Hayat dışı sektörde yeni faaliyete başlayan Quick Sigorta‘nın kuruluş hikayesi, tam bir müteşebbislik örneği. Quick Sigorta CEO’su Levent Uluçeçen, “Parası olan herkes banka kurabilir. Ancak sigorta, bir anda girilebilecek bir sektör değil. Sektörü anlamak, içselleştirmek gerekli” diyor.
ALP SÜER | HAYATIMIZ SİGORTALI
Fotoğraflar: Ahmet Korkmaz
Türkiye’de hayat dışı sigorta sektörü oyuncuları arasına yeni bir şirket daha katıldı. Kafalarını, trafik sigortası ve tavan fiyat tartışmalarından biraz kaldırıp, sektörde olup biteni takip edenlerin kolayca tahmin edebileceği gibi bu şirket, ‘Ouick Sigorta.’Hazine Müsteşarlığından ruhsat alıp, poliçe satmaya başlayan Quick, sektörde özellikle ‘dijital sigortacılık’ta iddialı. Quick, İngilizce’de ‘hızlı’, ‘çabuk’ anlamlarına geliyor. Ancak, şirketin ismini çağrıştırdığı gibi sektöre çok da hızlı, çabucak girdiğini söylemek mümkün değil. 2011 yılında (tam altı yıl önce) kuruluş hazırlığı başlayan şirket, aslında bu işe gönül vermiş, şirketin CEO’su Levent Uluçeçen ve ekibinin uzun, meşakkatli, adeta iğneyle kuyu kazarak gerçekleştirdiği ve 2017 yılında nihayetine erdirdiği bir proje. Biz de Hayatımız Sigortalı dergisi olarak geçen ay Quick Sigorta’nın İstanbul, MaslakVeko Giz Plaza’daki genel müdürlük binasını ziyaret ettik. Şirketin CEO’su Levent Uluçeçen’i dergimizin bu ayki kapağına taşıdık. Önceki kapak haberlerinden farklı olarak, yeni bir şirket olmasından ötürü Uluçeçen’le ağırlıklı olarak Quick Sigorta’yı konuştuk. Kendisinden, biraz da şirketin hikâyesini anlatmasını istedik. Şirketin, hikayesine geçmeden Uluçeçen’in şu sözlerini özellikle bir kenara not ettim: “Parası olan herkes banka kurabilir. Ancak, parası olan herkes sigorta şirketi kuramaz.”
2015’te rafa kalkan projeye Mahmut Erdemoğlu inandı
Uluçeçen’in verdiği bilgilere göre, şirket 2011 yılında dijital kanaldan trafik, kasko, ferdi kaza, yangın gibi ürünlerde poliçe satmak amacıyla yola çıkmış. Fizibilite çalışmalarının ardından, şirkete ortak olması amacıyla yurt dışından yabancı bir şirketle görüşmeler gerçekleşmiş. Ancak, söz konusu şirket, projede mutlaka yurt içinde de Türk yatırımcı (partner) olması şartını koşmuş; ancak bu yatırımcı bulunamadığı için proje 2015 yılında rafa kaldırılmış. Hikâyenin bundan sonrası oldukça ilginç ve tam da bir müteşebbislik örneği. Uluçeçen’in, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığını yaptığı Royal Sert isimli bağımsız denetim kuruluşunda, dijital sigortacılık projesini şirketin müşterisi, Merinos Holding’in sahiplerinden Mahmut Erdemoğlu’na açmasıyla, adeta ikinci bir şans yakalanmış.
“Şirketi Starbuckslarda kurduk”
Erdemoğlu, sanayici bir aileden geliyor ve farklı bir yatırım alanında yatırım yapmak istiyor. O güne kadar kendisine sunulan farklı yatırım seçeneklerini kabul etmeyen Erdemoğlu’na Uluçeçen, kafasındaki daha önce hayata geçiremediği dijital sigorta projesini açıyor. Böylece aranan sermayedar bulunduğu için rafta kalan proje yeniden gün ışığına çıkıyor. Uluçeçen, sigortayı Erdemoğlu’na anlatmak ve yatırım onayını almak için bayağı bir mesai de harcamış. Sigorta sektöründe yönetmelik kargaşasının olduğu sorunlu bir yıl olarak gördüğü 2015 yılında projeyi anlattıktan sonra Erdemoğlu, ilk defa sanayiden finans ve sigorta sektörüne geçeceği için konuyu biraz düşünüyor. 15 gün sonra Uluçeçen’i arayan Erdemoğlu, projenin detaylı fizibilitesini öğrenmek istiyor. Uluçeçen, 3-4 saatlik briften ve sigortacılıkla ilgili bazı bilgiler verdikten sonra Erdemoğlu, “Tamam” diyor. Böylece proje bir anlamda yeniden start alıyor.
Uluçeçen, ilk iş olarak ekibini oluşturuyor. Bundan sonra da uzun uzun toplantılar yapılıyor. Uluçeçen’in şu sözleri de oldukça ilginç: “Şirketi, Starbuckslardaki toplantılarda kurduk.” Parası, sermayesi olan herkesin sigorta şirketi kuramayacağını vurgulayan Uluçeçen, “Sigorta, bir anda girilebilecek bir sektör değil. Diğer işlerin hiçbirine benzemez. Sektörü anlamak ve içselleştirmek gerekli. Sermayedar, genel müdür, iyi bir ekip ve regülasyonla uyum gerekiyor. Mahmut Bey de bu işe inandı, yatırım yaptı” diyor. Uluçeçen, yeni bir alan olan dijital sigortacılıkta iddialı olduklarını göstermelerinin, Erdemoğlu’nun ikna olmasında etkili olduğunu söylüyor.
Uluçeçen’in verdiği bilgilere göre şirket, 50 milyon TL sermaye ile kuruldu. Şirketin kuruluşu da 31 Aralık 2015’te yapıldı. 6 Nisan’da Hazine Müsteşarlığından ruhsat alan şirket, geçen ay itibarıyla da poliçe kesmeye başladı.
Müşteri 30 saniye içinde teklif alıp, trafik sigortası yaptıracak
Daha önce basında da yer aldığı gibi ‘dijital’ sigortacılığa ağırlık verecek olan Quick Sigorta, kasko, trafik, ferdi kaza, konut gibi sigorta ürünlerini internet, akıllı telefon ve mobil cihazları aktif olarak kullanan bireylere satmayı hedefliyor. Bununla birlikte şirket, ‘konvansiyonel’ sigortacılığı da ihmal etmeyecek. Hatta, şirket içinde konvansiyonel sigortaya hakim sigortacılar da yer alıyor. Quick Sigorta, ürünlerini müşterilerle buluşturmak amacıyla çok modern ve işlevsel bir web sitesi de hazırlamış. Sistemlerini tüm konut sahipleri ve 20 milyon araç sahibine açtıklarını ifade eden Uluçeçen, şu bilgileri veriyor: “Web sitemizin önyüzü çok kolay. Araç sahipleri sitemize giriş yaparak ‘TC kimlik numarası’ ve ‘plaka’ gibi sadece iki tane bilgiyle trafik ve kasko sigortası yaptırabilecek. Hatta müşterinin ileri düzeyde internet bilmesine de gerek yok. Ortalama bir kullanıcı bile kolaylıkla sigorta poliçesi satın alabilecek. Site, tamamıyla poliçe satmak üzerine kurgulandı. Müşteri, 30 saniye içinde teklif alabilecek. Onay sürecini de basitleştirdik. Aynı gün içinde onaylanıp, kasko ve trafik poliçesi yaptırabilecek.”
Şirketin fizibilite çalışmalarından sonra, dijital tarafta teknoloji şirketleri, yazılımcı, tasarımcı, sosyal medya ilişkileri gibi hizmet sağlayan tüm taraflarla görüştüklerini, bunların bir kısmıyla da iş ortaklığı yaptıklarını vurgulayan Uluçeçen, bunlar arasında özellikle SFS’nin şirketin altyapısının hazırlanmasında büyük katkıları olduğunu vurguluyor.
Fiyat duyarlılığı dijital sigorta şirketleri için avantaj
Sürekli fiyatların konuşulduğu fiyata karşı duyarlılığın olduğu bir ortamın Quick Sigorta için bir avantaj oluşturduğunu ifade eden Uluçeçen, her tüketicin fiyat araştırması yapacağını bu durumun da maliyetleri daha düşük olan dijital sigorta şirketleri için çok büyük avantaj yarattığını söylüyor. Uluçeçen, tüketiciler için de esnek ve sıcak bir şirket olacaklarını vurguluyor.
Dağıtım kanalı olarak internet dışında çağrı merkezinden poliçe satmayacak olan şirket, acente kanalıyla satış yapmayı hedefliyor. Acentelik için başvuru aldıklarını belirten Uluçeçen, “Acentelere de ‘biz dijitaliz, internetten de satış yapacağız. Bizi kabul ediyorsanız başvuru yapın’ dedik. Sistemimiz de acentelerin poliçe kesmesi için çok uygun. Çalıştığımız acentelere komisyon vereceğiz. Aynı zamanda acentelere, bölgesel, şehirsel sosyal medya desteği de vereceğiz” diyor. Sigorta şirketlerine de güvenin az olduğuna yönelik düşüncelere katılmadığını ifade eden Uluçecen, “30 yıl önce sigortacılığa başladığımda sigorta şirketleri hasar ödemelerinde zorlanıyorlardı. Şirketler 3-5 ayda hasar ödüyordu. Ancak, hasar ödemeleri şu anda çok kısa sürede yapılıyor” diye konuşuyor.
Sigortacılık kariyerine Ray Sigortada başladı
1961 yılında Ankara’da doğan Levent Uluçeçen, 1984 yılında Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun oldu. Sigortacılık kariyerine 1986 yılında Ray Sigorta’nın finans departmanında başladı. Ray Sigortanın özelleştirme projesinde de görev alan Uluçeçen, Ray Sigorta’nın Doğan Holding tarafının satın alınmasından sonra şirketin yeniden yapılandırma ve genel müdürlüğünün İstanbul’a taşınma operasyonu yönetiminde görev aldı. Kariyerine Doğan Emeklilik ve Hayat şirketinin kuruluşunu, Finans Direktörü olarak gerçekleştirerek devam eden Uluçeçen, 2007 yılında Ergo Sigorta Denetim Müdürlüğü görevine atandı. 2009 yılında HDI Sigorta İç Denetim Grup Başkanı görevini yürüttü. 2012 yılında kuruluşunda görev aldığı RoyalCert Kurumsal Hizmetler ve Danışmanlıkta Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak kariyerine devam etti. Uluçeçen, Ocak 2016’dan itibaren Quick Sigorta’nın kurucu Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerini sürdürüyor.
Acente kadar kaliteli hizmet verebilmek internet üzerinden zordur. Emek yoğun bir meslektir sigortacılık.
İhtiyaç tesbiti veya biligi vererek müşteriyi bilinçlendirmek gerekli zamanı ister.(müşteri klozları bilmez,muafiyet nedir anlatmak gerek vb. detaylar önemli )
Hasar süreci ağırlıklı ortalamada zor geçen bir süreçtir.Nihayetinde sabır isteyen süreç yönetimidir “hasar” ülkemiz sektör gerçekliğinde…
ve tüm bunlar bir hayli zaman maliyeti içerir.
quiklik terimi veya çabukluk varlıkları koruyan bir sektör icin kısa vadeli bir hedeflemedir.
SİGORTACILIK acelecilik değil , temkinlilik isteyen bir meslektir. Yılların birikimleri varlıklarımız ,kısa süreçle yönetilen bir bilinçle riske edilmemeli.
Yinede başarılar.