2 Kasım 2024, Cumartesi
spot_img

Can Kantar:Sigorta sektörü için bir fırsat mı?

CAN KANTAR / HAYATIMIZ SİGORTALI

Sigorta sektörü hep gelişim içerisinde olmaya gayret ediyor. Sektörü takip ettiğim son 20 yıl içerisinde, sürekli yenilik peşinde koştuğunu biliyorum. Dijitalleşmeye büyük yatırım yaptılar. Sürekli yeni ürünler çıkardılar. Çağa ayak uyduran sigorta ürünlerini hayata geçirdiler. Dünya sigortacılık pazarında ne varsa bizde de o var. Bizde sektöre vatandaşın güveni az, bir de bu doğrultuda sigortalılık oranı ne yazık ki dünya standartlarının çok gerisinde.

Son yıllarda bütün felaketler ardı ardına gelmeye başladı. Sigorta şirketleri mali güçleri ile bu hasarlardan alnının akıyla çıktığını söyleyebilirim. Fakat bu son asrın depremi ile sigorta sektörü özellikle mevzuat anlamında eksiklerinin olduğunu gördü. Biz son 10 yılda bir trafik sigortası tutturduk gidiyoruz. Kabul, primin üretiminin büyük kısmı motor sigortalarından geliyor. Ama görüldü ki, konut sigortalarının, sağlık sigortaları, hâttâ DASK’ın mevzuatında bir takım düzenlemeler gerekiyor. SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu bunu dile getirdi, söylediklerine sağlık sigortalarını da eklememiz gerekiyor.

MASADA ÇOK SORUN VAR

Deprem felaketinin hemen başında Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile büyük bir gol yemiş olsa da, SEDDK ve TSB yöneticilerinin bu süreç için B planlarının olduğunu düşünüyorum. Ama deprem nedeniyle konsantrasyon dağıldığı için bir süre gündeme gelememiş olabileceği de bir başka olasılık. Zor bir süreç, bir çıkış yolu mutlaka bulunacaktır. Ama şu da bir gerçek ki bu tür önemli düzenlemeler siyasilerin desteği olmadan gerçekleşemiyor. Bütün bu Trafik Sigortaları ile ilgili düzenlemelerin temelinde sektörden nemalanmaya çalışan kesimlerin önünün kesilmesi geliyorsa da, başta avukatlar olmak üzere bunlara karşı bir düzenlemenin pek mümkün olmadığı görüldü. Zaten özellikle siyasilerin büyük bir bölümünün avukat olduğu düşünülürse… Tek çözüm ve çıkış yolu bu kesimlerle ortak bir yol bulunarak, sistemin her iki kesimin ve tabii ki sigortalıların mağdur olmayacağı bir şekilde düzenlenmesidir.

Deprem şokunu atlattığında, bu tür düzenlemeler için düğmeye basılacağını düşünüyorum. Ve sonrasında sektörün önünde duran bir de reasürans sorunu var ki… önümüzdeki aylarda, yıllarda çok konuşacağız reasürans teminatlarını.

İLETİŞİM, REPÜTASYONUN İLACIDIR

Asrın depremiyle birlikte, sigorta sektörü iletişim anlamı ile hemen kabuğuna çekiliverdi. Bu konudaki ürkekliğimizi atlatamadığımız sürece sigortacıların repütasyonu asla yükselemeyecek. SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu kriz sürecini iyi yönetti; buna ilave olarak iletişime açık biri olması sebebiyle TV kanallarına çıktı deprem bölgesinde ve büyük illerde sektör paydaşları ile bir araya geldi. Bu süreçte gecesini gündüzüne kattığını düşündüğüm, DASK Genel Müdürü Selva Eren de SEDDK Başkanı ile toplantılara katıldı. Ardından TSB Başkanı Atilla Benli ve YK üyesi Ahmet Yaşar iletişim açığını kapatmak için büyük çaba sarf ettiler.

Biz SigortaMedya olarak gerçekten çok zorlandık; çünkü günlük bir gazete çıkarıyoruz. SigortaMedya ekibi olarak, o görünmeyen tarafta çok tecrübeli gazeteci arkadaşlarım var. Onlar bu süreçte büyük bir çaba sarf ettiler. Sektörden bilgi alamazken günlük gazete yapmanın zorluğunu tahmin edersiniz. GAZETE SİGORTA bu arada dijital platformlarda okunurlulukta üst sıralara yerleşti.

ÖNCELİĞİMİZ İLETİŞİM DEĞİL!

SİGORTA EKRANI için konuk konusunda büyük sıkıntılar yaşadık. Çıkmak istemeyenlere hak vermiyor değilim. Ufak ufak Damla Özafşar ve Umut Tar’ın gayretleri ile eski hızına kavuşacaktır yayınlarımız. İletişimi açık tutmak her şeyin ilacıdır. Arkadaşlarımın SİGORTA EKRANI konukluğu için davet ilettiği bir kurumsal iletişim yöneticisi dostumun “Programa katılamayacağız; şu sıralar önceliklerimiz farklı” demesinin beni çok şaşırttığını söyleyebilirim. Kurumsal İletişimden sorumlu bir arkadaşın başka ne önceliği olabilir ki ::)) neyse tabii ki saygı gösterdik, ama bu ikisi bir arada yapılamıyor mu ? Pekâla yapılabilir. Siz iletişimi açık tutarsanız, hem paydaşlarınızı hem sigortalılarınızı rahatlatabileceğinizi düşünmek gerekir. Çünkü o sıralarda, sigorta şirketlerinin bu hasarların altından kalkamayacağı, birkaç şirketin yaz aylarını göremeyeceği dedikoduları konuşulurken. Yani özetle…İLETİŞİM, İLETİŞİM, İLETİŞİM.

Bu arada okurlarımızın Ramazan ayının hayırlı olmasını diliyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER