“Bir sigorta şirketinden ne beklenir?” Bu sorunun cevabı olarak, “Hangi pencereden baktığınıza göre değişir” diyenler var. Eğer, hissedar iseniz, ilk beklentiniz kâr etmek olur. Sigortalı iseniz kaybınızın tam ve hızlı tazmin edilmesi. Bu da, sigorta şirketinin kârının düşmesi gibi görülebilir. Aslında, birbirinin zıttı değil, bir bütünün parçaları olan bu iki ayrı beklentiyi optimum şekilde sürdürülebilir şekilde gerçekleştirmek yöneticilerin görevidir. Bunu söylerken, yönetici ve lider kavramlarının farklılığının bilincindeyim; ama artık liderlik vasıfları taşımayan yöneticiler dönemi bittiği için söz konusu iki kavramın, eş anlamlı olduklarını söyleyebiliriz. Lider tanımlarından en çok beğendiklerimden biri de şu: Lider, kendisinden daha akıllı, daha becerikli, daha bilgili ve daha deneyimli insanları ortak hedef için bir araya getirebilen ve uyum içinde birlikte çalışmalarını sağlayabilen kişidir. Bu tanım, lider şirketler için de geçerlidir. Lider bir sigorta şirketi, yukarıda sözünü ettiğimiz hissedar ve müşterilerinin beklentilerini gerçekleştirmek için üstün nitelikli kaynakları ya kendi bünyesine katmalı ya da dış kaynak kullanmalı. Kendi bünyesine katmak ilk bakışta cazip görünse de, pahalı ve yönetmesi güç bir seçenek. Bunun yerine, denetlemesi daha kolay, daha şeffaf, daha hızlı ve maliyeti daha düşük ve hatta muhtemel hatalar sonunda değiştirmesi daha kolay bir seçenek daha var; uzman dış kaynak kullanmak.
Çevik balık, diğer balıkları yer
“Büyük balık, küçük balığı yer” diye kadim bir söz vardır; bilirsiniz. 20. yüzyılın sonlarında bu söz “Hızlı balık, yavaş balığı yer” şekline döndü. Günümüzde ise hızlı olmak da yetmiyor, çeviklik (agile) daha önemli bir özellik halini aldı. Artık, “Çevik balık, diğer balıkları yer” sözü geçerli. 21’inci yüzyılın artan rekabet ve pandemi ile daha da derinleşen VUCA ortamında çevik olmak artık bir zorunluluk. Çevik olmanın bir yolu da fonksiyonel delegasyondan, yani her şeyi bizzat yapmaktan kurtulup, başkalarına yaptırtabilmekten geçiyor. Başka bir deyişle, hafiflemek, çevikliğin olmazsa olmaz şartlarından biri.
Bir dış kaynak şirketi hizmetini farklı sektörlerden farklı müşterilerine sunduğu için, bütün müşterilerin ortak bir akıl, deneyim ve satın alma gücü kapasitesinden faydalanma imkânı da doğar. Dış kaynak şirketleri bu çerçevede müşterileri için gizli bir sinerji yaratmış olurlar. Bu sinerjiyi fark edebilen, etkin kullanan yöneticiler de şirketlerine artan bir katma değer oluşturabilir.
Dış kaynak kullanmak önemli
Çevik olmanın diğer bir yolu da, katma değer yaratmayan işlerden kurtulup yalınlaşmak. Sigorta şirketleri konvansiyonel süreç yönetimlerini yapıyorlar; ama işletme körlüğü riskine, departman ve masa körlüğü riskleri de ekleniyor çoğu zaman. Bu gibi durumlarda, dış kaynak şirketlerinin ‘peer-coaching’ yaklaşımı göstererek müşterisinin yalınlaşmasına katkı sunması da mümkün. Tabii, bunu müşteri olan şirketin de istemesi ve teşvik etmesi gerekir.
Dış kaynak şirketlerinin, sigorta şirketlerine değer önerisi de tam olarak bu olmalı; Yedek Parça Pazar Yeri, Uçtan Uca Oto Hasar İş Süreçleri Desteği, Teknoloji Desteği vb. ürün ve hizmetler ile sigorta şirketlerinin potansiyellerini kapasiteye çevirmek. Kapasiteyi, yeni yatırım ve maliyete katlanarak değil, mevcut yatırım ve maliyeti azaltıp dış kaynağa kaydırarak artırmak, günümüzün uzmanlaşma ve rekabet çağında en etkili çözüm olarak karşımıza çıkıyor.
ZAFER ŞENLER / HAYATIMIZ SİGORTALI
mail adresi: zafersenler@optimumcozum.com
Zafer bey türkiyede faal durumda olan sigorta şirketleri yapısal kurgularını değiştirmek zorunda. Avrupa da bir oto hasar ödemesine bakin, bir de turkiyede ki hasar ödemesine. Evet sigorta primleri bu doğrultuda yüksek olsun ama süreç sağlıklı ve olması gerektiği gibi yonetilsin. Ülkemizdeki sigorta yapısı tamamen kar odaklı bir yapı. Neden hiç iflas eden bir sigorta şirketi duymuyoruz! Bu sigortaların işlerini çok yaptığını ifade etmiyor. Renault orjinalde sigorta %45 ile bu parçayı tedarik ediyor, neden bu oran sigortanin cebinde kalıyor da mağdurun cebinde kalmıyor? Denetim mekanizması çıkarlar ve rantlar üzerine kurulmuş bir ülkede yaşıyoruz. Gemisini yürüten kaptan hesabı. Benim güzel insanım da buna sesini çıkarmıyor….