Corpus Sigorta Genel Müdürü Sertem Demir, sektörde butik bir şirket olacaklarını ve ticari sigortalara ağırlık vereceklerini söylüyor. Kendilerini ‘oto dışı’nda konumlandıracaklarını belirten Demir, acentelerin de rahatlıkla ulaşabilecekleri bir şirket olacaklarını vurguluyor.
HAYATIMIZ SİGORTALI / ALP SÜER
İki yıl önce Quick Sigorta markası ve ‘dijital sigortacılık’ misyonu ile Türk sigorta sektörüne iddialı giriş yapan Maher Holding, geçtiğimiz yılın sonunda da Turkland Sigorta’yı satın aldı. Yapılan isim değişikliğiyle, Corpus Sigorta adını alan ve gerekli izinlerin tamamlanması ile yaklaşık 5 ay önce hayat dışı (elementer) sektörde faaliyet göstermeye başlayan şirket, bir anlamda Quick Sigorta’nın da kardeş şirketi. Biz de Hayatımız Sigortalı Dergisi olarak bu ay kapak konuğu olarak Corpus Sigorta Genel Müdürü Sertem Demir’e yer verdik. Röportaj öncesinde de kafamda bir dolu soru vardı: “Corpus Sigorta nasıl bir strateji izleyecek?” “Sektörde belli bir sıra ve pazar payı hedefi var mı?” Bu soruları bir bir Demir’e sordum. Sorularıma samimi yanıtlar veren Demir, öncelikle sektörde butik bir şirket olacaklarını ve ticari sigortalara ağırlık vereceklerini, acentelerin de rahatlıkla ulaşabilecekleri bir şirket olacaklarını söylüyor.
Üçgen piramit
Şirketi ve hangi branşlara ağırlık vereceklerini anlatırken Demir, öncelikle önündeki kağıda ‘üçgen piramit’ resmi çizdi. Piramitin üst kısmına endüstriyel, orta ve geniş kısmına ticari, en alt kısmına da bireysel yazdı. Verdiği piramit örneğinden de anlaşılacağı gibi Corpus ağırlığı ticari sigortalara verecek. Ancak müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda şirket, endüstriyel ve bireysel sigortalar da satacak. Demir’in vurguladığı en önemli husus da şu; şirket kendisini ‘oto dışı’ sigortalarda konumlandıracak. Oto branşında da ruhsat sahibi olan şirket, bu branşta proje bazlı çalışacak. Demir, Corpus Sigorta’nın garanti ürünleri, vinç operatörleri için sorumluluk ve havacılık sigortaları vb. niş ürünler yanında birlikte seyahat sağlık, ferdi kaza, KOBİ paket gibi ürünleri gibi geleneksel sigorta ürünleri de satacaklarını söylüyor.
Corpus Sigorta ‘niş’ ürünler satacak
- Vinç operatörleri için paket sigorta. (sorumluluk, nakliyat, kâr kaybı)
- Havacılık ürünleri.
- Pilotlar için ‘lisans kaybı’ sigortası,
- Drone’lar için sorumluluk ve gövde sigortası, Garanti ürünleri.
- Tek başına sorumluluk ürünleri.
- Klinik deney sigortaları.
Prim büyüklüğü kaygımız yok
Corpus Sigorta’nın sektörde prim büyüklüğü ya da pazar payı konusunda kaygı taşımadığı belirten Demir, “Bizim için nitelik önemli. Müşterilerimize iyi hizmeti vermek için çalışacağız” diyor. Demir’le söyleşimizde Corpus Sigorta’nın dağıtım kanallarını da konuştuk. Demir, şirketin dağıtım kanallarının ağırlıklı olarak acente ve brokerlerden oluştuğunu söylüyor. Demir’den aldığımız bilgilere göre, şu anda Türkiye genelinde 500 acentesi olan şirket, 58 tane de brokerle çalışıyor. Şirketin dağıtım kanalları içinde tek bir banka var; o da Türkland Bank. Ancak, bankasüranstan çok, şirket stratejik olarak acente ve broker şirketi olmayı tercih ediyor.
Yabancılar piyasayı yönetmeyi sermayedarlar teknik kârı öğrendi
Corpus Sigorta Genel Müdürü Sertem Demir, sektörde oto dışı branşların geldiği nokta konusunda oldukça iyimser. Sektörün 10 yıl öncesine göre olgunlaştığını ve söz konusu branşlarda disiplinli bir duruş sergilediğini vurgulayan Demir, şu değerlendirmede bulunuyor: “Yabancı şirketler piyasayı yönetmeyi, sermayedarlar da teknik kâr etmeyi öğrendi. Şirketler artık ilk 5’e girmek, rakiplerinden pazar payı kapmak değil, teknik kârlılığı önemsiyor. Oto dışında şirketler teknik olarak kârlı. Bir de ilk 5’e girmek isteyen şirketler de artık farklı bir yöntem uyguluyor. Eskiden pazar payını artırmak için şirketler fiyat indirimi yaparlar; ya da işi rakiplerden daha iyi yapmaya çalışırlardı. Ancak, günümüzde ilk 5’e gireceğiz söyleminde bulunan şirketler bunu satın alma yöntemiyle yapıyor. Şirketler, bu yöntemin daha sağlıklı olduğunu gördü.”
Reasüransı iyi kullanacağız
Corpus’un, reasürans şirketleri ile ilişkisi ve nasıl bir reasürans koruması alacağı da sektörde merak edilen bir husus. “Reasüransı iyi kullanan bir şirket olacağız” diyen Demir, bu konuda özellikle ‘ihtiyari reasürans’ kullanımının önemine dikkat çekiyor. Trete yapısını genişletmek için çalışmalara başladıklarını belirten Demir, “Hedeflediğimiz segmentlerde aktif olmak istiyoruz. Büyük reasürörlerle ‘facility’ anlaşmaları imzalamaya başladık. Bu da müşterilere daha büyük kapasiteler ve daha avantajlı çözümler üretmek için yetki devri almak anlamına geliyor. Reasürörler de bir şirketin hevesli olduğunu gördükleri an gelmeye başlıyor. Son 2 hafta, acente ve brokerlerden çok reasürörle görüşmelerim oldu” diye konuşuyor. Demir’e göre, sektörde acentelerin en önemli sıkıntısı, sigorta şirketleri ile olan iletişim. “Corpus Sigorta olarak, acentelerin kolay ulaşabildiği, kolay yanıt alabildiği şirket olacağız” diyen Demir, acentelerin sorunlarını dinleyip, onlara her konuda yardım edeceklerini söylüyor.
5 aylık sürede hasar departmanının yapısını da yeniden kurguladıklarını vurgulayan Demir, “Bu süre içerisinde bir aracıdan dahi hasarlarımızla ilgili bir aksaklık mesajı almadım. Hasar departmanında kurguladığımız yapı, şirket büyümesine otomatik olarak uyum sağlayarak genişleyebilen bir yapı. Kurumsal kimlik çalışmamız doğrultusunda hazırlanan yeni ofisimize taşındık. Bu ve benzeri yatırımlar devam edecek ve Corpus Sigorta tutarlı bir şekilde hedeflediği alan ve segmentlerde büyüyecek” diyor.
İstanbul sigorta ve reasürans merkezi haline gelebilir
Corpus Sigorta Genel Müdürü Sertem Demir, sigorta sektörü özelinde bağımsız bir düzenleme ve denetleme kurumu (SDDK) kurulmasına yönelik atılan adımları da çok olumlu karşılıyor. SDDK’nın kararların daha hızlı alınması yanında imaj olarak da sektöre çok büyük katkı sağlayacağını belirten Demir, “Sektörün gelişmesiyle İstanbul, sigorta ve reasürans merkezi haline de gelebilir. Yasal altyapımız bunun için yeterli. 15 yıl önceki rezerv uygulamalara bakıldığında, Türkiye gelişmiş ülkelerdeki uygulamaların çok uzağındaydı. Ancak, günümüzde ülkemizdeki uygulamalar Solvency II uygulamalarından çok farklı değil. Regülasyon ve altyapı anlamında bir sıkıntı yok. Ayrıca, Türkiye’de insan kaynağı da çok iyi. SDDK imaj olarak da tüm bunları tamamlayacak. İstanbul, global bir piyasa olarak ön plana çıkabilir. Yönetici bile ihraç edebiliriz. SDDK’nın daha vizyoner kararlar alma ve global bir merkez olma konusunda faydası olacak.”
Kasko’da sektör zarar edecek
Demir’le Corpus Sigorta dışında biraz da sektördeki sorunları konuştuk. Demir’e öncelikle dolar kurunun yeniden 6 TL seviyesine yaklaştığını hatırlatarak, kur artışının sektör üzerindeki etkisini sordum. Demir, döviz kurundaki artışın, öncelikle kasko olmak üzere sektörün maliyetlerini olumsuz etkileyeceği düşüncesinde. Trafik sigortasının biraz daha gecikmeli etkilenmesinin beklenebileceğini belirten Demir, “Oto dışında da portföylerin belli bir kısmı döviz cinsinden olan branşlar etkilenecek. Herkes şu anda bekle-gör vaziyeti içinde. Kurun daha öngörülebilir olması gerekli” diyor. Kurdaki yükselişin sektörde kasko branşı özelinde yedek parça maliyetlerini artırdığını ifade eden Demir, söz konusu branşta bu yılın ilk çeyreğinde sektörün teknik zarar edeceğini savunuyor. Sigorta şirketlerinin kaskoda iki yıl önceki poliçe yazma iştahlarının da azaldığını ve biraz daha durağan bir pozisyona geçtiğini vurgulayan Demir, “Acenteler, tarifelerin daha rekabetçi hale gelmesini istiyor. Sigorta şirketleri de bekle-gör durumlarını koruyor. Ancak, kur öngörülebilir hale gelmezse kaskoda bu yıl fiyat artışları yaşanabilir” diyor.
Trafikte havuzdan memnunuz
Demir, sektördeki bir çok sigortacının aksine, trafikteki ‘havuz’ uygulaması konusunda sektörün memnun olduğu düşüncesinde. Kamunun 2 yıl önceki uygulamalarının sektörde tepki yarattığını hatırlatan Demir, şu görüşleri dile getiriyor: “Ancak, gelinen noktada havuz uygulamasından sektör temsilcilerinin memnun olduğunu düşünüyorum. Sektör şunu gördü; olmayacağını söylediğimiz şeyler, kamu uygulamaları ile önümüze getirilip, yönetilebildiği bizlere gösterildiğinde hepimiz benimsedik. Evet, nihai olarak yangın branşındaki deprem tarifesi dahil, her branşta tarifenin kalkması esas. Ancak, trafikteki havuz uygulamasının güzel bir geçiş sağlayacağı düşüncesindeyim.”
Demir, sigorta şirketlerinin elde ettiği finansal gelirlerin geçen yıl olduğu gibi bu yıl da sektörde kârlılık üzerinde etkili olacağı düşüncesinde. Sektörde 2000’li yılların başından beri konuşulmayan finansal gelirlerin yeniden konuşulmaya ve önemsenmeye başlandığını ifade eden Demir, faiz oranlarındaki yükseklik nedeniyle sektörde finansal gelirlerin bu yıl da artacağını söylüyor.
Sektör reel olarak küçülür
Sigorta sektörünün ülke ekonomisindeki gelişmelerden yakından etkilendiğini belirten Demir, “Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2.8 gibi düşük bir hızda büyümesi bekleniyor. Kamunun altyapı projeleri azaldı. Söz konusu altyapı projelerinin devlet eliyle yapılması bütün sektörleri etkiliyor. Ancak, bu konuda 2019 yılı durağan bir yıl. Dolayısıyla yatırımsızlık ortamında ülke ekonomisinin yüzde 2.8 büyümesi beklenirken, sigorta sektörü de bundan etkilenecek. Ayrıca, sektörde mevcut oyuncular, pastadan pay alabilmek için belli branşlarda fiyat indirimlerine de devam ediyor. Bu nedenle sektör 2019 yılında sektör nominal yüzde 10 seviyesinde büyüyebilir. Ancak, reel olarak küçülteceğini tahmin ediyorum” diye konuşuyor.
Tarımla ilgileniyor, Edirne’deki arazisinde buğday yetiştiriyor
Röportajda sıra geldi, kapak konuğumuzun özel hayatı ile ilgili kısmına. Diğer konuklarımıza yönelttiğimiz “Sigortacı kimliğiniz dışında nasıl bir bireysiniz? Özel ilgi alanlarınız nedir?” sorularını bu kez de Sertem Demir’e sordum. Tarımla ilgilendiğini, bağ ve bahçe işleriyle uğraşmaktan keyif aldığını dile getiren Demir, geleceğin tarımda olduğu düşüncesinde. Edirne-Uzunköprü’de 165 dönüm arazi sahibi olduğunu ve söz konusu arazi üzerinde şu an da buğday yetiştirildiğini belirten Demir, ileride üzüm bağı kurarak üzüm yetiştirmek istediğini kaydediyor. İyi bir aile babası da olan Demir, eski bir sigortacı olan eşi ve iki oğluna zaman ayırmayı da ihmal etmediğini söylüyor.
Çiğ köfte yapma konusunda iddialı
Babasının Urfalı; annesinin ise Kahramanmaraşlı olduğunu belirten Demir, aileden gelen yemek kültüründen dolayı acıyı ve acılı yemekleri çok sevdiğini söylüyor. Demir, aynı zamanda çiğ köfte yapma konusunda hayli iddialı. Klasik müzik dinlemekten de büyük keyif aldığını vurgulayan Demir, “Üniversite yıllarımda sınavlara çalışırken, düzensiz seslerden rahatsız olur; buna karşın düzenli seslerden ise hoşlanır, sık sık TRT 3’deki klasik müzik yayınlarını dinlerdim. Bu alışkanlığım halen devam ediyor” diyor.
‘Proje Finansmanı ve Sigortası’ isimli kitabı da var
1979 Konya doğumlu olan Demir, İzmir Buca Anadolu Lisesi’nin ardından, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. 2002 yılında sigortacılığa Marsh Türkiye plasman ekibinde görev alarak başladı. Ergo Sigorta’da Yangın ve Mühendislik Müdürü, Zurich Sigorta’da ise Kurumsal ve Ticari Teknik Koordinatörü olarak çalışan Demir, HDI Sigorta bünyesinde Oto Dışı Teknik Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği’nde plasman, reasürans, hasar ve operasyon genel müdür yardımcılığı yaptıktan sonra Kasım 2018 itibarıyla Turkland Sigorta Genel Müdürlüğü’ne atandı. İyi derecede İngilizce bilen Demir’in ‘Proje Finansmanı ve Sigortası’ isimli bir kitabı bulunuyor.