Dünya sigorta devlerinden Aviva, 325. yılı şerefine arşivine daldı. 325 yıllık arşivinde en sıra dışı sigorta taleplerini aradı. Arşivden neler çıkmadı ki…
SİGORTAMEDYA / SİBEL CİNGİ
Dünya sigorta devlerinden Aviva, 325. yılı şerefine arşivine daldı. 325 yıllık arşivinde en sıra dışı sigorta taleplerini aradı. Arşivden neler çıkmadı ki… Sarhoş bir müşteriyi dışarı atarken bacağını yaralayan bir meyhaneci ve yanlışlıkla karısının mücevherlerini pişiren bir koca, ilaç kutusunu açarken zehirlendiğini iddia eden cerrah… Arşivden çıkan iddialar yaratıcılığın sınırlarını zorlayan nitelikte.
“Kadının korsesine parmağım sıkıştı”
1880’li yıllarda gelen bir başvuru hiç akla gelmeyecek cinsten bir kazaya dair. Sıra dışı sigorta talebinde bulunan bir kadını boğulmaktan kurtaran bir adam… Boğulmaktan kurtarmaya çalıştığı kadının korsesine parmağının sıkıştığını iddia eden adam, yaralandığı gerekçesi ile sigorta şirketine başvuruda bulundu.
Yine aynı dönem Aviva, yatağa girerken tırnağını kaybeden bir davacıya 10 sterlin ödenmesine karar verdi.
Birdirbir oynarken düşen papaza 120 sterlin ödendi
Aviva, arşivlerinde 1875’te birdirbir oynarken düşen bir papaz vakasına rastladı. Birdirbir oynarken düşüp yaralanan papaza şirket o dönem 120 sterlin ödemiş.
Şampanyanın mantarı 25 sterlin kazandırdı
Arşivlerde rastlanan bir ilginç olay da Londra’da bir otelde yaşanıyor. Otel görevlisi şampanya açarken gözüne gelen mantardan dolayı yaralandığı iddiası ile sigorta şirketine başvuruyor. Yıl 1878… Sigorta şirketi otel görevlisine 25 sterlin ve 10 şilin ödüyor. 1887’de ise bir meyhanecinin, sarhoş bir adamı dışarı atarken ayağı yaralanıyor. Sigorta şirketinden 100 sterlin alıyor.
Hasta parmağımı ısırdı
Arşivden çıkanlar arasında dikkat çekenler arasında doktorların iddiaları ve başvuruları da var. Bunlardan biri de 1888 yılında yaşanan bir olay. Bir doktor muayene ettiği hastası tarafından parmağınının ısırıldığı gerekçesi ile sigorta şirketine başvuruyor. Doktora 15 sterlin ödeniyor. Bir diğer iddia ise bir cerraha ait. Cerrah ilaç kutusunu açarken zehirlendiğini iddia ediyor.
Mücevherler sobada yandı
1948’deki bir vaka ise tatile giden bir aile ilgili. Poliçe sahibi ailesi ile tatile gidiyor. Tatile çıkarken poliçe sahibinin karısı mücevherlerini hırsızlardan korumak için sobaya yerleştiriyor. Tatil bitip eve döndüklerinde karısının yaptığından habersiz olan poliçe sahibi sobayı yakıyor. Mücevherlerin sonu hiç de iyi olmuyor.
Fil hortumu ile hem yemeği yedi hem camı kırdı
1934’te bir sirk şehir merkezinden geçerken ekibin üyesi filin burnuna yemek kokuları geliyor. Kokuların merkezi ise yanlarından geçtikleri minibüs. Fil hortumunu minibüsün camından içeri sokuyor şoförün öğle yemeğini mideye indiriyor. Ancak minibüsün camı da bu sırada kırılıyor.