Her yıl dünyada önemli şirketlerin patronlarına “En çok korktuğunuz risk nedir?” sorusunun sorulduğunu belirten NART Sigorta ve Reasürans Brokerliği icra Kurulu Başkan Yardımcısı Denise Nart, salgın risklerin ilk defa ilk 10 risk sıralamasına girerek en çok korkulan riskler arasında ikinci sıraya yerleştiğini ifade etti. Nart, “İş durması, salgın hastalıkları ve Siber Riskler en korkulan risklerin ilk üçünü teşkil ediyor” dedi.
‘Dünya değişiyor, riskler artıyor…’ Pandemi, iklim değişikliği, siber saldırı deneyimleri nedeniyle bu cümle artık ezberimiz haline geldi. Ama bu risklere ne kadar hazırız ve geleceğe dair en büyük korkular neler? Bu iki sorunun cevabını bulabilmek ve geleceğini şifrelerinin çözülebilmesi için dünya çapında önemli araştırmalara imza atılıyor.
Her yıl dünyada önemli şirketlerin patronlarına “En çok korktuğunuz risk nedir?” sorusunun sorulduğunu belirten NART Sigorta ve Reasürans Brokerliği icra Kurulu Başkan Yardımcısı Denise Nart, salgın risklerin ilk defa ilk 10 risk sıralamasına girerek en çok korkulan riskler arasında ikinci sıraya yerleştiğini ifade etti. NART Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş. kuruluşunun 22. Yılında gerçekleşen 15. Danışmanlar Kurulu Toplantısında konuşan Nart, “İş durması, salgın hastalıkları ve Siber Riskler en korkulan risklerin ilk üçünü teşkil ediyor” dedi.
Sektör ilk altı ayda yüzde 17 büyüdü
NART Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş. kuruluşunun 22. Yılında 15. Danışmanlar Kurulu Toplantısını 20 Ekim 2021 Çarşamba günü Mandarin Oriental Bosphorus Istanbul’da gerçekleştirdi. TEB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi‘nin başkanlığını yaptığı toplantıda, iş dünyasının önemli isimlerinin katıldığı ‘Sermaye Piyasasında Finansman ve Yatırım Fırsatları’ adlı panel de düzenlendi.
Toplantının panelistleri arasında Turkish Digital Teknolojiler A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Attila Köksal, Ünlü Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Romano ve Nurol Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Grup C.F.O’ Kerim Kemahlı yer aldı.
Toplantıda konuşan Denise Nart, sigorta sektörünü ve sigortalıları tehdit eden riskler, sektörün gelişimine ve büyüme öngörülerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Dünya sigorta sektörünün 2021 de ortalama yüzde 5.5 büyüyeceğinin tahmin edildiğini belirten Nart, “Türk sigorta sektörü ise Ağustos 2021 itibariyle 53 Milyar TL hacme ulaşarak 2021 senesinin ilk 6 ayında yüzde 17 büyüdü” dedi.
İnovasyon gücümüzle ilerledik
Denise Nart, konuşmasında NART Brokerliğin inovasyon gücü ile yüzde 30 civarında gelirlerini arttırarak hem pazar payını ve hem sektördeki etkinliğini arttırdığını söyledi.
Nart, NART Sigorta ve Reasürans Brokerliği olarak 2021 yılında pazara yenilikçi ürünler sunduklarını da belirterek, bu ürünleri şöyle sıraladı: “Bunlar arasında hava değişikliklerine karşın Hidroelektrik santralları, Turizm sektöründe gelir kayıplarını sağlayan “parametrik Sigortalar”, terör ve halk hareketleri sonucu faaliyet gösterilen coğrafi alanın cazibesinin azalmasından kaynaklanan indirek ciro kaybını teminat altına alan “loss of attraction “sigortası ile teminat mektubu yerine geçen “Kefalet Sigortası.”
Yavuz Canevi: Sigorta sektörünün amacı riski ve risk maliyetini en aza indirmek
NART ailesi ile birlikte toplantının ev sahipliğini yapan Yavuz Canevi, sermaye piyasalarının derinliği olmadığının altını çizerken Türkiye Sermaye Piyasalarının Market Cap’inin Gayrisafi Milli Hasılaya oranlandığında bu oranın %20’yi geçmediğini söyledi. Canevi, konuşmasında bu oranın nasıl yukarı taşınabileceği ile ilgili ipuçları vererek yeni fikirler sundu. Türkiye’nin Risk Return Ratio’sunun aşağı çekilmesinde özellikle sigorta sektörünün önemine değinen Canevi, “Sigorta Sektöründeki birinci amaç riski ve riskin maliyetini en aza indirmek. Türkiye’nin liberalleşme hareketinin başladığı 41 yıllık dönemin faydalarını şimdilerde görüyoruz. Bu dönemin istikrarla devam etmesi için mali piyasalardaki sıkıntıların çok iyi teşhis edilip, ona göre teşhisler yapılıp, tedbirler alınması gerekiyor. 1980’lerden itibaren süreci değerlendirirsek Türk mali piyasaları o zamanlar banka ağırlıklıydı. Özellikle kamu bankaları ağırlıklıydı. Yine bu dönem kurumsal tasarruflar yerine kişisel tasarruflar ağır basıyordu. Özellikle sigorta sektörü için bu durumun hassas bir konu. Çünkü Kurumsal Yatırım ve Tasarruflar denilince sigorta fonları akla geliyor. Bugün piyasadaki bankacılara sorarsanız döviz ikamesi, yani döviz tevdiat hesaplarının ağırlığı yüzde 50’lilerin üzerine çıkmıştır. Bu geleneksel oran bazen yüzde 40’a düşer, bazen yüzde 60’a çıkar, bugün de yüzde 60’a doğru gitmektedir. Bunun sonucu olarak da Türkiye sermaye piyasalarının maalesef yeterince gelişemedi” değerlendirmesinde bulundu.
Atilla Köksal: Türkiye’de hisse senedi yatırımcısı pandemi ile arttı
Panelin konuşmacılarından Attila Köksal ise, NART Sigorta’nın sponsorluğunda basılan kitabı ‘Parasal Konularda Yaptığımız Hatalar’ hakkında bilgi verdi. Konuşmasında son iki yılda Borsa İstanbul’da Halka Arz piyasasında ne gibi gelişmeler olduğundan bahseden Köksal, pandeminin etkisi ve teknolojik gelişmelerle birlikte Türkiye hisse senedi yatırımcısının arttığını belirterek, “2020’de gençlerin piyasaya girmesi ile birlikte rakamların büyümeye başladığını gördük. Bununla birlikte halka arz furyası başladı. 2020 yılında halka arz edilen şirket sayısı 8 ve halka arz toplamı 6,8 milyar TL iken, 2021 yılında şirket sayısı 40’a ve halka arz edilen toplam tutar 16,8 milyar TL’ye çıktı” dedi.
Kripto para hesaplarına da değinen Köksal, hisse senedi hesaplarının iki katı büyüklüğe ulaştığını paylaştı. Reel faiz ne zaman aşağı yönde bir ivmeye geçse yatırımcıların piyasayı çok hızlı algıladıkları ve toplam yatırımların yüzde 50 sini döviz ve altında tutması sistemi takip etmesinden kaynaklı olduğunu belirten Köksal, bu sebeple kısa vadeliden uzun vadeli yatırama geçişin zor olduğunu söyledi.
İbrahim Romano: Türkiye her dönem yabancıların ilgisini çeker
Türkiye’de stratejik yatırımcılar için bir talep probleminin olmadığının, Türkiye’nin her dönem ve ortamda yabancıların ilgisini çekeceğine inandığını belirten Ünlü Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Romano, stratejistlerin yatırımlarına hep devam edeceğini sadece bir miktar da olsa, büyük küresel özel sermayenin geri çekilme durumu olduğunu belirtti. Romano, bunun sebebini de kurların hızlı artışına bağladı. İbrahim Romano Türkiye’yi büyütecek olan sektörün, katma değeri çok yüksek olan bu teknoloji şirketleri olacağını da konuşmasında vurguladı.
BES Türkiye’nin tasarrufunun büyümesi için iyi bir örnek
Nurol Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Grup C.F.O’ Kerim Kemahlı , konuşmasında, Türkiye’de tasarruf hacminin düşük olduğunu, en büyük tasarruf örneğinin BES sistemi olduğunu hatırlattı. Bu aracın Türkiye’ye tasarrufu teşvik ettirdiğini ileten Kemahlı, bu büyüklüğün sadece 178 milyar TL olduğunu ve paranın sermaye piyasasında değerlendirildiğini iletti. Bu rakamın Türkiye’nin tasarrufunun büyümesi için iyi bir basamak olduğunu ileten Kemahlı yine Dünyadan farklı ülkelerle rakamı kıyasladığında; Kanada’da sadece küçük bir eyalette sadece öğretmenlere ait bir birikim fonunun 222 milyar dolar olduğunu ve bu karşılaştırmanın özellikle Türkiye’nin ne durumda olduğunu göstermek için iyi bir örnek olduğunu vurguladı.