23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

‘Tüm tarafların katılımı ile OKS’de reform yapılmalı’

Güçlü bir hükümet sisteminin hayata geçeceği yeni dönemde Otomatik Katılım Sistemi’nde (OKS) reformun şart olduğunu vurgulayan Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, “Reform yaparken mutlaka hükümet, sektör temsilcileri, sendikalar, işveren temsilcileri bir araya gelmeli” diyor.

ALP SÜER / SİGORTAMEDYA

Türkiye’de 45 yaş altındaki çalışanların, çalıştıkları şirketler aracılığıyla Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) katılmasına imkan sağlayan ‘Otomatik Katılım Sistemi’nde (OKS), geçen ay itibarıyla yeni faz başlarken, 10-49 çalışanı olan şirketler bir bir sisteme dahil oluyor. Emeklilik Gözetim Merkezi’nin (EGM) verilerine göre, yaklaşık 4.1 milyon kişinin sistemde kalıp, tasarruf etmeye devam ettiği OKS’de yeni fazla birlikte 3 milyonu aşkın çalışanın daha sisteme katılması bekleniyor. Geçen ay, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) önde gelen şirketlerinden Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez ile bir araya geldik. OKS ve BES ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Türkölmez, OKS’nin Sosyal Güvenlik Sistemi’ni tamamlayıcı bir yapı olarak son derece doğru atılan bir adım olduğunu dile getiriyor. Buna karşın, güçlü bir hükümet sisteminin hayata geçeceği yeni dönemde OKS’de reformun şart olduğunu vurgulayan Türkölmez, “Reform yaparken mutlaka hükümet, sektör temsilcileri, sendikalar, işveren temsilcileri bir araya gelmeli. Bir ‘çalıştay’ yapılmalı” diyor.

Toplumsal konsensus önemli

taylan turkolmez 2

OKS’de gelişmiş ülkelere bakıldığında işveren katılımının da önemli olduğunu vurgulayan Türkölmez, “Sözgelimi, İngiltere’de sistem, işveren ve çalışanın minimum katkılarıyla başlamış. Daha sonra işveren katkısı adım adım, alışa alışa artırılmış” görüşünü dile getiriyor. Türkölmez, fonlu sisteme geçiş, kıdem tazminatlarının OKS’ye entegre edilmesi gibi konuların da toplumsal konsensusla çözülmesi gerektiğini kaydediyor.

OKS’nin uzun vadeli tasarrufların artması açısından çok önemli olduğunun altını çizen Türkölmez, 2017 yılı başında sisteme dahil olup, cayma hakkını kullanmayıp tasarruf etmeye devam edenlerin sistemde iyi getiriler elde ettiklerine dikkat çekiyor. Türkölmez’in verdiği bilgilere göre, Ocak 2017’den geçen yılın sonuna kadar OKS’deki emeklilik yatırım fonları, ortalama yüzde 11 getiri sağladı. Buna bir de yüzde 25 devlet katkısını eklediğimizde sistemde kalmayı sürdüren bir çalışan yüzde 36’lık bir getiri elde etti. Bu da diğer yatırım araçlarıyla karşılaştırıldığında iyi bir getiri anlamına geliyor. Türkölmez, önümüzdeki dönemde otomatik katılımda şirketlere de büyük görevler düştüğünü söylüyor. İşverenlerin, çalışanlara sistemi iyi anlatmaları gerektiğini vurgulayan Türkölmez’in çok önemli bir uyarısı da var: “Çalışanlarınızı mutlaka anlaşma yaptığınız bir emeklilik şirketiyle BES’e dahil edin; aksi halde cezalı duruma düşersiniz!” Türkölmez, çalışanlarını BES’e dahil etmeyen işverenlerin her bir çalışanı için 100 TL ödeyeceğini vurguluyor.

Çalışanını dahil etmeyene ceza

Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, önümüzdeki dönemde otomatik katılımda şirketlere de büyük görevler düştüğünü söylüyor. İşverenlerin, çalışanlara sistemi iyi anlatmaları gerektiğini vurgulayan Türkölmez’in çok önemli bir uyarısı da var: “Çalışanlarınızı mutlaka anlaşma yaptığınız bir emeklilik şirketiyle BES’e dahil edin; aksi halde cezalı duruma düşersiniz!” Türkölmez, çalışanlarını BES’e dahil etmeyen işverenlerin her bir çalışanı için 100 TL ödeyeceğini vurguluyor.

Sisteme giriş yapmayan çok

OKS ile ilgili olarak 14-15 milyon çalışanın söz konusu olduğu istihdam piyasası olduğunu belirten Türkölmez, temmuz sonu itibariyle 12 milyon kişinin sisteme dahil edildiğini, bunun yüzde 70’inin sistemden ayrıldığını ve 4.1 milyonun sistemde kaldığını vurguluyor. Türkölmez’e göre asıl çarpıcı olan, OKS’ye dahil olması gereken şirketlerde önemli firelerin olması. Ocak 2018’de 50-99 çalışanı olan yaklaşık 20 bin firmanın 12 bin’inin yani yüzde 60’ının sisteme dahil olduğunu belirten Türkölmez, yüzde 40’ının ise sisteme giriş yapmadığına dikkat çekerek, bazı işletme sahiplerinin OKS hakkında yeterince bilgi sahibi olmamalarının, söz konusu kaçakların temel nedeni olabileceğini kaydediyor.

taylan turkolmez 1

Gönüllü BES’teki yavaşlamayı hatırlatarak, “Sistemin geleceği ile ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorumuza da yanıt veren Türkölmez, gönüllü BES konusunda iyimser düşünüyor. BES’te sistemden çıkanlar olmakla birlikte, biraz parası olan kesimin “Tasarruf yapmam gerekli’ şeklinde yaklaşarak sisteme girdiğini ya da sistemde daha fazla kalmaya devam ettiğini gözlemlediklerini ifade eden Türkölmez, “Bu durum, BES’te dengeleyici etki yapıyor. Bu nedenle eskisi kadar girişler olmasa da sistem büyümeye devam ediyor” diye konuşuyor.

Pazar payları dengeli olacak

Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik hakkında da sorularımızı yanıtlayan Türkölmez, Allianz’ın sektörde büyümeyi sürdürdüğünü vurguluyor. Allianz olarak OKS’de çok agresif olmadıklarını dile getiren Türkölmez, Allianz Türkiye’nin OKS’de yüzde 7, gönüllü BES’te ise yaklaşık yüzde 17’lik pazar payına sahip olduğunu ifade ediyor. Türkölmez’e göre, OKS’de ‘kamu olgusu’ nedeniyle, kamu emeklilik şirketleri ilk sıralarda yer alıyor. Sisteme dahil olan 12 milyon çalışanın yüzde 40’ının kamu kesiminde çalıştığını hatırlatan Türkölmez, “Sistem, bu yıl daha az çalışana sahip KOBİ’lere doğru genişliyor. Bu nedenle sektörde pazar paylarının daha dengeli hale geleceğini düşünüyorum” diyor.

‘OKS’den 2 ay sonra çıkılmaz algısı yanlış

Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, Otomatik Katılım Sistemi’nde ‘cayma oranı’ konusunun da kamuoyunda yeterince anlaşılamadığı görüşünde. Çalışanlar arasında “Sistemden 2 ay sonra çıkılamaz” şeklinde yanlış bir algının oluştuğunu belirten Türkölmez, “Halbuki, çalışan 2 ay sonra da sistemden çıkabilir. İlk 2 ayda çıktığında, emeklilik fonunun getirisinde bir düşme olduğunda, emeklilik şirketi, çalışanın kaybını telafi ediyor. Ancak, 2’inci aydan sonra çıktığında (ayrılma) böyle bir telafi söz konusu değil; çalışan fon ne getirdiyse onu elde ediyor. Ancak, şunu da unutmamak gerekli; başlangıç fonları, risksiz ve TL mevduat ağırlıklı. Bu nedenle çalışanlar, 2 aylık süreçte de büyük bir getiri kaybına uğramıyor.”

Allianz UFRS 17’ye hazır

Türkölmez, Türkiye’de 2021’de yürürlüğe girmesi beklenen ve sigorta şirketlerinin mali tablolarında köklü değişiklikler getirecek UFRS 17 (Uluslararası Finansal Raporlama Standartları) ile ilgili olarak da şu görüşleri dile getiriyor: “UFRS 17 ile sigorta ve emeklilik şirketleri olarak finansal raporlamada büyük değişim olacak. Gelecekteki yükümlülüklerin bugünkü değeri belirlenecek. Ancak, Allianz gibi çok uluslu ve yurtdışına raporlama yapan şirketlerin bu konuda kasları çok güçlü. Allianz’da sadece bu işi yapan ve içinde 6-7 aktüerin çalıştığı aktüerya departmanımız var. Bu nedenle Allianz olarak biz UFRS 17’ye hazırız.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER