Özgen Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Canel Başer, şirketin yönetimini kademeli olarak kızı Derya Başer’e devrediyor. Derya Başer devraldığı şirkette kurumsallaşma ve dijitalleşme çalışmalarına hız verirken, bir tarım işletmesinin yönetimini sürdüren Canel Başer ise, tarım ve sigortacılık bilgilerini birleştirdiği yeni ürünler geliştirirken, yapay zekâ teknolojisini tarım ile buluşturmaya hazırlanıyor.
Özgen Sigorta ve Reasürans Brokerliği’nde son 1.5 yılı daha yoğun ve hızlı olmak üzere yaklaşık 5 yıldır bir bayrak devri yaşanıyor. Özgen Sigorta ve Reasürans Brokerliği Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Canel Başer, operasyonel yönetimi kademeli olarak kızı Özgen Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetici Yardımcısı Derya Başer’edevrediyor. Bu süreçte aynı zamanda şirketteki kurumsallaşma çalışmaları da hız kazanmış durumda. Canel Başer’in sigorta şirketindeki mesaisi azalsa da hayatındaki yoğunluk ise artarak devam ediyor. 7000 ağaca sahip bir işletmenin yöneticiliğini yapan Canel Başer, bir taraftan da tarım ve sigortacılık bilgisini birleştirdiği, tarımı destekleyen yeni sigorta ürünlerinin ar-ge çalışmalarıyla ilgileniyor.
Kurucusu olduğu şirketi kendinden bir sonraki kuşağa devrediyor olmaktan memnuniyet duyan Canel Başer, yurtdışında 4’üncü, 5’inci kuşağa ulaşan sigorta şirketlerini örnek göstererek şunları söylüyor: “Benim için en önemli olan şey; şirketi bir şekilde kurumsallaştırmak ve kurumsallaşmış bir yapıyı bizden sonraki nesle devretmek. Özgen Sigorta ve Reasürans Brokerliğişirketi varlığını koruduğu sürece ben başarıyı yakalamış olacağım. Kurumsallaşmak kökleşmek çok değerli bir şey.”
YouTube’den yayın yapan sigorta sektörünün kanalı Sigorta Ekranı’na konuk olan Özgen Sigorta ve Reasürans Brokerliği Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Canel Başer ve kızı Özgen Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetici Yardımcısı Derya Başer, Sigortamedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın sorularını yanıtladı. Canel Başer ve Derya Başer, baba – kız birlikte gerçekleştirdikleri devir teslim sürecini ayrı ayrı gittikleri yollarını ve gelecek hedeflerini ekranda anlattılar.
Sera sigortacılığı işine girdik
Canel Başer, artık zamanının büyük bölümünü tarımla ilgilenerek geçiriyor. Mersin’de 7000 ağaçlık bir narenciye işletmesini yöneten Başer, “2006 yılından beri yüzde 100 sorumluluğu benim üzerimde. Çatısı gökyüzü olan bir fabrika olduğu için çok heyecan verici bir iş olarak algıladım. Öğrenmesi uzun yıllar aldı ama tarım bambaşka bir alan” diyor.
Tarım ve sigortacılığı birleştirdiği yeni ürünler geliştiren Canel Başer, “Tarımın küçük çiftçiyi ezmeden modernleşmesi gerekiyor. Bitkiler ve meyve ağaçlarıyla sınırlı olmak üzere bu konuda ciddi bir bilgi birikimim olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle sigortacılıkla tarımı nasıl birleştiririm diye düşünmeye başladım. İlk başta Mersin’de birkaç tarım şirketine ürün sattık. Çok ortaklı olan kendi şirketimizi sigortaladık. Ardından yüzde 100 yabancı sermayeli bir şirket bizle çalışmak istedi ve bizde sebze meyve bahçeleri dışında sera sigortacılığı işine de girdik. Müşterilerimizle birlikte Eylül ayında bir webinar düzenleyip, tüm Türkiye’ye ürünümüzü tanıtacağız” diye konuştu.
Toprağın kalitesini arttırdık
Tarım sigortaları alanında yoğun bir şekilde çalışan Canel Başer, şu anda iki Ar-Ge çalışması daha yürütüyor. Projelerden biri toprak kalitesini arttırmaya yönelik. Projenin TARSİM’in sattığı kuraklık sigortalarını doğrudan doğruya ilgilendirdiğine dikkat çeken Başer, “İlk projemiz 4 farklı mineralle kuraklığı önlemeye, toprağın kalitesini ve verimliliğini arttırmaya yönelik bir projeydi. Bu mineraller farklı türde topraklar için denendi ve çok önemli sonuçlar aldık. Ancak projenin ikinci kısmını yapabilmek için ciddi anlamda bir mali desteğe ihtiyacımız var. Şu anda bekliyor ama günü gelince eminim ki; faaliyete geçecektir” şeklinde konuştu
Tarım sektörünü yakından ilgilendiren ikinci Ar-Ge projesinden bahseden Canel Başer, şöyle devam etti: “İkinci projemiz de TARSİM bize destek oldu. İnfrared teknolojisi ve yapay zeka desteğiyle ‘Meyvelerdeki Don Hasarını Belirlenme Projesi’. Don hasarının tespiti oldukça meşakkatli bir iştir ve uzun zaman alır. Biz bunu fiilen yaşayan bir şirket olarak bu durumunu nasıl kolaylaştırabiliriz, nasıl çözebiliriz diye düşündük. TARSİM bize eksper desteği verdi. Bu çalışmayı birlikte yaptık ve bu senede başarılı bir şekilde bitirdik. 2021 – 2022 yılı itibariyle yapay zeka katkısıyla projemizi bitirmeyi öngörüyoruz.”
Projemiz Avrupa Birliği’nden de ilgi görüyor
Geliştirdikleri projenin bir Avrupa Birliği mentörü tarafından oldukça ilgi gördüğünü ve projeyi Avrupa Birliği projesi haline getirmek ve ücretsiz olarak destek vermek için müracaatta bulunduğunu ifade eden Başer, “Şimdilik böyle bir planımız yok ama bizim için çok mutluluk verici” dedi. Projenin sağlayacağı faydalara değinen Başer, açıklamasına şöyle devam etti:
“Proje, ekspertiz sürelerinin çok kısalttığı için çok büyük bir avantaj sağlayacak. Bu ekspertiz maliyetlerinin düştüğü anlamına gelecek ki; çok önemli bir olay. Bu çalışma, yapay zekâyla tam olarak desteklendiğinde bölgesel hasarın düşmesi anlamına geliyor. Örneğin; TARSİM bu proje ile ‘Ey çiftçi sen 3 gün içinde narenciyeni kesersen, son kullanıcı dış görünüşü mükemmel ama içi saman gibi bir portakal yemez” diyecek. Çiftçi hemen ürününü kesecek. Tabi bunlar 7-8 sene sonra olabilecek bir durum. Çiftçinin TARSİM’den alacağı hasar maliyeti de düşecek. TARSİM’in de reasürans masrafları azalacak. Bu şekilde ülke ekonomisi de bölgesel don zararı da minimize olacak.”
Ses mühendisliğinden sigorta sektörüne
Saint-Joseph Lisesi’nin ardından, Bilkent Üniversitesi, İktisat Bölümü’nü iyi bir dereceyle bitiren ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde ses mühendisliği yüksek lisansı yapan Derya Başer, mezuniyeti sonrasına uzunca bir süre ses tasarımı işiyle ilgilendiyse de 5 yıldır aile şirketinde çalışıyor. Dijital ve teknoloji biriminde işe başlayan Derya Başer, programda süreci şöyle özetledi: “Yabancı dillerimden dolayı reasürans brokerliği alanında daha fazla rol oynamaya başladım. Pandemi sırasında operasyon yönetim kademeli olarak bana aktarıldı. Diğer arkadaşlarımızın da sorumluluğunun olduğu yatay bir yapıya geçiyoruz. Bu süreç 1,5 yıldır devam ediyor.”
Telefonda sigorta uygulamaları geliştirmek isterim
Özgen Sigorta ve Reasürans Brokerliği, seyahat sigortası ve endüstriyel sorumluluk sigortalarında uzmanlaşmış durumda. Bu alanlardaki çalışmalara devam eden diğer taraftan da dünyadaki ve sigortacılık sektördeki gelişmeleri takip eden Derya Başer, gelecek planlarını programda şöyle anlattı: “Aslında sektörde değişim yavaş ilerliyor. Sigorta şirketleri de değiştiği takdirde bizimde yapabileceğimiz şeylerin önü biraz daha açılacak. Önümüzdeki iki sene için endüstriyel alanlarda ve tarım sigortasında yoğun çalışmalarımız var. Tarım sigortasında babam çok özel çalışmalar yaptı, ürünler tasarladı, biz de onun devamını getirdik. İlerlediğimiz alanlarda da kendimizi daha çok genişletmemiz gerektiğini düşünüyorum. Benim ilk iki yıl için hedeflerim bu alanlar.”
Şirketin odaklandığı seyahat sigortası çalışmalarının pandemi dolayısıyla bir süre askıya alındığını belirten Derya Başer, “Bunları tekrardan faaliyete geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Şu anda siber sigorta müşterimiz de var. Bu alanlara da yavaş yavaş ağırlık verebiliriz. İhtiyaçlara göre şirketin büyümesi de söz konusu olabilir” dedi. Tüm sektörlerde ağırlık kazanan telefon uygulamalarını da önemsediğini belirten Başer, “Telefonlardaki sigorta uygulamalarının çok farklı basit modüllerini görmüştüm. Bu alanı takip ederek farklı şeyler yapmak isterim.” dedi.
Şirkette tecrübelerini paylaşıyor
Geçiş döneminde gittikçe sorumlulukları ve mesaisi azalan bir şekilde görevine devam eden Canel Başer ise, ihtiyaç duyulan durumlarda tecrübelerini paylaşıyor. “Bir süre sonra belli saat dilimleri dışında hizmet vermeyi düşünmüyorum” diyen Başer, ancak Ar-Ge çalışmalarında hizmet sunabileceğini ifade ediyor.