HAYATIMIZ SİGORTALI
2019 yılını yakın geçmişin en zor yılı olarak görmemek için bahaneler arıyorum. Zor olacağı şüphesiz ancak belli koşullara bağlı olarak heyecanlanmakta olanaklı… Bir kaç yeni konu sektöre hareketlilik katacak. Özellikle Sigorta Düzenleme ve Denetleme Kurulu (SDDK) oldukça önemli. Finansal regülasyon başlangıcında üst kurul yapılanması içinde SPK ve BDDK ile beraber SDDK tesis ediliyor olması beklenti. Sigortacılık asla yanlış konumlanmamalı. BDDK veya bir başka kurum altında çalışması olanaksız. Hak ettiği yer ve değerini bulması için son fırsat SDDK.
Bir diğer heyecan veren konu ise Insurtech. Sigorta Teknolojileri (InsurTech) teknoloji odaklı çözüm önerileri oluşturan bir alan. Sigortacılar (sigorta şirketleri, acenteler, brokerlar, bankalar) ve sigortalıların tüm alanlarda etkileneceği bir konu. Henüz yolun başındayız ve çok önemli fırsatlar var. Teknolojinin her alanda atılım içinde olduğu ve Avrupa pazarlarına nispeten daha çok ilgi gördüğü bir dönemden geçiyoruz. Genç jenerasyonun sayısallığı cazibesini de artırıyor. İnsurtech pazarı ve büyüklüğüne ilişkin tablolar iştahları kabartıyor.
Uluslararası Müşterek ve Birleşmiş Sigortacılar Federasyonu’nun (ICMIF) 2017 yılına ait verilerine göre küresel sigortacılık pazarının büyüklüğü 1,3 trilyon dolar. Bir başka veriye göre ise InsurTech girişimlerinin 2018’nin ilk çeyreğinde aldıkları yatırımın tutarı 724 milyon dolar civarında. Bu rakam 2017’nin son çeyreğindeki InsurTech yatırımlarından yüzde 16, 2017’nin ilk çeyreğindeki InsurTech yatırımlarından ise yüzde 155 daha fazla. Bu rakamlar InsurTech alanındaki fırsatların ne kadar değerli olduğuna dikkat çekiyor. (Ceotudent)
2019 yılında sektörü en çok etkileyecek alanlardan birisi olduğu kesin. Risk ve hasar yönetiminden, satış ve pazarlamaya kadar en aktif alan olarak dikkat çekiyor.
Bu yılın en önemli konusu: Arabuluculuk
2019 yılında sektöre etki edecek en önemli konulardan biri sanırım arabuluculuk olacak ( HUKUK UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK KANUNU YÖNETMELİĞİ Tarih: 02.06.2018 Sayı: 30439 )
Arabuluculuk alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden biri olarak tarafların kendi aralarında uzman kişiler yardımıyla ekonomik ve yargılamaya oranla çok daha kısa sürede her iki tarafın da kabul edecekleri ortak bir çözüm üretme yöntemi olarak, tarihi geçmişimize ve milli kültürümüze uygun olduğu gibi başta Avrupa Ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere modern hukuk sistemlerinde de başarıyla uygulanan ve hukukumuzda da 22/06/2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6325 Sayılı Yasa ile uygulanmaya başlayan bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.
TANIM
Arabuluculuk: Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek, müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve isteğe bağlı yürütülen bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.
Arabulucu: Bu faaliyeti yürüten ve Adalet Bakanlığındaki resmi sicile kayıtlı olan kişiye denir. (6325 Sayılı Yasa 2. madde, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun Yönetmeliği 4. madde)
27 temel ilkeler ve uygulama kuralları
a) İhtiyari-isteğe bağlı olma ve eşitlik: Bir arabulucuya başvurmakta, süreci devam ettirmek veya vazgeçmekte serbest ve tüm süreç boyuncu eşit haklara sahip olacaksınız. (6325 Sayılı Yasa 3. madde, Yönetmelik 5. madde)
b) Gizlilik: Aksini kararlaştırmadığınız sürece arabuluculuk faaliyeti sırasında sunulan veya diğer şekilde elde edilen bilgi ve belgeler ile kayıtlar gizli olacak, hem arabulucu, hem de taraflar bu konuda gizliliğe uymak zorunda olacaktır. (6325 Sayılı Yasa 4. madde, Yönetmelik 6. madde)
c) Beyan ve belgelerin kullanılamaması: Tarafların arabuluculuk daveti veya arabuluculuğa katılma isteği, taraflarca ileri sürülen görüş ve teklifler, öneriler, herhangi bir vakıa veya iddianın kabulü, hazırlanan belgeler, mahkeme, hakem veya idari bir makam tarafından istenemeyecek, mahkemelerde delil olarak hükme esas alınamayacak ve bunlar hakkında tanıklık yapılamayacaktır. (6325 Sayılı Yasa 5. madde, Yönetmelik 7. madde)
d) Özen ve tarafsızlık: Arabulucu görevini özenle, tarafsız bir biçimde yerine getirmek ve taraflar arasında eşitliği gözetmekle yükümlüdür. Seçtiğiniz arabulucu daha sonra aynı davada taraflardan birinin avukatı olarak görev üstlenemeyecektir. (6325 Sayılı Yasa 9. madde, Yönetmelik 8. madde)
Arabuluculuk teklifi: Bu yazının ulaşmasından itibaren karşı tarafa gecikmeksizin arabulucuya başvurma teklifinde bulunabilir ve en geç 30 gün içinde dava konusu uyuşmazlığın arabulucu aracılığı ile çözümü yönünde teklifinize cevap verilmesini isteyebilirsiniz. (6325 Sayılı Yasa 13. madde, Yönetmelik 17. madde)
Arabulucu seçimi: Arabulucuya başvurma konusunda karşı tarafla anlaşmanız halinde http://www.adb.adalet.gov.tr/arabulucu/ internet adresindeki Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı birimindeki Güncel Arabulucular Listesi linkinden isim ve adres itibariyle resmi listeye kayıtlı Arabulucuların isim ve iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz. 28 başkaca bir usul kararlaştırılmadıkça, bir veya birden fazla arabulucuyu karşı taraf ile anlaşarak belirtilen bu listeden seçebilirsiniz. (6325 Sayılı Yasa 14. madde, Yönetmelik 18. madde).
Arabulucu ücreti: Arabulucunun yapmış olduğu faaliyeti karşılığı ücret ve masraf isteme hakkına sahip olup, arabulucunun ücretine ilişkin bilgilere Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan Arabuluculuk Ücret Tarifesinden ulaşabilirsiniz. (6325 Sayılı Yasa 7. madde, Yönetmelik 12. madde) (http://www.adb.adalet.gov.tr/Sayfalar/Tes kilat/mevzuat/tarife-index.html)
Hukuki/Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk
Bu süreç, taraflara, kanuni haklarından ziyade, ticaret veya iş zihniyetini esas alarak, kendi aralarındaki uyuşmazlığı çözme imkânlarını araştırma fırsatı sunar. Bu türden arabuluculuk; uyuşmazlık olmasaydı, hatta uyuşmazlığa rağmen, uyuşmazlık tarafları arasında süregiden bir ilişkinin olduğu durumlarda özellikle büyük değer taşır. Dava veya tahkim, taraflar arasındaki ilişkiyi pekala koparabilecektir; zaten taraflardan birinin kazanan ve diğerinin de kaybeden taraf olarak ilan edildiği bir sistemde böyle bir durum olabileceği apaçık ortadadır. Öte yandan, arabuluculuk tarafların meseleyi, karara bağlanacak bir dava değil de, çözülecek bir sorun olarak ele almalarını sağlar. Süreç ayrıca ileriye dönüktür; arabulucu, tarafların gelecekte nasıl birlikte çalışacağını da inceler. Yargıda ise hakim, bunun tam aksine, genellikle geçmişte neler olduğunu ortaya çıkarmakla ilgilenir ve kararını bu bulgulara göre belirler. Arabuluculuk bu nedenle, tarafların kendilerinin daha geniş çerçevedeki menfaatlerini kavramalarını sağlamak, geçmişte yaşananlara bir çizgi çekmek ve tarafların geleceğe yürümelerine izin vermek suretiyle, ilişkileri muhafaza etmek ve iyileştirmek için daha elverişli bir yöntemdir. Arabuluculuk aynı zamanda, hukuki giderlerden tasarruf, yönetim zamanı ve fırsat maliyetinden tasarruf, tarafların mahkemede birbirleri hakkında söyleyecekleri bakımından tarafların itibarlarını koruma, ve aleni yargılamada çekişmenin yerel, ulusal veya ticari basında açığa vurulması riskinden kaçınarak, bütün meselenin gizlilik esasıyla ele alınması gibi yan faydalar da sağlar.
Ticari alacak davalarında arabuluculuk şartı
(AA) Ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce de arabulucuya başvurulması dava şartı olacak. Bu şart, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülen davalar hakkında uygulanmayacak.
Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten 6 hafta içinde sonuçlandıracak. Bu süre, zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilecek. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanan bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olacak. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilecek. İhtarın gereği yerine getirilmezse, dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilecek.
2019 yılını daha umutla karşılamak için 3 konu başlığı seçerek 2018 yılını uğurluyorum. Sevgi, saygı, sağlık ve mutluluk dolu bir yıl dilerim.