Türkiye’nin genç nüfusu nedeniyle global sigorta sektörü için önemli bir potansiyel barındırdığını vurgulayan Chubb Türkiye Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Finansal Sigortalar Müdürü Sare Bayat, “Özellikle, kurumsal tarafta son yıllarda sigortalılık bilincinde önemli bir artış var” diyor.
ALP SÜER / SİGORTAMEDYA
Farklı meslek gruplarından çok sayıda kişi, ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil ediyor. Bilim insanları, hekimler, sporcular derken son zamanlarda ülke dışında çalışan başarılı sigortacı örneklerine de rastlıyoruz. Bunlar arasında, Türk sigorta sektörünü yakından takip edenlerin, sektörden tanıdıkları bir kişi var: Sare Bayat. Chubb Türkiye’nin, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Finansal Sigortalar Müdürü olan Bayat, yaklaşık 1 yıldır Dubai’de görev yapıyor. Biz de Hayatımız Sigortalı Dergisi olarak Bayat’la bir söyleşi yaptık. “Küresel risklerdeki artış konusunda ne düşünüyor?”, “Yurtdışında çalışan bir sigortacı olarak dışarıdan bakınca Türk sigorta sektörünü nasıl değerlendiriyor?” sorularının yanıtlarını öğrenmek istedik. Bayat, öncelikle, Türkiye’nin demografik yapısı ve genç nüfusu nedeniyle global sigorta sektörü için önemli bir potansiyel barındırdığını söylüyor. Özellikle, ‘kurumsal taraf’ta son yıllarda sigortalılık bilincinde ve sigortaya olan talepte önemli bir artışın söz konusu olduğunu ifade eden Bayat, zaman içinde bu bilinç ve talebin daha da artacağını vurguluyor.
Rekabet hizmet kalitesi için olmalı
Bireysel tarafta bakıldığında ise Türkiye’deki sigorta bilincinin henüz istenilen seviyede olmadığını belirten Bayat, ancak bir hasar meydana geldiğinde sigortanın öneminin farkına varıldığı düşüncesinde. Türkiye’de sigorta sektörünün düzenli olarak büyüdüğüne dikkat çeken Bayat, buna karşın sektörde rekabetin çoğunlukla fiyat bazlı yapıldığını söylüyor. Bu durumun, fiyatı ve kârlılığı aşağıya çektiğini dile getiren Bayat, “Sürdürülebilir bir kârlılık olmadığı zaman, hizmet kalitesinden ödün vermek zorunda kalınıyor. Sektördeki rekabetin hizmet kalitesi için olması gerekiyor. Gelişmiş bir sigorta sektörü ekonomik büyümeye de katkı sağlayacak” diyor.
Siber tehditler artıyor
Dünya Ekonomik Forumu’nda son Küresel Riskler Raporu’nda vurgulanan ‘küresel risklerdeki artış’a da değinen Bayat, söz konusu riskler içinde özellikle ‘siber riskler’e dikkat çekiyor. Günümüzde ‘nesnelerin interneti’nden, bulut platformlara ve sanal paralara kadar teknolojinin hayatımızı belirlediğini belirten Bayat, “Ancak bununla birlikte siber tehditler de artıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı raporda, iklim değişikliği ile ilgili riskler ve jeopolitik risklerin yanı sıra siber riskler, 2019’un en acil riskleri arasında yer aldı” diyor. Bayat, büyük sel baskınları, kuraklık vakaları, orman yangınları, yıkıcı kasırgalar ve büyük çaplı siber saldırıların, dünya genelinde bu risklerin ölçek ve ekonomik etki açısından geldiği boyutları gözler önüne serdiğine dikkat çeliyor.
Sektör zararın etkilerini azaltmak için çalışıyor
Bayat’tan aldığımız mesajlara göre, artan riskler karşısında sigorta sektörü ve Chubb da boş durmuyor; risklere karşı güvence vermeyi sürdürüyor. “Küresel risklerin artan bir hızla dünyayı etkileyeceğini bilen sigorta sektörü oluşacak zararın etkilerinin azaltılması için çalışmalarını sürdürüyor” diyor Bayat. Chubb olarak 22 yılı aşkın bir zamandır siber riskler ve sigorta çözümleri üzerine çalıştıklarını belirten Bayat, “Sadece müşterilerimizi, sunduğumuz siber risk çözümleri ile güvence altına kalmakla kalmıyor; bu konuda bilinçlenmeleri için de çalışıyoruz” diyor. İklim değişikliğinin mal sigortaları, tarım sigortaları ve sağlık sigortaları gibi pek çok branşı etkilediğini dile getiren Bayat, Chubb olarak çevresel ve iklimsel sorunlardan teröre kadar her sektöre uygun geniş kapsamlı sigorta çözümleri ile müşterilerin yanında olduklarını kaydediyor.
Dubai’de çalışmaktan mutluyum
Şirket yöneticilerini güvence altına alan ‘yönetici sorumluk sigortası’nın da öneminden bahseden Bayat, Chubb’ın öne çıkan sigorta çözümleri arasında yer alan yönetici sorumluluk sigortasının, ister büyük, ister orta veya küçük ölçekli olsun, müşterilerden ortaklara kadar 3’üncü şahıslar tarafından açılan davalara karşı şirket yöneticilerini güvence altına almaya yardımcı olduğunu söylüyor. Bayat, son olarak “Dubai’de çalışmak nasıl bir duygu? Türkiye’yi özlüyor musunuz?” soruma da şu yanıtı veriyor: “Buraya geldiğim için mutluyum. Sigortacılık açısından bana çok şey kattığını düşünüyorum. Daha global bakış açısı kazandırıyor. Türkiye’yi de özlüyorum tabii, ancak zaten her iki ayda bir Türkiye’den çalıştığım için özlem giderebiliyorum.”
Dubai’de pazar çok geniş, rekabet de çok fazla
Chubb Türkiye Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Finansal Sigortalar Müdürü Sare Bayat’tan biraz da Dubai piyasasını anlatmasını istedik. Dubai piyasasının bölgesel merkez (hub) niteliğinde olduğuna dikkat çeken Bayat, şunları söylüyor: “Sadece Körfez ülkeleriyle sınırlı değil. Pakistan, Kuzey Afrika, Sri Lanka, Hindistan, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan, Katar, Umman, Bahreyn, Kuveyt gibi ülkelerden de çok iş geliyor. Pazar çok geniş; kapasite çok yüksek. Rekabet çok fazla. Risklerin boyutu kapsamı da çok geniş.” Dubai’nin, bölgenin ticaret ve turizm başkenti olarak anıldığını belirten Bayat, Dubai’den pek çok şirketin Türkiye ile ticari ilişkiler kurduğunu söylüyor. Chubb Türkiye olarak Dubai pazarındaki 10’cu yılda bölgesel bir sigorta merkezi haline geldiklerini ifade eden Bayat, Dubai ve Bahreyn operasyonlarının da Chubb Türkiye üzerinden yönetilmeye başlandığını kaydediyor.
Yeterli reasürans kapasitesi var ancak maliyeti artıyor
Sare Bayat, “Küresel risklerdeki ve hasarlardaki artış karşısında sigorta şirketleri reasürans teminatı bulmakta zorlanacaklar mı? Yeterli reasürans kapasitesi var mı?” sorumuzu ise şu şekilde yanıtlıyor: “Yeterli reasürans kapasitesi var. Ancak, sigorta edilmiş riskin, belli bir kısmının veya tamamının yeniden sigorta edilmesi, yani reasürans anlaşmaları, özellikle de kurdaki dalgalanmalar nedeniyle maliyetli oluyor. Reasürans maliyetlerinin artması da sigorta primlerinin de artmasına yol açıyor.” Bayat, Türkiye’de de yurtiçi reasürans kapasitesini artırmak ve ülke genelinde teminat verilemeyen veya teminat verilmesinde güçlükler bulunan çeşitli riskler için sigorta ve reasürans teminatı sağlamak amacıyla kurulan Türk Reasürans Anonim Şirketi ile de sigorta sektöründe yaşanan teminat sorunlarına daha etkin ve proaktif bir biçimde çözüm getirilmesinin amaçlandığını söylüyor.
