2 Kasım 2024, Cumartesi
spot_img

Portföy dağılımı dengeli olan şirketler zor dönemi daha kolay aşacak

Zor bir dönemden geçen Türkiye sigorta sektörünü değerlendiren Türkiye Sigorta Birliği (TSB) eski Başkanı ve ÖzserNEO Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Ramazan Ülger,   “Sermayesi güçlü olan ve portföy dağılımı dengeli olan şirketler bu zor dönemi daha kolay aşacak” diyor.

Alp Süer/Sigorta Medya

Türkiye Sigorta sektörü, çok zor bir dönemden geçiyor. Sektör, belki prim üretimindeki artış olarak bakıldığında büyümesine büyüyor; ancak teknik dengeler açısından sonuç pek parlak değil. Sektörde yükselen ‘bileşik rasyo’ yanında; hayat dışı sektörde kârlı branş sayısı yok denecek kadar az. Sektörün kârlı branşlarından ‘kasko’nun bile bu yıl zarar yazdığı dikkat çekiyor. Faiz oranlarının düşüklüğü nedeniyle sigorta şirketlerinin mali kârları da azalıyor. Kur ve enflasyondaki artış sonucu, satın alma güçleri azalan bireylerin mevcut poliçelerini yenileme konusundaki gönülsüzlüğü de şirketleri kara kara düşündürüyor. Biz de Türkiye Sigorta Birliği (TSB) eski Başkanı ve ÖzserNEO Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Ramazan Ülger’le bir röportaj yaptık. Röportajımızda, Türkiye sigorta sektörünü değerlendiren Ülger, “Sermayesi güçlü olan ve portföy dağılımı dengeli olan şirketler bu zor dönemi daha kolay aşacak” diyor.

Sermaye yeterliliği zayıf olan sermaye artırmalı

Sigorta şirketleri açısından mali gelirlerin değil; teknik kârın önemine dikkat çeken Ülger, “Sigortacılık faaliyetinin kâr/zarar hesabı, teknik kâr üzerinden yapılır, satış fiyatları da bu hesaba göre belirlenir. Mali geliri öne alarak fiyat belirlemek veya kâr zarar hesabı yapmak doğru ve güvenilir bir yöntem değil. Şu an için gördüğüm durum, sermaye yeterliliği zayıf olan şirketler ancak sermaye artırımı ve yönetilemeyecek boyutta zarar oluşturmaya devam edeceği öngörülen branşlarda poliçe satmaktan vazgeçerek sorunlarını çözebilir” diyor.

Geçen günlerde, sektör duayenlerinden bir sigortacının, yaşanan sorunlar karşısında pek çok şirketin sektörden çekilebileceğini vurguladığını hatırlattığımız Ülger, bu konuda şu görüşleri dile getiriyor: “Tekrar vurgulamak isterim; öz kaynak yeterliliği olamayan şirketlerde doğan zararı karşılamanın yolu; ya sermaye artırımına gitmek ya da yönetilemeyecek boyutta zarar oluşturmaya devam edeceği öngörülen branşlardan çıkmaktır. Bu işlemleri yapacak kapasitesi olmayan şirketler benim bilmediğim başka bir çözüm yolları yok ise sektörden çekilmek durumunda kalabilir.”

Düzenleyici otorite ile şirketler sorunu hep birlikte çözmeli

Düzenleyici otoritenin de öz kaynağı yetersiz olan şirketlere, sermayelerini artırmalarını isteyebileceğini ifade eden Ülger, “Aksi takdirde, düzenleyici otorite öz kaynakları yetersiz ve sermaye artırımı yapmayan şirketleri sistemden de çekebilir. Bu, krizi daha da büyütür. Burada düzenleyici otorite ve şirketlerin kafa kafaya vererek bunun çözüm yolunu bulabileceklerini ve günlük hareket etme kapasitesini artırmaları gerektiğini düşünüyorum” diyor.

Brokerler arasında satın alma ve birleşmeler olabilir

Ülger’le röportajımızda biraz da sigorta şirketlerinin başlıca dağıtım kanalları olan acente ve brokerleri de konuştuk. Yüksek enflasyon,maliyetlerin artışı ve yaşanan ekonomik sorunların tüm sektörler gibi brokerleri de olumsuz etkilediğini vurgulayan Ülger, maliyetleri düşürmek ve gelirleri artırmak için daha detaylı çalışmalar yapıldığını söylüyor. Ülger, sektörde müşteri portföyü geniş ve pazar payı iyi olan brokerler arasında satın alma veya birleşmelerin her zaman olabileceği düşüncesinde. Ülger, “ÖzserNEO satın alma ve birleşmelere açık mı? Bu konuda gelişmeler olabilir mi?” sorumuza da şu yanıtı veriyor: “ÖzserNEO faaliyetlerine katkı yapacağını öngördüğü satın alma veya birleşmelerle her zaman ilgilenir.”

Dijitalleşme acenteler için tehdit değil

Dijitalleşmenin de acenteler için tehdit olmadığını vurgulayan Ülger, “Gerekli düzenlemeler yapıldığında sorun olmaz. Ancak bu düzenlemeler yapılmaz; işbirliği yolu açılmadan işler yürürse tabii ki tehdit olur. Tüketici alışkanlıkları değişiyor. Tüketici, pazarı da yönlendirir. Bugün bireysel poliçelerde ve paket poliçelerde tüketicilerin yarıya yakını dijital taraftan içerik bakıyor ve fiyat araştırması yapıyorsa siz bunu ne kadar görmezden gelebilirsiniz? Bu sayıyı gören yeni yatırımcılar girmeyecek mi? Her geçen gün yenisi eklenecek. Tehdit olmaması için meslek örgütleri ve düzenleyiciler, ortak noktada bu durumun nasıl yönetilebileceğini konuşmalı” diye konuşuyor.

Dijital sigortacılığın gelişebilmesi için mevzuat anlamında da değişikliklerin yapılması gerektiğini belirten Ülger, “Mevzuat diyor ki; ‘büro açmalısın’, şirket ise ‘müdür ataması yapmalısın.’ Teknik personel olmaması mümkün değil. İş yapmasanız da bu çerçevede aylık 10 bin TL masrafınız var. Kiraları da mevcut koşullarda düşünürsek, daha da fazla olacak. Halbuki, bürosu olmasa ve işlemlerini teknik personeli de olsa çevrim içi olarak işlese ne mahsuru var? Hiçbir mahsuru yok. ‘Gelirim artsın’ diyoruz, ama giderimizin de azalmasını konuşmalıyız. Bu konuda da mevzuat anlamında da değişiklikler gerekiyor” diyor.

Röportajımızda, ÖzserNEO’nun yeni reklam kampanyasından da söz eden Ülger, şu bilgileri veriyor: “Bu Dijipol’ün bir çalışması; 2021 başından beri devam ediyor. Standart bir yazılıma sahibiz. 2022 Şubat ayında bunu doğrudan tüketiciye açtık. Her geçen gün daha fazla sayıda sigortalı, web sitesine giriyor. Dört ay sürecinde çok iyi sonuçlar aldık. Bu tabii uzun soluklu bir süreç.”

‘Sigortacılık trafik sigortası olmadan zordur’ anlayışı kırılıyor

“Sigortacılık, trafik sigortası olmadan zordur” anlayışının da yavaş yavaş kırıldığını dile getiren Ülger, şu görüşleri dile getiriyor: “Birçok sigorta şirketi, trafik sigortası ruhsatı olmadan faaliyete başlıyor; ya da ruhsatları olmasına rağmen sektör istatistiklerine bakarak üretim yapmıyor. Demek ki trafik sigortası yapmadan yaşayan bir grup var. Ancak tüketiciler ve dağıtım kanalları bunu yapmak zorunda. Buradaki sorun; rekabete açık bir şekilde çok sayıda oyuncunun yaşayacağı şekilde bunu ayakta tutmak ya da yönetmek. Bu da bugünkü tavan fiyat nedeniyle işlemiyor. Bu da geri çekilmeye neden oluyor. Bu krizi çözmek gerekiyor. Burada dağıtıcılar en büyük sorunu yaşıyor.”  

Büyük dağıtım kanalları ile küçükler işbirliği yapmalı

ÖzserNEO Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Ramazan Ülger, “Acenteler ve brokerler arasında mevcut pastanın paylaşılması konusunda çekişmeler yaşanabiliyor. Uzun yıllar, acente şirketi denebilecek bir sigorta şirketinin genel müdürlüğünü yapmış bir sigortacı olarak bu konudaki görüşleriniz nelerdir? Sorunlar nasıl aşılabilir?” sorularımızı da şu şekilde yanıtlıyor:Sigorta sektöründe; sigorta şirketleri, dağıtım kanalları, sektör faaliyetlerinin yürütülmesi için sektör ile iç içe olan ve destek hizmeti veren tamir servisleri, asistans şirketleri, yazılım şirketleri gibi tüm paydaşlarda zorlu bir rekabet ortamı vardır. Rekabet ortamının bu kadar sert olduğu bir sektörde çekişmeler olması da kaçınılmaz. Bu durumdan daha az etkilenmek için neler yapılabilir diye çalışmak gerekiyor. Yaşanan rekabetten ve dijital sigortacılıktaki gelişmelerden orta ve küçük boy dağıtım kanallarının zarar görmemesi için daha büyük dağıtım kanalları ile küçük ve orta boy dağıtım kanallarının işbirliği yapabilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılabilir.”

Ülger, sektöre yeni katılan şirketlere ne mesaj verdi?

Sermaye yeterliliği ve portföy dağılımının dengeli olmasının, sektöre yeni giren sigorta şirketleri için daha da önem taşıdığını vurgulayan Ülger, yeni şirketlere de şu mesajları veriyor:Mevzuatın belirlediği prosedürü yerine getiren ve düzenleyici otoriteden ruhsat alabilen, ileride ek sermaye ihtiyacı doğması durumunda karşılama gücü olan kişi ve kurumların sektöre yatırım yapması doğal. Sigorta sektörü rekabetin iyi işlediği, dinamik ve milyonlarca bireysel müşteriye hitap eden bir sektör. Sigortalıya verilen sigorta poliçelerinin kümül maliyeti, poliçe türüne göre değişmekle birlikte 1 yıl ile 10 yıl arasında bir süreye yayılarak ortaya çıkıyor. Bu sürenin bu kadar uzun olmasının nedeni ise trafik sigortalarının da içinde olduğu sorumluluk sigortalarından kaynaklanıyor. Esas olan da bu maliyeti doğru tahmin etmek ve buna göre satış fiyatı belirlemek.  Günümüzde yaşadığımız gibi, ekonomik sorunların hızla büyüdüğü maliyetlerin öngörülemez bir şekilde arttığı dönemlerde doğru satış fiyatı belirlemek çok zor. Böyle durumlarda başarılı olmak da kolay değil. Sermayesi güçlü olan ve portföy dağılımı dengeli olan şirketler bu zor dönemi daha kolay aşacak.”

Turkcell pastayı büyütür;genç kuşaklar da sigorta alır

Ülger, Turkcell gibi şirketlerin de pazara girmesi yanında Z kuşağının alışkanlıklarının sigorta sektör üzerindeki etkisi konusunda şunları söylüyor: “Turkcell örneği pastayı büyütür. Türkiye’de konut veya eşya sigortasında sigortalanma oranı yüzde 20’lerde. Dağıtım kanalı olarak bakarsak, rakip olarak görülebilir; ancak büyük resme baktığımız zaman farklı bir boyut görüyorum. Diğer taraftan genç kuşak da sigorta alır. Başka bir dünyaya alışmış bir kuşak var. Onlar her şeyi online olarak yapıyor. Bu değişimin karşısında duramayız. Mevzuatı buna göre değiştirmezsek, bu kez teknoloji, mevzuatın önünde kendine yol açar.”

İngiltere, dijital sigortacılıkta lider

Dijital sigortacılığın dünyadaki uygulamaları hakkında bilgiler veren ve Türkiye ile karşılaştıran Ülger, şunları söylüyor: “İngiltere bu konuda lider. Özellikle de paket poliçelerinde. Dijitalleşmeyi dağıtım kanaları, sigorta şirketleri ve tüketici olarak 3’e bölmek gerekiyor. Tüketici, aslında dijitalleşti. Sadece, satın alma olarak değil; inceleyip, bilgi alıyor ve bakıyorsa bu, onun başka bir yerden bakabileceği ve satın alabileceği anlamına geliyor. Paket poliçelerinde oransal olarak kasko, TSS gibi ürünler ağırlıkta. Bunların ana teminatları ülkemizde aynı, verilen teminatlarda küçük farklar var. Bireysel poliçelerin yüzde 50’sinde dijitalde araştırma yapılıyor. Aracılar üzerinden ilerliyor. Ancak satın alma aşamasında dijital çok hızlı yükseliyor. Türkiye’de de şirketler ayağında şirketler dijitale hazır; kendi alt yapılarını sistemlerini hazırladırlar. Klasik satış kanallarına da bir rakip doğdu bu açıdan. İşte burada, dağıtım kanallarının, dijital dönüşüme nasıl ayak uyduracağının meslek örgütleri tarafından tartışılması ve ortak alt yapı kurma veya birbiriyle iş paylaşımı ekranını kullanabilmesi açısından mevzuat değişimine ihtiyaç var.”  

Toprak ile uğraşmak fiziken zor;ancak manen dinlendirici

Ramazan Ülger’le Hayatımız Sigortalı Dergisi olarak Groupama Genel Müdürü iken yaptığımız kapak röportajında, Ramazan Bey’in bağ ve bahçe işleri ile ilgilendiğini yazmış; okuyuculardan da olumlu geri dönüşler almıştık. Son yaptığımız röportajda da Ülger, bu konudaki son gelişmeleri  okuyucularımızla paylaştı: “Hem hobi hem doğal ortamda daha çok zaman geçirmek ve profesyonel çalışma hayatının sona ermesinden sonrada üretmeye devam etmek amacıyla 2011 yılında Marmara Ereğlisi’nde 20 bin m2 lik bir ceviz bahçesi kurmuştum. Bahçede tüm ağaçlar yetişti ve verim almaya başladık. Toprak ile uğraşmak fiziken zor ve yorucu bir iştir ancak manen dinlendirici ve zevklidir. Tarım işi yapmak için biraz tecrübe, bol sabır ve fiilen işin içinde olmak gerekir. İstanbul’a yakın olması sayesinde tüm bahçe işlerimi hafta sonları giderek kendim yapabiliyorum.” Ülger, “Sizinle son yaptığımız kapak röportajından sonra yeni hobi ve ilgi alanları edindiniz mi?” sorumuza da şu yanıtı veriyor: “Mevcut bahçe ile uğraşmak yeterince yoruyor ve bol zaman ayırmamı gerektiriyor. Yeni bir hobi veya ilgi alanı oluşturmaya zaman ve enerji de kalmıyor.”

En son, Kayıt Dışı Anılar – 20 Diplomat Anlatıyor kitabını okudu

ÖzserNEO Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Ramazan Ülger, aynı zamanda kitap okumayı da çok seviyor. Vakit buldukça düzenli kitap okumaya çalıştığını dile getiriyor. Bahçe  işleri yaparken de fırsat buldukça dijital kitap aboneliği sayesinde sesli kitap dinlediğini belirten Ülger, en son bir arkadaşının hediye ettiği “Kayıt Dışı Anılar – 20 Diplomat Anlatıyor” kitabını okuduğunu kaydediyor.

İş hayatı, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’nde başladı

ÖzserNEO Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Ramazan Ülger, kısa özgeçmişini de okuyucularımızla paylaştı: “1964 Nevşehir/ Kozaklı doğumluyum. İlk ve orta eğitimini Kozaklı’da lisans eğitimini Eskişehir’de, yüksek lisans eğitimini Ankara’da çalışırken tamamladım. İş hayatına, Ankara’da Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’nde başladım. Tarım Kredi’de Fon Değerlendirme Müdürü iken İstanbul’a Güven Sigorta’ya geçtim. Güven Sigorta, Güven Hayat Sigorta, Groupama Sigorta, Groupama Hayat ve Emeklilik şirketlerinde Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdürlük görevlerini yürüttüm. Üniversitede sigorta dersleri verdim. Tarım Sigortaları Kanunu’nun hazırlık ve yasalaşma sürecinde Tarım Sigortaları Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliği, Tarım Bakanlığı’nda danışmanlık ve TARSİM işletici şirketinde Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundum. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanlığı yaptım. Halen, ÖzserNEO Sigorta ve Reasürans Brokerliğinde sigortacılığa devam ediyorum.”           

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER