Sigorta mantığı yardımlaşma üzerine kurulu. Yani bir havuzda primler toplanıyor ve ihtiyaç duyan sigortalıya tazminat ödenip mağduriyeti önleniyor. Sistem bunun üzerine kuruluyor. Bu arada havuzda toplanan primler getiri sağlaması için çeşitli finans enstrümanlarında değerlendiriliyor. Havuzda biriken para ise oluşacak tazminatları karşılayamama riskine karşılık reasürans denilen ‘sigortanın, sigortası’ sistemi ile güvenceye alınıyor.
Türkiye’de sigorta yaptıranların sayısı gerek bilinç, gerek maddi sıkıntılar, gerekse dini inançlarımız nedeniyle istenilen seviyede değil. Bunun için dünyada özellikle bizim gibi Müslüman ülkelerde Tekafül sigortacılığı devreye giriyor. Faize hassasiyeti olan kişilerin de sigorta yaptırabilmesi için bu yöntem oldukça önemli. Sistem basit şekli ile şöyle izah edilebilir: Havuzda biriken paralar yine faizsiz bankalarda değerlendiriliyor. Ülkemizde kurulu faizsiz bankacılık yapan yeni adı ile Katılım bankalarının ya sigorta şirketleri var ya da çalıştığı sigorta şirketleri. Katılım sigortacılığının ilk temsilcisi Neova Katılım Sigorta, Katılım Emeklilik, Bereket Sigorta ve Bereket Hayat Emeklilik ise ilk akla gelen şirketler. Şimdi mevzuattaki değişiklikle daha önce pencere sistemi ile katılım sigortacılığı yapan şirketler de ‘katılım sigorta şirketi’ kurmak için başvurdu.
Bu arada bir parantezi Katılım Emeklilik’e açmak gerekir. Çünkü Katılım Emeklilik, faize duyarlı kesim için sağlık sigortacılığında da bir fırsat oluşturdu. Bu sayede faize hassasiyeti olup da sağlık sigortası yaptırmayan kişiler bu sayede sigortalı oldu. Devletimiz bu konuda çok istekli ve katılım sigortacılığına yönelik sigorta sistemini teşvik ediyor. Bu arada ‘sigortanın sigortası’ dediğim reasürans ihtiyacı da Türk Katılım Reasürans kurularak giderilmiş oldu. Şimdi geriye faize duyarlılığı olan ve sadece bu nedenle sigortasını yaptırmayan, BES yaptırmayan, Hayat sigortası yaptırmayanların gönül rahatlığı ile yaptırabileceği sigorta şirketleri olduğunu bu vesile ile hatırlatmak isterim.