6 Mayıs 2024, Pazartesi
spot_img

‘Türk sahipli yabancı bayraklı gemilere güvence veriyoruz’

Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker, hadise başına 1 milyar dolara kadar teminat sağladıklarını belirterek, Türk sahipli yabancı bayraklı uluslararası sefer yapan gemilere 2016 yılı itibarıyla sigorta yapmaya başladıklarını söyledi.

ŞERİFE KAYA / HAYATIMIZ SİGORTALI

UFUK TEKER 3Deniz ulaşımı ve ticaretinde öne çıkan isimlerden biri olan Türkiye, denizcilik sektöründen kazanımlar elde ediyor.

Bu potansiyel ekonomiye katkı sağlasa da bazı beklenmedik riskler, deniz ticaretini sekteye uğratabiliyor. Denizcilik sektörünün risklerini minimize etmek ise sigortacılara düşüyor.

Deniz insanları ve araçlarını kazalara karşı korumak amacıyla 2014 yılında faaliyete başlayan Türk P&I Sigorta, 2016 itibarıyla Türk bayraklı gemiler arasındaki pazar payını yüzde 90’lara taşıdı. Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker, sigorta sektöründe konumunu giderek güçlenen şirketin gelişimi, ürünleri, projelerinin yanı sıra denizcilik sektöründe yaşanan sıkıntıları, Hayatımız Sigortalı dergisi okurlarıyla paylaştı.

Türk P&I Sigorta’nın 2016 sonu itibarıyla 25 milyon TL civarında bir üretime ulaştığını açıklayan Genel Müdür Teker, aslında kara araçları koruma ürünü olan kasko ve trafik üretimleriyle kıyasladığında bunun küçük bir üretim olduğunu ifade etti. 2016’nın Türk P&I için iyi geçtiğini söyleyen Teker, “Şanslı bir periyottan geçtik. Toplamda yüzde 50 civarında bir hasar prim oranımız oldu. Dengeli gidiyoruz, çok sapmalar yok. Ama 10 yıl içerisinde gerçek istatistikler ortaya çıkar. Çünkü aralarda bir-iki tane katastrofik hasarlar bekliyoruz. Bazen 15-20 milyon dolarlık hasarlar da isabet edebiliyor” diye konuştu.

Krizi lehimize çeviriyoruz

Denizcilik sektörünün son sekiz yıldır kriz içerisinde olduğunu belirten Teker, buna bağlı olarak Türk tonajında erime meydana geldiğini söyledi. Türk deniz ticaret filosunun son bir yılda 30 milyon DWT’den 23 milyon DWT’ye gerilediğini açıklayan Teker, “Bir taraftan da gemi fiyatları şu anda olabildiğince ucuzladı. Yatırım için uygun dönem olduğunu düşünenler gemi alıyorlar. Yani piyasa kendi içerisinde dengesini bulmaya çalışıyor” ifadelerinde bulundu.

UFUK TEKER 1

“Dünyada denizcilik sektöründeki kriz ülkemizi nasıl etkiliyor?” diye sorduğumuz Teker, bu krizin yeni pazarlara girmek isteyenler için fırsat olduğunu söyledi. Teker, “Oyuna yeni giren bir şirket olmanın verdiği hareketlilikle bu pazarı kendi lehimize değerlendiriyoruz. 2015’e göre portföyümüzü yüzde 72 oranında artırdık. Yüksek büyüme oranıyla belli bir dengeye kadar şirketi taşımaya devam edeceğiz” dedi.

Denizde kaza oranı düşük ama milyon dolarlık hasarlar oluyor

“Karayolunda yaşanan trafik kazasında yıl içerisinde binlerce kişi hayatını kaybediyorken, denizde bu rakam ortalama 10-15’i geçmez” diyen Teker, denizdeki hadiselerin frekansının düşük ama sansasyonel etkisinin yüksek olduğunu, karayolunda ise sürekli kaza olduğu için frekansın yüksek ama sansasyonel etkisinin düşük olduğunu belirtti.

Sigortasız tekne battı, ölen kişiler için tazminat ödenemedi

[box type=”custom” color=”#ffffff” bg=”#003842″ fontsize=”14″]Günübirlik ve haftalık deniz turu araçlarından birinin 2016 yılı içerisinde Antalya’da battığını açıklayan Ufuk Teker, bu kazada iki yolcunun vefat ettiğini, fakat deniz aracının bir sorumluluk poliçesi bile olmadığı için vefat eden kişilerin ailelerine tazminat ödenmediğini söyledi. Teker’in verdiği bilgiye göre, Bodrum’da yaşanan bir hadisede ise deniz aracıyla ailesiyle birlikte çıktığı bir günlük gezide, aracın pervanesine kapılarak ayaklarını kaybeden bir vatandaş da tazminat alamadı. Teker, “Normalde bu deniz aracında kaza durumunda ölüm, sakatlık ve tedavi giderleri teminatı yolcu başına 250 bin SDR (Özel Çekme Hakkı) olarak ödenmesi gerekiyor. Bu da yaklaşık 400 bin dolar o da 1.5 milyon TL’ye tekabül eden bir sorumluluk teminatı demek. Fakat deniz aracının sorumluluk sigortası yokmuş” açıklamasında bulundu. [/box]

Karada, bayramlarda neredeyse günde 150 kişinin öldüğünü ifade eden Teker, “Denizdeki frekans düşük ama milyon dolarlık hasarlarımız oluyor” dedi.

Yabancı bayraklı Türk sahipli ticari gemileri de sigortalıyoruz

Türkiye’de yat sigortacılığı alanında uzman birkaç şirket olduğunu ve Türk P&I’ın da onların arasına katıldığını belirten Teker, hem yerli hem de yabancı bayrakta risk kabul ettiklerini açıkladı. Türk P&I’ın 2016’da yabancı bayraklı Türk sahipli uluslararası sefer yapan gemilere de güvence vermeye başladığını söyleyen Teker, reasürans yapılarını da bu anlamda genişlettiklerini belirtti. 2016 itibarıyla 145 ülkede temsilcilik oluşturduklarını bildiren Teker, dünyada 370’in üzerinde temsilcileri olduğunu ve onlarla tek tek görüştüklerini kaydetti.

Deniz araçlarının kaskosu ‘tekne makine sigortası’

[box type=”custom” color=”#ffffff” bg=”#003842″ fontsize=”14″]2016’nın Mayıs ayı itibarıyla “tekne makine sigortası” ürünü de sunmaya başladıklarını belirten Teker, şöyle konuştu: “Tekne sigortası branşında sektörde riziko kabul eden 20 şirket arasında ilk 10’da yerimizi aldık. Kasko sigortasının bir benzeri olan tekne makine sigortasını şimdilik ağırlıklı olarak Türk P&I Sigorta müşterilerine satıyoruz. 2017’de amacımız portföyümüzü artırarak daha geniş kitlelere ulaşmak. 45-50 milyon TL civarında bir üretim bandına oturup şirketin karlılığa devam etmesini hedefliyoruz.”[/box]

UFUK TEKER 2Türk P&I Sigorta’nın evraklarının Akdeniz ve Karadeniz’deki tüm ülkeler, Avrupa kıtasındaki tüm ülkeler ve Afrika’daki tüm ülkelerde kabul edilebilir olmasıyla ilgili de bayrak devletleri ile müzakere yaptıklarını belirten Teker, bu ülkelerde akredite olduklarını açıkladı. Teker, “Bu ülkeler artık bizi tanıyor. Hala birçok P&I sigortacısı bayrak devletlerinden bir türlü akreditasyon alamıyor. Bu segmentte yabancı bayraklı Türk sahipli ticari gemiler yörüngesinde faaliyetimizi başlattık, artık riziko kabul ediyoruz” dedi. Teker, yabancı bayraklı yabancı sahipli teknelere de sigorta sunduklarını sözlerine ekledi.

Bu teminatlar olmadan Yunan Adaları’na giriş yok

Avrupa Birliği sınırlarına giren bir teknenin çevreye ya da 3. şahıslara karşı vermiş olduğu zararlarda belirli limitlerle sorumluluk teminatına sahip olması gerektiğini bildiren Teker, “Bu teminatları içeren bir poliçe olmadığı sürece Yunan Sahil Güvenlik, kendi karasularına girişe izin vermiyor. Bu aslında oto sigortalarında yeşil kart alıp yurtdışına çıkma zorunluluğuna benzer bir rejim. Biz, bu teminatları Türkiye’de belirli limitlerle sağlayan birkaç şirketten biriyiz” dedi.

Bu bölgeler Türk P&I Sigorta’nın radarında 

[box type=”custom” color=”#ffffff” bg=”#003842″ fontsize=”14″]Bu bölgeler Türk P&I Sigorta’nın radarında Uluslararası alanda ürün pazarlamak için çeşitli girişimlerde bulunduklarını söyleyen Ufuk Teker, Hazar Bölgesi başta olmak üzere Arap Körfezi, Azerbaycan, Kazakistan ve İran’da ürün pazarlamak için girişimlerimiz başladı. Oralardaki yerel sigortacılarla temas edip ürünümüzü bu bölgelerde sunacağız” dedi. Hadise başına 1 milyar dolara kadar teminat sağladıklarını ifade eden Teker, “Ülkeler istedikleri sigortaları yaptırmayan deniz araçlarını ülkelerine sokmuyor. Armatörlerin özelikle tanker operatörleri, büyük yakıt firmalarının belirli sigorta teminatları olmasında çok hassaslar. Birçok ülke bizim yaptığımız sigortaları kabul ediyor. O yüzden teminatımız tercih ediliyor” diye konuştu. Bazı poliçelerinin sorumluluk teminatlarının çok düşük olduğunu belirten Teker, teminatlar ihtiyaçları karşılıyor mu diye incelenmesi gerektiğini söyledi.[/box]

Tekne sahipleri için büyük fırsat

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Türk sahipli yabancı bayraklı gemi ve yatların Türk bayrağına geçmesi için yasal düzenleme yapılacağını açıkladı. Bu düzenlemeyi tekne sahipleri için çok büyük bir fırsat olarak nitelendiren Teker, bunun nedenini şöyle açıkladı: “Yabancı bayraklı bir deniz aracıyla Türkiye’ye gelip beş yıl ülkemiz sularında kalabiliyorsunuz, fakat ikinci el bir tekneyi getirip Türkiye’ye ithal edemiyorsunuz, ithalat için birçok prosedür var. Hükümet ve Ulaştırma İdaresi, hazırladıkları tasarıyla yabancı bayraklı teknelerin 90 gün boyunca Türkiye’de kalmasına izin verilecek. Türk sahipli yabancı bayraklı teknelere de Türk bayrağı çekme şansı verilecek. Bu da Türkiye’de bu teknelerin kayıtlara girebileceğini, alınıp satılabileceğini, Türk ehliyeti ile kullanılabileceğini gösteriyor. Böylece, bu tekneler de Türkiye’nin denizlerinden koylarından fazlasıyla faydalanabilecek.”

Yabancı bayraklı gemilerde çalışan Türklere sigorta müjdesi

[box type=”custom” color=”#ffffff” bg=”#003842″ fontsize=”14″]Türkiye’nin personel ihraç eden bir ülkelerden biri olduğunu kaydeden Ufuk Teker, mürettebat yetiştiren, gemi kaptanı, baş mühendisi, güverteci ve makineci eğitimi veren okulların sayısında Çin’den sonra ikinci sırada olduğumuzu belirtti. Yabancı bayraklı gemilerde Türk mühendisleri ve kaptanlarının çalışır hale geldiğini ifade eden Teker, bunun yarattığı birtakım sorunların devletin çeşitli katmanlarına yansıdığını, bununla ilgili bir sigorta yaptırılması konusunda çalışmaları olduğunu söyledi. Teker, “Sendikalardan yardım istedik, bir iki model üzerinde çalışıyoruz. Yakın zamanda bir teklifle Ulaştırma Bakanlığı’na gideceğiz” dedi.[/box]

Gezi teknelerinin sigortalanmasına ilişkin mevzuatta eksiklik var

Deniz araçlarının denetlenmesi konusunda ise sorunlar olduğunu kaydeden Teker, şunları söyledi: “Günübirlik tur düzenleyen deniz araçlarının çalışma müsaadelerini Turizm Bakanlığı veriyor. Bu araçların denize elverişlilik belgesi adı altında her yıl yenilemeleri gereken bir doküman var. Turizm Bakanlılığı bu evrak içinde sigorta da istiyor. Hatta sorumluluk sigortalarına ilişkin aranması gereken sigortaların listesi ilgili yönetmelikte belirtilmiş. Fakat hangi limitlerde teminat alınacağı belirtilmemiş. Yani 3. şahıs sorumlulukları teminata dahildir ibaresi görüldüğünde evrak onaylanıyor. O seferlere katılan insanlar sigortalı zannediliyor. Ama tazminat limiti diye bir şey yok.”

Pastadan daha fazla pay almak isteyen acenteler kendini geliştirmeli 

[box type=”custom” color=”#ffffff” bg=”#003842″ fontsize=”14″]Ticari gemiler ve limanların brokerlerin kontrolü altında olduğunu söyleyen Ufuk Teker, pazarın büyük çoğunluğunu brokerlerin yönettiğini belirtti. Özel amaçlı tekneler ve bireysel tekneler tarafında ise acentelerin daha aktif olduğunu ifade eden Teker, “Acenteler müşterisinin sağlık sigortasını ya da otel sigortasını verdikten sonra teknelerini de sigortalıyor. Acentelerin pastadan daha fazla pay alabilmesi için bilgi birikimi konusunda kendilerini geliştirmeleri gerekiyor” dedi.[/box]

Ulaştırma Bakanlığı’nın, Liman Başkanlığı yetkililerinin gezi teknelerinin sigortasız denize açılmasına müsaade etmemesi gerektiğini söyleyen Teker, “Bir halk otobüsünün trafik sigortası maliyeti 8-10 bin TL’den aşağı değil. Günlük tura çıkan deniz araçlarının maliyeti ise bunun yarısı kadar. 3-4 bin TL’lik bir sigorta primini de 3- 5 taksitte tahsil ediyoruz” dedi. Teker, gezi tekneleri için sunulan sigorta ürünleri ile yolculara, çevreye, mürettebata karşı sorumluluklar, tekne içinde kayıp düşerek yaralanma ya da ölümler, hatta yolcuların tekneden indikleri andan tekneye geri dönüşe kadarki süreçte yaşanacak kazalara ilişkin sorumlulukların sigortalandığını söyledi. Ayrıca özel eşyalar ile başka bir deniz aracıyla çarpışma sorumluluklarının da teminat altına alındığını belirten Teker, “Çarpışma sorumlulukları için 5 milyon dolar civarında bir teminat sağlıyoruz. Çünkü denizde karşılaşılabilecek rizikolar bazen çok büyüyebiliyor, işletmeci bundan faydalansın istiyoruz” diye konuştu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER