SASDER 9. Ulusal Kongresi’nin ikinci günü “Bugünden yarına özel sağlık sigortaları” paneli ile başladı. Moderatörlüğünü Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın yaptığı panelde Allianz Sağlık Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Okan Özdemir, Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kerem Erberk ve Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay sağlık sigortacılığının dünü, bugünü ve geleceği hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği (SASDER) tarafından düzenlenen ve bu yıl “Geleceğe Liderlik Etmek” teması ile sağlık ve sigorta sektörlerinin paydaşlarını bir araya getiren 9. Ulusal Kongre’nin ikinci günü “Bugünden yarına özel sağlık sigortaları” paneli ile başladı. Allianz Sağlık Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Okan Özdemir, Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kerem Erberk ve Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın oturum başkanlığında sağlık sigortalarındaki mevcut durum ile gelecekte yapılması gerekenlerle ilgili bilgiler verdiler.
Sigortacıların ödeyen olmaktan fazlasını yapması gerekiyor
Sigortacılar olarak sağlık alanında önemli bir rol üstlendiklerini ancak daha alınacak çok fazla yol olduğuna dikkat çeken Allianz Sağlık Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Okan Özdemir, “Sigortacıların ödeyen olmaktan fazlasını yapması gerekiyor. Hastalıkların engellenebilmesi adına önleyici koruyucu çözümler sunan, kronik hastalıklarda hastaların yanında olan, sadece tedavi etmekle kalmayıp bunun psikolojik etkileri için de çözüm üreten ve hasta yakınlarını gözeten bir sistem kurmak gerekiyor. Bu rol önemli, bunu üstleniyoruz ama tam bu noktada değiliz. Gidecek çok yol var ve bunu tek başımıza sigortacılar olarak gerçekleştirmemiz zor. Tüm paydaşların ortak aklı ile bunu yapmamız gerek. Kongrenin de gelecek için iyi bir sinerji yaratacağını düşünüyorum.” dedi.
Tamamlayıcı sağlık sigortasına sahip çıkmalıyız
Tamamlayıcı sağlık sigortası hakkında bilgiler veren Özdemir, “Özel sağlık sigortası son yıllarda sabit bir trende bağladı ve hayatına devam ediyor. Tamamlayıcı sağlık sigortası hayatımıza çok sonra girdi ama kısa sürede 3 milyona ulaşarak ÖSS’yi geçti. Sağlıkla tanışmayan birçok insanı sisteme dahil ederek çok önemli bir fayda yarattı. TSS penetrasyonu arttırıyor ve geleceğimiz gibi duruyor. Sorunlar var ama her şeye rağmen vatandaşların gözünde yükselen bir trend. Hep birlikte buna sahip çıkmamız gerekiyor. TSS, ÖSS’nin altında konumlanmış daha ekonomik bir ürün. Maliyet artarsa ürün fiyatları artar ki bu da ürünü ÖSS’ye yaklaştıracağı için yine penetrasyonu etkiler. Vergi avantajı bu noktada önemli olabilir ve bize de çok destek olacaktır.” açıklamalarında bulundu.
Tüm süreçleri dijitalleştirmemiz gerekiyor
Dijitalleşme ile ilgili görüşlerini paylaşan Özdemir, “Dijitalleşmemiz değil doğuştan dijital olmamız gerekiyor. Ya dijital olacağız ya da var olmayacağız. Tüm süreçleri dijitalleştirmemiz gerekiyor.” dedi.
Yeni çıkan yönetmelikle beraber uzaktan sağlık hizmetlerinin daha kullanılabilir bir hale geldiğini belirten Özdemir, “Bunun gelecekte de çok önemli olacağını düşünüyoruz. Sağlık hizmetlerinde ulaşılabilirlik, kalite ve adet anlamında dünyanın en iyisiyiz. Ülkemizde kaliteli hizmet almak, hekimle karşı karşıya gelmek kolay ve daha çok tercih ediliyor. Bu uzaktan sağlığın yaygınlaşmasına engel teşkil edebilir ancak biz buna rağmen bu alanda yatırım yapmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Özdemir, önleyici, koruyucu sağlık hizmetleri, kronik hastalık yönetimi ve kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerinin hem şu an hem de gelecek için çok önemli olduğuna vurgu yaparak “Bunları kapsayan bir ekosisteme ihtiyacımız var, sigortacılar olarak çok önem veriyoruz ama bunu da yine tüm paydaşlar olarak sinerji yaratarak yapmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Öngörülemez maliyet artışları yenilenme oranlarını etkiliyor
Yenilenme oranlarına da değinen Özdemir, sürdürülebilirlik açısından müşteri poliçelerinin yenilenmesinin çok önemli olduğunun altını çizerek “Sağlık sigortasında ortalama 18 yıl hizmet veriyoruz. Öngörülemez maliyet artışlarını fiyatlama ile kompanse etmeye çalışıyoruz. Yenileme oranlarında alternatifler sunuyoruz. ÖSS ve TSS’de beklediğimiz oranda bir düşüş var ama bunun böyle sürmemesi bizim için önemli.” dedi.
İyi bir ekonomi için iyi işleyen bir sigorta sistemi şart
Ne kadar önlem alınırsa alınsın kişiler ve kurumların talihsiz olaylarla karşılaşabildiğini ve çeşitli risklere maruz kaldığını belirten Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kerem Erberk, iyi işleyen bir ekonomik sistem için iyi işleyen bir sigorta sisteminin şart olduğunu söyledi.
Türkiyede tüm branşlar dahil sektörün toplam prim üretiminin 10 milyar dolar olduğunu aktaran Erberk, “Bunun yüzde 15’ini sağlık branşı üretiyor. Fon birikimi ve büyüme, sağlık sigortacılığının iki önemli bileşeni. Büyümede sıkıntı yok. Pandeminin de etkisiyle yıllık yüzde 50 bir büyüme var. Ülkemiz sigortacılığı global finansal sisteme entegre olarak çalışıyor. SEDDK çağın gereği olan tüm düzenleme yapıyor. Sıkı bir izleme ve denetim faaliyeti yapıyor. Sigorta verileri sigorta bilgi ve gözetim merkezine aktarılıyor ve bu uluslararası çapta takdir gören bir merkez.” açıklamalarında bulundu.
Kaynaklarımızı daha etkin bir şekilde yönetmeliyiz
Erberk, sigortacılığın dünyanın hiçbir yerinde yüksek kar marjıyla çalışan bir sektör olmadığına dikkat çekerek “Sürdürülebilir olmak ve topluma katkı sağlamak için uygun olan da bu. Şirketler de fon birikimlerini sermayelerine eklemek durumundular. Bunu yapmazlarsa ya piyasadan çekilirler ya da reasürans işlemleri yaparak yurt dışına fon aktarımı yaparlar. Sağlık sigortacılığında mali gelirimiz teknik bileşendeki olumsuz tabloyu şu anda telafi edebiliyor ama bu mevcut ekonomik düzende yeterli mali geliri elde etme olasılığımız giderek düşüyor. Kaynaklarımızı daha iyi kullanıp daha etkin bir şekilde yönetmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
Şehir hastaneleri TSS’ye dahil olabilir
Tamamlayıcı sağlık sigortası ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erberk, TSS’nin çok daha hızlı büyüdüğüne dikkat çekerek “TSS’nin baskınlığı devam ediyor ve trend değişiyor. TSS 3,1 milyon kişiye ulaştı. Penetrasyon artışı açısından bu büyümeden memnunuz ancak hizmet sağlayıcıların bu büyüme trendine adaptasyonu noktasında endişelerimiz var. Bazı hizmet sağlayıcıları TSS anlaşması yapmak istemiyorlar. Şehir hastanelerinin TSS’ye dahil olmasının önemli olacağını düşünüyoruz.” dedi.
Gençleri sisteme dâhil etmek önemli
Erberk, Türkiye’de 33 yaştan daha genç insanın büyük bir kısmının sağlık sigortasına sahip olmadığına dikkat çekerek “Bu anlamda bir bilinç yaratmak istiyoruz. Gençleri davet etmek için farklı alternatifler üretiyoruz. Uygun ödeme koşulları oluşturuyoruz. Onları sistemin içine almamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Online hizmet yaygınlaşmalı
Sayısı hızla artan sigortalıya hizmet verme konusunda doktorlar tarafında bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Erberk, günübirlik cerrahinin yaygınlaşması, sağlık hizmet süreçlerinin online olarak gerçekleştirilmesi ve kamunun standart tanı tedavi kılavuzları oluşturmasının bu anlamda olumlu etki yaratacağını söyledi.
Tele-sağlık geleceğin yıldızı olacak
Sağlık sigortacılığında dijitalleşme ve değer temelli sağlık hizmetinin en önemli iki gündem maddesi olduğunu ifade eden Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, “Tele-sağlık pandemiyle birlikte parladı ancak gelecekte de çok önemli olacak. Özellikle bölgesel olarak sağlık hizmetine ulaşılamadığı durumlarda önem kazanacak. Ülkemizde de 2022 yılının şubat ayında yayımlanan ilgili yönetmeliğin ardından tele sağlık alt yapılarının hayata geçirilmesi için gerekli regülasyon sağlandı. Sigorta şirketleri de bu uygulama sağlayıcılarına finansal açıdan destek oluyorlar.” dedi.
Oksay, ayrıca yakın gelecekte “Wellness” benzeri önleyici sağlık hizmetleri ile akıllı ilkyardım sistemleri ve giyilebilir teknolojilerin de insan hayatının temel ihtiyaçları arasında yer alacağını söyledi.
“Uzun süreli sağlık sigortası” üzerinde çalışıyoruz
Yeni bir sağlık sigortası ürünü üzerinde çalıştıklarını aktaran Oksay, “Uzun süreli sağlık sigortası” adını verdikleri ürünün ödenen primlerle mevcut yıldaki riskleri karşılamanın yanında yaşlılıkta kullanılmak üzere rezerv oluşturabileceğini, yaşlandıkça artan sağlık harcamalarının gençlikte ödenen primlerle destekleneceğini ve bu yolla erken yaşta özel sağlık sigortası sahibi olmanın teşvik edileceğini belirtti.
Oksay, tabana yayılmak için başka alanlarda da gelişmek gerektiğini dile getirerek “Sağlık alanında alacağımız çok yol var. Farklı ürün ve farklı hizmet kanallarıyla payımızı arttırmamız gerekiyor.” dedi.
Toplantının tamamı Sigorta Ekranı’nda: