı alınan reasürans koruma maliyetlerinde ciddi artışlar oldu. Ülkemiz özelindeki yenilemelerde de muhtemelen ciddi fiyat artışları ve yapı değişiklikleri gözlemleyeceğiz” diye konuştu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER