Öncelikle kasım ayında başlayan köşe yazısı serüvenimde bana teşekkür mesajları ve iyi dileklerinizi ilettiğiniz için siz Hayatımız Sigortalı okuyucularına teşekkür ederek, yılın ilk köşe yazısına başlıyorum.
Yeni yıl için yeni planlar, stratejiler ve hedeflerimize en doğru şekilde ulaşabilmek için çok daha fazla azim ve gayret içerisinde olmalıyız. Bu yazımda son yılların en önemli konularından birini, ‘sigorta şirketlerinin internette nasıl yer alması’ gerektiğini anlatacağım.
Web sitenizden başlayan internet dünyası yolculuğu artık eskisi kadar kolay değil. Eskiden bir web sitesi yaptığınızda bu site sizi ve müşterilerinizi uzun süre idare edebilirdi. Ama artık hızla gelişen teknoloji, insanların farklılaşan tasarım anlayışı ve trend değişikliklerine ayak uydurmak, çağın gerisinde kalmamak için daha fazla efor sarfetmek durumundasınız.
Milyonlarca kullanıcısı olan Facebook bile bu hızlı entegrasyona ayak uydurmak için sürekli altyapı ve tasarımsal olarak kendini yenilemek durumunda. Dolayısı ile “şimdilik idare ediyor nasılsa” diyerek web yüzümüzü yenilemeyi ötelememiz oldukça yanlış bir karar olmakla beraber müşterilerimiz gözünden de pasif bir imaj yaratmamıza neden oluyor.
2016 rekorların yılı olacak
Bildiğiniz gibi ilk zamanlarda dört ya da beş sayfa ile hazırlanmış bir internet sitesi, hem ziyaretçilerin hem de bizlerin işini görüyordu. Peki geldiğimiz durum nedir? Biraz onu izah edelim.
2016 yılı hem mobil kullanıcı sayısının hem de internet satışlarının yeni rekorlar getireceği bir yıl olacak. Web siteleri eski olanlar yeni yılda yavaş yavaş arama motorlarında yerlerini kaybetmeye devam edecek. Mobil web sitesi ziyaretleri her geçen gün artış gösteriyor. Araştırmaların çoğu ivmenin bu yönde artacağını gösteriyor. Dolayısı ile öne çıkan iki yeni trend; “responsive (mobil uyumlu)” ve “flat tasarım”. Responsive tabiri son yıllarda oldukça önem kazandı. Sağladığı kolaylık ise şu, artık her ekran için ayrı web sitesi tasarlamak durumunda kalmadan tek bir tasarım ile tüm cihazlara ve ekranlara hitap edebiliyoruz. Flat tasarım ise sitenin görselliği, düzeni, banner, içerik görselleri, sosyal medya ikonlarının şık görünüşü ile alakalı bir çalışma düzeni. Hatta artık Flat Tasarım tabiri, yerini Flat 2’ye bıraktı.
Kullanıcı tüm cihazlardan, en doğru ve faydalı bilgiye doğrudan ulaşabilmek istiyor. Bu alanda iyi fizibilite çalışmaları yapmak, kullanıcı deneyimlerini ölçmek, tasarım olarak modern bir arayüze sahip olmak gerekli. Dünyanın en iyi web sitesi olmak için, basit sade ve kullanıcı ihtiyaçlarını temel alan fonksiyonlar ile çalışan bir web sitesi ile kurumsal kimlik oluşturmalısınız. Bunun için, işinin uzmanı ve bu sektörde uzun yıllar hizmet vermiş kurumlar ile entegre bir çalışma sağlamalısınız.
Web çalışmanıza başlamadan önce yapılacak olan en önemli çalışma, verilerin, analiz raporlarının ve kullanıcı davranışlarının iyi tespit edilip ihtiyaçların belirlenmesidir. Bu bağlamda yol almak daha hızlı ve verimli oluyor ve hedefi on ikiden vurmanıza olanak sağlıyor. Belki şehrin en güzel bölgesinde bir ofis tutamayabilirsiniz, ama web dünyasının en iyi web sitesine sahip olabilirsiniz. Bunu sağladığınız zaman müşterinizin gözünde en iyi ofis sizin olmuş olacak.
Ofisinizdeki rahatlığı web sitenizde de hissettirin! İşinizde çok iyi olabilirsiniz, çalışanlarınız ile müşterilerinizin harika bağlantıları olabilir fakat siz bunu web dünyanızda yansıtamadıktan sonra pek bir anlamı ne yazık ki kalmıyor. Dolayısı ile web sitenizi ziyaret edenlere istedikleri bilgileri kolayca erişmelerini sağlamalısınız. Hatta onlara fayda sağlayacak yeni bilgileri de sağlayabilirsiniz. Tabi burada önemli ipucu şöyle olacak, kurumsal web sitenizin altına bir blog kurarak bu bağı kurmanız kolaylaşacak, özgün içerik sağladığınız için arama motorlarında daha fazla yer alacak ve potansiyel müşteri sayınızı artırabileceksiniz. Blog kurduktan sonra atıl durumda bırakmamalı ve güncel olarak sektörel ve faydalı bilgileri ziyaretçilerinize sunmalısınız. Aynı şekilde web sitenizi kurduğunuz zaman görevi tamamlamış olmuyor aksine yeni başlamış oluyorsunuz. İnsanlara sürekli yenilik, sürekli bir farklılık sunmak zorundasınız. Manşet alanı görselleri belli aralıklarla yenilenmeli, kampanyalar ve indirimler ilk olarak web sitenizi ziyarete gelen değerli kullanıcılar ile buluşmalı. Onlara farklı ve özel olduklarını hissettirmelisiniz.
Artık teknoloji pazarında pastadan pay almak o kadar zorlaştı ki en iyi web sitesine, mobil uygulamaya sahip olsanız bile günün sonunda koltuğa yaslanıp dinlenemiyorsunuz. Dur durak bilmeyen 7/24 hareket halinde olan bu işlek pazarda rakiplerinizden bir adım önde olabilmek adına Arama Motoru Pazarlamacılığı’nda (SEM) yer almanız gerekiyor. Ve artan rekabet, yoğun ilgi ile artık arama motorlarında doğru konuda yer almak için daha fazla mesai harcamak, daha fazla bütçe ayırmak durumundasınız. SEM’in en büyük avantajı, anında sonuç vermesi ve doğru kullanıldığında anında doğru kitleye ulaşılmasına olanak sağlıyor. Böylece en çok kullanılan google arama motorunda belirli ücretler karşılığında web siteniz, kampanyanız, firmanız ilgili kitleye ulaşarak amacını gerçekleştirmiş olacak. Amerikalı ünlü sanayici John Wanamaker zamanında şöyle diyor: “Reklama harcadığım paranın yarısı boşa gidiyor ama hangi yarısı olduğunu kestiremiyorum.”
Artık dijitalde böyle bir durum yok. Verdiğiniz her kuruşun nereye gittiğini ölçebiliyorsunuz. Tabi hesabınız profesyonel olarak uzman bir ekip tarafından yönetiliyorsa!
Bitti mi? Hayır sevgili sektör okuyucuları, teknoloji, ardı arkası kesilmeyen bir oluşum. Gazete, TV’ye reklam verip akşam koltuğa kurulup izleme devri bitti. Teknoloji devriminde durmak yok. Web tasarımı yenilediniz, mobil uyum sağladınız hatta mobil uygulama yaptınız, arama motoru pazarlaması yaptınız. Peki sırada ne var? İşte mühim bir konu daha “SEO” arama motorunda üst sıralara çıkmak için kıyasıya mücadele etmek zorundasınız. Bu konuda başarı sağlamak adına tek yapmanız gereken, işinin ehli sektörün dinamiklerine hakim ve ürünleri iyi tanıyan kurumlara web sitenizi devir etmek. Ve her daim sonuçları durumları kontrol etmek.
Gelecek ay dijital sigortacılık için gerekli olan diğer kısımlara da değinerek sonrasında daha derinlemesine analizlerimi ve fikirlerimi sizlere sunacağım Bu pasta diliminden daha büyük paylar alabilmek için daha çok dijitalleşmeli, daha çok teknolojiye ayak uydurmalısınız. Unutmayın, google kurulmadan önce 18 tane arama motoru vardı. Azimle çalıştı ve ne kadar geriden gelse de lider olarak uzun yıllar zirvede tek kalmaya devam ediyor. Zirveye giden yol meşakkatli olabilir ama hiç bir başlangıç geç sayılmaz, yeter ki kararınızı verin.
Yeni yılınızı en içten dileklerimle kutlar, başarılarla dolu dijital bir yıl dilerim.