22 Kasım 2024, Cuma
spot_img

‘Dijital kontrol’le yeşil kartta sahteciliğe son!

Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu (TMTB) olarak önceliklerinin yeşil kartta sahtecilikle mücadele olduğunu vurgulayan TMTB Müdürü Mehmet Akif Eroğlu, “Yeşil kartta sahtecilik sorununu, dijital kontrolle çözeceğiz” diyor.

SİGORTAMEDYA / ALP SÜER

Sigorta sektörü ile ilgili en çok takip edilen istatistik, kuşkusuz kasko ve trafik sigortası ile ilgili veriler. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) her ay düzenli olarak açıkladığı veriler arasında trafik sigortası ile ilgili kısımda trafiğin yanında parantez içinde ‘yeşil kart’ dahil diye bir not düşülüyor. Bu, zorunlu trafik sigortası ile ilgili prim üretimine yeşil kartla ilgili üretimin de dahil olduğu anlamına geliyor. Yeşil kart aslında bir sertifika, bir trafik poliçesi. Çeşitli sebeplerle yurtdışına çıkan araç sahibi vatandaşlarımız yurtdışında araçlarıyla bir kazaya karıştıklarında 3’üncü şahıslara verdikleri zararı güvence altına alıyor. Ülkemizde, yeşil kartı tanzim eden de Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu. (TMTB). Geçen yıl yeni bir yapılanmaya giden Büro’da müdürlük görevine de sektörde çok tanınan ve sevilen bir isim olan Mehmet Akif Eroğlu getirildi. Biz de geçen ay, Sigortamedya olarak Eroğlu ile bir röportaj yapık. Büro olarak önceliklerinin yeşil kartta sahtecilik ile mücadele olduğunu vurgulayan Eroğlu, “Yeşil kartta sahtecilik sorununu, dijital kontrolle çözeceğiz” diyor.

Azerbaycan’la sınırda QR kod kontrolü yapacağız

Eroğlu’nun verdiği bilgilere göre, yeşil kartta dijital kontrol de üzerinde ‘QR kodu’ olan yeşil sertifika ile çözülecek. Yurtdışına çıkacak bir araç sahibi, yeşil kart aldığında üzerindeki QR koddan sertifikanın, sahte mi değil mi olduğunu kolayca anlayacak. E-devlet üzerinden de sertifikasını görüntüleyebilecek. Türkiye’de 2 aydır araç sahiplerine QR kodlu sertifika verilmeye başlanmış. Bunun dışında dijital yeşil kart entegrasyonu için bir eylem planını hayata geçiren Büro, komşu ülkelerle de yeşil kartta sahteciliği önlemek için birlikte hareket etmek istiyor. Nitekim, Büro ilk etapta Azerbaycan ile anlaşmış; söz konusu ülke ile sınırda karşılıklı online yeşil kart QR kod kontrolünün bu yılın 2’nci çeyreğinde uygulamaya alınması bekleniyor. Yunanistan ve Bulgaristan yetkilileri ile de bu konuda görüşmeler olumlu sonuçlanmış.

Büroyu, çağın gereklerine uygun bir yönetim ve hizmet anlayışı ile daha kurumsal bir yapıya kavuşturma adımları atılarak, bir değişim/dönüşüm eylem planının da uygulamaya alındığını belirten Eroğlu, “Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu olarak hedefimiz, yasal düzenlemelerle verilmiş olan görevlerimizi  öncü uygulamalar ile eksiksiz yerine getirerek uluslararası yeşil kart sisteminde  referans gösterilen bir kurum olmak, yeşil kart sisteminin farkındalığını artırarak Büro’nun kurumsal görünürlüğünü ve bilinirliğini sağlamak, sahip olduğumuz bilgi ve tecrübe ile tüm paydaşlarımıza değer yaratan bir kurum olmak” diyor.

Pandemi etkisini atlattık

Eroğlu ile röportajımızda biraz da pandemi dönemini ve pandeminin yeşil kart adetleri üzerindeki etkisini konuştuk. Pandeminin, ülkemizde etkilerinin görülmeye başlandığı 2020 yılında yurtdışına çıkışların da azalmasıyla yeşil kart havuzunda adetlerde yüzde 43, prim üretiminde ise yüzde 7’lik bir düşüş olduğunu belirten Eroğlu, “Adetteki radikal düşüşün en önemli sebebi otomobil adetlerindeki düşüş. Yurtdışına çıkan otomobil adedi 2019’da 85 bin iken 2020 de 28 bin’e düştü. Buna karşın, adetteki önemli düşüşe rağmen prim azalışının aynı oranda olmamasının sebebi, havuzun en önemli payına sahip çekici araç grubunda prim artışı olması. Nitekim çekici primleri 2020 ‘de yüzde 11 ve 2021’de yüzde 20 reel büyüme gösterdi. Geçen yıl ise normalleşmeye geçilmesi ile birlikte pandemi etkisini atlattık. Yeşil Kart Havuzu prim üretimi 2021 yılsonu itibari ile pandemi öncesine göre yüzde 12 reel büyüyerek önemli bir gelişim sağladı. Hatta, yılı 35 milyon Euro prim büyüklüğü ile rekor bir seviyede tamamladık.” Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu uhdesinde Yeşil Kart havuzu dışında Riskli Sigortalılar (RS) Havuzu’nun yönetimi yapıldığını hatırlatan Eroğlu, “RS Havuzu’nda, 2020 Kasım ayında yılında 2019 yılına göre nominal olarak yüzde 16 büyüyerek 2.8 milyar TL üretim gerçekleşti. 2021 yılında ise nominal yüzde 14 büyüyerek 3.2 milyar TL üretim sağlandı. 2019 yılını pandemi öncesi dönem olarak kabul edersek, bu döneme göre 2021 yılı itibari ile nominal büyüme yüzde 32 oldu” diye konuşuyor.

İsim değişikliği olacak; katılım şirketlerine de hizmet verecek

Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu (TMTB) Müdürü Mehmet Akif Eroğlu, röportajımızda Büro ile ilgili bazı önemli bir bilgileri de Hayatımız Sigortalı okuyucularıyla paylaştı. Kendisinden öğrendiğimize göre, Büro’nun yeni adı SEDDK’nın da uygunluğunu aldıktan sonra “Türkiye Uluslararası Trafik Sigortası Bürosu” olacak. Ancak, bunun için de kanun değişikliği gerekiyor. Bu nedenle uygun olan bir zamanda kanunlaşması için çalışılacak. İkinci önemli bilgi katılım sigortası şirketleri ile ilgili. Büro, hayat dışı sektörde faaliyet gösteren katılım sigortası şirketlerine de hizmet verecek. Bu konuda da gerekli hazırlıkları tamamlanmış olup, hizmet vermeye hazır durumda.

Yeşil kart ne işe yarıyor?

Yeşil kartla ilgili olarak halen bilgi sahibi olmayan bireyler için “Yeşil kart ne işe yarıyor?” sorusunu da yanıtlamaya çalışalım:Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu (TMTB) Müdürü Mehmet Akif Eroğlu’ndan aldığımız bilgilere göre, yurtdışına çıkan tüm sürücüler; ticari ya da turizm amaçlı olsun, yurtdışında trafik poliçesine ihtiyaç duyuyor. Yeşil kart da işte bu ihtiyaçtan dolayı geliştirilmiş. Büro, söz konusu sürücülere yeşil kart vererek, sürücülerin yurtdışında trafikteki sorumluluklarını karşılıyor. Büro, aynı zamanda yabancı sürücülerin Türkiye’de 3’üncü şahıslara verdikleri zararları da karşılıyor ve yurtdışına rücu ediyor. 

Sahte kart sahibi milyon Euro’luk tazminat ödeyebilir

Sahte yeşil kartın çok ciddi bir sorun olduğuna dikkat çeken Eroğlu, “Özellikle sınır bölgelerinde, yetkisiz kişilerce sahte yeşil kart satılabiliyor. Sahte yeşil kartı alan sürücüler açısından ciddi mağduriyetler söz konusu. Bu kart sahibi kazaya karıştığında milyon Euro’luk tazminatlarla karşılaşabilir” diyor. Nitekim, geçen ay davası sonuçlanan İngiltere’de meydana gelen bir kazanın, 6 milyon Euro’luk bir hasara yol açtığını vurgulayan Eroğlu, bu kadarlık büyüklükteki bir hasarın, ticari bir işletmeyi bile iflas ettirebilecek düzeyde olduğuna dikkat çekiyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER