POSTA GAZETESİ / can@sigortamedia.com
Sigorta sektöründe son günlerde farklı bir konu tartışılır oldu. Bu konuda çok mesaj alıyorum. Olayın özeti şu; son aylarda yaşadığımız ekonomik çalkantılar reel sektörü sıkıntıya soktuğu bir gerçek. Piyasada yaşanan sıkışıklık ve satışların azalması bazı şirketlerde nakit akışlarında sıkıntı yarattı. Biz medyada tanınmış markaların çıkış yolu olarak başvurduğu ‘Konkordato’yu duyduk. Fakat diğer taraftan Konkordato başvurusu yapan şirketlerin sayısının binlerle ifade edildiği kamuoyuna yansıdı.
Konkordato iflastan önceki son çıkış olarak adlandırılabilir. Konkordato ilan edildiğinde bu süreçte borçlar yeniden yapılandırılarak, iflastan kurtulmaları amaçlanıyor. Konkordato mahkemenin tasdikiyle taraflar arasında bağlayıcı hale gelen bir anlaşma. Bu süreçte Konkordato Komiseri atanıp, şirketin finansal varlıkları ve taşınmazları tespit ediliyor. Gelirleri ve borçları ortaya çıkarılıyor. Özetle ödemeler geçici bir sürede olsa durduruluyor. Şimdi piyasada Konkordato ilan etmiş şirketin sigortaların nasıl devam ettirileceği konusunda her kafadan bir ses çıkıyor denilebilir.
Konkordatolu şirkete sigorta şart
Bu işletmelerin sigortalarının ödemeleri yapılmışsa sigorta geçerlilik sürecinin sonuna kadar hiç bir sorun yok. Fakat prim ödemeleri yapılmadığı takdirde sigorta şirketi de sigorta sözleşmesini iptal etme yetkisi var. Böyle bir durumda kalan taksitleri ödememek için girişimde bulanan birçok Konkordato ilan eden şirket yöneticisinin olduğu şeklinde iddialar var. Sigorta şirketleri de ‘prim yoksa teminatta yok’ diyorlarmış. Bu arada acentelerin araya girip poliçelerin iptal edilmemesi konusunda sigorta şirketlerine ricada bulundukları bir başka söylenti.
Fakat bir diğer iddia ise şirkete atanan Konkordato Komiseri şirketin mal varlıklarına bir zarar gelmemesi için sigorta şirketlerine olan ödemelere öncelik verdiği iddia ediliyor.
Sigorta güvencesi olmayan şirketlerin ise sigorta yaptırmak için girişimde bulundukları bir başka duyumum. Özetle atanan Komiser, borçları ödeyebilmesi ve şirketi düzlüğe çıkarabilmesi için öncelikle şirketin varlıklarının başına bir şey gelmemesini güvence almak zorunda, yani sigorta yaptırmak zorunda. Böyle yapmayıp yapılan sigortaların primlerini de yapılandırma veya ödememe girişimlerine karşılık sigorta şirketlerinin tavizsiz yaklaştıklarını da sıkça duyar oldum.