Sektörde ‘her bütçeye uygun’ sağlık sigortası alternatifleri sunmanın önemli olduğunu vurgulayan Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, “Anadolu Sigorta olarak hedefimiz, bütçe dostu sağlık sigortası ürünleri ile daha fazla sigortalıya ulaşabilmek ve sağlık sigortalı sayısını artırmak” diyor.
ALP SÜER/SİGORTAMEDYA
2020 yılının başında ülkemizde de etkileri hissedilmeye başlanan Covid-19 pandemisi sürecinde bireylerin en başta tamamlayıcı sağlık sigortası (TSS) olmak üzere sağlık sigortası ürünlerine talebi arttı. Yeni varyantlarla devam etmesine karşın, 2020-2021 dönemine göre irtifa kaybeden salgın, hepimize insan sağlığının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha öğretirken, sağlık sigortalarına ilgi de halen devam ediyor. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, toplumda sağlık sigortaları konusunda oluşan farkındalığın kazandırdığı ivmeyle, bu alanda tüketici ilgisinin devam etmesini bekliyor. Sağlık sigortası ürünlerine ilgi gösteren kişiler için ‘her bütçeye uygun’ sağlık sigortası alternatifleri sunmanın da önemli olduğunu vurgulayan Tuğtan, “Anadolu Sigorta olarak hedefimiz, bütçe dostu sağlık sigortası ürünleri ile daha fazla sigortalıya ulaşabilmek ve sağlık sigortalı sayısını artırmak” dedi.
Sigortalı ihtiyacına göre poliçe seçiyor
Anadolu Sigorta olarak Türkiye’nin her kesimine hitap edebilmek için sundukları farklı kapsamda teminatlardan oluşan sağlık sigortası ürünlerinin olduğunu hatırlatan Tuğtan, “Sigortalılarımız, farklı paketler arasından ihtiyaçlarına ve bütçelerine en uygun alternatifi seçebiliyor. Anadolu Sigorta olarak hedefimiz her bütçeye uygun sağlık sigortası ürünleri ile daha fazla sigortalıya ulaşabilmek ve sağlık sigortalı sayısını artırmak” diyor. Sektörde, sağlık sigortaları prim üretiminde ve sigortalı sayılarında artış eğilimini gördüklerini ifade eden Tuğtan, bu yükseliş trendinin tetikleyicisinin de Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) olduğunu söylüyor.
Üretim kadar, paydaşlara değer yaratmak da önemli
2023 yılının birçok farklı krizle karşılaştığımız bir yıl olduğunu hatırlatan Tuğtan, ekonomik dalgalanmalar, jeopolitik riskler ve ülkece yaşadığımız büyük afetin, sigorta sektörünün ana başlıkları arasında yer aldığını vurguluyor. Yaşanan krizlere rağmen Anadolu Sigorta’nın, faaliyetlerini geliştirmeye yönelik adımlara devam ettiğini vurgulayan Tuğtan, şunları söylüyor: “Türkiye’nin ilk yerinde Ar-Ge merkezi olan sigorta şirketi olmanın bilinciyle dijitalleşmede sektöre öncülük edecek adımlar atıyoruz. Bunun yanısıra, prim üretimi ve güçlü finansal yapımızın katkısıyla 2023’ün başarılı sonuçlara ulaştığımız bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. Sektörün hacmi büyüyor ve attığımız doğru adımlar sayesinde Anadolu Sigorta olarak prim üretimimizde artış sağlıyoruz. İlk 9 ayda prim üretimimizi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 84 oranında artırdık. Ancak, şirketimiz için prim üretimindeki artış kadar, sürdürülebilir büyüme ve bu yolla tüm paydaşlarımıza değer yaratma konuları da büyük önem arz ediyor.”
KOBİ’lere özelleştirilmiş teminatlar sunuyoruz
Tuğtan, Anadolu Sigorta olarak ülke ekonomisinin önemli bir parçasını oluşturan KOBİ’lerin sigorta ile güvende olmasının, işlerini sürdürebilmeleri ve büyümeleri için büyük bir önem taşıdığı düşüncesinde. İşletmelerin her türlü riske karşı hazır ve güvence altında olmaları için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Tuğtan, şunları söylüyor: “Anadolu Sigorta olarak KOBİ’lere, içinde bulundukları sektörü dikkate alarak özelleştirilmiş teminatlar sunuyoruz. Bu sayede ürünümüzü KOBİ’lere mümkün olan en faydalı hale getirmeyi ve işletmelerin çeşitli afetler, ani ve beklenmeyen olaylar ile kazalar karşısında hazır olmalarını hedefliyoruz. İşletme binası, işletmeye ait dekorasyonlar, işyerindeki makineler, demirbaşlar, elektronik cihazlar gibi kıymetleri teminat altına alırken aynı zamanda nakit para ve kıymetli evrak ile çalışanların özel eşyaları gibi kıymetlere de güvence veriyoruz. Bununla birlikte işletmelerin, iş yeri çalışanları ve iş yerinde bulunan kişilerin mesai saatleri içinde karşılaşabileceği acil sağlık ihtiyaçları için de Anadolu Acil Sağlık Hizmetleri’nden faydalanabilmelerine olanak sağlıyoruz.”
Elektrikli Araç Kasko ürünümüzü genişletiyoruz
Elektrikli araçların yaygınlaşması ile sektörde söz konusu araçlara yönelik ürünler de artıyor. Anadolu Sigorta olarak 2021 yılından bu yana elektrikli ve hibrit araçlara özel Elektrikli Araç Kasko Sigortası ürününü sunduklarını hatırlatan Tuğtan, şu bilgileri veriyor: “Ürünün kapsamını ihtiyaçlar doğrultusunda da sürekli genişletmeye ve geliştirmeye devam ediyoruz. Kasko sigortası kapsamına giren tüm risklere karşı güvence vermenin yanı sıra, Elektrik Motorlu Araç Klozu ile aracın bataryası için de poliçe kapsamında teminat sunuyoruz. Kullanıcılar seyahatlerinde, elektrikli aracın pilinin bitmesi durumunda yolda kalma endişesi taşıyabiliyor. Elektrikli Araç Kasko Sigortası kapsamında yüzde 100 elektrikli araçlar için sunduğumuz limitsiz çekme teminatı ile bu endişeyi tamamen ortadan kaldırıyoruz. Elektrikli Araç Kasko Sigortası ürünü ile elektrikli ve hibrit araçlar için kasko kapsamına giren tüm risklere karşı güvence sağlıyoruz. Ürün teminat kapsamı, Birleşik Kasko Sigortası ürünümüze benzer olarak belirlendi. “
İş ortaklarımızla ilişkilerimizi geliştirmeye önem veriyoruz
Anadolu Sigorta dağıtım kanalları ile ilişkilere de büyük önem veriyor. Anadolu Sigorta olarak her zaman tüm iş ortakları ve paydaşlarla ‘birlikte kazanma’ prensibi ile çalıştıklarını vurgulayan Tuğtan, “İş ortaklarımızla ilişkilerimizi geliştirmeye oldukça önem veriyoruz. Bu sayede, her geçen yıl sektörel konumumuzu pekiştirmeye ve daha ileriye taşımaya da devam ediyoruz. En önemli paydaşlarımızdan olan acentelerimiz bizim sahadaki gözümüz, kulağımız. Acente kanalımızın güçlenmesi, sigorta sektörüne de katma değer sağlaması açısından büyük önem taşıyor. Acente ve iş ortaklarımızın iş yapış biçimlerini iyileştirmek bizim için öncelikli konulardan birini oluşturuyor. KÜP (Kazandıran Ürünler Paketi) gibi modern kampanya modülleri ve kampanyalar ile aracılarımızın düzenli olarak gelirlerini arttırmaya ve finansal olarak daha güçlü olmalarını sağlanmaya çalışıyoruz.”Üniversitelerle de iş birlikleri yaptıklarını belirten Tuğtan, “Sigortacılık bölümünde öğrenim gören öğrencilerimizi hızlı şekilde sektöre adapte etmek, kendilerine iş desteği sunmak, acentelerimize de yetişmiş hazır teknik personel sağlayarak sektöre nitelikli yeni çalışanlar kazandırmak üzere çalışmalarda bulunuyoruz. Bu kapsamda da ilk çalışmamızı yakın zamanda başlatacağız” diyor.
Deprem bölgesinde 8 milyar TL’nin üzerinde tazminat ödedik
Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Tuğtan, 6 Şubat depremlerinden sonra Anadolu Sigorta’nın aldığı aksiyonlar konusunda şu bilgileri paylaştı:“Anadolu Sigorta olarak depremin hemen ardından bölgedeki hasarlara öncelik vererek hızla çalışmaya başladık. Deprem gerçekleştiğinde 11 ilde 171 milyar TL teminatımız bulunuyordu. Bugüne kadar 8 milyar TL’nin üzerinde tazminat ödemiş durumdayız ve ödemeler devam ediyor. Sektörde depremden en fazla etkilenen branş olan yangın branşında; ödenen hasarın yüzde 26’sını Anadolu Sigorta karşıladı. Çok sayıda büyük işletmenin koruma ve kurtarma faaliyetlerine yüklü miktarda ödemeler yaparak emteaların ve makinelerin kurtarılmasına destek olduk. Ayrıca, konut sigorta poliçelerinde eşya kıymeti için muafiyet, eksik sigorta, aşınma, yıpranma gibi uygulamaları depremzedelerimizin yanında olarak askıya aldık. Yine depremzede sigortalılarımıza destek olmak için hasarın yüzde 30’unu dosya işlemlerini beklemeden avans olarak ödedik. Enkaz altında kalan ve çekilemeyen araçlarda hiç beklemeden ve çekme belgesi istemeden hasar ödemesi yaptık. ”
Reasürans maliyetleri 3-4 kat artacak
Reasürans kapasitelerindeki daralma ve Türkiye sigorta sektörü üzerindeki etkisi konusunda Tuğtan, şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Reasürans piyasaları, dünyadaki ekonomik ve siyasi konjonktürün de etkisiyle 2022 yılının sonundan itibaren fiyatlar ve kapasiteler açısından sigortacıları zorluyor. Ülkemizdeki sigorta şirketleri de bu durumdan olumsuz yönde etkilendi ve 2023 yenilemeleri oldukça ağır şartlarla tamamlandı. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depremlerde tahminlerin üzerinde gerçekleşen hasar tutarları, Türk sigorta şirketlerinin reasürans piyasaları nazarında olumsuz yönde ayrışmasına sebep oldu. Yaklaşık 5 milyar ABD Doları olarak tahmin edilen sigortalı hasarının önemli bir bölümü reasürörler tarafından karşılandı ve bu durum 2024 yenilemelerinde devam etmesi beklenen ağır koşulların seviyesinin daha da yükselmesinin önünü açtı. Bu yenilemede sigorta şirketlerini bekleyen başlıca büyük zorluklar en az 2-3 kat artacak reasürans maliyetleri, bölüşmeli reasürans anlaşmalarının plasmanında yaşanacak zorluklar ve anlaşma şartlarında reasürörlerin lehine iyileşecek revizyonlar olarak görülmekte. Sektörün, artan reasürans kapasitesi gereksinimlerini farklı reasürans yapıları kullanarak, geçmiş yıllara kıyasla çok yüksek maliyetlere katlanarak ve Türkiye piyasasına yeni gelen şirketlerle anlaşarak büyük oranda karşılayacağı düşünülüyor.”