Karavan yaşamı veya karavan tatili, COVID-19 salgınının başından beri çok ilgi gören ve merak edilen bir konu. Tiyatro ve sinema oyuncusu, müzisyen ve seslendirme sanatçısı Taylan Erler de sekiz yıldız karavanda yaşıyor. Youtube ve Instagram hesaplarından karavanla ilgili bilgiler veren Erler ile karavan hayatını, güncel gezilerini ve projelerini konuştuk.
Sekiz yıl önce başlayan karavan hayatının şartlar gereği gerçekleştiğini duyduk, sizden de dinlemek isteriz. Biraz anlatır mısınız?
Evet, ev kiram yüksekti, evi kapadım ve karavana geçtim. Biraz zorunlulukla başladı karavandaki hayatım. Ama uzun zamandır karavan bakıyordum; belki bir yıl yaşarım, sonra tekrar kiralık eve geçerim, diyordum. Hayat devam etti ve tekrar eve geçmek istemedim. İlk 3 – 5 günüm çok uykusuz geçti, evimin sokağına park etmiştim ve çok gürültülüydü. Sonra Bostancı’da bir parka çekmiştim karavanı ve 12 saat uyumuştum.
Bir gününüz nasıl geçiyor? Karavan öncesindeki hayatınızla kıyaslayınca o günün farklılıkları neler?
İşime, seslendirmelere gidiyorum yine. Aslında her zamanki gibi geçiyor. Karavana gelince yemek yapıp yiyorum. Karavan camlarını sık sık temizliyorum çabuk kirlendiği için ev camı olsa bu kadar temizlemezdim; tek fark bu sanırım. Genellikle yazın akşam saatlerinde misafirim çok oluyor. Misafirlerim seviyor burayı; onlar için de keyifli bir ortam oluyor, evlerinden çıkıyorlar. Kalamış sahildeyim şu an ve hayatımdan mutluyum. “Bu kadar az eşyayla nasıl yaşanır” diyen çok ama bana hiç küçük gelmiyor. Minimal ve tasarruflu bir hayat bu. Mesela suyu bol harcayamazsınız, kıyafetleriniz az olmalı.
Karavanı nerelere çekiyorsunuz İstanbul’dayken? Bildiğimiz kadarıyla karavan parkı az var, ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?
Benimki çekme karavan, arabam olmadığı için karavanla Kalamış’ta sabitim genelde. Bulunduğum yer bir karavan parkı değil, bir otopark. Adresim şimdilik burası. Türkiye’de karavan parkı çok az var. Bir aydır gezideydim, çadır kamplarını karavan parkına çeviriyorlar genelde. Zorluk yaşamıyorum bu konuda, karavan parklarında yaşanabilir ama fiyatları çok yükseldi talep arttıkça. Karavancıyı zengin sanıyor genelde insanlar, evet fakir değil ama zengin de değil. Karavancıya ihtiyacı olan şeyleri sağlarsanız zaten mutlu olur. Fakat az hizmet verip çok para alırsanız mutsuz olur.
Yakın zamandaki gezinizden bahseder misiniz? Rotanızı ve yaşadıklarınızı anlatır mısınız?
Rotamız Trakya, Ege ve Akdeniz’di. Kırklareli’nden başladık; Çanakkale’ye geçtik. Asos ve Gökçeada’dan sonra aşağı inip Balıkesir Ören’e ardından İzmir’e gittik. İzmir’de bir kamp karavan outdoor festivali olan GitFest’e katıldık. Ardından Muğla Ula, Antalya, Korkuteli, Elmalı’ya devam ettik. Korkuteli Belediyesi çok güzel bir kamp yeri yapmış, 1100 rakımda. Orayı çok beğendik. Geri dönerken Salda Gölü’nden geçtik. Bursa’ya uğradım, aile büyüklerimi ziyaret ettim.
Endişeli ve yorucu bir anımız da var… Gökçeada’daki Laz Koyu’na indik ama geri çıkamadık. Araba çekemedi karavanı. Yüzde 28-29’luk bir eğim vardı; dik bir yerdi, yol bozuktu, kayalıklar vardı. Birkaç tabak çanak kırıldı; sonuçta karavan evim olduğu için başına bir şey gelecek diye endişeleniyorum tabii.
Taylan Erler Band Müzik Grubu’ndan da bahseder misiniz biraz, neler yapıyorsunuz? Yakında farklı projeleriniz olacak mı?
Son iki yıldır COVID-19 salgını nedeniyle bir etkinlik yapamıyoruz. Ondan önce güzeldi, eğlenceliydi. Zor günler oldu, sinema ve tiyatro da yoktu. Yakın zamanda planladığımız bir projemiz yok. İlerde minik resitaller yapacağız umarım. Pandemi başından beri Almanca dersi alıyorum. Alman enstitüsü Goethe-Institut Istanbul ile çocuklara bir oyun hazırlıyoruz. Projeden bu kadar bahsedebiliyorum şimdilik.
Karavan satın alma ve kiralama fiyatları pandemi sonrası çok arttı. Karavan merakı olanlara ne önerirsiniz?
Hayatınızı minimal geçirmeyi seviyorsanız mutlu olursunuz. Karavan almak isteyenlerin satın almadan önce 1-2 hafta kiralayıp karavanda zaman geçirmelerini öneririm. Çekme veya mobil karavan kiralayabilirsiniz.
Karavanları incelemek ve bilmek lazım; karavan nedir, nasıl yaşanır, ne yapılır araştırılmalı. Google ve Youtube’da birçok bilgi var. Kendi Youtube kanalımda da anlatıyorum. Emin olmadan karavan almasınlar, sonra satmak zor oluyor.
İngiliz yapımı karavanlar en iyisi, çünkü 1919 yılında karavan yapmaya başlamışlar. Bu işi çözmüşler. 1930’larda Almanya ve Avrupa başlamış üretime. Türkiye ise imalata 1991 yılında Can Karavan ile başlamış.
Biz daha bebeğiz, yeniyiz, öğreniyoruz. Firmalar öğrenirken satın alan kişiler de öğrenmeli ki doğru karavanı alsınlar. Karavan seçerken tek başına mı, kalabalık ailenizle mi, ayda yılda bir mi gezeceğiniz çok önemli. Instagram hesabımdan genelde sorular alıyorum ve yardımcı olmaya çalışıyorum herkese.
İyi bir karavan almak önemli. Güneş panelleri olmalı, aküsü büyük olmalı, elektriğe muhtaç kalmadan yaşayabilmeli. Tabii ki yaşanacak yeri iyi seçmeli. Karavanla sürekli gezerek yaşayamazsınız. Gezmek masraflı bir iş; yakıt, park, gezi masrafları… Türkiye topraklarında karavanla yaşam biraz zor. Ben parktayım ve yaşıyorum sorun yok ama her yerde yaşarım anlamına da gelmiyor bu.
Karavanda yaşamak size neler öğretti, neleri deneyimlediniz?
Tasarruflu ve az eşyayla yaşamayı öğretti. Dostluk ve arkadaşlıkların gerçek yüzünü gösterdi. Zor günlerinizde evdeyken sorun olmuyor. Karavanda daha dikkat çekiyor ve görünüyorsunuz, arkadaşlarınızı daha iyi tanıyorsunuz.
Karavanla hayatınızdaki en unutulmaz anınızı anlatır mısınız?
Bir gün Maltepe tarafında karavanımda uyuyorum. Dışarda bir adamın konuşmasına uyandım. “İşte alacaksın bir karavan, çıkacaksın dağlara, dolaşacaksın” derken eliyle pat pat diye karavana vurdu. Camı açtım, adam çok korktu beni görünce. “Bilmiyordum burada yaşadığınızı, çok beğendim de ondan” dedi, “Siz yine de her arabaya vurmayın” dedim. Gülüştük. İnsanlar karavanda birinin yaşayabileceğini pek düşünemiyor; hafta sonu veya arada bir gezilecek bir araç olarak görüyor. Karavan yaşamı Türkiye’de yeni başladı.
Karavan ile ilgili bir hayaliniz var mı?
İlk hayalimi gerçekleştirdim aslında, karavanı aldım. Sonra işini iyi yapan ilk yerli firmalardan biri olan Swan Karavan ile fuarda tanıştık. İngiliz karavanı yaptıkları için benim de ilgimi çekti. Eski karavanımı alıp yeni karavan verdiler ve güzel bir iş birliğimiz oldu. Swan Karavan “İstediğiniz karavan kamplarını gezelim, sonra da doğa tabiat güzelliklerini gezeriz” deyince Trakya ve Ege’den başladık.
Youtube izleyicilerim de mutlu oldu. “Hep duruyordunuz, şimdi sizi gezerken izliyoruz” diyorlar. Biraz daha genç kesime anlatmaya çalışıyoruz. Sonuçta 55 yaşında bir adamın gençlere hitap etmek zor ama başardık. GitFest’e de gençler geldi beni görmeye. Hepimiz mutlu olduk. Videolar da çok güzel oldu ve çokça izlendi. Bayramdan sonra eylül ortasına kadar İç Anadolu, Karadeniz ve Güneydoğu bölgelerine gideceğiz. Yine güzel bir gezi olacak. Ayrıca İsveç, Norveç, Danimarka ülkelerine gitmeyi çok isterim bir gün.