Tüketici tarafından bakıldığında sigorta şirketlerine güven ne yazık ki az. Sigorta şirketleri, “Poliçe satana kadar mükemmel, hasar olduğunda ödememek için bin dereden su getirir” diye bilinir. Ama bu bilinenin tam tersine, tazminat taleplerinin yüzde 96’sı ödenir, geri kalan yüzde 4 de tazminat talebinden kendi isteği ile vazgeçer (Sigorta suistimallerine başvuranlar). Bu verdiğim rakamların istisnaları var tabii ki… Hakikaten tazminat almaya hak kazanıp alamayanların da olduğu bir gerçek. Onlar da kurunun yanında yanan yaş gibiler… Sigorta şirketlerinin suistimallerle savaşırken arada mağdur ettiği kişiler de mutlaka oluyordur.
Sigortacı nasıl tanınır? Kaytan bıyıklı, elinde James Bond çantası, çarpıp kaçacak gibi… İnsanlar sigortacı denildiğinde, elini verip kolunu alamama korkusu ile kaçacak yer arar. Verdiğim örnekler mutlaka geçmişte yaşanmış olaylardan kaynaklanıyordur. Ama artık derenin altından çok sular aktı. Acenteler kendilerine çekidüzen verdiler, sigorta şirketleri de sigortalılarını memnun edebilmek için yarış içerisindeler. Yeter ki suistimallere başvurulmasın…
Sektör geçmişe dayalı güven sorunu yaşıyor. Sigortalıların önce şirketlere güven duyması gerekiyor. Bir kişi sağlığını, otomobilini veya evini sigorta yaptırıyorsa başına bir şey geldiğinde sigorta şirketlerinin kendilerini mağdur etmeyeceğinden emin olmalı. İşin özü, karşılıklı güvenden geçiyor. Ön tamponu çarpıp, sağ kapıyı da sigorta şirketine nasıl tamir ettireceğimizin hesabına girersek bu güven zedelenir. Sigortacı da, sigortalı da önce çuvaldızları kendilerine batırmalı. Böylece beklediğimiz güven oluşacaktır.
Allianz’ın tanıtım atağı
Allianz Sigorta, Yapı Kredi Sigorta’yı satın alarak Türkiye’ye güvenini ortaya koydu. Geçenlerde bunu, sürecin sonlandığını basın toplantısı ile duyurdular. Artık Yapı Kredi Sigorta tarih oldu ve Allianz Türkiye tanıtım atağına geçti. Ayhan Sicimoğlu yeni dönemin tanıtım yüzü olmuş. Yönetim Kurulu toplantısına aniden girip yöneticilerle selfie çekmiş. Sosyal medyada da paylaşılan bu görüntüler izlenme rekorları kırmış. Tanıtım atağını da “dışavurumcu şirket” olarak tanımlamışlar. Bunlar güzel ve farklı uygulamalar. Dışavurumculuk yani ekspresyonizim, 20’nci yüzyılda Almanya’da doğmuş bir sanat akımı. Bilinenlerin samimi bir şekilde, kuralların dışına çıkarak dışarı yansıtılması olarak algıladım ben.
Allianz Türkiye CEO’su Solmaz Altın, hem yurtdışını hem bizim pazarı yakından takip eden genç, deneyimli bir yönetici. Basın toplantısında samimiyetini bize yansıttı. Allianz tüm sektör için bir şey yapmaya çalışıyor. Tespitleri doğru. İşe farklılık, samimiyet ve güvenden başlamışlar… Tanıtım filminde de görüldüğü üzere, sigortacılar da bizler gibi birer insan. Önce sigortacılar hakkında olumsuz bildiklerimizi unutmalıyız. Sigortacı kavramını kafamızda yeniden şekillendirmeliyiz. Potansiyel sigortalıların, sigortacılara bir şans daha verdiğinde bunun faydasını göreceklerini düşünüyorum. Sigorta şirketleri de bu şansı iyi kullanmalı. ‘Dışavurumcu şirketler devri’ derken, Allianz samimi yaklaşım konusunda bir adım attı, bunun olabileceğini ispatladı. Sigorta şirketlerinin farkındalık yaratan, samimi, güven temelli tanıtım kampanyalarına ihtiyaçları olduğu kesin. İsminin önemi yok, sigorta şirketi samimi olduğunu sigortalılara hissettirsin yeter.