Sigortanın birey ve kurumlar için asıl ekonominin sıkıntılı dönemlerinde gerekli olduğunu vurgulayan Axa Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, “Sigortadan tasarruf olmaz. Ne ile ne zaman karşılaşacağınız belli değil. Değerlerinizi kaybetmeden, kıymetini bilin” diyor.
ALP SÜER / HAYATIMIZ SİGORTALI
Ülke olarak yine zor günlerden geçiyoruz. Geçen günlerde 7 TL seviyesini aşan dolar, Merkez Bankası’nın müdahalesi sonucu 6.5 TL’nin altına gerilerken, faiz oranlarında ise yeniden bir artış söz konusu. Esnafla sık sık görüşüyorum. Bir kısmı kepenklerini indirdi; bir kısmı da indirmek üzere…Katıldığımız toplantılarda da ilaç başta olmak üzere, ithalata bağımlı pek çok sektör yetkilisi euro ve dolar kurunun geldiği seviyeden duydukları rahatsızlığı dile getiriyorlar. Finansal piyasalarda yaşana dalgalanma, yavaş yavaş reel sektörü de etkilemeye başlıyor. Ekonomide yaşadıklarımıza ‘kriz’ demeye dilim varmıyor; ancak pek çok sektörden temsilci, bu kelimeyi kullanmaya başladı bile. Kuşkusuz, sektörel bir yayın olarak konumuz sigorta sektörü. Bugüne kadar yaşadığımız deneyimler, Türkiye ekonomisi ile sigorta sektörünün performansı arasında yakın bir ilişkiyi ortaya koyuyor. Diğer bir deyişle, ekonomideki sorunlardan sigorta sektörünün de etkilenmesi kaçınılmaz. Biz de Türkiye’de hayat dışı sektörün önde gelen şirketlerinden Axa Sigorta’nın, yeni CEO’su Yavuz Ölken’e bu ayki kapağımızda yer verdik. Ölken’le ekonomide yaşanan son gelişmelerin sigorta sektörüne etkisi ve Axa Sigorta üzerine keyifli bir röportaj yaptık. Ölken’in değerlendirmelerine geçmeden önce öncelikle röportaj sırasında sarf ettiği şu cümleleri okuyucularla paylaşmak istiyorum: “Sigorta, asıl ekonominin sıkıntılı dönemlerinde lazım. Sigortadan tasarruf olmaz.”
Değerleri korumak önemli
Birey ve kurumların sahip oldukları ‘değerleri’ korumanın ekonominin geçirdiğimiz zor dönemlerinde daha büyük önem kazandığını belirten Ölken, şunları söylüyor: “Sigorta hem kriz hem de büyüme dönemlerinde bütün endüstriler için olmazsa olmaz. Bankacılık sektörünü, reel sektörü ve bireylerin risklerini koruması için tamamlayıcıyız. Bireyler yıllarca biriktirerek bir araba ya da bir konut alıyor ya da bir işyeri açıyor, yatırım yapıyor. Finansal varlıkları koruyabileceğiniz yegane sistem de sigorta sistemi. Sıkıntılı dönemlerde sigorta çok daha önemli. Çünkü, büyümenin hızlı olduğu, işlerin iyi gittiği dönemlerde sigortasız olduğunuz da ortaya çıkan zararı belki orta vadede telafi edebilirsiniz. Ancak ekonominin daraldığı dönemlerde bu süreler uzar; belki de kurumların ayakta kalma ihtimali kalmaz.” Bireylerin de tasarrufu sigorta da görmemeleri gerektiğini ifade eden Ölken, “Ne ile ne zaman karşılaşacağınız belli değil. Değerleri kaybetmeden kıymetini bilmek durumundayız. Sigorta sektörü de bireysel, ticari, kurumsal tüm segmentlere destek vermeye hazır” diyor.Dolardaki artış sektörde hasar maliyetini yüzde 35-40 arttırdı
Axa Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, dolar kurundaki artış ve finansal piyasalardaki dalgalanmanın sigorta sektörünü etkilemeye başladığını söylüyor. Kurdaki artışın, sektörün hasar maliyetini direkt etkilediğini belirten Ölken, hasar maliyetlerinin yüzde 35-40 arttığını dile getiriyor. Maliyetlerdeki artışın, sektörde kârlılığı da ciddi olarak tehdit ettiğini vurgulayan Ölken, “Oto sigortaları başta olmak üzere diğer tüm branşlarda yaşanacak maliyet artışı göz ardı edilmemeli. 1 yıl önce satılan poliçelerden elde edilen primler yetersiz, bu nedenle ‘fiyatlama politikası’ değişmeli. Bu değiştirilmediği zaman sigorta şirketlerinin beklenen teknik ve bilanço kârlılıklarında ciddi sıkıntılar yaşanacağı aşikar” diyor. Teknik kârlılık ve finansal getirilerin de altını çizen Ölken, şunları söylüyor: “Bugün ortaya çıkan finansal getiriler, şirketlerin yönettiği fonlardan oluşuyor. Ancak bu fonlar, ileride önemli ölçüde maliyet artışları beklediğimiz ve hasar ödemek üzere yönettiğimiz sigortalılarımızdan tahsil ettiğimiz primlerden oluşuyor. Bu fonların getirilerine aldanıp teknik kârlılıktan ödün verilmemeli.” Sigorta şirketlerinin günlük, birkaç aylık stratejiler yerine uzun vadeli stratejiler geliştirmesinin gerekli olduğunu belirten Ölken, sektördeki sıkıntıların aşılması için ayrıca, Sigortacılık Genel Müdürlüğü, Sigorta Denetleme Kurulu, Türkiye Sigorta Birliği ve sigorta şirketlerinin el ele verip, kolektif bir çaba sarf etmelerinin gerekli olduğunu savunuyor.
Acenteler portföylerini korumalı
Ekonomide yaşanan gelişmeler, olası talep daralması kuşkusuz sigorta sektörünün başlıca dağıtım kanalı olan acentelere de büyük ölçüde etkileyecek. Ölken, Axa Sigorta acentelerine ise şu mesajları veriyor: “Axa gibi büyümeye odaklı, güçlü bölgeleri, hizmet anlayışı ile fark yaratan bir şirketin temsilcisi olarak en güvenilen dağıtım kanalı olarak çalışıyorlar. Sahada Axa Sigorta müşterilerine karşı bizi temsil ediyorlar. Bu dönem, öncelikle portföylerini korusunlar. Ancak, fırsatları da iyi değerlendirsinler. Birey ve kurumların ödeme yeteneklerini dikkate alarak portföylerini büyütme konusunda seçici ve titiz olmak zorundalar, çünkü risk seçimi de her zamankinden daha fazla önem kazanıyor. Her şeyden önemlisi, teknolojiye yatırım yapmaktan korkmasınlar. Çünkü, teknoloji, bizim için verimlilik demek. Verimliliği artıracak tüm teknolojik dönüşümü yakından izlesinler. Akabinde büyümenin daha kolay geleceğini görmek mümkün olacak.”
Axa’nın 15 yılın üzerinde hafızasını taşıyorum
Ölken’le sigorta sektörünün dışına çıkıp, biraz da Axa Sigorta’yı konuştuk. İlk olarak da Ölken’e henüz daha 6’ıncı ayını tamamlamış yeni bir genel müdür olarak Axa Sigorta’da nelerin değiştiğini sorduk. Sorumuza, ortak akıla önem veren ve kurumsal düşünen bir yönetici kimliğiyle yanıt veren Ölken, “’Axa’da bir yönetici gitti, bir yönetici geldi; bir şeyleri değiştirdi’ diye bir şey yok. Bayrağı devraldığımız günün bir öncesinde daha önceden planlanmış başlıklar vardı. Bunlara öncelik verdik, geliştirdik geliştirmeye devam edeceğiz” diyor. Axa gibi büyük, uluslararası şirketlerde günden güne değişen stratejilerin olmadığını vurgulayan Ölken, 2018 yılı ve ileriki yıllar için hazırlanan ‘stratejik plan’ içinde çalıştığını ve eski bir çalışanı olarak şirketin 15 yılın üzerinde hafızasını taşıdığını ifade ediyor.
Müşterinin çözüm ortağı oldu
Peki, Axa nasıl bir şirkete dönüştü? Önümüzdeki dönemde ne gibi stratejiler izleyecek; sektörde hedefleri ne? Ölken’in verdiği bilgiler ışığında, biraz da bu soruların yanıtlarını vermeye çalışalım: Axa, öncelikle 2017 yılında kararlaştırıldığı ve “Dert Varsa Derman Axa” sloganında olduğu gibi müşterilerinin yanında olmaya devam edecek ve bu yıl itibarı ile artık ‘Sadece hasar ödeyen bir sirket olmanın ötesine geçerek, onların çözüm ortağı olan bir sirket haline gelecek.’ Nitekim, bununla ilgili adımlar atılmaya başlanmış; alınan geri bildirimlere göre, sigortalılar da bu dönüşümden oldukça memnun. Hatta, şirketin başlıca dağıtım kanalı olan acenteleri ve müşteri temsilcileri dışında ‘İcra Kurulu’ bile müşterilerin şikayetlerini dinlemeye ve gelen müşteri taleplerinden ders çıkarmaya ve yenilikler geliştirmeye başlamış. Çözüm ortaklığı da sadece Axa müşterileri için değil aynı zamanda acentelerin ve Axa çalışanlarının çözüm (hayat) ortağı olmayı kapsıyor. Sohbetimiz sırasında Axa değerlerini de vurgulayan Ölken, ‘Önce Müşteri’, ‘Cesaret’, ‘Dürüstlük’ ve ‘Tek Axa’ kavramlarının dönüşüm yolculuğunun en önemli kaldıraçları olduğunu, tüm çalışanları ile güçlü bölgeleri ile bu hususlara odaklandıklarını belirtiyor.
Çözüm ortağı olmak yanında, basın toplantılarında da sık sık vurgulandığı gibi şirket, ayrıca teknolojik dönüşüme çok önem veriyor; Endüstri 4.0 ve Endüstri 4.0’le uyumlu sigortacılık olan Sigorta 4.0’ün altını çiziyor. Nitekim, sektörde de büyük ilgi gören ve fark yaratan Telematikli kasko, parametrik sigorta vb. ürünler bu konuda büyük önem taşıyor. Axa olarak, müşterilere bir ‘değerler zinciri’ yarattıklarını belirten Ölken, söz konusu ürünlerin değerler zinciri içinde bir anlam taşıdığının da özellikle dikkat çekiyor.
Axa Grubu, Türkiye ekonomisindeki gelişmeler konusunda sakin
Axa Grubu, Türkiye’de finansal piyasalarda son yaşanan dalgalanmaya nasıl bakıyor? Ölken’den bu sorunun da cevabını öğrenmek istedik. Ağustos ayından bu yana Türkiye’de çalkantılı bir süreç ve belirsizliklerin yaşandığını hatırlatan Ölken, “Sermayedar, doğal olarak Türkiye de ne olup bittiğini anlamaya çalışıyor. Bu konuda da bizden talepleri var. Ancak, şu da unutulmasın; grubumuz en son Yunanistan’da olduğu gibi bu gibi krizleri pek çok ülkede yaşamış, deneyimli bir grup. Bu nedenle bu konuda sakin ve şirketimize olağan üstü destek veriyor. İcra Kurulu olarak Axa Sigorta üst yönetimin deneyiminden ve Türkiye’deki şeffaflıktan çok memnunlar. Sermayedar açısından, sürdürülebilir bir stratejiye sahip olmamız, günümüzdeki tehditleri ve fırsatları çok iyi anlayıp, 2019 ve 2020 planını sürdürülebilir halde yapmamız önemli” diyor.
Telematikli kasko ile sektörde fark yarattık
Axa Sigorta, bu yıl mayıs ayında piyasaya sunduğu ‘Telematikli Kasko’ ürününe büyük önem veriyor. Axa Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, ‘Telematikli Kasko’ ile sektörde fark yarattıklarını vurguluyor. Ölken’in verdiği bilgilere göre, pilot aşamada olan üründe öncelikle 1.000 adetlik poliçe hedefi konmuş. Bugüne kadar yaptıkları satışlardan da olumlu geri dönüşler alınmış. Söz konusu ürünün, 2’inci varyasyonu için çalıştıklarını belirten Ölken, riske ve müşteri davranışlarına göre fiyatlandırma yapacaklarını ve riski düşük müşterilerin daha az prim ödeyeceğini kaydediyor. Ölken, söyleşimizde telematikli kaskoyu 2019 yılında Endüstri 4.0 ile uyumlu yeni ürünlerin takip edeceği müjdesini verdi; ancak ürünlerin isimleri ve hangi branşa yönelik olacağı konusunda şimdilik bilgi vermedi.
Sıralama değil kârlılık önemli
Önümüzdeki dönemde her branşta dengeli büyümeyi hedefleyen şirket, hayat dışı sektörde sıralamadaki yerinden çok, ‘sürdürülebilir büyüme ve karlılığa’ odaklanmış durumda. Nitekim, Ölken trafik sigortasında ‘tavan fiyat’ uygulamasının devam ettiği ve serbest tarifenin olmadığı günümüz koşullarında sektörde ilk sırada (geçmişte olduğu gibi) yer alma hedefinin çok da anlamlı olmadığı düşüncesinde. Axa Sigorta, organik olarak büyümeye de devam ediyor. Şirketin gündeminde şu an için satın alma yok. Ancak, Ölken bu konuda da kapıları kapatmıyor. Büyük, uluslararası bir şirket olarak Türkiye’de de fırsatlara açık olduklarını kaydediyor. Ölken’e son günlerde büyük ses getiren Axa Grubu’nun XL Grubu satın alması konusundaki fikirlerine de sordum. Söz konusu satın almanın, Axa Grubu’nun tüm dünyada büyüme isteğini açıkça ortaya koyduğunu belirten Ölken, “Axa Sigorta olarak, XL Grubu’nun Türkiye’de faaliyet gösteren müşterilerine de hizmet vereceğiz” diye konuşuyor.
Axa Grubu, Türkiye’ye yatırımdan memnun
Geçmiş yıllarda Axa’nın Türkiye’den çıkacağına yönelik söylentiler çıkmış; bu söylentilerin önceki Axa Sigorta yönetimi tarafından gerçeği yansıtmadığı özellikle vurgulamıştı. Gelinen noktada durum nasıl? Axa Grubu, Türkiye’ye yatırımdan memnun mu? Biraz da bu soruları Ölken’den yanıtlamasını istedik. Axa Türkiye’nin 2017’den beri Axa’nın Uluslararası Gelişen Pazarlar Bölgesi’ne dahil olduğunu belirten Ölken, şu görüşleri dile getiriyor: “Bu bölgede 33 ülke faaliyet gösteriyor. Söz konusu 33 ülke içinde euro bazında toplam cironun yüzde 15’ini, karlığın ise yüzde 23’ünü Axa Türkiye temsil ediyor. Axa Türkiye’nin pozisyonunu kaybettiğine yönelik geçmişte yaratılan algı yersiz; rakamlar zaten her şeyi söylüyor. Axa Türkiye, Axa Grubu nezdinde önemini koruyor.” Axa Sigorta’nın sermaye ihtiyacı olmadığını ve ödenmiş sermaye olarak sektörde en yüksek sermayeye sahip olduklarını vurgulayan Ölken, şirketin sermaye yeterlilik oranının da yüksek olduğunu söylüyor. Ölken, 2021 yılında başlayacak ve sigorta şirketlerinin mali tablolarında köklü değişiklikler getirecek IFRS 17’ye (Uluslar arası Finansal Raporlama Sistemi 17) Axa olarak şimdiden hazır olduklarını da ifade ediyor.
Sigortacılığa Halk Sigorta’da risk mühendisi olarak başladı
1966’da İzmir’de doğan Ölken, 1989’da İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Sigorta sektörüne, 1998 yılında Halk Sigorta’da (Yapı Kredi Sigorta) Risk Mühendisi olarak başlayan Ölken, sırasıyla İnter Sigorta ve Aviva Sigorta’da Teknik Departman Yöneticisi ve Teknik Departman Grup Yöneticisi görevlerini yürüttü. 2002 yılında, Kurumsal ve Ticari Teknik Genel Müdür Yardımcısı olarak Axa Sigorta’da çalışmaya başlayan Ölken, zaman içinde IT & Operasyonel Mükemmellik, Ticari ve Kurumsal Riskler Satış Birimi, Reasürans, Risk Mühendisliği, Bireysel Teknik ve Sağlık departmanlarından da sorumlu oldu. 2011’den itibaren Axa MBask CEO’su, 2015’ten itibaren de Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapan Ölken, 1 Nisan 2018 itibarıyla Axa Sigorta CEO’su olarak atandı.
Eşi Nalan Hanım ve köpeği Luna ile birlikte mutlu bir hayatı var
Sıra geldi, röportajın belki de en çok okunan kısmına, yani kapak konuğumuzun hobileri bölümüne. Yavuz Ölken, kendisinden de öğrendiğimize öncelikle iyi bir ev erkeği ve aile babası. Kızı, Elif’i, Berk Aral ile nisan ayında evlendiren Ölken, eşi Nalan Hanım ve köpeği Luna ile birlikte mutlu bir hayat sürüyor. Burada, Nalan Hanım’a özellikle vurgu yapmak gerekiyor. Yavuz Bey’den öğrendiğimize göre, eşi ‘Her başarılı erkeğin arkasında mutlaka bir kadın vardır’ tezini doğrular nitelikte. “Nalan Ölken’in verdiği destek ve gösterdiği anlayış benim için çok önemli” diyor Yavuz Bey.
Yemek yapmayı seviyor; kızı ve damadıyla Beşiktaş maçlarına gidiyor
Yavuz Ölken’in en büyük hobilerinden biri de yemek yapmak. Her İzmir ve Egeli de olduğu gibi Ölken de özellikle deniz mahsullerini yemeği ve pişirmeyi çok seviyor. Deniz mahsulleri yapmak konusunda iddialı olduğunu ifade eden Ölken, zaman zaman Çin yemekleri pişirdiğini de söylüyor. Ölken, aynı zamanda koyu bir Beşiktaş taraftarı; kızı Elif ve damadı Berk ile birlikte Beşiktaş maçlarını statta izlemekten büyük keyif aldığını dile getiriyor.
Bahçede çalışmak ve müzik dinlemekten de hoşlandığını ifade eden Ölken, tür ayrımı olmaksızın her türlü müziği keyifle dinlediğini kaydediyor.
Röportajın tamamı e-gazete platformlarında
Dijitalizasyonda sektörden her zaman bir adım önde giden SigortaMedya, Dergilik platformuyla Hayatımız Sigortalı ve Şemsiye dergilerine bir “tık” ile erişim sağlıyor. Basılı olarak ya da dijitalden takip edilen Hayatımız Sigortalı ve Şemsiye dergileri SigortaMedya Dergilik’ten ücretsiz okunuyor.
Sektörle ilgili son gelişmeleri bulabileceğiniz dergilerimizi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom e-dergi’den de ücretsiz okuyabilirsiniz.
