Sağlık ve sigortacılık alanındaki gelişmeler, Kişisel Verileri koruma Kurumu (KVKK), TOBB ve Koru Sağlık Grubu iş birliğinde ‘Sigorta Acenteleri Sağlık Sigortaları Değerlendirme Çalıştayı’nda ele alındı.
SİGORTAMEDYA ÖZEL
Çalıştay’a katılan TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Üyesi Mehmet Özgür Yılmaz, sağlık sigortasının pandemi dönemindeki yükselişine dikkat çekti. Yılmaz, “Salgının etkilerinin ortadan kalkmasıyla poliçe sayılarında bir azalma beklemiyoruz. Salgın karşısında sağlığa karşı artan bilinç, sigortalıları gelecekte de bu hizmeti almaya yöneltecek. Dolayısıyla sağlık sigortaları da gelişerek daha ileri noktalara ulaşacak” dedi.
Pandemi ile birlikte önemi artan ve yoğun ilgi gören sağlık sigortalarındaki yükseliş kalıcı olacak. Sağlık ve sigortacılık analındaki kişisel verileri koruma uygulamaları ve karşılaşılan sorunlar Koru Sağlık Grubu, Kişisel Verileri koruma Kurumu (KVKK) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği iş birliğinde ‘Sigorta Acenteleri Sağlık Sigortaları Değerlendirme Çalıştayı’nda ele alındı. Bolu’da gerçekleşen çalıştayda yaptığı konuşmada sağlık sigortasının pandemi dönemindeki yükselişine dikkat çeken TOBB Sigorta acenteleri icra komitesi üyesi Mehmet Özgür Yılmaz, “Sağlık, sektörü ayakta tutan bir branş. 38 şirket, sağlık ve hastalık branşında üretim yapıyor. Pandemi döneminde ciddi atılımlar yaptık. Salgının etkilerinin ortadan kalkmasıyla poliçe sayılarında bir azalma beklemiyoruz. Sağlık sigortasında sigortalıları sisteme dahil etmek konusunda büyük sıkıntılar yaşıyorduk. Çünkü maliyetler çok yüksekti. Ancak bu hizmeti alan sigortalılarımız, aslında bizim gönüllü marka elçilerimiz oldu. Sigortalıların memnuniyet düzeyi arttıkça yeni sigortalılar sisteme dahil oldu. Salgın karşısında sağlığa karşı artan bilinç, sigortalıları gelecekte de bu hizmeti almaya yöneltecek. Dolayısıyla sağlık sigortaları da gelişerek daha ileri noktalara ulaşacak” dedi.
Tamamlayıcı sağlık sigortası hareketlendi
2019’da 6,5 milyon TL olan sigorta sektörünün 2020 yılında 7.8 milyar TL’ye ulaştığını hatırlatan Yılmaz, tamamlayıcı sağlık sigortasının bu süreçteki hızlı gelişimine işaret ederek şunları söyledi: “Tamamlayıcı sağlık sigortası ilk çıktığında tedirginlik duyduk.
Çünkü yıllarca normal sağlık sigortası pazarlayan acentelerimizin buna hazır olup olmadığı konusunda endişelerimiz vardı. Ancak son 1,5 yıldır sigorta şirketlerinin personellerine sunduğu avantajlarla bu tedirginliğimiz ortadan kalktı.”
2020’de 5,4 milyar TL’lik hasar ödemesi yapıldı
Sektörde salgın hastalıkların da poliçe kapsamına alınması konusunda liderlik yapan şirketlerin ardından diğer sigorta şirketlerinin de aynı yaklaşımı benimsediklerini belirten Yılmaz, “Bu durum sağlıkta yeni gelişim alanları yarattı. 2020 yılında tüm şirketler 5,4 milyar TL’lik hasar ödemesi yaptı. Salgın hastalıklarının poliçenin içine katılmasıyla beraber hasar frekansı yükseldi. Öte yandan salgın hastalıklar dışında hastaneye gidenlerin oranı pandemi nedeniyle azaldı. Bu nedenle salgın hastalıkların poliçeye dahil edilmesi şirketleri zarara uğratmadı” dedi.
Tüketici de sigorta şirketleri de tamamlayıcı sağlık sigortasından memnun
Tamamlayıcı sağlık sigortasının sektörde desleklenen alanlardan biri olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bu alanda maliyetler çok düşük. Sigorta şirketleri tamamlayıcı sağlık sigortasının gelişimini destekledi. Bu alandaki sigortalı sayısı arttıkça sigorta bilinci de yaygınlaşıyor.
Çünkü tamamlayıcı sağlık sigortasına yönelen kesim ağırlıklı olarak orta gelir düzeyindeki kesimden oluşuyor. Hedef kitle genişledikçe bilinç düzeyi de artıyor. Öte yandan özel sağlık poliçeleri de artıyor. Sağlık poliçelerinde 1,5 – 2 senede yüzde 60’lara yakın aratışlar yaşadı. Özel sağlık sigortalarında sigortalılar ömür boyu yenileme garantilerini aldıkları için hakları da kaybolmasın diye tamamlayıcı sağlığa geçmeyi tercih edebilir. Önümüzdeki 5 sene içinde sayı daha yukarılara çıkabilir” dedi.
Tamamlayıcı sağlık sigortasının düşük maliyetleri nedeniyle sigorta şirketlerine avantaj sağladığını, ancak özel sağlık sigortasının öneminin yitirilmemesi gerektiğine değinen Yılmaz, konuyu şu sözleriyle açıkladı: “Çünkü tamamlayıcı sağlık sigortasında her istediğiniz hastaneye gidemiyorsunuz. Her hastane SGK ile anlaşma yapmıyor. Öyle olunca da sigortalı şirketlerin önerdiği hastaneleri kullanmak istemeyebiliyor. Buna rağmen diğer avantajları ile sigortalılar tarafından talep görüyor. Bu talep giderek artacak gibi görünüyor.”
Sağlık acenteleri kurumsal dönüşüm içinde
Çalıştayda sağlık acentelerinin 3 yılda geçirdiği kurumsal dönüşüme dikkat çeken Yılmaz, “2008 yılında sağlıkta 6 bin tüzel, 8 bin şahıs acentemiz vardı. 3 yılda kurumsallaşma anlamda önemli mesafeler alındı” dedi.
Acentelerin sağlık sigortası söz konusu olduğunda daha az personelle faaliyet gösterdiklerine değinen Yılmaz, “Geçen yılın verilerine göre, toplam çalışan sayımız 40.740 civarında. Teknik personel sayımız 20.393. Sadece tek kişi çalışan müdür olup yanında 1 kişi çalıştıran 6.498, 2 kişi çalışan 5.800, 3 kişi çalıştıran 2000, 4 çalışanı olan 854 acentemiz bulunuyor. 10’dan fazla kişi çalıştıranların sayısı 200’ü buluyor. Acentelerin eğitim düzeyleri 2017’den sonra 5684 sayılı yasa ile giderek yükselmeye başladı. Bugün ilköğretim mezunu acentelerimizin oranı yüzde 5 civarında. Şu anki durumda lise mezunları yüzde 44, yüksekokul yüzde 24 üniversite mezunları ise 28’lik dilimi oluşturuyor. Yüksek lisans yapanlar da yaklaşık yüzde 1’e denk geliyor. Yasa, üniversite eğitimi alma zorunluluğu getirdi. Yüzde 5’lik oran da giderek azalıyor. Sağlık sigortası trafik ve kasko gibi pazarlanması kolay bir alan değil. Bu açıdan değerlendirdiğimizde hem eğitim hem de personel sayısı açısından önümüzdeki dönemde önemli gelişmeler bekliyoruz” diye belirtti.
Acentelerin sorunlarına çözüm üretmek için çalışıyoruz
TOBB olarak mart ayından bu yana sigorta acentelerinin sorunlarına çözüm üretmek üzere çalıştıklarını kaydeden Yılmaz, söz konusu çalışmalar ve sonuçları hakkında şu değerlendirmede bulundu: “Bunlardan en önemlisi katma değer vergileri, muhtasar ödemelerinin ertelenmesi. SGK teşvikleri talebinde bulunduk. Evden çalışmanın ağırlık kazanmasıyla bilgisayar ve altyapı desteği istedik. Bu sayede acentelerin evden çalışmalarını kolaylaştırdık. Tahsilat alma işlerini erteledik. Mecbur tahsilatlarda borçlarla ilgili yapılandırmaya gidildi. Sigortalıkların borcu için de ek süreler getirildi. Acenteler araştırma, protokol aşamasında biraz sıkıntı yaşadı. Tamamlayamamaları durumunda pek çok şirket tarafından protokollerde esneme yapıldı. Konuyla ilgili komisyon ödemelerinin haftalık olmasını talep ettik.”