İkinci Uluslararası Sigorta Fuarı’nda gerçekleştirilen Türk Reasürans Özel Oturumunda şirketin kuruluşundan bu yana kat ettiği mesafe ve mevcut çalışmaları ile ilgili bilgiler verilerek risk hesaplamaları ile risk önleyici mekanizmaların önemine dikkat çekildi.
Farklı konuda birçok panele ev sahipliği yapan İkinci Uluslararası Sigorta Fuarı’nın ikinci gününde düzenlenen Türk Reasürans Özel Oturumunda Türk Reasürans’ın mevcut çalışmaları ve ileriye dönük hedefleri hakkında bilgiler verildi. Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı Erdal Turgut, Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı Ali Sertaç Canal ve T-Rupt Genel Müdürü Hüsnü Erdem Karabostan’ın konuşmacı olarak yer aldığı panelde ayrıca modellemeler ve doğru hesaplamalar ile risk yönetiminin bireyler ile kurum ve kuruluşlar adına önemine vurgu yapıldı.
Geldiğimiz nokta memnuniyet verici
6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrası travma ortamında kimseyi mağdur etmeden profesyonelce hizmet vermenin kendilerini az da olsa avuttuğunu söyleyen Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, “İlk kurulduğumuz yıllarda iki tane var, bir üçüncü reasürans şirketine gerek var mı derken ne kadar önemli bir rol oynadığımız aşikar. Bu bağlamda DASK’ın ne kadar önemli bir unsur olduğunu gördük. Depremin ilk gününden bu yana yanımızda olan acentelerimiz, eksperlerimiz ve profesyonel ekibimize canı gönülden teşekkür ediyorum. İyi bir ekip ruhuyla canla başla çalışarak zararı minimuma indirmenin gururu içindeyiz. Sektördeki yeni kurulan firmalar gibi derdimiz sadece büyümek değildi. Bizim önümüzde tek ve çıtası hayli yüksek olan ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan bir örnek vardı. Bu nedenle takdir edersiniz ki hedefimiz çok yüksekti. Bugün geldiğimiz nokta bizi mutlu ediyor” dedi.
Risk hesaplaması büyük önem taşıyor
Bilimsel afet yönetimine dair risk tespiti yapmak ve ona uygun verileri sumak üzere faaliyet gösterdiklerini aktaran T-Rupt Genel Müdürü Hüsnü Erdem Karabostan, “Tahminleme işini bilimsel metedolojik modellemeyle yapıyoruz. Yani bilimsel verileri kullanıyoruz. Çok riskli bir bölgede yaşıyoruz. Ne yazık ki bunu düşünerek sigorta şirketlerini ve partnerlerimizi bilimsel verilerle bilgilendirerek risk ve analizi göz önünde bulundurmalarını sağlıyoruz. Bu coğrafyada meydana gelebilecek olan yer modellemesiyle risk modellemesini yapıyoruz. Tehlike, risk modeli ve parametrik modellemelerle bilimsel gerçekliği ortaya çıkarıyoruz. Ülke olarak başımıza gelen bu travmatik olayı sektör profesyonelleri olarak en iyi şekilde çözmeyi hedefliyoruz. Depremde bölgedeki binaların yüzde 50’si yıkıldı. Burada DASK’ın ve buna bağlı olarak teknolojinin de ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Risk beklenen değerden sapmak demek. Buna göre ferdi kaza ve bireysel sağlık sigortaları da dahil olmak üzere, tüm riskler hesaplanmalı” diye konuştu.
Yeni dönemde interaktif bir yönetim sistemi oluşturuyoruz
Deprem sonrası bir sigortacı olarak depremin ilk günü orada olmanın ne kadar önemli olduğunu çok iyi anladıklarını dile getiren Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı Erdal Turgut, “Biz ilk 24 saat içerisinde 35 milyarlık bir ödemeyi yapmıştık bile. O mağduriyetin doğduğu ilk anlarda DASK’ın ödemeleri bölgenin en önemli geçim kaynağı oldu. Ekip olarak bu kadar başarılı olmamızın nedeni, çok önceden buna kendimizi hazırlamış olmamızdı. Biz öncesinde bütün verilerimizi toplayarak deprem bölgesi olmayan Ankara’da bir DASK Olağanüstü Yönetim Merkezini açmıştık. Deprem için teknolojik altyapımızı da yeniledik. İhbar sistemlerinin günün kurallarına cevap verecek hızda olmasını sağladık. Çok paydaşla çalıştık. Acentelerimiz ve eksperlerimiz adeta bir nefer gibi çalıştılar. Verileri listeler halinde vererek toplam 600 bin dosyayı bize sundular ve kısa sürede 500 bin dosya ilk altı ayda ödenmişti. Mağduriyetleri azaltmak için DASK’ta avans ödemesini de devreye soktuk. Sigortalılarımıza bilgilendirme yapılmasını sağladık. Bölgedeki en büyük sorunlar eksik sigorta ödenmesi ve iletişim numaralarının yanlış olmasıydı. Bu iki konu sigortalıların eksik ödeme almasını veya geç ulaşım sağlanarak mağdur olmasına neden oldu. Bu nedenle acentelere bu yıldan sonra ödül ve ceza sistemini getirmeyi uygun bulduk. Bu deprem kesinlikle ileriki yıllarda bir vaka olarak incelenecektir. Buna rağmen çok iyi bir kriz yönetimi yaptığımızı düşünüyoruz. Hukuki süreçler ve itirazlar için arabuluculuk sistemini devreye soktuk. Yeni dönemde interaktif bir yönetim sistemi oluşturuyoruz. Bölgenin hak ettiği hizmeti alabilmesi için DASK irtibat ofisleri kuruyoruz. Bugünden sonra acentelerimiz ve sigortalılarımız ile çok daha kolay iletişim kurabileceğimizi düşünüyoruz. Bugün yine bir yenilik olarak dijital bir aplikasyon yapıyoruz. Bundan sonra hasar, yenileme ve ihbar süreçlerinin çok daha kolay saptanmasını hedefliyoruz. Acentelerimiz için de yeni ve kolay erişilebilir bir web sitesini hayata geçireceğiz” açıklamalarında bulundu.
Güçlü teminatlar sağlayarak büyük risklerin önüne geçiyoruz
Sigorta veya reasürans teminatı olmayan özel risklere özel çözümler ürettiklerini söyleyen Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı Ali Sertaç Canal, “Nükleer riskler bunlar arasında. Risklerin yönetilmesinde teminat sağlama, havuz kurma, teminat yönetimi gibi konularda yardımcı oluyoruz. Devlet Destekli Alacak Sigortası, Ukrayna Rus Krizi, Nükleer Sigorta Havuzu, Zorunlu Maden Ferdi kaza ve Tıbbi Kaza Uygulama olmak üzere beş havuzda hizmet veriyoruz. Bu konularda güçlü teminatlar sağlayarak büyük risklerin önünü alıyoruz” dedi.
Sigorta Ekranı:
