18 Aralık 2024, Çarşamba
spot_img

Sektörde ‘Çatı Kanun’ beklentisi arttı

Sigorta ve emeklilik şirketleri hesaplarını gençler ve Z kuşağına yönelik yaparlarken, sigorta sektöründe dijital kuşak ve sektörün ihtiyaçlarına yönelik yeni sigortacılık kanunu beklentisi arttı. Bazı uzmanlara göre, yeni kanun mutlaka ‘çatı kanun’ şeklinde olmalı.

ALP SÜER

Covid-19 pandemisinin Türkiye’yi de etkilediği son 1.5 yılda sigorta sektöründe olumlu gelişmeler yaşanıyor. Pandemi sürecinde dijital yatırımlarını hızlandıran sigorta ve emeklilik şirketleri, hesaplarını biraz da ‘Z kuşağı’ üzerine yapmaya başladı. İşin, şirketlerle ilgili yatırım ve gençlere sunulacak ürün kısmını bir kenara bırakıp, düzenleme kısmına geldiğimizde o konuda da olumlu gelişmelerin yaşandığına tanık oluyoruz. Gerçekten de Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), tüm sektörün ayakta alkışladığı trafik sigortasındaki yeni düzenleme dışında, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) Kanunu’nda yapılan değişiklikle; 18 yaş altı kesime BES kapısının açılmasında da etkin bir rol oynadı. Trafik, BES’te reform derken, regülasyon tarafında şimdi çıta daha da yükseldi. Sigorta sektöründe asıl hem dijital kuşak hem de sektörün ihtiyaçlarına yönelik yeni sigortacılık kanunu beklentisi arttı. Hatta, bazı uzmanlar yeni kanunun mutlaka ‘çatı kanun’ şeklinde olması gerektiğini söylüyor. SEDDK’nın da yeni kanun konusunda hazırlıklara başladığı kaydediliyor.

Çatı kanun mu olmalı?

Sektörde yeni bir kanun, özellikle de çatı kanunun gerekliliği konusunda tam bir mutabakatın olduğunu söyleyemeyiz. Hatta, çatı kanun konusunda bir kafa karışıklığının da yaşandığını söylemek mümkün. Buna karşın, sektör paydaşları arasında çatı kanun talep edenlerin sayısı da giderek artıyor. “Peki, neden yeni kanuna ihtiyaç var? Yeni kanun, çatı kanun mu olmalı?” Bu sorulara yanıt vermeye çalışalım. Küçük bir hatırlatma yapmak gerekirse, mevcut 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, 2007 yılında yayımlandı. Yaklaşık 15 yıla yakın bir süredir, sigorta sektöründe söz konusu kanun geçerli. Bununla birlikte, aradan geçen zaman içinde köprünün altından çok sular aktı. Öncelikle, Türk Ticaret Kanunu (TTK), 2012 yılında yürürlüğe girdi. İlgili Kanunun, 1400-1520 maddeleri de Sigortacılık Kitabı’ndan oluşuyor. Uzmanlara göre, her iki kanun arasında uyumsuzluklar söz konusu. Ekol Ekspertiz’den Eksper Mustafa Nazlıer, bu konuda özellikle, TTK’nın 1435, 1436, 1437, 1438, 1439, 1444 ve 1445 sayılı maddelerine aftta bulunarak;  dava yoğunluğunun ilgili maddelerde yoğunlaştığına dikkat çekiyor. Nazlıer, sigortalılar ve avukatların TTK’yı baz alıp, sigorta şirketlerine düzenledikleri poliçeden ve içeriklerinden haberleri, bilgileri olmadığını belirterek tazminata hak kazandıklarını söylüyor.

Dağınık bir yasal düzenleme var

TTK ve Sigortacılık Kanunu olayın sadece bir yönü. Ayrıca, sigortacılık ile ilgili konular söz konusu 2 kanun dışında, Borçlar Kanunu’nda, Tüketici Kanunu’nda, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da, Çevre Kanunu’nda, Karayolları Trafik Kanunu’nda, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkındaki Kanun’da, Sivil Havacılık Kanunu’nda, Sosyal Güvenlik Kanunu’nda, Kişisel Verilerin Korunması  Kanunu’nda vs. düzenleniyor. Bu kanunlara dayanılarak çıkarılan ikincil düzenlemeler ve Sigorta Genel Şartları da eklendiğinde oldukça geniş, dağınık, parçalı bir yasal düzenleme ortaya çıkıyor. İşte, çatı kanun, bir anlamda farklı kanunlardaki hükümleri birleştirecek; ‘amir’ kanun olacak. Bir anlamda, Sigortacılık Kanunu ile sigorta sözleşmesini düzenleyen TTK ve sigorta sözleşmesine ilişkin düzenleme getiren diğer kanunlarla bir uyum sağlanacak.

GÖRÜŞLER/

Axa Sigorta CEO’su Yavuz Ölken:

Dijital çağda büyüyenlere sağlıklı ortam hazırlamalıyız

Sigortacılığın çok itibarlı bir meslek olduğunu vurgulayan Axa Sigorta Genel Müdürü Yavuz Ölken, şunları söylüyor: “Çok güçlü organlarımız var. SEDDK da bizim için çok önemli bir kaldıraç; sektörün lokomotifi olarak önünü açacak. Gelişmiş ülkelerin ilerisine geçecek bir fırsata sahibiz. Nüfusun yüzde 40’ı, 25 yaşın altında. Onlara, çok sağlıklı bir ortam hazırlama görevimiz var. Bugün dijital çağda büyüyen bir çocuğun sigorta sözleşmesini okuyup, anlaması, uzlaşmazlık durumlarda bu kadar karmaşık meseleri kabul etmesi mümkün değil. Geleceğe umutla bakmak adına başlatılan ve sektöre katkı sağlayacak bir dizi düzenlemenin yanında sürdürülebilir olma adına daha da hızlanmalı ve sigortacılık kanununun, birçok kanun ile birleşerek oluşturulmuş yeni bir çatı kanun ile yenilenmesi gerekli.”  

SBD Başkanı Selcen Gür:Çatı kanundan çok

Sigorta Brokerleri Derneği (SBD) Başkanı Selcen Gür, Çatı Kanun’la kast edilenin, Sigortacılık Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’nun birleştirilmesi ve diğer kanunlarda düzenlenen hükümlerin bir araya getirilmesi olduğunu belirtiyor. Buna karşın, Türk Ticaret Kanunu’ndaki sigorta hükümleri ile Sigortacılık Kanunu’ndaki hükümlerin işlevlerinin tamamen farklı olduğunu ifade eden Gür, “Biri sigorta sözleşmelerinin özel hukuk boyutunu, diğeri ise sigortacılık faaliyetlerinin denetim boyutunu düzenliyor. Yine özel kanunlarda, örneğin finansal kiralamaya ilişkin kanunlardaki hükümler de özel ihtiyaçlar için getirilmiş ve bundan sonra da çıkarılacak kanunlarda benzerleri bulunabilecek hükümlerdir. Bu kanunların, çatı kanun gibi düzenlenmesinden ziyade içeriğinin ve hükümlerinin tartışılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Aslında buna daha fazla ihtiyacımız var.”

TÜSAF Başkanı Murat Büyükçelebi:

Dağıtım kanallarının yetkileri iyi belirlenmeli

5684 Sayılı Kanun’un ihtiyaçlara tam olarak cevap veremediğini ve sigorta sektörünün yeni bir Sigortacılık Kanunu’na ihtiyacı olduğunu belirten Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu (TÜSAF) Başkanı Murat Büyükçelebi, şu görüşleri dile getiriyor: “Yeni kanunda başta acenteler olmak üzere dağıtım kanallarının yetkileri çok iyi belirlenmeli. Bunun dışında, kanun sigorta şirketleri ve acenteler ile sigortalılar arasında doğabilecek uyuşmazlıkların, kısa sürede çözüme kavuşmasına imkân vermeli. Bunlarla birlikte, yeni kanun tasarısının mutlaka ilgili taraflarla ve sektör paydaşları ile müzakere edilerek hazırlanmasının önemli olduğunu düşünüyorum.”

Piri Reis Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Samim Ünan:

Çatı kanun herkesin yararına olacak

Sigorta sektörü için çatı kanunun gerekli olduğunu savunan Sigorta Hukukçusu ve Piri Reis Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Samim Ünan, çatı kanunun avantajları konusunda şunları söylüyor: Sigortacılıkla ilgili yasal düzenlemeler, devletin ‘aynı’ birimi tarafından tasarlanacak. Kamuda sigortacılıkla ilgili yasal düzenlemelerin hazırlanmasında, sigortacılık faaliyetini, sigorta sektörünü ve buna dâhil bütün oyuncuları yakından bilen tek bir yetkili birim söz konusu olacak. Gereken zamanda yasal düzenlemelerin yapılması ve gecikme olmaması sağlanacak. Bu da herkesin yararına olacak.“ Çatı kanun çıkmadan, günün şartlarına uygun yeni bir sigortacılık kanunu ile sorunların çözülemeyeceğini ileri süren Ünan,  “Çatı kanun, devletin sigortacılığı denetlemesi ve düzenlemesi alanında çok önemli yenilik getirmeyecek. Bu alan, zaten gereken hızla düzenleniyor. Asıl sorun sigorta sözleşmesini düzenleyen Türk Ticaret Kanunu’nda ve sigorta sözleşmesine ilişkin düzenleme getiren Tüketici Kanunu, Trafik Kanunu gibi kanunlarda. Bunlarda yer alan düzenleme ihtiyaçlar paralelinde kolay kolay değiştirilemiyor. Çatı kanun, asıl bunu sağlayacak” diyor.

Sigorta Hukukçusu Avukat Zeynep Reva:

Ülke dinamiklerine uygun bir çatı kanun hazırlanabilir

Sigorta Hukukçusu Avukat Zeynep Reva,sigorta sektöründeki yasal düzenlemelere baktığımızda muhtelif kanunlarda ve muhtelif düzeylerde pek çok düzenleme bulunduğunu ve bu dağınıklığın da kimi zaman sorunlara neden olabildiğine dikkat çekiyor. Dağınıklığın da  konuya hakimiyeti ve konu ile ilgili istikrarlı uygulamaları olumsuz olarak etkileyebildiğini  vurgulayan Reva, şunları söylüyor: “Farklı nitelikteki yargı kararları ve uygulamalar, sektöre olan güveni zedeleyebiliyor. İhtiyaçlara tek bir kamu otoritesinin yetkisi dâhilinde hızlıca cevap verilebilmesi, sektöre olan güvenin zedelenmemesi, konuya hâkimiyetin tam olarak sağlanabilmesi için sade, net, anlaşılır ve teknolojik gelişmelere uygun bir çatı kanun düzenlemesinin oldukça faydalı olacağı görüşündeyim. Nitekim, benzer uygulamalar İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde mevcut olup bu uygulamalar iyi örnek uygulaması olarak incelenerek, ülkemiz dinamiklerine uygun bir çatı kanun hazırlanabilir görüşündeyim.” 

Ekol Ekspertiz Mustafa Nazlıer.

Mevcut yasa ile eksperetkin değil; çatı kanun şart

mustafa nazlıer
Mustafa Nazlıer / Sigorta Eksperi

Sigortacılık faaliyetlerini düzenleyen 5684 sayılı Kanun’un 2007 yılında, buna karşın Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) ise ise 2012 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatan Ekol Ekspertiz’den Eksper Mustafa Nazlıer, şunları söylüyor: “TTK amir kanun olduğu için yürürlükteki  sigortacılık kanunu ‘kadük.’ Mevcut sigorta sözleşmeleri ile süreci yönetmek doğru olmadığı gibi kolay da değil. Güncel sigortacılık kanununa paralel yeni bir sigortacılık anlayışı da tesis ederek sigorta sözleşmelerinde reforma ihtiyaç var.  Amir  kanun üstün olacağından, hasar dosyaları hasar servisinde değil, mahkeme salonlarında sonuçlanıyor. Mevcut yasa ile eksper de etkin değil. Bugünkü koşullara bakarak sigorta eksperi olarak 5684 sayılı Kanun’un, genel ve özel şartları ile değil Türk Ticaret Kanunu’nu esas alarak çalışıyoruz. Aksi durumda başarılı olamayız. Sigortacılık Kanunu bir an önce güncellenerek, TTK düzeyine çekilmeli; yeni ve çatı kanun çıkmalı. Eksperin rolü de iyi belirlenmeli.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER