Marmara depreminin 18’inci yılında sigortalanmanın önemine dikkat çeken Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, “Sigortalılık oranının yeterli oranda olmaması bireyler bazında mağduriyet yaşatırken, devlete de ciddi bir yük getiriyor” dedi.
Büyük bölümü birinci ve ikinci derece deprem kuşağında yer alan Türkiye’de, yılda 20 bin civarında deprem meydana geliyor. Yaşanan doğal afetler arasında, yarattığı hasar ve can kaybı açısından değerlendirildiğinde yüzde 61 ile deprem ilk sırada yer alıyor. Depremin yanı sıra yangın, fırtına, sel ve su baskını gibi birçok durum için tek poliçede güvence sunan konut sigortasının önemine dikkat çeken Anadolu Sigorta Genel Müdürü İlhami Koç, “Deprem kuşağında olduğumuz gerçeğinin yanı sıra iklim değişikliğine bağlı olarak peşi sıra doğal afetler yaşamaya başladık. Sigortalılık oranının yeterli oranda olmaması bireyler bazında mağduriyet yaşatırken, devlete de ciddi bir yük getiriyor” dedi.
Anadolu Sigorta’ya faturası 1.340 milyon TL
Son 60 yıl içerisinde Türkiye’de en sık rastlanılan afet türü olan deprem, zaman zaman birden fazla ülkeyi ekonomik olarak sarsabilecek şiddete sahip bir felaket olarak ayrışıyor. Topraklarının yüzde 98’i aktif ve farklı deprem kuşakları üzerinde yer alan ülkemizde, yıldönümü yaklaşan 17 Ağustos Marmara depremi bu gerçeğin en acı hatıralarından biri. Çok sayıda can kaybına neden olan 17 Ağustos depreminde, 66 bin bina ağır hasar aldı veya yıkıldı, 67 bin bina orta, 80 bin bina ise hafif hasar aldı. 14 milyon kişiyi etkileyen deprem, 12 milyar dolara varan bir maddi kayba neden oldu.
Yakın zamanda Yunanistan’ın Kos adasında meydana gelen ve Türkiye’den de hissedilen deprem bu gerçeği bir kez daha hatırlattı. 21 Temmuz’da yaşanan depremde, Türkiye’de can kaybı meydana gelmezken, Muğla’nın Bodrum ilçesinde pek çok binada hasar oluştu. Deprem sonrası Anadolu Sigortalılardan gelen ihbarlar doğrultusunda, yaklaşık 1 milyon 340 bin TL’lik hasar söz konusu.
Devletin oluşan zararın tamamını tazmin etmesini beklenmeyin!
İlhami Koç, yakın zamanda gerçekleşen Kos depremine ve 18’inci yıldönümü yaklaşan 17 Ağustos Marmara depremiyle yaşanan maddi kayıpların büyüklüğüne işaret etti. Gerek deprem gerekse sıklığı artan diğer doğal afetler nedeniyle oluşan maddi kayıpları en aza indirmek için sigortalılığın önemine dikkat çeken Koç şöyle konuştu: “Deprem kuşağında olduğumuz gerçeğinin yanı sıra iklim değişikliğine bağlı olarak peşi sıra doğal afetler yaşamaya başladık. Son dönemde meydana gelen olaylarda can kaybının yaşanmaması bizim için tek sevindirici unsur. Ancak konutlar, iş yerleri, araçlar her afette ciddi hasar görüyor. Sigortalılık oranının yeterli oranda olmaması bireyler bazında mağduriyet yaşatırken, devlete de ciddi bir yük getiriyor” dedi.
Doğal afetlerde devletin oluşan zararın tamamını tazmin etmesinin beklenmemesi gerektiğini belirten Koç, “Bu durumlarda sigorta şirketleri devletin en büyük destekçisi olmaya aday. Afet sonrasında oluşan mağduriyetler için devletin ayırdığı bütçenin, önleyici tedbirler ve altyapı yatırımları için harcanması daha verimli sonuçlar doğuracaktır. Bunu sağlamanın tek yolu ise sigortalılık oranının artırılmasıdır” ifadelerini kullandı.
Deprem sigortasının üst limiti 170 bin TL’dir
Depremin de dahil olduğu pek çok afet kaynaklı maddi hasardan konut sigortası ile korunmanın mümkün olduğunu anlatan Koç, “17 Ağustos Marmara Depremi’nin yıldönümü yaklaşırken, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleşiyoruz” dedi. Koç sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de 1999 Marmara Depremi’nden sonra deprem sigortası zorunlu hale geldi. Zorunlu Deprem Sigortası, 1 metrekare için 800 TL limit üzerinden, konutun metrekare büyüklüğüne göre hesaplanan bir limit ile teminat sağlar. Örneğin 100 metrekarelik bir konut için Zorunlu Deprem Sigortası ile sağlanan teminat tutarı, 80 bin TL ile sınırlıdır. İlaveten konutunuz ne kadar büyük olursa olsun, sağlanan teminatın üst limiti, 170 bin TL ile sınırlıdır. Zorunlu Deprem Sigortası’nı tamamlayıcı role sahip olan Konut Sigortası ile ise, evinizin yeniden inşa değeri kadar teminat almanız mümkün. Konut Sigortası sadece binayı değil, evin içindeki eşyaları, yaşayanları ve sorumluluklarını da teminat altına alabiliyor.”
Koç, son olarak Kos depremi sonrası Muğla bölgesinde hasara sebep olan tsunamiyi de hatırlatarak, “Kos depreminin ardından gerçekleşen tsunami, depremin başka bir yıkıcı etkisine daha dikkat çekti. Uzmanlar, denize yakın pek çok konut/iş yerinde su basmalarına, teknelerde maddi hasara sebep olan tsunaminin depremde başka bir risk unsuru olduğuna dikkat çekiyor. Konut Sigortası ile verilen deprem teminatı, tsunaminin neden olabileceği maddi kayıpları da güvenceye alıyor” dedi.