“Yaşanan seller doğal afet değil, çarpık kentleşme ve yetersiz altyapının sonucudur”
Bursa’nın Kestel İlçesi’nde şiddetli yağış sonucu yaşanan sel felaketinde 5 vatandaşın hayatını kaybetmesi ve 1 vatandaşın kayıp olması üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Yaşanan seller doğal afet değildir, çarpık kentleşme ve yetersiz altyapının sonucudur” ifadelerine yer verildi.
SİGORTAMEDYA/DAMLA ÖZAFŞAR
Bakanlık’tan yapılan açıklamada; “Hükümetlerarası İklim Değişikliği Panelinin (IPCC) güncel iklim öngörülerine göre, ülkemizin de içinde yer aldığı Doğu Akdeniz Havzası, iklim değişikliğine karşı en duyarlı alanlar arasında bulunuyor. İklim değişikliğinin 2 temel göstergesi sıcaklık ve yağıştır. Artması öngörülen sıcaklıkların yanı sıra, yağışlarda da düzensizliklerin yaşanması beklenmektedir” denildi.
Şiddetli Yağış ve Seller, meteorolojik karakterli ve doğa kaynaklı afetlerin 3’te 1’inden fazlasını oluşturuyor.
Türkiye yıllık ortalama sıcaklıklarının 2000’li yıllardan itibaren ortalamaların üzerinde gerçekleştiği biliniyor. Bakanlığın, resmi sitesinde yer alan (EK-1) grafikte en sıcak yılların, son 10 yıl içinde gerçekleştiği belirtiliyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yağışlarda yaşanacak düzensizliklere dikkat çekiyor. Kısa sürede yüksek miktarda yağış bırakan şiddetli hava olaylarının sıklıklarında artışlar görüleceği ve yıllık olarak hazırlanan meteorolojik karakterli ve doğa kaynaklı afetler raporlarına göre 2000’li yıllardan itibaren afet sayılarında önemli artışlar yaşandığı söyleniyor. Bakanlığın sitesinde yer alan grafikte (Ek-1), 2018 yılı verilerine göre Şiddetli Yağış ve Seller, meteorolojik karakterli ve doğa kaynaklı afetlerin 3’te 1’inden fazlasını oluşturduğuna dikkat çekiyor.
Bursa’nın Kestel ilçesine 14,4 mm yağış düştü
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ölçümlerine göre, Bursa Kestel’de 24 saatte 14.4 mm yağış düştüğü ve Bursa ilinde ölçülen en yüksek yağışlar ise; Yenişehir ve Gürsu’da 20 mm civarında gerçekleştiği belirtildi. (EK-2)
Şehir sellerinin gerçek nedeni, yere düşen yağış miktarından ziyade, düşen yağışın büyük bir bölümünün toprağa süzülememesi sonucunda yüzey akışına geçmesi olduğuna dikkat çekilen açıklamada; “Özellikle yapılaşmanın, asfalt ve beton zeminlerin çok yoğun olduğu yerleşimlerde; düştüğü noktada 3-5 cm yüksekliğe sahip olan yağışlar, asfalt ve beton zemin üzerinde yüzey akışına geçerek daha alçak noktalara veya altgeçitlere ulaştığında metrelerce yüksekliğe erişerek sel ve taşkınlara neden olmaktadır” denildi.
“Yaşanan bu son afet, kentlerimizi iklim krizine karşı daha dirençli hale getirmemiz gerektiğini göstermiştir” vurgusu yapılan Bakanlık açıklaması şöyle devam ediyor: “İklim değişikliği uyum çalışmaları yapılarak yaşanan sellerin etkisi azaltılabilir, can ve mal kayıpları en az seviyeye indirilebilir. Ancak, özellikle son yıllarda yerleşim birimlerinde yaşanan sel felaketlerinin temel nedenleri, iklim değişikliğinden ziyade plansız ve çarpık kentleşme, yetersiz altyapı ile merkezi ve yerel yönetimlerin kentleri rant politikalarına teslim etmesidir.”
Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından sel felaketlerinin önüne geçmek adına tedbir amaçlı yapılması gerekenler listesi de yayınlandı.
Listede yer alan başlıca konular ise şöyle:
➢ Çarpık kentleşme sonucu, dere taşkın alanları ve dere yatakları yapılaşmaya açılmıştır. Dere yatakları acilen rehabilite edilmeli, üzerindeki yapılar kaldırılmalı ve tekrar yapılaşmaya açılmaması için Anayasal korumaya alınması gerekmektedir.
➢ Kentsel alanların büyük bölümü asfalt ve betonla kaplandığı için, düşen yağış toprak tarafından emilememekte ve doğrudan akışa geçmektedir. Beton ve asfalt ekonomisi terk edilerek, insan ve çevre merkezli yerleşim politikaları hayata geçirilmelidir.
➢ Hızlı nüfus artışından dolayı kentlerimizin altyapısı yetersiz kalmaktadır. Özellikle büyük kentlerimizde bulunan birleşik kanalizasyon sistemleri aşırı yağışlarda yetersiz kalmaktadır. Büyükşehirler başta olmak üzere, tüm yerleşim birimlerinde ayrık sistem kanalizasyon altyapısı oluşturulması için yerel yönetimlere yeterli kaynak ayrılmalıdır.
Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklama, kentlerimizdeki park ve yeşil alanlar yok edilerek, beton ve asfalt yoğunluğu arttırıldıkça sel ve taşkınların olması kaçınılmazdır denilerek daha bilinçli adımlar atılması gerektiğinin öneminin altı çizildi.