1997 yılında, Sigorta Enstitüsü’ne başladığım zamanlarda ilk derslerde bir eğitmenimizin sözleri hala kulağımdadır: ‘’Sizler yeni çağın sigortacıları olarak çok şanslısınız; gelişen teknoloji ve değişen hayat şartları sizlerin önüne klasik sigortacılık ürünlerinin dışında yeni ürünleri çıkartacak, bunları geliştirecek ve uygulayacaksınız, unutmamalısınız ki risk varsa sigorta her zaman olacaktır; her yeni risk, yeni sigorta uygulamasını da peşinden getirecektir…’’
Bugün, yukarıdaki paragrafta sözlerini aldığım kıymetli eğitmenimizi saygıyla anıyor; sözlerinin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha görüyorum…25’inci yılında olduğum mesleğime ilk başladığımız zamanlarda özel sağlık sigortaları yeni yeni piyasada yer bulmakta, bireysel sigortacılık uygulamaları konut ve ferdi kazadan çok da ileri gitmemekteydi. Gelişen ekonomi ile alım gücündeki artış, özel hastane sayısının artışı gibi unsurlar, özel sağlık sigortalarının alımını arttırırken, bir yandan da tamamlayıcı sağlık, acil sağlık gibi ürünleri de yanında getirdi. Üstüne yabancı ülkelerden ülkemize çalışma amaçlı gelen kişilerin aldığı yabancı sağlık sigortası, ülkemize sağlık turizmi için gelenlerin ihtiyacı olan komplikasyon sigortaları gibi ürünler de ‘sağlık’ özelinde sigortacılığın toplumda kabul görmesini sağladı. Bugün ülkemizde sigortacı dendiğinde ‘sadece para almayı bilirler, hasar olduğunda kaçarlar’ veya ‘alacağına şahin, vereceğine karga’ gibi klişelerden uzaklaştıysak bunda sağlık sigortasını kullanan bireylerin aldıkları hizmet karşısındaki takdirlerinin etkisi yadsınamaz.
Teknolojik gelişimler etkili
Sigortacılık sisteminin gelişmesinde teknolojik gelişimleri de unutmamak gerekiyor, internetin yadsınamaz gücünün ötesinde beraberinde gelen klasik anlayışı değiştirici ögelerin de sigortalanabilir olması bugün bizlere yeni pazarlar doğuruyor. Tamamen sanal, fiziki olmayan, kripto paralarınıza da sigorta teminatı satın alabiliyorsunuz, sanaldan yönettiğiniz tahsilat sisteminize de…Bugün çok kısa zaman önce hayatımıza giren NFT (non-fungible token) sanat eserlerinin nasıl sigortalanabileceğini tartışıyor, dünya sigortacıları…
Bugün ülkemizde işlerliğini kazanmaya başlayan kefalet sigortasının bile altında teknolojik gelişimlerin olduğunu unutmamak gerekmekte, KKB olmasa, tüm şirketlerin kredibiliteleri ölçülebilir olmasa, kefalet sigortası ne kadar uygulamaya girebilirdi…
Şüphesiz ki geliştirilmesi devam eden, insanların hiçbir fiziksel çaba harcamaksızın artırılmış sanal gerçeklik cihazları sayesinde tamamen zihinsel olarak kendilerini hissettikleri algısal evren olan ‘metaverse’ ve benzer uygulamalarda da yeni riskler doğacak, sigortacılar bu tür uygulamalar için özel sigortacılık ürünleri geliştirecek, geleneksel sigortacılık ürünleri bu tür yeni ürünlerle yeni boyutlar kazanacak.
Yeni çağa ayak uyduralım
Üstadın da zamanında dediği üzere, “Risk varsa, sigorta da her zaman olacak.” Yeter ki bizler bu yeni çağa ve yeni uygulamalara ayak uydurabilelim; müşterilerimize ve piyasaya bu gerekliği açıklayabilelim, oluşacak her risk için yeni sigorta uygulaması geliştirir ve temel varoluş sebeplerimizden ‘güvenlik’ hissini kişi ve kurumlara yaşatabiliriz.