Sigortacılığın tahmin modellerine dayandığını söyleyen Neova Sigorta Genel Müdürü Neslihan Neciboğlu, “Sigortacılık, bankacılık ve diğer bütün sektörler gibi ekonomiyle çok ilintili. Bizler gelirlerimizi belirlerken aslında maliyetlerimizi bilmeyerek bunu yapıyoruz. Sigortacılık ekonomik parametreleri iyi tahmin edebilme becerisine döndü. 2024 yılında sağlam ve daha kısa vadeli stratejiler geliştirmek durumundayız. Yıllık stratejiler yerine aylık stratejilerle daha çevik ve daha esnek olmak durumundayız” dedi.
SİGORTAMEDYA ÖZEL
Günümüzde, sigorta sektörü giderek karmaşıklaşan ekonomik koşullarla karşı karşıya kalıyor. Özellikle enflasyonist ortamlar, sektörün ileriye dönük tahmin yapma ve riskleri etkin bir şekilde yönetme yeteneğini güçleştiriyor. Sigorta şirketleri, ekonomik durumun belirsizlikleriyle mücadele ederken aynı zamanda geleceğe yönelik tahminler yapmak ve müşterilerine güvenilir koruma sağlamak için yoğun çaba sarf ediyor. Bu noktada sektörün ekonomik durumu yakından izlemesi ve gelecekteki riskleri değerlendirirken bu değişkenleri de göz önünde bulundurması oldukça önemli.
Sigorta Ekranı’nda Can Kantar’a konuk olan Neova Sigorta Genel Müdürü Neslihan Neciboğlu, sektörün ekonomi ile ilişkisine dikkat çekerek sigorta şirketlerinin belirsiz ekonomik koşullara karşı alması gereken önlemlere değindi. Neciboğlu, programda ayrıca teknolojiden KOBİ’lere, elektrikli araçlardan acentelere kadar farklı konularda açıklamalarda bulundu.
Sigortacılığın tahmin modellerine dayandığını belirten Neciboğlu, bu yüzden dünyada birçok büyük sigorta şirketinde çok büyük ekonomik araştırma bölümleri olduğunu belirterek, “Sigortacılık, bankacılık ve diğer bütün sektörler gibi ekonomiyle çok ilintili. Bizler gelirlerimizi belirlerken aslında maliyetlerimizi bilmeyerek bunu yapıyoruz. Dolayısıyla sigortacılar maliyetleri iyi tahmin etmeli. Tahmin ettiği maliyetler üzerinden de birtakım projeksiyonlar yapmalı ve ürünün fiyatını belirlemeli. Türkiye’de branşlara göre değişmekle birlikte öncelikli olarak maliyetleri etkileyen faktörler enflasyon, asgari ücretteki artışlar, yedek parça maliyetleri olarak sıralanabilir. Dolayısıyla sigortacılık ekonomik parametreleri iyi tahmin edebilme becerisine döndü. Şimdi bunun ne kadar zor olduğunun farkındayız” diye konuştu.
Bu yıl daha çevik ve daha esnek olmalıyız
2024’teki yaşanan bir başka zorluğun da reasürans kapasitelerindeki daralma olduğunu hatırlatan Neciboğlu, “Aslında bir miktar da şanssızlık yaşadık. Depremin olduğu 2023 yılında dünyada da birçok doğal felaket yaşandı. Böyle olunca çalıştığımız reasürans şirketlerinin kendilerine ait olan kapasiteleri de daraldı ve bu daralan kapasiteleri ülkelere, ülkelerde de şirketlere dağıtmaları gerekti. Türkiye’de de çok büyük deprem yaşanınca ortaya daha da sınırlı bir reasürans kapasitesi kaldı. Neyse ki sektör olarak programlarımızı tamamladık. Diğer yıllardan bir hayli farklı olarak neredeyse iki ile üç katı arasında artan maliyetlerle baş ettik. 2022 yılında ajandamızdaki birinci konu trafik ve sonrasında da kasko fiyatlarındaki artıştı. 2024 yılında da bunlarla beraber yangın branşı reasürans kapasite daralmaları ve fiyat artışından dolayı önümüzde önemli bir ajanda olarak yerini alacak. Seçim sonrası olası bir politika değişikliği veya parametrelerdeki birtakım olası artışlar veya değişiklikler sektörü etkileyebilir. Bu yüzden 2024 yılında biraz daha sağlam ve daha kısa vadeli stratejiler geliştirmek durumundayız. Yıllık stratejiler yerine aylık stratejilerle daha çevik ve daha esnek olmak durumundayız” ifadelerini kullandı.
Tüm zorluklara rağmen sektör geçen yılı artışla kapadı
2023’ün çok zor bir yıl olduğunu dile getiren Neciboğlu, sigorta sektörünün yine de zorlukların üstesinden geldiğini söyleyerek, “2022’deki ekonomik dalgalanmaların hengâmesiyle uğraşırken, tam işleri bir miktar yoluna koyacakken maalesef 2023 başında muazzam bir felaketle karşı karşıya kaldık. Dünya tarihinde de sayılı depremlerden birisini yaşadık. Çok büyük kayıplar verildi. Sosyolojik olarak hala yaralar tam olarak sarılmadı. Sigorta sektörü de neredeyse yılın ilk yarısını deprem konusuyla geçirdi. Sektöre sonradan katılmış biri olarak sektörümüzle gerçekten onur duydum. Bütün şirketlerimiz, çok iyi profesyonellerle çalıştığını bir kez daha ortaya koydu. Kanallarımızla sigorta şirketlerinin bağı da muazzamdı. Reasürans şirketlerimizin de desteğiyle sıkıntıların üstesinden geldik. Hazirandan sonra özellikle kurdaki aşırı yükselme, mali gelirlere olumlu katkılar sağladı. 2022 yılında yerine konulamayan mali gelirler, 2023 Haziran’dan sonra elde edilmeye başlandı. Oradaki ani mali gelir artışı sigorta sektörü için çok kârlı gibi gösterildi veya göründü. Halbuki onun yeri aslında 2022 yılındaki gelirlerdi. Enflasyonla beraber prim artışları yüzde 107, hayat dışında 429 milyar TL primle tamamlandı. Her ne kadar enflasyondan etkilenen prim artışları olsa da reelde yüzde 30’un üzerinde bir büyüme görüyoruz. Bu da son derece sevindirici. 2022 yılına kadar her zaman 100 dolar civarında sabitlenmişken Türkiye’de ilk kez pirim tutarı, kişi başı 165 dolara gelmiş oldu. Hala çok küçük, çünkü gelişmiş ülkelerde 3300 dolarlar civarında. Gidecek çok yolumuz var ama yine de bir artış yaşandı” değerlendirmesinde bulundu.
KOBİ’leri sigortaya teşvik etmeliyiz
Türkiye’de 3 milyona yakın KOBİ olduğunu ve Türkiye ekonomisine en büyük faydayı KOBİ’lerin sağladığını söyleyen Neciboğlu, şunları söyledi: “Öte yandan KOBİ’ler ihracatımıza baktığımızda da çok kritik bir rol oynuyorlar. Kobilerimizi hep beraber sigortaya teşvik etmek, her şeyden önce ülkeye vefa borcumuz. Çünkü ülke ekonomisindeki en büyük dinamizm KOBİ’lerden geliyor. Burada sorumluluk hem bankalara ama bir o kadar da acentelere düşüyor. Çünkü KOBİ’ler bütün şehirlerde çok yaygın. Dolayısıyla KOBİ sigortalılık oranını arttırmak bütün şirketlerin ajandasında olmalı. Neova özelinde de KOBİ’leri son derece önemsiyoruz. KOBİ’lerin daha etkili, daha hızlı, daha sistemsel ürünlere ihtiyaçları var. Biz de tam olarak bu hazırlıktayız. KOBİ’lere çok yakında, standarda yakın sistemden yapabilecekleri, acentelerimizi de konunun içerisine çekebileceğimiz bir yangın ürünü sunacağız. Ayrıca yine KOBİ’lere özel siber güvenlikle ilgili yeni ürünler de gündemimizde” açıklamalarında bulundu.
Türkiye’de katılım sigortacılığı dünyaya göre daha hızlı ilerliyor
Katılım sigortacılığının dünya sigorta tarihinde 50 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen Türkiye’de 2017 yılında başladığını belirten Neciboğlu, “2010 yılında kuruluşundan bu yana katılım sigortacılığı prensipleriyle çalışan bir şirketiz. 2017’den bu yana genelge çerçevesinde ülkemizde 3’ü hayat, 4’ü hayat dışı olmak üzere katılım sigortacılığı yapan 7 şirket var. Hayat sektöründe yine pencere usulü katılım sigortacılığı yapan şirketlerimiz de var. Toplam pazar payımız 2023 yılında yüzde 5,4. Dünyada bu konuda çok gelişmiş ülkeler var. Örneğin Malezya, katılım bankacılığında olduğu gibi yine başı çeken, kendisi küçük ama bu ekosisteme sahip ülkelerden biri. Yine İngiltere, Katar, Suudi Arabistan, Abu Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde katılım sigortacılığı oldukça yaygın. Fakat oradaki faizsiz finans ekosisteminin içerisinde payı yüzde 1-1,5 iken ülkemizde bu yüzde 5’in üzerinde diyebilirim. Gün geçtikçe de artıyor. Türkiye’de katılım sigortacılığı dünyaya göre biraz daha hızlı ilerliyor. Neova Sigorta toplam katılım sigortacılığı payının yaklaşık yüzde 50’sini tek başına yapıyor. Burada gidilecek çok yol var. Neova Sigorta aslında hem bu konuda hassasiyeti olan bütün sigortalılarımız için hem de herhangi bir şirketten de sigorta yapabilecek, tercihte bulunabilecek bütün vatandaşlarımız için hizmet veren bir şirket. Dolayısıyla biz herkese hizmet veriyoruz ama özellikle bu konuda hassasiyeti olan kişiler içinde bütün ürünlerimiz ve bütün ruhsatlarımız var. Dolayısıyla gönül rahatlığıyla bizimle çalışabilirler.”
Teknoloji ıskalanamayacak kadar önemli
Teknolojinin ıskalanamayacak kadar kritik ve önemli olduğunun altını çizen Neciboğlu, teknolojinin hayatı kolaylaştırmasının yanında daha verimli çalışmaya imkân tanıdığını ve sigortalılara daha iyi bir müşteri deneyimi sağladığını söyledi. Neova Sigorta’nın sermayedarı Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın teknolojiye çok önem verdiğini belirten Neciboğlu, “Sektör ve şirketimiz için ekonomik dalgalanmaların olduğu 2022 yılında büyük yatırım yaptık. Önce insan diyerek teknoloji grubumuzu genişlettik. Dijital uygulamalardan, yazılım tarafına, sistem altyapısından güvenliğe kadar birçok ekibi bünyemize kattık. Teknopark için başvuruda bulunduk. Yapay zeka tabanlı iki projemizi yakında ürüne dönüştürerek sigortalarımızla tanıştıracağız. Teşvikli proje kapsamında kabul aldık ve Teknopark İstanbul’a kabul alan ilk sigorta şirketi olduk. 2023 Ağustos ayında teknoloji grubumuzu Teknopark ofisimize taşıdık. Şimdi kabul almış 3 teşvikli projemiz var. Bunların sayısını da arttırmak istiyoruz. Bunlar şirketimize katkı sağlıyor ama daha önemlisi teknoloji ekosisteminde yer alabilmek, teşvikli projelerle ARGE çalışmaları yapabilmek, hem şirketimize hem sektöre yeni ürünler kazandırabilmek. Kârda büyümek, müşteriyi öne almak, dijital gelişim sağlamak ve inovatif olmak istiyoruz. Öte yandan dağıtım kanallarımızın da buna ihtiyacı var. Konu sadece dijitalden satış değil, bu çok yanlış anlaşılıyor. Mevzu bütün kanallarımızla beraber teknolojik olarak gelişmek. Biz de bu konuda hakikaten önce olmak istiyoruz. Teknopark da bunun için çok önemli bir kapı açtı bize. Henüz yolun başındayız, çok projemiz var” şeklinde konuştu.
Finansal sigortalar sektör için büyük bir katma değer oluşturabilir
Finansal sigortaların sektörümüz için çok önemli bir fırsat olduğuna dikkat çeken Neciboğlu, “Yıllar itibariyle sektörde belli branşlar haricinde belli kabukların dışına çok fazla çıkamamışız. Sigortalılık sayısı maalesef bu nedenle sabit kalmış. Asıl amacımız, Türkiye’de sigortalık sayısını arttırmak. Finansal sigortalar bunun için çok önemli bir fırsat. Finansal sigortalar kredi sigortaları ve kefalet sigortaları olarak ikiye ayrılır. Kredi sigortaları bankacılıktan alınan kredilerin ödenmesini garanti eden sigortalardır. Ülkemizde bu konuda özelleşmiş bazı şirketler var. Devlet destekli alacak sigortası da o kategoride. Onlar da CNM kapsamında güzel ürünler geliştirdi. Biz de bu ruhsatı aldık ve devam edeceğiz. Ülkemizde bu ürün çok yeni. Küresel tarafta 20 milyar dolar bir hacim var. Biz oradan yüzde 10 bile pay alabilsek sigorta sektörüne 5 milyarlık prim üretimi demek. Acentelerimize burada çok önemli ve çok kritik bir kapı açılıyor. Neova Sigorta olarak ilk poliçeyi eylül ayında kestik. Bu kredi iş kabul tarafında bankacılığa çok benzer olduğu için bankamızdan da birtakım istihdamlar yaptık. Güçlü bir ekibimiz var. Sigorta bilgimizle banka bilgimizi birleştirerek bu işe başladık. Bugün itibariyle 45 milyon TL prim üretimine ulaştık. Pazar payımız şu an yüzde 8. Çok daha iyi hatta lider konuma gelebileceğine inanıyorum” değerlendirmesini yaptı.
Kaskoda sektör olarak diken üzerinde bir noktadayız
Kaskonun, sigorta sektörünün lokomotif ürünlerinden biri olduğunun altını çizen Neciboğlu, “Kasko belirtildiği gibi 2022 yılında yüzde 200’lere varan bir kombinasyona sahip oldu. Kasko fiyatlaması yapılırken araç değeri örneğin 500 bin TL ise 5-6 ay sonra araç pert olduğunda değeri 1-1,5 milyonlara gelmişti. Dolayısıyla bu anlamda çok ciddi bir zarar yazdı sektör. Ülkemizde enflasyon hesaplamalarında bir sepet var fakat biz sigortacılar olarak sigortaladığımız unsurlara baktığımızda başta araç ve gayrimenkul geliyor. Aslında araç ve gayrimenkulün enflasyonu, açıklanan enflasyonun çok üzerinde. Dolayısıyla bu anlamda da araç fiyatlarındaki artış, yine servislerdeki işçilik maliyetlerindeki artış, yedek parça, kurdaki dalgalanma maliyetlerimizi çok arttırdı. 2023 yılında dosya maliyetlerinde yüzde 120’nin üzerinde artış gözlemledik. Şimdi açıklanan enflasyon ya da yaşadığımız enflasyon bunun çok altında ama dosya başına maliyetler ocak ve şubat ayında da artmaya maalesef devam etti. 2024 yılında kaskodaki prim üretim artışının 2022 ve 2023 kadar yüksek olacağını düşünmüyorum ama yine kaskoda diken üzerinde bir noktadayız. Çünkü her an kurdaki veya enflasyondaki bir anormal durum bizim kaskoda 2022 yılına tekrar dönmemize sebep olabilir. O yüzden istikrarlı olabilmemiz için gerçekten çok daha akıllıca hareket etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Kaskoda rekabetçiyiz ve hızlıyız
Neova’nın kasko ile anılan şirketlerden biri olduğunu ve özellikle son iki yılda bu alanda ivmesini çok arttırdığını söyleyen Neciboğlu, şöyle devam etti: “Daha gidecek çok yolumuz var. Özellikle özel binek otomobilde adette yüzde 6 gibi bir pazar payına ulaştık ve 8. sıraya geldik. 2024’te de bu şekilde devam ediyoruz. Kamyonet için de şu an çok iyi bir tarife oluşturduk. Dolayısıyla kamyonette de her geçen gün pazar payımız artıyor. Biz bu anlamda son derece rekabetçiyiz ve hızlıyız. Çok güzel bir teknik ekip oluşturduk. Sisteme ve tarife modellerine de yatırım yapıyoruz. Dolayısıyla orada yine ben çok güzel bir ivme kazanacağımıza yürekten inanıyorum. Elektrikli araçlarda da iddialıyız. Oto branşlarında, şirketimizde de son derece yetkin, tecrübeli, çok geniş bir hasar ekibimiz var. Dolayısıyla bunu fırsata çevirmek istiyoruz. 2023 yılında ülkemizde 65 bin üzerinde elektrikli araç satıldı. Dünyadaki ülkeler sıralamasında 6. sıraya geldik. Demek ki biz elektrik araçları seviyoruz. Geçen haftalarda projemizi tamamladık, teminatları yeniledik. Neo Enerjik Kasko adı altında yeni, elektrikli araçlara has bir ürün çıkardık. Mobil şarjdan hırsızlığa kadar birtakım teminatları barındırıyor. Ayrıca Neo Enerjik Kasko ile elektrikli araç kaskosu yapan her sigortalımız adına bir fidan dikimi yapacağız. Sertifikalarını da kendilerine göndereceğiz. Bu da bizim için ayrıca mutluluk oluşturan bir proje oldu.”
Sektörün tüm paydaşları bir arada çalışmalı
Acentelerle temas içinde olmanın önemine dikkat çeken Neciboğlu, “Onları dinleyeceğiz ki bizim planlarımız şekillenecek. Sigortacılıkta istikrarlı olmak durumundayız. Bu hem şu anda sigorta şirketleri için hem kanallarımız için çok kritik. Bugün kasko poliçesini herhangi bir sigorta şirketinden yapabiliriz, doğru ama öncelikle acentelerimizin portföylerini oluşturabilmesi, kalıcı olabilmesi ve kalıcı ilişkiler sağlayıp bunları sürdürebilmesi lazım. Teknoloji bakımından kendimizi geliştirmek kesinlikle çok kıymetli. Bu konuya ne kadar önem verirse acentelerimiz potansiyellerini büyüterek işlerine devam edeceklerdir. Üçüncü konu sadece trafik, kasko ve yangına bağlı kalmamak. Birtakım yan ürünler var. Bu siber güvenlik olabilir, finansal sigortalar olabilir. Sigortacılık aktüerya ve mevzuatla birleşen bir ürün. Öğrenmenin yaşı yok. Sürekli kendimizi geliştirerek bu yeni ürünleri yangın poliçesi yaptığımız KOBİ’lerle konuşabilecek düzeye gelmemiz gerekiyor. Hep beraber çalışmak ve büyümek zorundayız” diye konuştu.
Sektörün anlatılmaya ve tanınmaya ihtiyacı var
Sigorta sektöründe bir kadın yönetici olarak hiçbir zorlukla karşılaşmadığını dile getiren Neciboğlu, “Sigorta sektörü kendi içerisinde bir takım çalışması oluşturmuş. Ben de bankacılıktan geldiğim halde çok destek gördüm. Bu vesileyle de teşekkür etmek istiyorum. Şu anda bu sektörde çalıştığım için gerçekten çok mutluyum. 7-24 sigortanın içindeyiz. Birtakım hasarların ne zaman geleceğini, yangının ne zaman çıkacağını, vatandaşımızın ne zaman hangi koşullarda yolda kalacağını tabii ki kestiremeyiz. Dolayısıyla, dinamik ve hızlı olmanız gerek. Çok önemli bir sektör, biraz daha fazla anlatılmaya ve tanınmaya ihtiyacı var” dedi.
Sigorta Ekranı:
