Sağlık sigortasında sigorta şirketlerine sağlık verilerinin işlenebilmesi için ‘açık rıza’ vermeyen sigortalılar için çember daralıyor. Açık rıza vermeyenlerin provizyon alamama, poliçelerinin yenilenmemesi ve teminat bulamama gibi sorunlarla karşılaştığı vurgulanıyor.
HAYATIMIZ SİGORTALI / ALP SÜER
Özel sağlık sigortası olan sigortalıların, son zamanlarda aşina oldukları bir kavram var: ‘Açık rıza.’ Söz konusu kavramı, sigorta şirketleri, 2016 yılında kabul edilen ‘Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 6’ıncı Maddesi gereğince, sağlık verilerinin işlenebilmesi için sigortalı bireylerden açık rıza istiyor. Sigortalıların bir kısmından açık rıza alınmasına karşın, halen açık rıza vermeyen sigortalı bireyler de söz konusu. Bu bireyler için çember giderek daralırken, açık rıza vermeyenlerin provizyon alamama, poliçelerinin yenilenmemesi ve teminat bulamama vb. sorunlarla karşılaştığı vurgulanıyor.
Açık rıza neden önemli?
Bireylerden açık rıza alınması sigorta şirketleri açısından kritik öneme sahip. Öncelikle açık rıza olmaksızın, sağlık verilerinin işlenmesi mümkün değil. Sağlık verileri işlenemediğinde sigorta şirketi, sigortalının ilgili kurumlardan geçmişe dayalı sağlık ve hasar bilgilerine ulaşamıyor; sigortalı hakkında risk ölçümü yapamıyor. Yeni sigortalılar için sigorta şirketleri genellikle teklif/başvuru aşamasında açık rızayı almaya çalışıyor. Sigortacılar, açık rıza konusunda asıl sorunun yeni sigortalılardan çok, poliçesini yenilemek isteyen veya ömür boyu yenileme garantisi almış eski sigortalılar ile grup sözleşmelerinde devam ettiği görüşünde. Grup sözleşmelerinde sigorta şirketleri sigortalı bireyin açık rızasını, birey anlaşmalı özel hastane ve sağlık kuruluşuna başvurduğunda, ilgili kuruluşta ‘ibraname eki’nin imzalatılmasıyla alıyor. Söz konusu sözleşmelerde, açık rızanın edevlet’ten (e-nabız) verilebilmesi de öneriler arasında yer alıyor.
KVKK ile kritik toplantı Türkiye Sigorta Birliği (TSB) yetkililerinden aldığımız bilgiye göre, TSB, Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) ile geçen ay başında, Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü yetkililerinin de katıldığı bir toplantı yaptı. Toplantıda, açık rıza konusunda yaşanan sorunlar tartışılıp, çözüm önerileri ele alınırken, konu ile ilgili olarak Avrupa’daki uygulamalar hakkında da sunum yapıldı. Uluslararası uygulamalara göre bir bireyle sigorta şirketi arasında sağlık sigortası poliçesi düzenlendiğinde sigortalının ‘açık rıza’ vermiş sayılıyor. Avrupa Birliği’nde ancak, bireyin sağlık verilerinin çapraz satış amacıyla kullanılmak istenilmesi durumunda açık rızası alınıyor. Bunun dışında açık rıza şartı aranmıyor.
Açık rıza aranmadan, sektör sağlıkla ilgili verileri işleyebilmeli
Açık rıza ile ilgili uluslararası uygulamalara bakıldığında bir bireyle sigorta şirketi arasında sağlık sigortası poliçesi düzenlendiğinde ‘meşru menfaat’ kapsamında sigortalının ‘açık rıza’ vermiş sayıldığının kabul edildiğini vurgulayan Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Bozkurt, şunları söylüyor: “Türkiye Sigorta Birliği olarak, konuyu Kişisel Verileri Koruma Kurumu ile de görüştük. Kuruma, Avrupa’daki uygulamalar hakkında bilgi verdik. Kurum’un bu konudaki kararını bekliyoruz. Sigorta sektörü olarak, sağlığı finanse ederek çok önemli bir görev yapıyoruz. Açık rıza şartı olmaksızın, Türkiye’de de sigorta şirketlerinin bireylerin sağlıkla ilgili verilerinin işleyebilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
Açık rıza vermeyene sağlık sigortası poliçesi yapmıyoruz
Sağlıkla ilgili kişisel verilerinin paylaşımı konusunda ‘açık rıza’ vermeyenlere sağlık sigortası poliçesi yapmadıklarını belirten Demir Sağlık ve Hayat Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Dr. Bülent Eren, şunları söylüyor: “Eski sigortalılarımızdan, ilgili Kanun’un yayımlanmasından 1 yıl içinde itiraz etmeyenlerden Kanun gereği açık rıza alınmış sayıldı. Bireyler için açık rıza konusunda fazla bir sorun yok. Asıl sorun, grup sağlık sigortası poliçelerinde. Bu konuda da grup sigortası olan bir bireyden özel hastane ya da sağlık kuruluşuna başvurduğunda ‘ibraname ek’inde açık rızasını alarak sorunu çözmeye çalışıyoruz.”
Avukatın, müvekkilin sağlık verisini talep etmesi, özel yetkiye bağlı
Kişisel sağlık verilerinin işlenmesi konusunda son olarak Sağlık Bakanlığı da bir yönetmelik yayımladı. 21 Haziran’da yayımlanan ‘Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik’e göre avukatlar, müvekkillerinin sağlık verilerini genel vekaletname ile talep edemeyecek. Bunun için vekaletnamede özel bir yetki bulunması gerekecek. İstanbul Barosu’nun, ilgili maddenin iptali için dava açtığını belirtmek gerekiyor. Yönetmelik ayrıca, ölmüş bireylerin sağlık verilerinin paylaşılması, çocuk hastaların sağlık verilerinin ebeveynleri ile paylaşılması gibi konularda da düzenleme getiriyor.
Acentelere büyük görev düşüyor
Sigortalı bireylerden sağlık verilerinin işlenebilmesi için açık rıza alınması konusunda kuşkusuz acentelere de büyük görev düşüyor. Bireylerin büyük bir kısmı, gerek özel sağlık sigortası gerekse tamamlayıcı sağlık sigortasını acenteler vasıtasıyla yaptırıyor. Acentelerin de başvuru aşamasında ya da yenilemelerde açık rıza konusunda bireyleri iyi bilgilendirmeleri büyük önem taşıyor. Bireyler, hastane ve sağlık kuruluşları dışında bizzat acentelerine başvurup, ilgili formu (açık rıza beyan formu) imzalayarak açık rıza verebiliyor.
Özel hastaneler olarak sigorta şirketlerine destek oluyoruz
Sağlık sigortası poliçesi olan ancak ‘açık rıza’ vermemiş sigortalılar için sigorta şirketlerinin özel hastanelerden destek istediklerini belirten MLP Care Anlaşmalı Kurumlar Cari İş Geliştirme Koordinatörü ve BTN Sigorta Genel Müdürü Dr. Ruhsan Gezgin, “Özel hastaneler olarak gerekli formu sigortalılarımıza imzalatıyoruz. Islak imzalarını aldıktan sonra da sigortalılarımız bizden hizmet alıyorlar. Grup sözleşmelerinde de sigortalı birey, hastanelerimize geldiğinde ibraneme eki imzalatılması yoluyla açık rızası alınıyor.” Gezgin, dijital dönüşümle birlikte sigortalının SMS’le ya da email üzerinden onay verebilmesi konusunda da bir takım planlar yapıldığını, ancak bunun hukuki süreçleri olduğunu söylüyor.
Sigortacı ile tencere satanın sağlık verisi işleme ihtiyacı farklı
Bazı sigorta şirketlerinin, açık rıza vermeyen sigortalılar için poliçe düzenlememe, teminat başlatmama ya da provizyon vermeme yoluna gidebildiğini belirten Acıbadem Sigorta Hukuk, Uyum ve Rücu Müdürü Zeynep Reva, şunları söylüyor: “Açık rıza olmadan sağlık verisinin işlenmesi mümkün değil. Sağlık verisinin işlenmesi konusunda, sigortası şirketlerinin herhangi bir ticaret şirketinden farklı görülmeyerek aynı rıza sürecine tabi tutulması sorunun temel kaynağı. Bir sağlık sigortası şirketinin sağlık verisinin işleme ihtiyacı ile örneğin tencere satan bir şirketin sağlık verisini işleme ihtiyacı aynı değil; ama her ikisi de ayın şart ve koşullara tâbi. Bunun değişmesi lazım.”