Fabrika yangınları her zamanki gibi gündemini koruyor. Basına yansıyan haberlere göre sadece Temmuz ayında yurt genelinde 7 fabrika yangını meydana geldi. Fabrika yangınlarında suistimalin nasıl anlaşılacağını iki uzman sigorta eksperi ile konuştuk.
ŞEMSİYE DERGİSİ / EDİP OZAN ÜÇOK
Fabrika yangınları, sigorta sektörünün üzerinde dikkatle durduğu konuların başında geliyor. Söz konusu yangınlar sadece bina ve makine kaybıyla kalmayıp; cari açık, işsizlik, vergi kaybı gibi dolaylı kayıplara da neden oluyor. Yangınlarda yaşanan can kayıpları ise üzüntümüzü bir kat daha artırıyor. Sadece Temmuz ayında Adana, Aydın, İzmir ve Zonguldak’ta birer; İstanbul’da ise 3 fabrika yangını meydana geldi. Hayatımız Sigortalı olarak konuyu yazarımız ve fabrika yangınlarında uzman eksper Mustafa Nazlıer ve Oto Dışı Sigorta Eksperleri Derneği (ODSED) Başkanı İlter Mutlu Türk ile değerlendirdik. Nazlıer’den ilk önce suistimal fabrika yangınlarının nasıl anlaşılacağını öğrenmek istedik. Suiistimalleri anlamanın ve gereğini yapmanın oldukça kolay olduğunu belirten Nazlıer, “Suistimallik durum, olay yerinde ekspertiz çalışmasına başlamadan önce ofis çalışmasında dahi hemen anlaşılır” diyor ve öncelikle şu soruların sorulması gerektiğini söylüyor.
- İşletme kaç yıllık?
- Kaç çalışanı var?
- Son 1 yıllık çalışan sayısı, alınan ekmek sayısı, çıkarılan yemek veya resmi çalışan kayıtları ne durumda ?
- Mali yapısı ve kayıt yapısı nasıl, ödediği vergiler, kârlılık, arsası ve binasının sahibi kendisi mi?
- Kaç yıllık sigortalılığı var, başka türde poliçeleri var mı?
- Faaliyet alanı nedir, rakipler ile kıyaslandığında durumu nedir?
- İmalat sektöründe; son 1 yıl içinde tükettiği elektrik miktarı nedir?
- Aylık bazda enerji tüketimi nedir?
- Üretim ile enerji tüketimi ve çalışan sayısı kapasite ile uyumlu mu?
- Aylık bazda uyumluluk var mı?
- Makine, enerji, çalışan sayısı ve hammadde girdileri örtüşüyor mu?
Nazlıer, “Bu sorular ışığında suiistimal yangınları anlama süremiz en fazla 1 saat zamanımızı alıyor. Asıl sorun delillendirme ve kanıtlama. Bugünkü piyasa koşulları maalesef illegal yapılanmalara ve faaliyetlere olanak tanıyor. Hırsızın gücü, yasalardan geliyor. Sorunumuz iyi ile kötüyü ayırarak cezalandırmayı doğru ve adil yapamama” diyor.
Suistimalleri önlemede alınması gereken önlemler
Fabrika yangınları uzmanı, yazarımız Mustafa Nazlıer, suistimalleri önlemeden önce risk analizi yöntemlerinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Nazlıer, “Özellikle teminat sağlanmadan önce yapılacak çok fazla alternatif var. Finans sektörünün (Bankacılık) bir kaç belge ile bir kaç adımda yaptığı finansal risk değerlemesi bile yeterli. Enerji sarfiyatı, işçi, geçmiş dönem verileri vb. bazı basit ve kolay ulaşılabilen verileri belki 10 soru veya anket sorusu ile almak yeterli olacaktır. Asıl konu; Türk sigorta sektörü henüz satış sorunlarını aşamadı. Tüm motivasyonunu satışa odakladığından müşteri seçmek bir yana risk analizini de zaten dikkate almadan tamamen fiyat odaklı çalışıldığından bu durum istismar ediliyor. Dolayısıyla ‘Şekil sigortacılığından İçerik sigortacılığına’ geçiş olmaz ise daha çok fraud (sahte) hasar öderiz” diyor.
Kimin çıkardığını bulmak gerekiyor
Oto Dışı Sigorta Eksperleri Derneği (ODSED) Başkanı İlter Mutlu Türk, suistimal tespiti için sigortalının hasarı ihbar ettiği telefon görüşmesinden, sahada yapılan fiziki çalışmaya kadar çok farklı metotlarla inceleme yapılığını belirtti. Türk, ”Bu tekniklere ek olarak ileri seviye diyebileceğim ve art niyetli kişilere örnek olmaması açısından paylaşmayı doğru bulmadığım inceleme teknikleri de mevcut. Maalesef kundaklamanın tespiti de yeterli olmuyor. Zira fabrika yangınlarının kimin tarafından çıkarıldığını tespit etmek gerekiyor. Bu yıl TSEV’de ‘Oto Dışı Suistimal Eğitimi’ verildi. Eğitim, sigorta şirketi çalışanları ve araştırmacılar için olmak üzere iki ayrı grup için düzenlendi. Sigorta şirketlerinin suistimal ile ilgili birimlerinden gelen katılımcılar arasında yaptığımız araştırmada yüzde 65’inin hem oto, hem oto dışı hem de bedeni suistimallerle ilgilendiğini tespit ettik. Oysa bunların her biri ayrı uzmanlık koludur” dedi. “Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) tarafından oto dışında yapılan çalışmaların bir an önce hayata geçirilmesini bekliyoruz” diyen Türk, “Önce konut hasarlarıyla ilgili olarak başlatılacak çalışmanın bile gözle görülür bir fark yaratacağı kanaatindeyiz. Sigorta sektörünün suiistimal konusunda 20 yıl önce bulunduğu noktadan çok daha iyi bir seviyeye geldiğini söyleyebiliriz ama daha yapılacak çok şey var” şeklinde konuşuyor.
50 bin liraya karşılık 7 milyon lira talep ediliyor
Nazlıer, şahit oldukları bir suistimal yangında fabrika sahibinin 50 bin liraya karşılık 7 milyon lira talep ettiğini söyledi. Bir halı fabrikası yangınından şüphelendiklerini belirten Nazlıer, suistimali kanıtlamak için izlediği yolu şöyle anlatıyor.
- Fabrika sahibinin üretip sattığını iddia ettiği halılardan numuneler satın aldık.
- Halılar ve top kumaşlar tansiyonlu sarım tekniği ile rulo edildiğinden, yanamadıklarını tecrübe ettiğimizden tamamen yandığını söylediği halılar için mahkeme heyeti ve bilirkişi huzurunda top halıları yakmaya çalıştık. Üzerine benzin de dökmemize rağmen halılar tamamen yanmadı.
- 1 top halı için 8 saat alevli yangın olsa da tamamen yanmıyor. Resmi raporlarda yangının bildirimi ve itfaiyenin müdahale saati ile söndürme saatini esas alarak, tesis içinde en fazla kâğıt yakılabileceğini kanıtladık.
- Talep ettiği halı tutarı 7 milyon TL idi. Bu miktardaki halının hacim olarak sığdırılması ve yandığında bırakacağı atıkları hesapladık.
- 1 top halıyı mahkeme heyeti ve bilirkişiler huzurunda tamamen yakarak küllerini tarttık. Tesis tabanındaki tüm külleri toplayarak, tartımını yaptıktan sonra olay yerinde yaklaşık ve en fazla 50 bin TL tutarında ne olduğu bilinmeyen malzeme külü odluğunu tespit ettik. Sigorta poliçesi kapsamında ödenmesi gereken tazminatın en fazla 50 bin TL olacağını söyledik.
- Deposu Güneydoğu Anadolu’da olan firmanın üretim tesisi olan Marmara Bölgesi’ndeki fabrikasına giderek; kullandığı tüm üretim makinelerinin maksimum kapasitede kullanımı halinde harcadığı enerjiyi hesapladık. Son 1 yıllık enerji tüketim verilerini, enerji dağıtım şirketinden aylık bazda alarak tesisin 9 aydır hiç üretim yapmadığını somut hale getirdik.
- SGK bildirgelerine göre, depo çalışanı olmadığını fabrikada ise kendisi dahil 3 kişi çalışan gösterdiğini belgeledik.
- Rakip firmalardan bilgiler almanın yanı sıra hammadde girişlerini kanıtlamak için verdiği faturaların irsaliye ve taşıma faturaları olmadığını kanıtladık.
- Faturalara göre sevk tarihlerinde özellikle son sevkiyat günlerini kapsayacak şekilde çevredeki MOBESE ve diğer özel kamera kayıtlarını delil olarak temin ettik.
ŞEMSİYE DERGİSİ / AĞUSTOS / 2019