29 Nisan 2024, Pazartesi
spot_img

II. Dünya Savaşı’nın Fransa reasürans pazarına etkileri

II. Dünya Savaşı’nın Fransa reasürans pazarına etkileri üzerinde duran Hayatımız Sigortalı Yazarı Fatih Kahya, savaş sırasında Fransa topraklarının Almanya tarafından işgal edilmesinin ülkenin sigorta ve reasürans pazarlarını etkilediğini, bu durumdan kurtulmak için Fransa’nın aradığı çıkış yollarını anlattı.

fatih kahya 650 (1)Bir önceki yazımızda II. Dünya Savaşı’nın İngiltere reasürans pazarına etkilerinden bahsetmiştik. Bu yazımızda da II. Dünya Savaşı’nın Fransa reasürans pazarına etkileri üzerinde duracağız.

II. Dünya Savaşı’nda İngiltere ile Fransa aynı blokta, ‘Müttefik Devletler’ safında yer almışlardı. İngiltere kıta Avrupası dışında kalan bir devlet olduğu için Fransa’dan daha avantajlı bir konumdaydı. Sigorta bakımından da İngiltere, II. Dünya Savaşı’na tam hazırlıklı olarak girmişti. İktisadi yönden İngiltere başka memleketler ile ölçülemeyecek derecede tedbirli ve güçlüydü. Reasürans işleri bakımından da İngiltere o kadar hususi ve ayrıcalıklı bir olgunlaşma devresine yükselmişti ki onun sigorta ve reasürans pazarları, savaşın doğuracağı bütün zorlukları kolayca aşabilecek bir durumdaydı.

Fransa’nın kıta Avrupası’nda yer alması, rakipleri olan Almanya ve İtalya ile coğrafi olarak yakın hatta komşu olması, savaş sırasında Fransa topraklarının Almanya tarafından işgal edilmesi Fransa’nın sigorta ve reasürans pazarlarında içine düştüğü durumdan kurtulmasını zorlaştırmıştı. Fransa, bu durumdan kurtulmak için çıkış yolları bulmak zorundaydı.

II. Dünya Savaşı’nın Fransa reasürans pazarına olan etki sürecini iki devire ayırmak mümkündür. Biri, savaşın başladığı zamandan Fransa’nın Almanya’ya teslim olduğu döneneme kadar. Diğeri, Fransa’nın Almanya’ya teslim olduğu dönemden 1944’e kadar süren devirdir.

İlk devre

Fransa, İngiltere’nin ve Amerika pazarlarının yardımıyla vaziyetini savaşın gereklerine göre ayarlamıştı. Çünkü Almanya’ya ve kısmen İtalya’ya devrettiği rizikolarını kolaylıkla İngiltere’ye devredebiliyordu. Bazı rizikolarını da tıpkı İngiltere’nin yaptığı gibi Amerika’ya (hem Kuzey hem de Güney Amerika’ya) veriyor ve reasürans piyasasında savaş yüzünden oluşabilecek eksiklikleri bu şekilde giderme imkanı buluyordu.

Fransa’ya bir zamanlar Almanya ve İtalya tarafından verilen ve bu defa kesilen reasüranslar ile İngiltere’nin bir zamanlar Almanya ve İtalya’ya verip bu defa kestiği ve Fransa’ya verdiği reasüranslar birbirlerini karşılayacak miktar ve derecede olduğu için Fransa vaziyetini korudu.

İkinci devre

İkinci devre Fransa’nın Almanya’ya mağlup olmasıyla başlayan devredir. Fransa, Almanya gibi İngiltere piyasasının yardımından mahrum olduğu için kendi kendisine yeni bir rejim yaratmak mecburiyetindeydi. Reasürans ihtiyaçlarını karşılamak üzere Fransa’da büsbütün yeni ve kudretli müesseseler kurma imkânı yoktu. Fransa sermayeden şimdi (1944 yılında) mahrumdur. Genel iktisadi vaziyeti kötüleşmekte olduğu için yeni bir reasürans cihazı yaratmaktan çok mevcut kurumlarını gruplandırmak, içten çalışmak, güçlenmek ve bu suretle derdine çare bulmak zorundadır.

1940 senesi Haziran ayında kabul edilen bir kanuna göre; reasürans ihtiyaçlarını gidermek üzere Fransa’da tutulan yol şu şekildeydi:

Ağır ve büyük nakliye rizikolarının reasürans yoluyla ufalanması için, Fransa’da mevcut bütün sigorta müesseseleri ve reasürans şirketleri, nakliye rizikoları ile uğraşsınlar veya uğraşmasınlar nakliye rizikolarını kendi aralarında paylaşmak zorundaydılar. Paylaşma reasürans yoluyla olabileceği gibi koasürans yoluyla da olabilir. Yabancı devletlere devredilemeyecek olan ağır ve büyük rizikoların Fransa içinde ufalanması devletin kanuni ve zorunlu tedbirleri ile az çok elde edilmiş ise de bunda büyük bir başarı gösterilememiş ve sigorta pazarlarına tam bir güven ve ihtiyaçları tatmin etme kabiliyeti kazandırılamamıştır. Yardımsız Fransa kendi kendine yetecek bir hale gelme imkânından uzak olduğunu şimdi (1944’te) fark etmiş ve yeni bir çıkış yolu bulma zorunluluğu hissetmiştir.

Bu sebeple Fransa vesayet altına alınmış olan iktisadi rejiminin sonucu olarak yavaş yavaş Alman sigorta müesseseleriyle kaynaşmaya, Berlin’in tam direktifleri altına girmeye başladığından itibaren kendisini biraz toplama imkânı bulmuştur. Ancak eski halinden oldukça uzak olduğunda da şüphe yoktur.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER